Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ra' sonuçları
Çeviri ra
i. eski Mısır'da güneş tanrısı.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri rabat
i. Rabat, Fas'ın başkenti.
 
Çeviri rabbet
i., f. yiv, oluk; yivli tahtalarla birbirine bindirilen yer; f. yiv açmak; yivli tahtalan birbirine bindirmek. rabbet plane oluk rendesi.
 
Çeviri rabbi
i. haham, Musevi din lideri. Grand Rabbi hahambaşı. rabbinate i. hahamlık, hahamhane. Rabbin'ic i. ortaçag başlarında hahamların kullandığı İbrani dili. rabbin'ical s. hahamlara veya öğrettikleri şeylere ait.
 
Çeviri rabbit
i., f. tavşan, zool. Lepus cuniculus; adatavşanı, zool. Oryctolagus cuniculus; f. tavşan avlamak. rabbit hutch, rabbit warren evcil tavşan üretmeye mahsus kafes veya yer. rabbit punch enseye indirilen el darbesi. rabbity s. tavşana benzer; tavşanlarla dolu.
 
Çeviri rabble
i., f. düzensiz kalabalık, halk yığını; the ile ayaktakımı; f. kitle halinde saldırmak.
 
Çeviri rabble
i., f. ocak gelberisi; f. erimiş madeni gelberi ile karıştırmak.
 
Çeviri rabid
s. kudurmuş, çok kızmış; mutaassıp; tıb., bayt. kuduz, kuduz hastalığına ait. rabidly z. aşırı derecede; deli gibi.
 
Çeviri rabies
i. kuduz hastalığı.
 
Çeviri raccoon
i. tilkiden büyücek, ayıya benzer ve kuyruğu alaca halkalı olup ağaçta yaşayan bir Kuzey Amerika hayvanı, zool. Procyon lotor.
 
Çeviri race
i., f. yarış, koşu; koşuş, seğirtme; yaşam süresi; akıntı, cereyan; suyun bentten değirmene aktığı oluk veya geçit; bu oluktan hızla akan su; hareket eden bir makina parçası yatağı, yuva; f. koşmak, seğirtmek; yarış etmek; fazla hızlı işlemek (ma- kina); hızlı akmak. rac'er i. koşucu; yarış atı; yarış için yapılmış yat veya otomobil; Amerika'ya mahsus kara yılanı.
 
Çeviri race
i. kök, zencefil kökü, kök zencefil. race ginger kök zencefil.
 
Çeviri race
i. ırk, soy; döl, nesil; familya özel tat, çeşni (şarap). race riot ırk ayrımından meydana gelen catışma. race suicide bir kavmin kendi nüfus sayısını olduğu gibi koruyamaması.
 
Çeviri raceabout
i. kısa cıvadralı yarış şalopası; yarış otomobiline benzer bir ceşit küçük araba.
 
Çeviri racecourse
i. koşu meydanı.
 
Çeviri racehorse
i. koşu atı.
 
Çeviri raceme
i., bot. çiçek salkımı, salkım durumu.
 
Çeviri racemose
s. salkıma benzer, salkımlar halinde yetişen.
 
Çeviri racetrack
i. koşuculara mahsus yol, koşu yolu.
 
Çeviri raceway
i. değirmen arkı.
 
Çeviri rachis
, rhachis i. belkemiği; bot. rakis, bir yaprağın veya bir durumun ekseni, salkımın ana sapı; zool. tüy sapı.
 
Çeviri rachitis
i., tıb. raşitizm. rachitic s. raşitizm türünden.
 
Çeviri racial
s. ırka mahsus, ırksal. racially z. ırk bakımından, ırkça.
 
Çeviri racialism
i. ırkçılık.
 
Çeviri racism
i. ırkçılık. racist i. ırkçı.
 
Çeviri rack
i., f. uçan hafif bulut; fırtına izi; f. rüzgârın önünde uçmak (bulut).
 
Çeviri rack
i., f. atın rahvan yürüyüşü; f. rahvan gitmek.
 
Çeviri rack
i., f. ahırda ot yemliği; parmaklıklı raf (özellikle tren veya vapurda); arabaya yerleştirilen ve kuru ot taşımaya mahsus kafes; bedeni germek suretiyle işkence yapılan alet veya tertibat; işkence sebebi; işkence, azap;dişli çubuk; f. germek; gerip işkence etmek; fazla yükseltmek (fiyat veya kira); fiyat yükseltmek suretiyle sıkıntıya sokmak. rack and pinion dişli kol ve fener dişli. rack block den. içinden halat geçer delikleri olan tahta. rack one's brains çok düşünmek, kafa patlatmak. on the rack çok ıstıraplı.
 
Çeviri rack
i. koyun ve dana etinin gerdan ve belkemiği kısmı.
 
Çeviri rack
f. tortudan bira veya şarap çıkarmak.
 
Çeviri rack
i. yıkım, harabiyet. rack and ruin yıkım, harabiyet. go to rack and ruin harabeye dönmek, mahvolmak.
 
Çeviri racket
, racquet i. raket; Kuzey Amerika'da kullanılan tabanı ağ örgülü kar kundurası; çoğ. dört duvara karşı sektirilerek oynanılan tenise benzer bir top oyunu.
 
Çeviri racket
i. gürültü, patırtı, şamata, velvele: karışıklık: k.dili haraççılık, para sızdırma düzeni: argo meslek, iş. rackety s. gürültücü, şamatacı.
 
Çeviri racketeer
i. şantaj yapan kimse: kanuna aykırı yollarla başkalarından para koparan kimse, haraççı.
 
Çeviri rackrent
i., f. fazla yüksek kira bedeli: f. yüksek kira almak.
 
Çeviri raconteur
i. iyi hikaye anlatan kimse.
 
Çeviri racquet
bak. racket.
 
Çeviri racy
s. kendine has tadı olan (şarap); canlı, zinde; açık saçık.
 
Çeviri radar
i. aksettirdiği radyo ışınlarıyle bir cismin yerini ve şeklini tespit eden aygıt, radyolokasyon.
 
Çeviri raddle
f. örmek.
 
Çeviri radial
s. yayılan ışınlar şeklinde; merkezden çevreye doğru düzenlenmiş; yarıçapa ait; anat. kolun dal kemiğine ait, radyal.
 
Çeviri radian
i., mat. parçası olduğu dairenin yarıçap uzunluğuna eşit yay.
 
Çeviri radiance
, radiancy i. parlaklık, aydınlık, şaşaa.
 
Çeviri radiant
s. ışın yayan, parlak, şaşaalı; neşe saçan; fiz. ısı yayan. radiantly z. hararetle, şevkle.
 
Çeviri radiate
f. ışın yaymak; ışın halinde yayılmak; bir merkezden etrafa dağıtıp yaymak; radyoaktif ışınlar yaymak. radia'tion i. bir merkezden yayılarak dağılma, ışık veya sıcaklık verme, yayılma. radiation sickness radyoaktif ışınların etkisiyle meydana gelen hastalık.
 
Çeviri radiator
i. kalorifer, radyatör; fiz. ışık veya sıcaklık yayan şey; oto radyatör.
 
Çeviri radical
s., i. köke veya asla ait, temel; kökten, temelden, esaslı, köklü; bot. kökten çıkan, tabandan çıkan; mat. bir sayı veya niceliğin köküne ait, köksel; Radikal Partiye ait; i. kök, asıl; gram türetilmiş olmayan kelime, kök; Radikal Partiden bir kimse; kim. basit cisim, temel madde; mat. kök, kök işareti. radically z. kökünden, temelinden. radicalness i. aşırılık, ifrat, radikallik.
 
Çeviri radicalism
i. köktencilik, radikalizm; radikallerin ilkeleri.
 
Çeviri radicle
i., bot. kökcük: anat. sinir kökü.
 
Çeviri radio
i., f., s. radyo telsiz telgraf veya telefon; telsiz telgraf veya telefonla gelen haber; radyo alıcı veya vericisi; f. radyo ile yayımlamak; telsiz telgrafla haberleşmek; s. radyoya veya telsiz telgrafa ait; radyoda kullanılan. radio astronomy radyo astro nomi. radio beacon radyo işaret vericisi. radio compass yön belirten radyo alıcısı. radio fix (uçak, gemi) radyo sinyalleri ile saptanan yer. radio frequency radyo frekansı, yüksek frekans. radio pill tıb. vücuda yerleştirilen minyatur radyo vericisi. radio spectrum radyo tayfı. radio star kuvvetli radyo sinyalleri veren yıldız. radio station radyo istasyonu. radio telescope astr. radyo teleskopu. radio transmitter radyo vericisi. radio tube radyo lambası. radio wave radyo dalgası.
 
Çeviri radio
önek radyo veya radyum kuvvetiyle yayılan.
 
Çeviri radioactive
s. radyoaktif. radioactive series radyoaktif dağılma dizisi. radioactivity i., fiz. radyoaktivite, radyoetkinliği.
 
Çeviri radiocarbon
i. radyoaktif karbon izotopu.
 
Çeviri radiochemistry
i. kim. yanın radyoaktif unsurları inceleyen dalı.
 
Çeviri radiodating
i. karbon tarihlendirmesi.
 
Çeviri radiogram
i. radvoqram.
 
Çeviri radiograph
i. radyografi.
 
Çeviri radioisotope
i. radyoizotop.
 
Çeviri radiolarian
i., zool. ışınlılardan bir hayvan.
 
Çeviri radiolocation
i. radar ile bulma.
 
Çeviri radiology
i. radyoloji.
 
Çeviri radioluminescent
s. röntgen etkisiyle ışık saçan.
 
Çeviri radiometer
i. ışınların kuvvetini ölçmeye yarayan alet.
 
Çeviri radiophone
i. radyotelefon, telsiz telefon.
 
Çeviri radioscopy
i. radyoskopi.
 
Çeviri radiotelegram
i. radyotelgraf, telsiz telgraf.
 
Çeviri radiotelephone
i. radyotelefon, telsiz telefon.
 
Çeviri radiotherapy
i., tıb. radyoterapi, röntgen ile tedavi.
 
Çeviri radish
i. turp, bot. Raphanus sativus.
 
Çeviri radium
i., kim. radyum. radium paint radyumlu boya. radium therapy bak. radiotherapy.
 
Çeviri radius
i. (çoğ. radii, radiuses) yarıçap; anat. radyus, önkol kemiği, döner kemik, dal kemik; yarıçap ile ölçülen daire ölçümü. radius vector sabit bir noktadan hareket eden bir cisme olan uzaklık; astr. güneş ile bir gezegen arasındaki değişken uzaklık.
 
Çeviri radix
i. (çoğ. radices, radixes) mat. bir sayı sisteminde temel olarak kullanılan rakam; bot. bitki kökü; kök kelime.
 
Çeviri radome
i. radar tertibat. üzerindeki kubbe.
 
Çeviri radon
i. radon.
 
Çeviri radula
i., zool. dişli dil.
 
Çeviri raf
kıs. Royal Air Force.
 
Çeviri raff
i. ayaktakımı.
 
Çeviri raffia
i. Madagaskar hurması, bot. Raphia pedunculata; rafya.
 
Çeviri raffle
i., f. bir çeşit eşya piyangosu; f., gen. off ile piyango çekmek; piyangoya koymak.
 
Çeviri raft
i., f. sal; f. sal yapmak; sal ile taşımak; sal kullanmak.
 
Çeviri raft
i., k.dili yığın, büyük miktar. a raft of çok, pek çok.
 
Çeviri rafter
i. çatı kirişi, kiriş.
 
Çeviri raftsman
i. salcı.
 
Çeviri rag
f. (-ged, -ging) i., argo kızdırmak, takılmak; azarlamak, paylamak; İng. kaba şaka yapmak; yaygara etmek, şamata çıkarmak; i. gürültü, şamata; kaba şaka.
 
Çeviri rag
i. paçavra, çaput, eski bez parçası; gen. çoğ. yırtık pırtık giysi; şaka giysi; paçavra gibi önemsiz şey. rag baby, rag doll kumaştan yapılmış kukla. ragman i. eskici. rag paper paçavradan yapılmış kâğıt. rag rug pala. glad rags argo süslü elbise. in rags paçavralar içinde, yırtık pırtık.
 
Çeviri rag
i., f. (-ged, -ging) İng. bir çeşit kefeki taşı; çatı kaplaması olarak kullanılan ince tabakalı bir çeşit siyah taş; f. çeşitli büyüklükte kırmak (maden filizi); kabaca yontmak.
 
Çeviri ragamuffin
i. üstü başı perişan çocuk.
 
Çeviri rage
i., f. şiddetli öfke, gazap, hiddet, köpürme; coşku, heyecan; moda, çok rağbet gören sey; f. çok öfkelenmek, hiddetlenmek, köpürmek, tepesi atmak, çok şiddetle meydana gelmek.
 
Çeviri ragged
s. pürüzlü, karışık düzensiz; eski püskü, yırtık, pejmürde: iplikleri akmış; pejmürde kılıklı. raggedly z. yırtık pırtık. raggedness i. pejmürdelik.
 
Çeviri raglan
i. reglan kollu palto.
 
Çeviri ragout
i., f. sebzeli yahni; f. sebzeli yahni pişirmek.
 
Çeviri ragpicker
i. paçavracı.
 
Çeviri ragtag
i. ayaktakımı. ragtag and bobtail ayaktakımı.
 
Çeviri ragtime
i. cazda olduğu gibi kesik tempo; kesik tempolu müzik parçası.
 
Çeviri ragusa
i. Dubrovnik şehrinin İtalyanca adı.
 
Çeviri ragweed
i. saman nezlesine sebep olan yaygın bir ot, bot. Ambrosia.
 
Çeviri ragwort
i. kanaryaotu, bot. Senecio.
 
Çeviri rah
ünlem Yaşa!
 
Çeviri raid
i., f. akın, yağma, çapul, hücum; polis ve gümrük memurlan baskını; f. akın etmek, baskın yapmak. raider i. akıncı, baskıncı; eskiden ticaret gemilerine hücum için kullanılan silahlı ticaret gemisi.
 
Çeviri rail
f. sövüp saymak. rail at, rail against dil uzatmak, sözle sataşmak, sövüp saymak; dırlanmak.
 
Çeviri rail
i., f. tırabzan, merdiven parmaklık; demiryolu, ray; f. parmaklıkla çevirmek, tırabzan koymak; demiryolu ile taşımak.
 
Çeviri rail
i. su tavuğu. water rail su yelvesi, zool. Rallus aquaticus.
 
Çeviri railhead
i. tren garı; yapılmakta olan demiryolu hattının döşendiği en son nokta.
 
Çeviri railing
i. parmaklık; parmaklık gereçleri.
 
Çeviri raillery
i. şaka yollu alay; şakacılık, takılma.
 
Çeviri railroad
, railway i., f. demiryolu; f. demiryolu ile taşımak; A.B.D., k.dili ivedilikle geçirmek (mecliste tasarı). narrowgauge railroad dekovil hattı.
 
Çeviri raiment
i., eski elbise, giysi, üst baş.
 
Çeviri rain
i, f yağmur; çog tropikal üIkelerde yağmur mevsimi; f. yağmak, yağmur yağmak; yağmur gibi boşanmak; yağmur gibi yağdırmak. rain area, rain belt yağmur bölgesi. rain barrel yağmur fıçısı. rain check ertelenmiş maç için seyirciye verilen yeni bilet; argo davete gidemeyen misafiri başka gün için davet etme. rain forest cengel. rain gauge yağmur ölçeği. rain cats and dogs pek şiddetli yağmak.
 
Çeviri rainbow
i. gökkuşağı, yağmurkuşağı, ebemkuşağı, eleğimsağma, alkım rainbow. chaser hayal peşinde koşan kimse. rainbow trout çelikbaş alabalık, zool. Salma irideus.
 
Çeviri raincoat
i. yağmurluk.
 
Çeviri raindrop
i. yağmur damlası.
 
Çeviri rainfall
i. yağış miktarı; sağanak.
 
Çeviri raintight
s. yağmur geçmez.
 
Çeviri rainwater
i. yağmur suyu.
 
Çeviri rainy
s. yağmurlu rainy day darda kalınan zaman, sıkıntılı zaman. raininess i. yağmur çokluğu.
 
Çeviri raise
f kaldırmak, yükseltmek; ayağa kaldırmak; öldükten sonra tekrar diriltmek; bina etmek, inşa etmek; toplamak (para); besleyip üretmek, yetiştirmek, büyütmek; çıkarmak, meydana getirmek; uyandırmak, harekete getirmek; ses yükseltmek; canlandırmak, şevk vermek; çoğaltmak, artırmak; kabartmak, mayasını getirmek: kaldırmak ; den. ufukta karayı görmek; dikmek; yığmak, yığın etmek. raise an objection itiraz etmek. raise Cain, raise hell, raise the devil k.dili karışıklık çıkarmak, velveleye vermek, yaygarayı basmak; paylamak. raise the dead kıyameti koparmak. raise the roof çok gürültü yap- mak.
 
Çeviri raised
s. kabartma; ahçı. mayalanmış.
 
Çeviri raisin
i. kuru üzüm.
 
Çeviri raisond'etre
Fr. var olma nedeni.
 
Çeviri rajah
i. raca.
 
Çeviri rake
f.,i. den. yan yatmak, meyletmek; i. bir direğin veya dikili şeyin meyli; yan koyma (şapka).
 
Çeviri rake
f., i. tarak, tırmık; f. taraklamak, tırmıklamak; ince ince araştırmak, taramak; ask. ateşle taramak. rake over the coals şiddetle azarlamak. rake in money kolayca para kazanmak. rake up toplamak, bir araya getirmek. rake up the past eski defterleri karıştırmak.
 
Çeviri rake
i. sefih adam, ahlâksız kimse.
 
Çeviri rakeoff
i., A.B.D., argo kardan hisse, komisyon; rüşvet; haraç.
 
Çeviri raki
, rakee i. rakı.
 
Çeviri rakish
s., den. direkleri hafifçe arkaya yatık; yan, yampiri, çarpık; gösterişli. rakishly z. yana eğilmiş olarak.
 
Çeviri rakish
s. ahlaksız, sefih, sefih görünüşlü.
 
Çeviri rale
i., tıb. normal solunumla birlikte duyulan ve hastalık belirtisi olan hırıltı, ral.
 
Çeviri rallentando
s., z.,müz. derece derece ağırlaşan; z. yavaşlayarak.
 
Çeviri ralliform
s., zool. su tavuğuna benzer.
 
Çeviri ralline
s., zool. su tavuğuna özgü.
 
Çeviri rally
f .,sakalaşmak, takılmak.
 
Çeviri rally
f., i. canlandırmak; düzene girmek, toparlanmak; yükselmek; iyileşmeye yüz tutmak; i. toplama, toplanma; ralli; A.B.D. heyecan uyandırmak amacıyle toplanma.
 
Çeviri ram
i., f. (-med, -ming) koç; şahmerdan; den. zırhlı mahmuzu, toz sereni; mak. yükseğe su çıkarmaya mahsus su mengenesi; astr. Koç takımyıldızı; f., çok kuvvetle vurmak, mahmuz ile vurmak (gemi); şahmerdan ile vurarak yerleştirmek. ram down one's throat istemediği bir şeyi zorla dinletmek.
 
Çeviri ramadan
, Ramazan i. Ramazan.
 
Çeviri ramble
f., i. enine boyuna dolaşıp gezmek, avare dolaşmak; konuyu dağıtmak; enine boyuna yayılıp büyümek (bitki); i. gezinme, gezinti; dolambaçlı yol. rambler i., dolaşıp gezen kimse; bot. sarmaşık gülü.
 
Çeviri rambling
s. avare dolaşan; çeşitli yönlerde düzensizce yayılan; konudan konuya atlayan.
 
Çeviri rambunctious
s., k.dili neşeli, gürültülü; deliduman, delişmen.
 
Çeviri ramekin
, ramequin i. ekmek kırıntılarına yumurta ile peynir katılarak fırında pişirilen bir börek çeşidi: kalıp.
 
Çeviri ramification
i., bot. dallanma; bot. ufak dal; kol, şube, dal; sonuç; çapanoğlu, çaparız.
 
Çeviri ramiform
s. dal şeklindeki, dal gibi; dallı.
 
Çeviri ramify
f. dal dal olmak, çatallaşmak, kollara ayrılmak; dallanıp budaklanmak; kollara ayırmak.
 
Çeviri ramjetengine
dinamik tazyikli jet motoru.
 
Çeviri ramose
s. dallı, dallanmış.
 
Çeviri ramous
s. dal gibi, dala ait; dallanmış.
 
Çeviri ramp
i. meyilli yüzey veya yol, rampa.
 
Çeviri ramp
f., i. şahlanmak, şaha kalkmak; saldırmak; i. şahlanma.
 
Çeviri rampage
f., i. öfkelenmek, köpürmek; saldırmak; i. saldırı; şiddetli öfke.
 
Çeviri rampageous
s. saldırgan, öfkeli, kızgın.
 
Çeviri rampancy
i. şaha kalkma, şahlanma; ifrat, haddi aşma.
 
Çeviri rampant
s. sınır tanımayan, başıboş; yaygın; şahlanmış, şaha kalkmış.
 
Çeviri rampart
i., f. kale duvarı, sur, siper, istihkâm; f. sur ile çevirmek.
 
Çeviri rampion
i. bir tür ;çançiçeği, bot. Campanula rapunculus.
 
Çeviri ramrod
i. tüfek harbisi; top tomarı; çubuk.
 
Çeviri ramshackle
(s.) pek viran, harap, yıkık.
 
Çeviri ramulose
(s.), (bot.) birçok ufak dalları olan.
 
Çeviri ramus
(i.) (çoğ. mi) dal, dalsı kısım; çıkıntı.
 
Çeviri ran
(bak.) run.
 
Çeviri ranch
(i.), (f.) büyük çiftlik, hayvan çiftliği; büyük çiftliğin binaları; (f.) çiftlikte yaşamak; çiftlik işletmek. ranch house çiftlik evi; çatı kenarı çıkıntılı tek katlı ev. ranchman, rancher (i.) kovboy; çiftlik sahibi.
 
Çeviri ranchero
(i.), Güneybatı ABD kovboy, sığır çobanı; rençper; çiftlik sahibi.
 
Çeviri rancho
(i.), Güneybatı ABD çoban kulübesi, kulübe; büyük çiftlik.
 
Çeviri rancid
(s.) ekşimiş, kokmuş, küflü (yağ). rancid'ity, rancidness (i.) ekşilik, küflülük. rancidly (z.) ekşice.
 
Çeviri rancor
(İng.) cour (i.) şiddetli kin, hınç. rancorous (s.) kinci.
 
Çeviri random
(i.), (s.) rasgele oluş: (s.) tesadüfi, rasgele. at random rasgele, tesadüfen. random sample istatistik bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup. random shot rasgele ateş. randomize (f.), istatistik rasgele dağıtmak.
 
Çeviri range
(f.) dizmek, sıralamak; sınıflandırmak; tanzim etmek, tertip etmek, düzeltmek; dolaşmak, gezinmek; otlatmak, meraya salmak; menzilini bulmak (top); ayarlamak, kurmak (teleskop); uzanmak, yayılmak; dağılmak; (bir yerde) yetişmek, olmak, bulunmak. range far geniş kapsamlı olmak. The samples range from bad to excellent. Örnekler kötü ile mükemmel arasında değişiyor. ran'gy (s.) uzun mesafeye gidebilir; uzun bacaklı; geniş kapsamlı; dağ silsilesi gibi.
 
Çeviri range
(i.) alan, saha; ABD mera, otlak; (biyol.) direy veya bitey alanı; yayılma alanı; (müz.) genişlik; sıra, dizi, silsile; uçak menzili; menzil, erim; uzaklık; poligon, atış yeri; fırınlı ocak; istatistik dağılım. range finder telemetre. range lights (den.) çifte silyon fenerleri, sıra fenerler. range rider atlı bekçi, koru veya çiftlik bekçisi, kovboy. out of range menzil dışında. mountain range dağ silsilesi. within range menzil dahilinde. ranger (i.) korucu; otlaktaki davar.
 
Çeviri rangoon
(i.) Rangun, Burma'nın başkenti.
 
Çeviri rani
(i.) racanın karısı.
 
Çeviri rank
(s.) uzun veya sık büyümü, (s.) (bitki); ağır kokulu, keskin; (fena anlamda) daniska, tam; bitek; (huk.) haksız.
 
Çeviri rank
(i.) sıra, dizi, saf; asker safı; (çoğ.) ordu, neferler, erler; rütbe, derece, sınıf, paye, mertebe, aşama; yüksek rütbe; dama haneleri sırası. pull rank ABD, argo mevkiini istismar etmek. take rankwith aynı seviyede olmak. rank and file fertler; herhangi bir teşkilâtın yönetilen üyeleri.
 
Çeviri rank
(f.) sıraya dizmek, tertip etmek, tasnif etmek; daha yüksek rütbede olmak; rütbesi olmak, rütbeye göre gelmek; tasnif olunmak; dahil olmak, sayılmak. rank above daha yüksek rütbede olmak. rank next to rütbe veya mevkice ikinci gelmek. rank'ing (s.) kıdemli.
 
Çeviri rankle
(f.) dert olmak, acısı unutulmamak; cerahat toplamak, iltihaplanmak.
 
Çeviri ransack
(f.) iyice araştırmak, yoklamak; yağma etmek, soymak.
 
Çeviri ransom
(i.), (f.) fidye, fidye ile serbest bırakılma; (f.) fidye ile kurtarmak; fidye alarak serbest bırakmak.
 
Çeviri rant
(f.), (i.) ağız kalabalığı etmek, yüksekten atmak, büyük söz söylemek, atıp tutmak; (i.) ağız kalabalığı, abartmalı söz. rant and rave atıp tutmak.
 
Çeviri ranunculus
(i.) düğünçiçeği, turnaayağı, (bot.) Ranunculus.
 
Çeviri rap
(i.), (f.) (ped, ping) darbe, vuruş; çalma, çalış; argo suçluluk; (f.) vurmak, çalmak, çarpmak beat the rap argo cezadan kurtulmak; beraet etmek. take the rap argo suçu üstüne almak.
 
Çeviri rap
(i.) yarım penilik eski İrlanda parası; bir nebze. I don't give a rap. Hiç de umurumda değil.
 
Çeviri rapacious
(s.) yırtıcı; haris, açgözlü, doymak bilmez; zorba. rapaciously (z.) zorbalıkla; açgözlülükle. rapacity, rapaciousness (i.) açgözlülük, zorbalık.
 
Çeviri rape
(f.), (i.) tecavüz etmek (kadına); yağma etmek; eski zorla alıp götürmek; (i.) zorla ırza tecavüz; eski zorla alıp götürme.
 
Çeviri rape
(i.) kolza, (bot.) Brassica napus. rape cake kolza küspesi. rape oil kolza yağı.
 
Çeviri rape
(i.) üzüm posası.
 
Çeviri rapeseed
(i.) kolza tohumu; kolza, (bot.) Brassica napus.
 
Çeviri rapid
(s.), (i.) pek çabuk, hızlı, tez, süratli; çabuk yapılmış; (i.), (gen.) (çoğ.) ivinti yeri.
 
Çeviri rapidfire
(s.) süratle ateş eden.
 
Çeviri rapidity , rapidness
(i.) sürat, hız. rapidly (z.) süratle, hızla.
 
Çeviri rapier
(i.) dar ve uzun kılıç, (meç.) rapier thrust meçle vuruş; iğneli söz.
 
Çeviri rapine
(i.) yağmacılık, soygunculuk, çapulculuk.
 
Çeviri rapist
(i.) (kadına) tecavüz eden adam.
 
Çeviri rapparee
(i.) 17. yüzyılda İrlandalı gerillacı; (nad.) haydut, korsan.
 
Çeviri rappee
(i.) kuvvetli bir çeşit enfiye, burunotu.
 
Çeviri rappel
(f.), (i.) dağcılıkta doruktan ip sallandırarak inmek; (i.) iple iniş.
 
Çeviri rapper
(i.) çalan veya vuran kimse veya şey; kapı tokmağı.
 
Çeviri rapport
(i.) dostça münasebet, dostça ilişki, ahenk, uyum en rapport (an rapor) (Fr.) birbiriyle anlaşmış, uyum halinde.
 
Çeviri rapprochement
(i.), (Fr.) uzlaşma.
 
Çeviri rapscallion
(i.) haylaz kimse, çapkın kimse, serseri kimse.
 
Çeviri rapt
(s.) kendinden geçmiş, vecit halinde; çok dalmış, kendini vermiş.
 
Çeviri raptorial
(s.) yırtıcı.
 
Çeviri rapture
(i.) kendinden geçme, vecit hali, vecde dalma; aşırı sevinç. rapturous (s.) vecit halinde, kendinden geçmiş. rapturously (z.) kendinden geçerek.
 
Çeviri raraavis
(Lat.) nadir bulunur şey; harikulade kimse.
 
Çeviri rare
(s.) nadir, az bulunur, nadide değerli; yoğun olmayan (hava). rareearth metal nadir toprak elementi. rarely (z.) nadiren, seyrek olarak. rareness (i.) nadirlik.
 
Çeviri rare
(s.) çiğ, az pişmiş, iyi pişmemiş.
 
Çeviri rarebit
(i.) kızartılmış ekmeğe sürülen eritilmiş peynir, (bak.) Welsh rabbit.
 
Çeviri rareeshow
kutu içinde mercek ile gösterilen resimler; sokakta gösterilen oyun.
 
Çeviri rarefaction
(i.) basıncını azaltma (hava, gaz).
 
Çeviri rarefy
(f.) yoğunluğunu azaltmak; seyrekleştirmek, seyrekleşmek; inceltmek; kalitesini yükseltmek; tasfiye etmek, arıtmak. rarefi'able (s.) basıncı azaltılabilir; inceltilebilir. rarefica'tion (i.) basıncını azaltma (hava, gaz).
 
Çeviri rarity
(i.) nadirlik, seyreklik, nedret; nadir şey.
 
Çeviri ras
(kıs.) Royal Asiatic Society, Royal Astronomical Society.
 
Çeviri rascal
(i.) alçak adam, çapkın adam, yaramaz kimse. rascality (i.) alçaklık, çapkınlık.
 
Çeviri rase
(bak.) raze.
 
Çeviri rash
(i.), (tıb.) vücutta meydana gelen kızıllık veya lekeler, isilik.
 
Çeviri rash
(s.) fazla aceleci, atılgan, sabırsız, telaşçı, düşüncesiz, cüretkâr, gözüpek. rashly (z.) cüretle, düşünmeden. rashness (i.) acelecilik, cüret; cüretli ve düşüncesiz iş.
 
Çeviri rasher
(i.) ince kesilmiş jambon veya beykın dilimi.
 
Çeviri rasorial
(s.) toprağı eşeleyerek yem bulan.
 
Çeviri rasp
(f.), (i.) törpülemek, rendelemek; törpü gibi ses çıkarmak; (i.) kaba törpü, raspa; törpü sesi; törpüleme.
 
Çeviri raspberry
(i.) ağaççileği, ahududu, (bot.) Rubus idaeus.
 
Çeviri raspberry , razzberry
(i.) argo yuha, yuha çekme, yuhalama. give (some one) the raspberry yuha çekmek.
 
Çeviri rasping
(s.) gıcırtılı, hışırtılı; çatlak sesli.
 
Çeviri rat
(i.), (f.) (ted, ting) iri fare, sıçan, keme, (zool.) Mus; argo oyunbozan, mızıkçı kimse; kadınların saçını kabarık göstermek için kullanılan ufak ilâve parça; (f.) fare tutmak; on ile, argo gammazlamak; argo oyunbozanlık etmek. Norway rat göçmen keme, (zool) Rattus norvegicus. water rat misk faresi, (zool) Ondatra zibethica. Iike a drowned rat sırsıklam. rat race argo keşmekeş, hercümerç, koşuşturma, hengame. smell a rat kuşkulanmak, hile sezmek. ratter (i.) sıçan tutan kedi veya köpek; argo hain kimse.
 
Çeviri ratable
(s.), (İng.) vergilendirilebilir; nispi; kıymet biçilir. ratably (z.) kıymete göre; kıymeti nispetinde.
 
Çeviri ratafia , ratafee
(i.) bademli likör; bademli tatlı bisküvi.
 
Çeviri rataplan
(i.) tekrarlanan vurma sesi.
 
Çeviri ratatattat , ratatat
(i.) sürekli kapı çalınma sesi, davul sesi.
 
Çeviri ratbitefever , ratbitedisease
(tıb.) fare ısırmasından ileri gelen bulaşıcı bir hastalık.
 
Çeviri ratchet, ratch
(i.) dişli çark mandaIı, kastanyola. ratchet wheel mandallı çark.
 
Çeviri rate
(f.) azarlamak, haşlamak.
 
Çeviri rate
(i.), (f.) oran, nispet; kıymet, bedel, fiyat, paha; sınıf, çeşit, nevi; (mülk.) vergisi oranı; (İng.) mülk vergisi; (f.) kıymet biçmek, fiyat takdir etmek; hesap etmek; saymak; sınıflandırmak; değerlendirmek; nakliye fiyatını tespit etmek; (k.dili) hak etmek; değerli olmak, itibarda olmak. rate of exchange kambiyo sürümdeğeri. rate of interest faiz oranı. at any rate her nasılsa, her halde. at the rate of hesabıyle, nispetinde.
 
Çeviri rathaus
(i.), (Al.) hükümet konağı; belediye binası.
 
Çeviri rather
(z.) den ise, tercihan, e kalırsa; den ziyade; daha doğrusu; oldukça; tersine, aksine; (İng.) Öyle, ya ! I had rather go. Gitmeyi tercih ederim. Bana kalırsa gideceğim. I had rather not do it. Yapmasam daha iyi.
 
Çeviri ratify
(f.) tasdik etmek, onaylamak. ratifica'tion (i.) onaylama, onama.
 
Çeviri rating
(i.) tasnif, sınıflama; takdir; tahmin; küçük subay veya er.
 
Çeviri rating
(i.) azarlama, tekdir.
 
Çeviri ratio
(i.) nispet, oran.
 
Çeviri ratiocinate
(f.) muhakeme etmek, etraflıca düşünmek, aklen tartmak. ratiocina'tion (i.) aklen tartma, muhakeme.
 
Çeviri ration
(i.), (f.) pay, hisse; vesika ile verilen miktar; tayın, er azığı; (f.) tayın vermek; vesika ile dağıtmak; tayın miktarını tespit etmek.
 
Çeviri rational
(s.) akıl sahibi, akıllı, makul, mantıklı; ussal; (mat.) rasyonel. rational'ity, rationalness (i.) mantıklılık, ussallık. rationally (z.) makul olarak, mantıkla.
 
Çeviri rationale
(i.) mantık, temel.
 
Çeviri rationalism
(i.) usçuluk, akılcılık, rasyonalizm. rationalist (i.) usçu, akılcı, rasyonalist rationalis'tic (s.) usçuluk felsefesine göre.
 
Çeviri rationalize
(İng.) ise (f.) bahane bulmak; mantığa göre açıklamak; mantıklı kılmak; (İng.) modernleştirmek; (mat.) rasyonel sayıya çevirmek. rationalization (i.) bahane; modernleşme; (mat.) rasyonelleştirme.
 
Çeviri ratite
(s.), (i.), (zool.) uçma olanağı olmayan cinsten (kuş).
 
Çeviri ratline
(i.), (den.) ıskalarya, çarmıh basamağı.
 
Çeviri ratoon , rattoon
(i.), (f.) budanmış bitki kökünden süren filiz; (f.) filiz sürmek.
 
Çeviri ratsbane
(i.) sıçanotu, arsenik.
 
Çeviri rattail
(s.) sıçan kuyruğu gibi.
 
Çeviri rattan
(i.) benekli hintkamışı, (bot.) Calamus rotang.
 
Çeviri rattle
(f.), (i.) takırdamak, tıkırdamak; takırdatmak; (k.dili) akımı karıştırmak; (i.) takırtı; boş laf, gevezelik; zırıltı; çocuk çıngırağı; çıngıraklı yılanın çıngırağı; can çekişme hırıltısı. rattle off ezbere söylemek. rattle on boş laf etmek, çok konuşmak, saçmalamak.
 
Çeviri rattlebox
(i.) baklagillerden kurumuş tohumları çıngırak sesi çıkaran bir bitki, (bot.) Crotalaria.
 
Çeviri rattlebrain, rattlehead
(i.) çalçene kimse, geveze kimse.
 
Çeviri rattlesnake , rattler
(i.) çıngıraklı yılan, (zool.) Crotalus.
 
Çeviri rattletrap
(i.) kırık dökük şey, eski araba.
 
Çeviri rattling
(s.) tıkırdayan; (k.dili) canlı; çok.
 
Çeviri rattly
(s.) takırdayan, tıkırtılı.
 
Çeviri rattoon
(bak.) ratoon.
 
Çeviri rattrap
(i.) fare kapanı; çok müşkül durum.
 
Çeviri ratty
(s.) sıçan gibi; sıçanı çok; argo uygunsuz, kılıksız.
 
Çeviri raucous
(s.) boğuk, kısık; velveleli, gürültülü, kaba.
 
Çeviri ravage
(f.), (i.) tahrip etmek, harap etmek; (i.) harap etme; harabiyet.
 
Çeviri rave
(f.), (i.), (s.) çıldırmak, çılgınca bağırıp çağırmak, hezeyan etmek; (i.) çıIgınca bağırma; çıIgınlık; (s.) şevklendirici.
 
Çeviri rave
(i.) fazla yük kaldırabilmesi için at arabasının yanlarına ilave edilen parmaklık.
 
Çeviri ravel
(f.) (ed, ing veya led, ling) (i.) bükülmüş şeyi açmak; ipliklerini ayırmak; gen out ile halletmek, çözmek; (i.) kaçmış ilmik, atmış iplik.
 
Çeviri raveling , ling
(i.) sökülmüş iplik, kaçık.
 
Çeviri ravelment
(i.) kaçmış ilmik, kaçık; dolaşıklık, karışıklık.
 
Çeviri raven
(i.), (s.) kuzgun, (zool.) Corvus corax; (s.) kuzguni, simsiyah.
 
Çeviri raven
(f.) aç kurt gibi yemek; yağma etmek.
 
Çeviri ravening
(s.), (i.) açgözlü; yırtıcı, canavarca; çıldırmış, kudurmuş; (i.) açgözIülük; av.
 
Çeviri ravenous
(s.) çok aç; yırtıcı hale gelmiş. ravenously (z.) aç kurt gibi. ravenousness (i.) canavarca iştah.
 
Çeviri ravin
(i.), (f.) yağma; yırtıcılık; av, şikâr; (f.) canavar gibi yemek; yağma etmek.
 
Çeviri ravine
(i.) koyak, dar ve derin dere.
 
Çeviri raving
(s.), (i.) çılgın, gözü dönmüş, kudurmuş; (i.) deli saçması, saçma söz. stark raving mad kudurmuş, delirmiş. ravingly (z.) çıIgınca, kudurmuşcasına.
 
Çeviri ravioli
(i.) İtalyan usulü mantı.
 
Çeviri ravish
(f.) esritmek, çok sevindirmek; ırzına tecavüz etmek; eski zorla kapıp götürmek, gasp etmek. ravishment (i.) esrime, kendinden geçme; ırza tecavüz; eski zorla kapıp götürme.
 
Çeviri ravishing
(s.) esritici, çok sevindirici, kendinden geçiren, büyüleyici. ravishingly (z.) büyüleyici şekilde.
 
Çeviri raw
(s.), (i.) çiğ, pişmemiş; ham, işlenmemiş, terbiye edilmemiş bükülmemiş, tasfiye olunmamış; olgunlaşmamış; derisi sıyrılmış; soğuk; taze, yeni; acemi, tecrübesiz; (i.), the ile sıyrık. in the raw doğal halde, işlenmemiş; ABD, (k.dili) çıplak. raw deal argo haksız muamele. raw material hammadde. raw silk ham ipek. raw spirits saf ispirto. raw'ish (s.) hamca; oldukça çiğ. rawness (i.) çiğlik; hamlık; sıyrık.
 
Çeviri rawalpindi
(i.) Ravalpindi.
 
Çeviri rawboned
(s.) kemikleri çıkık, çok zayıf.
 
Çeviri rawhide
(i.) tabaklanmamış deri, ham deri; ham deriden yapılmış kamçı.
 
Çeviri ray
(i.), (f.) ışın, şua; (geom.) ışın; (bot.) papatya gibi çiçeğin dış petallerinden her biri; (zool) balık kanadı kılçığı, deniz yıldızı veya beş parmak denilen hayvanın parmaklarından her biri; (f.)ışın saçmak. a ray of hope ümit ışığı. rayless (s.) ışınsız, şuasız.
 
Çeviri ray
(i.) tırpana, (zool) Raia batis; vatoz, kedibalığı, (zool) Raia clavata. electric ray uyuşturanbalığı, torpilbalığı, (zool.) Torpedo torpedo. sting ray bir tür dikenli uyuşturanbalığı, (zool) Dasyatis pastinaca.
 
Çeviri rayah
(i.) reaya.
 
Çeviri rayon
(i.) suni ipekli kumaş.
 
Çeviri raze , rase
(f.) yıkıp yerle bir etmek, tahrip etmek.
 
Çeviri razee
(i.), (f.), (den.) üst güvertesi çıkarılmış gemi; (f.) üst güvertesini çıkarmak.
 
Çeviri razor
(i.), (f.) ustura; tıraş makinası. (f.) ustura ile kesmek veya tıraş etmek. razor blade ustura ağzı; jilet, tıraş bıçağı. razor clam, razor shell denizçakısı, ustura midyesi, (zool.) Solen razor strop, razor strap ustura kayışı. safety razor tıraş makinası.
 
Çeviri razorback
(i.) çatalkuyruklu balina, (zool) Balaenoptera; sırtı dar ve keskin bir domuz; dar sırtlı tepe.
 
Çeviri razorbill
(i.) usturagagalı alk, (zool) Alka torda.
 
Çeviri razoredge
(i.) keskin bıçak ağzı, keskin uç; sivri dağ yamacı; zor durum.
 
Çeviri razz
(i.), (f.), ABD, argo alay; yuha; (f.) alay etmek, takılmak, kızdırmak; yuhalamak.
 
Çeviri razzledazzle
(i.), ABD, argo şaşırtıcı hareket.
 
Toplam 288 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com