Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'pas' sonuçları
Çeviri pas
i., Fr. dansta adım veya figür; dans; ileri geçme hakkı.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri paschal
s. Musevilerin Fısıh bayramına ait; paskalyaya ait.
 
Çeviri pasha , pacha
i. paşa. pashalik, pashalic i. paşalık.
 
Çeviri pasqueflower
i. rüzgâr çiçeği, bot. Anemone pulsatilla.
 
Çeviri pasquinade
i., f. herkesin görebileceği bir yere yapıştırılmış hakaretli hicviye; f. hakkında hakaretli hiciv yazmak.
 
Çeviri pass
i. geçiş, geçme; paso, şebeke; sınavda geçme; boğaz, geçit, dar yol; ask. hatlardan geçme izni; hal, durum; meç hamlesi; hokkabazların kaybetme oyunu; top oyunlarında topu elden ele geçirme, pas. free pass ücretsiz giriş sağlayan paso. bring to pass sonuçlandırmak. come to pass olmak, meydana gelmek. hold the pass geçidi tutmak. make a pass vurmaya çaşışmak; (argo) çalım atmak.
 
Çeviri pass
f. üstünden, içinden veya yanından geçmek; geçirmek; gezdirmek, dolaştırmak; geçirmek (zaman); söz vermek; huk. hüküm vermek, intikal etmek, karar vermek; beyan etmek, söylemek (fikir); ileri gitmek, aşmak; boşaltmak, tahliye etmek; kabul ve tasdik etmek veya ettirmek; sınavda geçmek; ihmal etmek; spor pas vermek; paylaşmak; geçmek, mürur etmek (zaman); halden hale girmek; vaki olmak; elden ele dolaşmak, tedavül etmek; sürmek (para); kabul olunmak; başarmak, muvaffak olmak; bitmek, sona ermek; engelle karşılaşmamak; boşaltmak, akıtmak; briç pas'' demek; sırasını atlatmak; hamle yapmak (eskrimde); devretmek. pass a dividend kâr hisselerini ödememek. pass away ölmek; sona ermek. pass beyond geçmek, üstün olmak. pass by yanından geçmek, geçip gitmek. pass for diye geçinmek. pass muster yoklamayı atlatmak; yeterli olmak, geçmek. pass off sona ermek; geçirmek, sürmek (sahte para); geçmek; ...diye geçinmek, kendini ...diye satmak. pass on gecikmeyip gitmek; ileri gitmek; ölmek; geçirmek, başkasına vermek. pass out dışarı çıkmak: k.dili bayılmak, kendinden geçmek. pass over atlayıp geçmek, üstünden geçmek; öbür tarafa geçmek; ihmal etmek, görmemek; göz yummak. pass the buck sorumluluğu başkasının üzerine atmak. pass the hat yardım toplamak. pass the time of day selâmlaşmak. pass through içinden geçmek; nufuz etmek. pass up k.dili yararlanmamak, istifade etmemek, fırsatı kaçırmak. pass upon karar vermek.
 
Çeviri pass
kıs. passive.
 
Çeviri passable
s. geçirilebilir, geçer; kabul edilir, geçerli, muteber; fena olmayan; içinden geçilebilir. passably z geçerli olarak.
 
Çeviri passacaglia
i. (eski) bir ispanyol dansı; bu dansın müziği.
 
Çeviri passage
i. geçme, gitme; yol, tarik; boğaz, geçit; pasaj; yolculuk, seyahat; geçiş hakkı, müruriye; koridor, dehliz; bent, parça, paragraf, fıkra; bir tasarının kabul edilip yürürlüğe girmesi; bağırsakların işlemesi. passage money navlun, yol parası. passage way i. pasaj, geçit. a stormy passage fırtınalı deniz yolculuğu. bird of passage göçmen kuş; göçebe kimse.
 
Çeviri passbook
i. hesap cüzdanı.
 
Çeviri passe
s. geçmiş, eski; geçkin, modası geçmiş.
 
Çeviri passementerie
i. sırma, dantela, boncuk gibi elbise süsü.
 
Çeviri passenger
i. yolcu, seyyah gezmen. passengermile i. yolcu başına bir mil hesabı ile yapılan mesafe ölçüsü. passenger pigeon nesli tükenmiş bir yaban güvercini.
 
Çeviri passepartout
Fr. bantla çerçevelenmiş camlı resim; bir binadaki bütün kilitleri açan anahtar ana anahtar.
 
Çeviri passer-by
i. (çoğ. passers-by) yoldan gelip geçen kimse.
 
Çeviri passerine
i., s., zool. tüneyen ötücü kuş; serçegillerden herhangi bir kuş; s. tüneyen ötücü kuşlar takımına ait; serçe gibi.
 
Çeviri passfail
s. ancak geçti ve geçmedi diye değerlendirme yapan karne sistemi.
 
Çeviri passible
s. hassas, duygulu, kolay müteessir olur. passibil'ity i. hassasiyet.
 
Çeviri passim
z. (kitapta) çeşitli yerlerde.
 
Çeviri passing
s., i. geçen, geçici; çabuk geçen (zaman); rasgele olan; i. gitme, göçme, ölme; geçit; intikal. passing grade geçer not. passing tone müz. ahenkli olmayıp iki nota arasında geçiş olan nota. in passing geçerken; tesadüfen.
 
Çeviri passion
i. kuvvetli his, hırs; tutku, ihtiras, aşk; hiddet, öfke; ıstırap, elem; özlem, iştiyak; aşırı heves; delilik; b.h. Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesinde çektiği ıstırap. passion flower çarkıfelek çiçeği, bot. Passiflora Passion Music Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesini canlandıran müzik parçası. Passion Play Hazreti isa'nın çarmıha gerilmesini canlandıran piyes. Passion Sunday paskalyadan iki hafta önceki pazar günü. Passion Week paskalyadan bir önceki hafta. passioned s. hırslı, hiddetli. passionless s. soğukkanlı, hislerine hâkim, heyecansız.
 
Çeviri passionate
s. aşırı tutkuları olan; çabuk öfkelenen, hiddetli; heyecanlı, hararetli, ateşli, şiddetli; şiddetle aşık. passionately z. tutkuyla; hararetle, ateşli olarak. passionateness i. ihtiraslı oluş, ateşli oluş.
 
Çeviri passive
s., i. pasif, eylemsiz, faaliyeti olmayan, dış etkiler karşısında hareketsiz kalan; gram. edilgen, meful, meçhul; ikt. faizsiz; dayanıklı, uysal; tıb. atıl; i., gram. edilgen fiil. passive commerce tic. ihraç mallarını yabancı gemilerle nakletmek suretiyle yapılan ticaret. passive obedience inanç veya prensiplere aykırı olsa da tam itaat. passive resistance pasif mukavemet, eylemsiz direniş. passively z. pasif olarak. passiveness i. pasif oluş passiv'ity i. dış etkiler karşısında hareketsizlik; boyun eğme; dirençsizlik.
 
Çeviri passkey
i. kapı anahtarı; bir binanın bütün kapılarını açan anahtar, ana anahtar.
 
Çeviri passover
i. Musevilerin Fısıh bayramı; Fısıh bayramında kurban olarak kesilen kuzu.
 
Çeviri passport
i. pasaport; bir memleketin karasularına girmek veya çıkmak için bir gemiye verilen izin kâğıdı; giriş vesilesi.
 
Çeviri password
i. parola.
 
Çeviri past
s., i., z., (edat) geçmiş, geçen, olmuş, sabık; i. geçmiş zaman, eski zaman; bir kimsenin geçmişi; fiilin geçmiş zaman kipi; z. geçecek şekilde; (edat) -den daha ötede veya öteye; ötesinde. past master mason locasının eski reisi; usta adam, mesleğini iyi bilen kimse. ten past three üçü on geçe. He is past hope ümitsiz durumda.
 
Çeviri pasta
i. makarna.
 
Çeviri paste
i., f. kola; hamur; macun; lapa; çömlekçi çamuru; elmas taklidi cam; f. kola ile yapıştırmak; üstüne yapıştırmak; (argo) yumruk atmak.
 
Çeviri pasteboard
i., s. mukavva; hamur tahtası; (argo) kartvizit, iskambil kâğıdı; s. mukavvadan yapılmış; dayanıksız.
 
Çeviri pastel
i. pastel kalemi; pastel ile yapılmış resim; fantezi hikâye, zarif ve hayal mahsulü yazı; pastel renk.
 
Çeviri pastern
i atın ayağına bukağı takılan yer, bukağılık.
 
Çeviri pasteurism
i. özellikle kuduz hastalığını Pasteurun keşfettiği usule göre bir seri iğneyle tedavi.
 
Çeviri pasteurization
i. pastorize etme.
 
Çeviri pasteurize
f. pastörize etmek. pasteurizer i. pastörize makinası.
 
Çeviri pastiche
i. muhtelif eserleri taklit edip hicvederek yapılan müzik parçası veya resim.
 
Çeviri pastil , pastille
i., tıb. pastil; bir çeşit şekerleme.
 
Çeviri pastime
i. eğlence .
 
Çeviri pastor
i. papaz. pastorate i. papazlık.
 
Çeviri pastoral
s., i. çobanlara ve kırlara ait: papazlığa ait; i. köy veya çobanların hayatını tasvir eden şiir veya resim, pastoral şiir ve resim.
 
Çeviri pastorale
i köy hayatım tasvir eden şarkl, parça veya piyes
 
Çeviri pastrami
i. sığır pastırması.
 
Çeviri pastry
i. hamur işi, pasta. pastry cook hamur işi aşçısı.
 
Çeviri pasture
i., f. çayır, otlak, mera; f. çayırda otlamak veya otlatmak. pasturage i. otlak. put out to pasture emekliye ayırmak.
 
Çeviri pasty
i. etli börek.
 
Çeviri pasty
s. hamur gibi, macun kıvamında; solgun. pastyfaced s. uçuk benizli.
 
Toplam 49 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com