obligate(f.), (s.) zorlamak, mecbur etmek, zorunda bırakmak; (s.) bağlı, mecbur; kayıt altında.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
obligation(i.) mecburiyet, yüküm, zor; (huk.) senet, borç; farz, ödev, yüküm. Iaw of obligations borçlar hukuku.
oblige(f.) mecbur etmek, zorlamak, zorunlu kılmak, zorunda bırakmak; minnettar kılmak; iyilik etmek, memnun etmek. I am much obliged. Çok minnettarım.
obliging(s.) nazik, hoş davranan, yardım etmeye hazır. obligingly (z.) nazik bir şekilde. obligingness (i.) nezaket.
obligor(i.), (huk.) yüküm altına giren kimse, bir borç senedini imza eden kimse .
Toplam 8 sonuç listeleniyor