tiein with k.dili ile ilişkisi olmak. tie into hızla sarılmak; (argo) haşlamak; tutmak. tie one on (argo) sarhoş olmak. tie one's tongue susmak, susturmak. tie the knot evlenmek, evlendirmek. tie to himayesine sığınmak. tie up bağlamak; bağlayıp kapamak; meşgul olmak; bağlantılı olmak; bitirmek, sonuçlandırmak. I'd like to help you, but my hands are tied. Yardım etmeyi arzu ederdim, fakat elimde değil.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
tiei. bağ, düğüm; fiyonga; kravat, boyun bağı; rabıta, bağlantı, kayıt; berabere kalma; bir binanın kısımlarını tutan lata veya demir kuşak; demiryolu traversi; müz. bağlı nota işareti; çoğ. bağlı alçak ayakkabı. tie beam duvar latası. tie clasp, tie clip kravat iğnesi. tie plate demiryolunda ray ile travers arasında bağ levhası. blood ties akrabalık, kan bağı.
tief. (-d, tying) bağlamak, raptetmek; düğümlemek; birleştirmek, bitiştirmek; k.dili. izdivaçla bağlamak, evlendirmek; müz. bağlamak; berabere kalmak. tie a can to (argo) kovmak. tie by the leg engel olmak. tie down kayıt altına almak, bağlamak. tie
tiebacki. perdeyi bir yanda tutan şerit.
tieini. bağlantı. tiein sale bir şey satın alabilmek için başka bir şeyi de alma şartı.
tieri. sıra, kat; amfide yükselen sıra.
tiercei. 42 galonluk fıçı; kil. sabahın üçüncü saati, sabah duası saati; üçlü takım; eskrimde bir vaziyet.
tieupi. gecikme, güçlük; k.dili bağlantı, ilgi.
Toplam 10 sonuç listeleniyor