land(f.) karaya çıkarmak; tutup karaya getirmek (balık); durdurmak, yere indirmek; isabet ettirmek, aşketmek, indirmek; elde etmek, kazanmak; karaya çıkmak, durmak, yere inmek; isabet etmek, düşmek. land up (k.dili) eninde sonunda varmak, boylamak.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
land(i.) kara, arz; toprak, yer, arsa; memleket, diyar; (huk.) emlâk, arazi. land agent emlak simsarı, emlâk komisyoncusu. land bank emlak bankası. land breeze karadan esen rüzgâr. land crab kum yengeci. land force (ask.) kara kuvveti. land grant hükümet tarafından okul binası yapımı gibi işler için verilen toprak. land mass kıta, kıta gibi büyük kara parçası. land measure arazi ölçüleri sistemi. land mine kara mayını. land office tapu dairesi. land office business ABD, (k.dili) çok hızlı satış. land of milk and honey verimli memleket. land tax (İng.) arazi vergisi. in the land of the living sağ, hayatta. see how the land lies işlerin ne halde olduğuna bakmak, nabzını yoklamak.
landau(i.) lando, açılıp kapanır körüklü at arabası. landaulet (i.) ufak lando.
landed(s.) arazisi olan, arazi sahibi; araziden ibaret. land property gayri menkul mülk, arazi.
landfall(i.), (denç) sahile yaklaşan gemicilerin karayı ilk görüşleri.
landgrabber(i.) haksızlık veya hile ile başkasının arazisine tecavüz eden kimse .
landgrave(i.) eskiden bazı Alman prenslerinin unvanı.
landing(i.), (hav.) iniş; iskele; merdiven sahanlığı; karaya çıkma veya çıkarma. land (İng.) beam (hav.) iniş kılavuzu, radyo işareti. landing craft çıkartma gemisi. landing field havaalanı. landing gear (hav.) iniş takımı. landing place, landing stage iskele. landing strip (hav.) acil durumlarda kullanılan iniş yolu.
landlady(i.) pansiyoncu kadın; evini kiraya veren mal sahibi kadın.
landlord(i.) mucir kimse, emlâkini kiraya veren mal sahibi.
landlubber(i.), (den.) deniz ve gemiler hakkında bir şey bilmeyen kara sakini.
landmark(i.) sınır taşı, hudut işareti; herhangi bir şeyin yerini gösteren işaret; dönüm noktası.
landpoor(s.) arazi sahibi olduğu halde fakir olan.
landscape(i.) kır manzarası, peyzaj. landscape architect bahçe mimarı. land scape gardener bahçeyi düzenleyen kimse.
landslide(i.) toprak kayması, heyelan; seçimde bir tarafın büyük ekseriyeti kazanması.
landsturm(i.), (Al.) topyekün seferberlik; böyle seferberlikte toplanan asker.
Toplam 23 sonuç listeleniyor