tori. kayalık yüksek tepe, kayalık burun
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
torahi. Tevrat, Eski Ahdin ilk beş kitabı; Musa şeriatı; k.h. Musevi edebiyatında kanun.
torchi. meşale; asetilen lambası; İng. cep feneri; (argo) yangın çıkarma delisi. torch race eski Yunanlılarda koşucuların elde tuttukları meşaleleri birbirine vererek yaptıkları menzil yarışı. torch singer melankolik aşk şarkıları söyleyen kimse. torch song melankolik bir aşk şarkısı. carry a torch for (argo) karşılık görmeksizin sevmek. hand on the torch ilim ışığını devam ettirmek.
torchbeareri. meşale taşıyan kimse; bilgi veya doğruluk yayan kimse.
torchonlacei. keten ipliğiyle işlenen bir çeşit dayanıklı dantela.
torei., mim. tam kaval (yarım daire profilinde yuvarlak silme kısmı).
toreadori. boğa güreşçisi, toreador. toreador pants balıkçı pantolonu.
toreutics. maden oymacılığına ait. toreutics i. maden oymacılığı.
toriii. Japonya'da Sinto tapınağının ulu ve süslü tore kapısı.
tormentf. işkence etmek, eziyet etmek, eza vermek, azap çektirmek; canını sıkmak, başını ağrıtmak; kızdırmak. tormentingly z. işkence edercesine. tormentor i. eziyetçi kimse; işkence aleti; sahne içindeki yan perde.
tormenti. işkence, eziyet, ezinç, eza, elem, azap, cefa; cehennem.
tormentili. beşparmakotu, bot. Potentilla reptans.
tornadoi. (çoğ. -does, -dos) kasırga; hortum; şiddetli fırtına.
torpedoi. (çoğ. -does, -dos) f torpil; demiryolu üzerine konulup işaret olarak tekerlekler altında patlatılan fişek; eğlence için taş üzerine atılıp patlatılan fişek; uyuşturanbalığı, torpilbalığı, zool. Raia top pedo; f. torpillemek, torpil ile harap etmek veya batırmak. torpedo boat torpido, torpidobot. torpedoboat destroyer muhrip. torpedo net torpil ağı. torpedo station torpido üssü. torpedo tube torpil atmaya mahsus kovan.
torpids. uyuşmuş, uyuşuk; cansız gibi; durgun; duygusuz; faaliyetsiz.
torpori. uyuşukluk, cansızlık, hareketsizlik; sersemlik. torporif'ic s. uyuşukluk getirici, uyuşturucu.
torquei., mak. devir meydana getiren kuvvet, dönme momenti; bazı sıvı ve billurlardan geçme sonucunda polarılmış ışık düzleminde meydana gelen dönel etki; bak. torc.
torrefy , torrifyf. kavurmak, yakmak; mad. tas. yüksek ısıyla gazlarını defetmek için kurutmak; ecza. kurutup gevrekleştirmek torrefac'tion i. kavurma. uyuşuk.
torrenti. sel, çok hızlı akıntı; sel gibi akan veya zorlu şey.
torrentials. sel gibi; selden meydana gelen; şiddetli, kızışık. torrentially z. sel gibi.
torricellians. barometrenin ana ilkesini keşfeden İtalyan fizik bilgini; Toricelli'ye ait veya onunla ilgili Torricellian tube barometrenin cam tübü Torricellian vacuum barometre cıvası üzerindeki hava boşluğu.
torrids. güneşten kavrulan: çok sıcak kızgın, ateş gibi yakıcı. Torrid Zone Sıcak Kuşak. torrid'ity i. sıcaklık yakıcılık.
torsioni. burma, bükme kıvırma; burulma bükülme, kıvrılma; mak. burulmuş tel veya cubuğun eski haline dönmesini gerektiren kuvvet. torsion balance burulmalı terazi. torsion meter burma ölçeği torsion scale tel veya maden çubuklarının burulması ile işleyen terazi. torsional s. burulma kabilinden, bükülmeye ait. torsionally z. burarak.
torski. mezgitgillerden herhangi bir balık, zool. Gadidae.
torsoi. insan gövdesi; heykel gövdesi; güdük şey.
torti., huk. haksız muamele, haksız fiil.
torticollisi., tıb. kasılma sonucu boynun çarpılması, boyun tutulması.
tortillai., Meksika bir çeşit pizza, lahmacun.
tortiouss., huk. haksız fiil kabilinden.
tortoisei. kaplumbağa, tosbağa, zool. Testudo. tortoise shell bağa.
tortuosityi. eğri büğrülük, yılankavilik. tortuously z. eğri büğrü bir şekilde.
tortuouss. eğri büğrü, dolambaçlı büküle kıvrıla uzayan; hileli.
torturei., f. işkence, eza, eziyet, azap, elem; f. işkence etmek, eziyet etmek, azap vermek; biçimini bozmak, anlamını değiştirmek.
torusi. (çoğ. tori) mim. tam kaval; anat. kasta veya kemikte yuvarlak çıkıntı, yumru, kabartı; bot. çiçek tablası.
toryi., s., İng. tutucu parti üyesi; s., k.h. tutucu Toryism i. tutuculuk.
Toplam 46 sonuç listeleniyor