terra(i.), (Lat.) toprak; yerküre, arz küresi.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
terrace(i.), (f.) satıhtan yüksek yer, set; bayır üstünde sıra evler veya sokak; İspanyol veya ark evlerine özgü düz ve yassı dam, teras, taraça; (f.) set yapmak, bir bayır boyunca sıra sıra setler yapmak. roof terrace evin çatısı üstündeki taraça.
terracottafırında pişirilmiş tuğla veya çömlek; tuğla rengi.
terrain(i.) savaş alanı veya savunmaya uygun yer; arazi, yer, arsa; özel bir maksada hizmet eden arazi.
terrapin(i.) Kuzey Amerika'ya mahsus yenilebilen bir çeşit su kaplumbağası.
terrarium(i.) kara hayvanlarını hayvanat bahçesinde yetiştirmek için onların doğal hayat şartlarına göre hazırlanmış suni yer.
terrene(s.), (i.), eski dünyevi; (i.), eski yer, arz.
terreplein(i.) istihkâmda topIarın konulduğu üst zemin; yerden yüksek düz zemin.
terrestrial(s.), (i.) dünya veya karayla ilgili veya onlara ait; karadan meydana gelen; arza ait, dünyevi; karada yaşayan; karasal; (i.) dünyada var olan şey. terrestrial telescope görüntüyü düz gösteren teleskop. terrestrially (z.) dünyevi şekilde; karasal olarak.
terret(i.) at koşumunda dizginlerin geçirildiği halkaların biri; köpek tasmasındaki halka.
terrible(s.) korkunç, korkulacak, dehşetli; (k.dili) aşırı, çok, pek. terribly (z.) müthiş bir şekilde; aşırı derecede, çok.
terricolous(s.), (zool.), (bot.) yerde veya yer içinde yaşayan.
terrier(i.), (huk.) belirli bir semtte fert veya şirketlerin emlâk sicili.
terrific(s.) korkunç, dehşetli, dehşet verici; (k.dili) fevkalade, çok güzel. terrifically (z.) dehşetli surette; çok.
terrify(f.) çok korkutmak, dehşete düşürmek.
terrigenous(s.) yerde doğmuş, topraktan çıkmış veya meydana gelmiş; (jeol.) karadan gelen toprak ile denizin dibinde oluşan veya buna ait.
terrine(i.) reçel ile dolu olarak satılan toprak kavanoz; bir çeşit sebzeli yahni.
territorial(s.) karaya veya araziye ait; belirli bir bölgeye ait; Birleşik Amerika'da devlet teşkilatına girmemiş bölgelere ait; bölgesel savunma için hazırlanmış askeri kuvvetlerle ilgili. territorial acquisitions ilhak olunmuş topraklar. territorial army ana vatan ordusu. territorial jurisdiction devletin kendi ülkesi ve ahalisi üzerindeki hakları. territorial waters kara suları.
territory(i.) toprak, arazi, memleket; bir devlete ait üIke; başka devletin hükmü altında bulunan memleket; (bh) eskiden Birleşik Amerika'da henüz devlet teşkilâtına girmemiş ancak merkezi hükümet tarafından atanan bir vali idaresindeki bölge.
terror(i.) dehşet; korkunç şey; dehşet saçan şey veya kimse; (k.dili) haşarı çocuk. terrorstruck, terrorstricken (s.) dehşete düşmüş. the Reign of Terror Fransız ihtilâlinde en kanlı devre.
terrorist(i.) tedhişçi, herkese dehşet salan kimse; Fransız ihtila1i sırasında tedhiş mahkemesi taraftarı; çarlık Rusya'sında tedhişçi. terrorism (i.) tedhişçilik, yıldırma siyaseti. terrorize (f.) tedhiş etmek, yıldırmak.
terry(i.) havlu dokusunda kesilmemiş düğüm; düğümleri kesilmemiş havlı kumaş. terry cloth havlu kumaş.
Toplam 27 sonuç listeleniyor