Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ten' sonuçları
Çeviri ten
s., i. on; i. on rakamı veya sayısı, 10, X; onlu veya onluk bir şey. Ten Commandments Hazreti Musa'ya Allah tarafından verilen on emir. count in tens onar onar saymak. I'll lay you ten to one on that Bu işte bire karşı on ile bahse girerim. take ten kısa müddet içinde dinlenmek.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri tenable
s. makul; inanılabilen; elde tutulabilir; bahiste ispatı mümkün olan; savunması kolay. tenableness, tenabil'ity i. makul olma .tenably z. makulce.
 
Çeviri tenace
i. iskambil oyununda ayrı renkten yüksek sayılı iki kâğıt.
 
Çeviri tenacious
s. tutar, bırakmaz, vazgeçmez; unutmaz; kopmaz; kuvvetli; yapışkan, özlü; inatçı, direngen. tenaciously z. bırakmayarak, azimle. tenaciousness i . vazgeçmeme, direnme.
 
Çeviri tenacity
i. yapışkanlık; direnme, vazgeçmeme; fiz. sağlamlık, sıkılık.
 
Çeviri tenaculum
i., tıb. ameliyat sırasında atardamarı tutmak için kullanılan kancalı alet.
 
Çeviri tenaille
i. kalenin iki tabyası arasında bulunan hendek dışındaki siper.
 
Çeviri tenancy
i. kullanım, kiracılık; kira ile tutulmuş mülk; kira suresi.
 
Çeviri tenant
i., f., huk. kullanım hakkı olan kimse, mutasarrıf, mülk sahibi; kiracı; sakin, (bir yerde) oturan kimse; f. kira ile tutmak; içinde oturmak. tenant farmer kira ile çiftlik işleten çiftçi, kiracı çiftçi. tenant right kiracının kira bedelini ödediği müddetçe kullanma hakkı. tenantry i. kiracılık; bir mülkün bütün kiracıları.
 
Çeviri tench
i. kilizbalığı, zool. Tinca tinca.
 
Çeviri tend
f., gen. to veya toward ile meyilli olmak; vesile olmak; yönelmek .red tending to purple mora çalan kırmızı.
 
Çeviri tend
f. hazır bulunmak; den. halatın dolaşmasını önlemek için gözetlemek. tend on veya upon hizmet etmek .tend to k.dili. bakmak, dikkat etmek.
 
Çeviri tendency
i. meyil, istidat, eğilim, şev; psik. yönseme.
 
Çeviri tendentious
s. taraf tutan; şevli, meyilli.
 
Çeviri tender
i., den. yardımcı gemi; gemiye ait olup yolcuları sahile getirip götüren kayık; lokomotife bağlı kömür ve su taşıyan vagon, tender; bakan veya hizmet eden kimse.
 
Çeviri tender
f., i. arz ve teklif etmek, sunmak; huk. kira veya borç vermeyi teklif etmek; i., huk. borç karşılığında para teklifi; teklif olunan şey. tender one's resignation istifasını vermek. tender one's services hizmet teklif etmek. legal tender geçerli para.
 
Çeviri tender
s. nazik, kolay üzülür, kolay incinir; ufak şeyden etkilenir; zayıf, olgunlaşmamış; müşfik, merhametli, şefkatli; dokunaklı, hassas; ince, narin, cılız; sevgi dolu, seven; dikkatli, incitmekten çekinir; körpe, gevrek, yumuşak. tenderly z. şefkatle . tenderness i. şefkat, yumuşak yüreklilik.
 
Çeviri tender-mouthed
s.ağzı geme alışmamış (hayvan).
 
Çeviri tenderfoot
i. (ço. foots, feet) Batı Amerika'nın çetin şartlarına henüz alışmamış kimse, güçlüklere alışkın olmayan kimse; başlangıç sınıfındaki erkek izci.
 
Çeviri tenderhearted
s. müşfik, yufka yürekli, şefkatli.
 
Çeviri tenderize
f. yumuşatmak (et). tenderizer i. eti yumuşatıcı bir madde.
 
Çeviri tenderling
i. nazik büyümüş kimse; yeni çıkmış geyik boynuzu.
 
Çeviri tenderloin
i. sığır veya domuz filetosu. tenderloin district cinayet ve ırza geçme gibi suçların islendiği ve polise rüşvet vererek kolaylıkla örtbas edildiği bölge.
 
Çeviri tendinous
s. tendon cinsinden, kirişsi, veteri; veter dolu.
 
Çeviri tendon
i., anat. veter, kiriş, sinir, kasların kemiklere yapışmasını sağlayan yapılar, tendon. tendon reflex veter üzerine vurulunca kasın mukabil hareketi.
 
Çeviri tendril
i. asma veya sarmaşık filizi, bıyık.
 
Çeviri tenebrae
i. paskalyadan evvelki haftanın son üç gününde okunan dualar.
 
Çeviri tenebrific
s. karanlık eden, karartan, kasvet veren.
 
Çeviri tenebrous
s. karanlık, kara, koyu; kasvetli .tenebros'ity, tenebrousness karanlık, kasvet.
 
Çeviri tenedos
i. Bozcaada.
 
Çeviri tenement
i. özellikle ucuz ve adi apartman; huk. mülk olabilen herhangi bir şey; ev, kiralık ev; kiralık apartman; konut, mesken, ikametgâh. tenement district adi ve ucuz apartmanlann bulunduğu semt. tenement house kalabalık ailelerin oturduğu ucuz apartman. tenemen'tal s. kiralık eve veya kiracılara ait.
 
Çeviri tenescopic ,ical
s. yalnız teleskopla görülebilen: teleskopa ait: uzağı gören: iç içe girmek suretiyle uzayıp kısalan. telescopic boiler iç içe kayar kısımları olan makina kazanı. telescopicchimney iç içe kayar kısımları olan vapur bacası. telescopic stars yalnız teleskopla görülebilen yıldızlar. telescopically z teleskopla.
 
Çeviri tenesmus
i., tıb. idrar veya aptes bozma zorluğu.
 
Çeviri tenet
i. inan, doktrin, akide, öğreti, prensip, ilke, görüş .
 
Çeviri tenfold
s., z .on kat, on misli. tengallon
 
Çeviri tengallon hat
(A.B.D.) kovboy şapkası.
 
Çeviri tenia
bak. taenia.
 
Çeviri teniacide
i. tenya öldüren ilâç.
 
Çeviri teniafuge
i. tenyanın dışarı atılmasını sağlayan ilaç.
 
Çeviri teniasis
i. vücutta tenya bulunmasının belirtiler.i
 
Çeviri tennis
(i.) tenis. tennis arm, tennis eIbow çok tenis oynamaktan ileri gelen kol ağrısı. tennis ball tenis topu. tennis court tenis sahası, tenis kortu.
 
Çeviri tenon
(i.), (f.) doğramacılıkta erkek geçme parçası, oğlan; (f.) erkek geçme parçasını kesmek; böyle parça ile birleştirmek. tenon auger erkek geçme parçasını kesme aleti. tenon saw zıvana testeresi.
 
Çeviri tenonitis
(i.), (tıb.) veter iltihabı.
 
Çeviri tenor
(i.), (s.) belirli meslek veya yön veya istidat, cereyan, gidiş, akış; tabiat, mizaç, mahiyet; (huk.) asıl suret veya kopya, aslının aynı olan nüsha; (müz.) tenor; tenor sesi veya çalgı; (s.) tenor sesine ait; bu sesle şarkı söyleyen.
 
Çeviri tenpence
(i.), (İng.) on penilik para.
 
Çeviri tenpennynail
on beşinci yüz yılda yüz tanesi on peniye satılan çivi; 7,5 santimetrelik çivi.
 
Çeviri tenpins
(i.) on kuka ile oynanılan oyun, on kuka oyunu, kiy oyunu.
 
Çeviri tense
(s.), (f.) gergin, gerilmiş; sinirli; nazik, kopacak gibi; (f.) germek, gerginleşmek. tense'ly (z.) gerginlikle. tense'ness, ten' sity (i.) gerginlik.
 
Çeviri tense
(i.), (gram.) fiil zamanı, zaman. sequence of tenses (gram.) cümlede zaman uyumu.
 
Çeviri tensible
(s.) gerilebilir. tensibil'ity (i.) gerilme kabiliyeti.
 
Çeviri tensile
(s.) gerilir, gerilebilir; gerilmeye ait. tensile strength gerilme direnci. tensile stress gerilme zoru. tensile test germe deneyi. tensil'ity (i.) gerginlik.
 
Çeviri tension
(i.) germe, gerilme, gerilim; gerginlik; zihin yorgunluğu; (mak.) germe veya gerilme kuvveti; germe cihazı; (elek.) gerilim, elektromotor kuvvet, voltaj.
 
Çeviri tensor
(i.), (anat.) bir organı geren kas; (mat.) üçten fazla elemana dayanarak tanımlanabilen vektör niceliği.
 
Çeviri tent
(i.), (f.) çadır, otağ, oba; (f.) çadır kurup oturmak. tent bed çadır gibi tavanı olan yatak. tent caterpillar ağaçlar üzerinde çadır şeklinde yuva yapan tırtıl. tent fly çadırın bezden yapılmış kapısı. tent peg çadır kazığı. bell tent ortası direkli konik çadır. pup tent tek kişilik dam biçiminde çadır.
 
Çeviri tent
(i.), (f.), (tıb.) yara fitili; cerrah mili; (f.) cerrah mili ile yoklamak; fitil ile yarayı işletmek.
 
Çeviri tent
(i.) bir çeşit siyah İspanya şarabı.
 
Çeviri tentacle
(i.), (zool.) mürekkepbaIığında olduğu gibi ince ve uzun dokunma veya kavrama uzvu; (bot.) bazı yapraklarda bulunan ince kıl gibi hassas lif, dokunaç. tentac'ular (s.) kavrama uzvu gibi; dokunaçla ilgili.
 
Çeviri tentaculifera
(i.), (çoğ.) kavrayıcı kıl gibi uzuvları olan hayvancıklar sınıfı.
 
Çeviri tentative
(s.), (i.) deneme kabilinden, tecrübe olarak yapılan; (i.) tecrübe, deneme. tentatively (z.) muvakkaten, tecrübe kabilinden.
 
Çeviri tenter
(i.), (f.) kumaşı gerip kurutmaya mahsus kancalı çerçeve; (f.) kancalı serçeveye germek.
 
Çeviri tenter
(i.) (İng.) fabrikada makinalara bakan kimse.
 
Çeviri tenterhook
(i.) kumaşı çerçeveye germeye mahsus kancalardan biri. on ten terhooks endişe içinde, sabırsızlıkla bekleyen.
 
Çeviri tenth
(s.), (i.) onuncu; onda bir; (i.) onda bir kısım; onuncu gelen şey; ondalık; (müz.) on notalık mesafe. tenth'ly (z.) onuncu olarak.
 
Çeviri tenuis
(i.) süreksiz ünsüzlerden biri (k, p, t).
 
Çeviri tenuous
(s.) ince, narin; ince uzun; seyrek, hafif; yerleşmemiş, yüzeyde kalan. tenu'ity (i.) incelik; seyreklik. tenuously (z.) seyrek seyrek, hafifçe. tenuousness (i.) seyreklik, hafiflik.
 
Çeviri tenure
(i.) işinde kalabilme hakkı; memuriyet veya kullanım süresi; imtiyaz, ayrıcalık.
 
Çeviri tenuto
(z.), (s.), (müz.) sürdürerek (söylenen), (kıs.) ten.
 
Toplam 67 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com