stilei. araziyi bölen setin iki tarafında bulunan basamak; turnike; mim. kapı veya pencere çerçevesinin iki yanındaki uzun kenar tahtalarından biri .
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
stilettoi., f. ufak hançer; biz; f. hançerlemek .
stills., i., z., f., (bağlaç) sessiz, sakin; hareketsiz, durgun; asude; köpürmez; ölü; i. şiir. sükut, sessizlik, sükun; fotoğraf; z. hala, daha, yine: bununla beraber, mamafih; daima; f. durdurmak, susturmak, teskin etmek, yatıştırmak; sükun bulmak, yatışmak; (bağlaç) mamafih, buna rağmen. still life güz.san. natürmort. still'ness i. sessizlik, sükunet.
stilli., f. imbik; rakı fabrikası; f. imbikten çekmek, taktir etmek.
stillhunti. sessizce ve gizlenerek avlama; k.dili. sessizce ve ihtiyatla bir şeyin peşinden gitme.
stillys., z. sessiz, sakin; z. telaş etmeden, ses çıkarmadan.
stilti., f. yere basmadan yürümek için kullanılan ortası basamaklı sırık, ayaklık; sütun; uzunbacak, kıyı koşan, zool. Himan topus; f. ayaklık üstünde yürümek.
stilteds. tantanalı, debdebeli; çok resmi (tavır); direkler üstüne bina edilmiş. stiltedly z. fazla resmiyetle. stiltedness i. fazla resmiyet .
Toplam 10 sonuç listeleniyor