Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ser' sonuçları
Çeviri seraglio
(i.) saray; harem dairesi. the Seraglio Topkapı Sarayı.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri serai
(i.) kervansaray; saray.
 
Çeviri seraph
(i.) (çoğ. phim) en yüksek melekler sınıfından biri. seraphic(al) (s.) meleğe ait, melek gibi, çok güzel. seraph'ically (z.) melek gibi.
 
Çeviri serb
(i.), (s.) Sırp, Sırplı; Sırp dili; (s.) Sırp.
 
Çeviri serbia
(i.) Sırbistan. Serbian (s.), (i.) Sırbistan'a ait; (i.) Sırplı; Sırpça.
 
Çeviri sere
(bak.) sear.
 
Çeviri serein
(i.), (meteor.) tropikal bölgede güneş batmasından hemen sonra bulutsuz gökten yağan çisenti.
 
Çeviri serenade
(i.), (f.), (müz.) serenat; serenat müziği; (f.) serenat çalmak veya söylemek.
 
Çeviri serendipity
(i.) beklenmedik şeyler bulma şansı.
 
Çeviri serene
(s.) berrak, açık, sakin; yüce, âli. His Serene Highness Zati Samileri (Avrupa'da prensler için kullanılan bir unvan). serenely (z.) sakince, sükunetle.
 
Çeviri sereneness, serenity
(i.) sükunet, huzur; durgunluk, berraklık.
 
Çeviri serf
(i.) toprağa bağlı köle, serf. serf'age, serf'dom (i.) serflik, kölelik.
 
Çeviri serge
(i.) serj, yünlü kumaş; şayak.
 
Çeviri sergeant , (ıng.) serjeant
(i.), (ask.) çavuş; komiser muavini; (İng.) eski yüksek davavekilii sergeant at arms parlamentoda güvenlik görevlisi. sergeant major başçavuş.
 
Çeviri serial
(s.), (i.) seri halinde olan; tefrika halinde yayımlanan, devamı olan; (i.) tefrika. serial number seri numarası. serially (z.) tefrika halinde. serialize (f.) tefrika halinde yayımlamak.
 
Çeviri seriatim
(z.) birer birer, sıra ile, seri halinde.
 
Çeviri sericeous
(s.) ipek gibi, atlas gibi; (bot.) üIgerli.
 
Çeviri sericulture
(i.) ipekböcekçiliği, ipekçilik. sericul'turist (i.) ipekböceği yetiştiricisi.
 
Çeviri seriema
(i.) Brezilya ve Paraguay'a özgü kariyama denilen kuş, (zool.) Cariama cristata.
 
Çeviri series
(i.), tek ve (çoğ.) sıra, silsile, seri, dizi. in series sıra halinde, arka arkaya. series winding (elek.) seri sargısı, dizi sargısı.
 
Çeviri serif , ceriph
(i.), (matb.) harfin altında veya üstünde bulunan ince çizgilerden biri.
 
Çeviri serigraph
(i.) dokuma veya kâğıt ve derinin kuvvet ve esnekliğini öIçen aygıt.
 
Çeviri serin
(i.) kanarya, (zool.) Serinus canarius.
 
Çeviri seringa
(i.) Brezilya'da yetişen kauçuk ağacı.
 
Çeviri seriocomic
(s.) hem ciddi hem de güIünçlü.
 
Çeviri serious
(s.) ağır, temkinli, aklı başında, vakarlı, ciddi, ağırbaşlı; gerçek, hakiki; önemli; tehlikeli, vahim. seriously (z.) cidden, ciddi olarak. seriousness (i.) ciddiyet.
 
Çeviri serjeant
(bak.) sergeant.
 
Çeviri sermon
(i.) vaız, dinsel öğüt, hutbe; nasihat, ihtar. sermonette (i.) kısa vaız. sermon'ic (s.) va'za uygun, vaız kabilinden. sermonize (f.) uzun uzadıya nasihat vermek.
 
Çeviri sero
önek seromla ilgili.
 
Çeviri serology
(i.) serom ve tesirlerinden bahseden ilim.
 
Çeviri serous
(s.) seroma ait, seroma benzer, serom meydana getiren. serous membrane yürek zarı, karınzarı.
 
Çeviri serpent
(i.) yılan; iblis; yılan gibi hain adam; eskiden kullanılan yılankavi bir nefesli çalgı.
 
Çeviri serpentine
(s.), (i.) yılankavi, yılan gibi kıvrılan; (i.) yılantaşı.
 
Çeviri serpigo
(i.), (tıb.) vücuda yayılan herhangi bir cilt hastalığı. serpiginous (s.), (tıb.) cilt hastalığı olan, yayılan.
 
Çeviri serrate , serrated
(s.) testere dişli (yaprak), serrat. serra'tion, serrature (i.) testere gibi dişli oluş, testere dişi.
 
Çeviri serried
(s.) sıkı sıra halinde.
 
Çeviri serrulate , lated
(s.) pek ince testere dişli.
 
Çeviri serum
(i.) (çoğ. s, ra) serom.
 
Çeviri serval
(i.) Afrika'ya özgü siyah benekli ve uzun bacaklı yaban kedisi, (zool.) Felis serval.
 
Çeviri servant
(i.) hizmetçi, uşak; köle, kul; besleme, yanaşma. servant boy uşak. servant girl hizmetçi kız. fellow servant kapı yoldaşı. public servant memur, devlet memuru. your humble servant, your obedient servant bendeniz, kulunuz.
 
Çeviri serve
(f.), (i.) hizmet etmek, hizmetini görmek, hizmetkarı olmak; yardım etmek; kulluk etmek; tapmak; emrini yerine getirmek; müşteriye bakmak; servis yapmak; işe yaramak, işine gelmek, işini görmek; uygun olmak; yetişmek, elvermek, kâfi gelmek; doldurup ateşlemek (top); tebliğ etmek; müddetini tamamlamak; (hapis cezası) çekmek; (erkek hayvan) çiftleşmek; spor servis atmak; (i.), tenis oyun başlangıcında topa vurma. serve a summons celpnameyi eline vermek. It serves him right ! Oh olsun ! Yapmayaydı. Önceden düşüneydi. Söz dinleseydi. Ettiğini buldu. serve notice hizmetinden çıkacağını bildirmek. serve out dağıtmak, taksim etmek. serve time hapis cezasını çekmek. serve up sofraya koymak (yemek), servis yapmak.
 
Çeviri server
(i.) hizmetçi; servis atan oyuncu; tepsi.
 
Çeviri servia
(bak.) Serbia.
 
Çeviri service
(f.) bakımını sağlamak, onarmak; teçhizatını tamamlamak; yardım etmek; (erkek hayvan) çiftleşmek.
 
Çeviri service
(i.) hizmet, görev; iş; merasim, tören, ayin, ibadet; askerlik; yarar, fayda, yardım; çay takımı; (huk.) tebliğ; memuriyet, resmi iş; spor servis. service book dua kitabı. service cap asker veya subay kasketi. service court spor servis atılırken topun içine düşmesi gereken alan. service line spor servis çizgisi. service station benzin istasyonu. service stripe bir asker veya memurun hizmet süresini gösteren kol şeridi, kolçak. service tree üvez, (bot.) Sorbus domestica. service uniform askeri elbise, üniforma. active service askerlik hizmeti. at your service emrinize amade. be of service yardımı dokunmak, yardım etmek. civil service devlet memurluğu. diplomatic service dışişleri teşkiIâtı. jury service jüride çalışma görevi. on active service (ask.) fiili görevde. public service kamu hizmeti. secret service gizli polis teşkilatı. see service hizmet görmek. take service with hizmetine girmek.
 
Çeviri serviceable
(s.) işe yarar, elverişli, kullanışlı, faydalı, yararlı, lüzumlu; hizmete alışkın, dayanıklı. serviceableness (i.) fayda, yarar, kullanışlılık. serviceably (z.) faydalı bir surette.
 
Çeviri serviceman
(i.) asker; tamirci.
 
Çeviri serviette
(i.), (İng.) sofra peçetesi.
 
Çeviri servile
(s.) alçak, gurursuz, hakir, aşağılık; köleye veya hizmetçiye ait; köleye yakışır, köle olarak kullanılan. servilely (z.) köle gibi. servileness, servility (i.) gurursuzluk.
 
Çeviri servitor
(i.) hizmetçi, uşak.
 
Çeviri servitude
(i.) kulluk, kölelik; ceza olarak verilen iş mahkumiyeti; (huk.) irtifak hakkı.
 
Toplam 51 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com