Sponsor Bağlantılar
|
Çevir
' sav' sonuçları
savages., i., f. vahşi, yabani, medeniyet görmemiş; canavar ruhlu, yırtıcı, zalim: i. medeniyet görmemiş kimse; vahşi adam; zalim ve canavar ruhlu kimse; f. vahşice saldırmak. savagely z. vahşicesine. savageness i. yabanilik vahşet. savagery, savagism i. yabanilik, vahşet; vahşiler.
3D Oyunlar Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
save(bağlaç), (edat) maada, -den baska, gayri, yalnız.
savef. kurtarmak; korumak, saklamak, muhafaza etmek; (ilah) günahtan kurtarıp bağıslamak; idare etmek, arttırmak, biriktirmek,tasarruf etmek; kaybetmemek; para biriktirmek veya saklamak. save face ayıbı yüzüne vurmamak. He walks home to save car fare Yol parası harcamamak için eve yürür. Turn on the lights to save your eyes Gözlerinizi yormamak için ışığı açın.
savinei. karaardıç, bot. juniperus sabina.
savings., i. kurtarıcı; idareci; koruyan, muhafaza eden; kayıtlayıcı; i. tasarruf, iktisat; çoğ. biriktirilmiş para. savings account tasarruf hesabı. savings bank tasarruf bankası veya sandığı. savingly z. tasarruf ederek: kurtuluşunu sağlayarak.
saving(edat), (bağlaç) maada, -den başka. saving your presence haşa huzurdan, sözüm yabana sözüm meclisten dışarı.
savor , ing. savouri., f. tat, lezzet, çeşni; koku, rayiha; hassa; f., of ile tadı olmak, lezzeti olmak; çeşni vermek; lezzet vermek; kokusu olmak; zevk almak, tadına varmak. savorless s. tatsız.
savoryi. kekiğe benzer bir çeşit baharat.
savory , ing. savourys. i. lezzetli iştah açıcı; hoş kokulu, rayihalı; baharatlı; uygun; i., ing. yemeğin başında veya sonunda yenen sıcak bir yemek. savorily z. iştah açacak sekilde. savoriness i. lezzetlilik.
savoyi. bir çesit kıvırcık kış lahanası.
savoyardi. Savoylu kimse; Gilbert and Sullivan operalarının oyuncusu veya meraklısı.
savvyi., (argo) kavrayış, idrak; f. kavramak, anlamak, idrak etmek.
Toplam 16 sonuç listeleniyor
|