3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
pilars. saçlı, saçlara ait.
pilasteri., mim. gömme ayak, plastro; duvara yapışık sütun. pilastered s. böyle sütunları olan.
pilei., f. temel veya iskele yapımında kullanılan büyük kazık; f. kazık kakmak; kazıklara dayamak. pile driver kazık varyosu, şahmerdan.
pilei. tüy; kuş tüyü; hav.
pilei., f. yığın, küme; k.dili büyük meblağ; çok büyük bina; ölü yakmaya mahsus odun yığını; fiz. atom reaktörü: (argo) servet, dünyalık; f. yığmak, kümelemek. pile in dolu,smak pile off, pile out inmek, hep birlikte inmek. pile on üşüşmek; tepeleme doldurmak. pile up yığmak, biriktirmek; yığılmak, birikmek; k.dili kazada çarpıp ezmek.
pilesi., çoğ., tıb. basur memesi, hemoroid
pileumi. (çoğ. -lea) biyol. kuş başının üst kısmı.
pileusi. (çoğ.-lei) bot. mantarın şemsiye şeklindeki başı.
pileworti. basurotu, bot. Ranun culus ficaria .great pilewort sıracaotu, bot. Scrophularia.
pilferf. çalmak, aşırmak, slang yürütmek. pilferage i. çalma; çalınan şeyler.
pilgrimi. hacı, kutsal bir yeri ziyaret eden kimse; yolcu, seyyah; b.h., çoğ. 1620 yılında Mayflower gemisi ile Amerika'ya göç eden ingilizler. pilgrimage i. hac; kutsal bir yeri ziyaret; uzun ve çetin bir yolculuk .
pilingi. temel kazıkları; kazık çakma.
pilli., f. hap; hazım ve tahammülü güç bir şey;( argo) çekilmez kimse. the pill doğum kontrol hapı. a bitter pill yenilir yutulur olmayan bir şey, kabulü güç iş.
pillagei., f. yağma, çapulculuk, talan; çapul malı, ganimet; f. talan etmek, yağma etmek, soymak, ganimet olarak almak.
pillari., f. direk, sütun; dikme, dik meye benzer şey; f. sütunlarla tutmak veya süslemek .pillar box ing posta kutusu. Pillars of Hercules Cebelitarık boğazının iki tarafındaki yüksek kayalıklar. a pillar of society topluma dayanak olan kimse, nüfuzlu kimse .from pillar to post bir güçlükten diğer bir güçlüğe; kapı kapı (dolaşma).
pillboxi. hap kutusu; ask. küçük istihkam.
pillioni. at binicisinin arkasında ikinci bir biniciye mahsus yastık; motosikletlerde buna benzer yer.
pilloryi., f. eskiden kullanılan ve boyun ve kolları geçirmeye mahsus delikleri olan suçluları teşhir aleti; f. bu alete bağlayarak teşhir etmek; teşhir etmek, elale min maskarası etmek.
pillowi., f. yastık; yastık gibi herhangi bir şey; den. cıvadra ıskaçası; f. yastığa yatırmak; altına yastık koymak. pillow block mak. şaft kovanı. pillow lace kopanaki. pillowy s. yastık gibi.
piloti., f., den. kılavuz: dümenci; pilot; rehber; A.B.D. lokomotif mahmuzu; f. kılavuzluk etmek, rehber olmak, yol göstermek; (uçak) kullanmak. pilot engine kılavuz lokomotif. pilot fish Malta palamudu, zool. Naucrates ductor. pilot light şofbende devamlı olarak yanan kuçük alev; kontrol lambası. drop the pilot kılavuzu salıvermek. pilotage i. kılavuzluk; kılavuz ücreti.
Toplam 29 sonuç listeleniyor