is(bak.) be; as is (tic.) şimdiki haliyle, olduğu gibi.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
is.(kıs.) island.
isacoustic(s.), (fiz.) sesin şiddeti ve berraklığı ile ilgili.
ischium(i.) (çoğ. ischia) (anat.) verek, kalça kemiğinin bir kısmı, iskiyum.
ishsonek, isimlerin sonunda ait, kabilinden, mahiyetinde, sıfatlarda ise -ce veya -ca anlamına gelir: Turkish, whitish.
islam(i.) islam; islam alemi, islâmiyet. IsIamic (s.) İslam'a ait. Islamics (i.) İslam ilimlerinin tetkiki. islamimsm (i.) Müslümanlık, İslamiyet.
island(i.) ada, ada gibi yer. islander (i.) adalı kimse, adada oturan kimse.
isle(i.) ada, küçük ada.
ismsonek -lik, -cilik, -izm: Nationalism, radicalism.
ism(i.) özel bir doktorun veya meslek (özellikle küçümseme anlamında).
isntis not. iso onek aynı, eşit
isoönek aynı, eşit.
isobaric(s.) hava basıncı eşit olan (yerler).
isoclinal, isoclinic(s.) haritada mıknatısın aynı eğilim veya düşüşünü gösteren. isoclinal lines bunu gösteren çizgiler.
isodynamic, ical(s.) izodinamik, eşit kuvvete sahip olan, eşit kuvvete sahip noktaları gösteren.
isogloss(i.), (dilb.) harita üzerinde konuşmaları farklı olan bölgeleri birbirinden ayıran çizgi.
isolate(f.) ayırmak, tecrit etmek; (kim.) bir maddeyi başka maddelerden ayırmak; karantinaya almak,
isolation(i.) tecrit, ayırma, tek başına bırakma veya bırakılma, ayrı koyma. isolationism (i.) tecrit politikası. isolationist (i.) kendi memleketinin diğerlerinden ayn hareket etmesi taraftarı, tecrit politikası taraftarı.
isomeric(s.), (kim.) izomerili. isom'erism (i.) izomeri.
isometric(s.) ölçü bakımından eşit olan, öIçüleri eşit olan. isometric exercise hareketsiz olarak kasılma ile adale egzersizi. isometrics (i.) hareketsiz yapılan idman, kasların sistematik ve hareketsiz gerilip açılması.
isometry(i.) öIçüde eşitlik; yükseltide eşitlik.
isomorphic(s.), (kim.), (biyol.) eşbiçimli, izomorf.
isosceles(s.) iki kenarı birbirine eşit olan, iki yanı bir olan. isosceles triangle (geom.) ikizkenar üçgen. isosceles trapezoid (geom.) ikizkenar yamuk.
isostasy(i.), (jeol.) dünya üst tabakasının dengesi.
isothere(i.), (meteor.) izoter, yaz eşsıcağı.
isotherm(i.) eşsıcağı gösteren çizgi, eşsıcak, izoterm. isothermal (s.) eşit ısıda olan.
isotonic(s.) osmotik basınçları eşit olan; (müz.) eş aralıklı.
israel(i.) İsrail; eski İsrail kavmi; Museviler.
israeli(s.), (i.) İsrail'le ilgili; (i.) İsrailli.
issue(i.), (f.) yayınlama, yayın, basım; konu, müzakere konusu, mesele, sorun; sonuç, netice; (mecmua) sayı; boşalma yeri; boşalma, çıkış; donatma, tevzi, dağıtım; çocuklar, nesil; (tıb.) cerahat; (f.) dışarı çıkmak, dışarı akmak; sonuç vermek; husule gelmek; hasıl olmak, doğmak, neşet etmek; basılıp yayınlanmak; çıkarmak, dağıtmak; vermek, ihraç etmek; yayınlamak. issue of shares hisse senedi ihracı. at issue üzerinde konuşulan, münakaşa edilen, bahis konusu olan. bank of issue tedavül bankası. date of issue ihraç günü. face the issue bir durumu olduğu gibi kabul edip ona göre davranmak. join issue (bir mevzu üzerinde) münakaşada bulunmak. take issue itiraz etmek.
Toplam 41 sonuç listeleniyor