hazard(i.), (f.) baht, şans, tehlike, riziko; tenis kortunun servis atılan tarafı; eski bir çeşit zar oyunu; bilardo oyununda bir vuruş; golf oyununda mânia; (f.) tehlikeye atmak, şansa bırakmak; cüret göstermek. hazard a guess tahmin etmek, kafadan atmak. at all hazards bütün tehlikelere rağmen, ne pahasına olursa olsun .
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
hazardous(s.) tehlikeli, rizikolu; şansa bağlı. hazardously (z.) tehlikeli olarak. hazardousness (i.) tehlike, riziko .
haze(i.) hafif sis, ince duman, pus; belirsizlik, müphemlik, çapraşıklık.
haze(f.), (den.), fazla veya çetin işle yormak; A.B.D., eşek şakası yaparak üzmek (özellikle üniversiteye yeni gelenleri).
hazel(i.), (s.) fındık ağacı, (bot.) Corylus; bu ağacın kerestesi; sarıya çalan kestane rengi; (s.) fmdık ağaca ait; açık kahverengi; elâ (göz). hazelnut (i.) fındık.
hazing(i.) dayak atma; fazla veya zor iş; şaka olarak munasebetsiz işler yaptırma.
hazy(s.) sisli, dumanlı, puslu; anlaşılmaz, müphem, belirsiz, muğlak, çapraşık.
Toplam 7 sonuç listeleniyor