Sponsor Bağlantılar
|
Çevir
' gen' sonuçları
3D Oyunlar Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
genderi., gram. ismin cinsi, cinsiyet. common gender her iki cins için ortak olan kelime. feminine gender dişil, müennes. masculine gender eril, müzekker. neuter gender camit, cansız, nötr.
genealogicals. soy veya şecereye ait, şecereli. genealogical tree şecere. genealogically z. nesep şeceresi bakımından.
genealogyi. nesep, şecere, silsile, soy; nesep tetkiki. genealogist i. nesep mütehassısı, şecereci. genealogize f. nesep tetkiki ile meşgul olmak.
generals., i. umumi, genel, külli; umuma ait, şümullü; içinde her şey bulunan; kesin olmayan, takribi; i. umum, avam, halk; ask. general. general average den. büyük avarya. general cargo den. karışık yük. general delivery postrestant, postanede sahibine teslim olunan mektup. general eIection genel seçim. general officer ask. albaydan yüksek rütbeli subay, general. general orders ask. bütün orduya şamil olan emirler. general practitioner tıb. ihtisası olmayan doktor, pratisyen hekim. general purpose her işte kullanılabilen, her gayeye uygun. general resemblance umumi bir benzeyiş. general rule genel kural. general staff ask. genel kurmay, erkânı harbiye. general strike genel grev. as a general rule genellikle, umumiyetle. attorney general baş savcı, müddeiumumi. brigadier general tuğgeneral. full general orgeneral. in general genel olarak, hiç bir özelliği olmadan. Iieutenant general korgeneral. major general tümgeneral. generally z. genellikle, umumiyetle.
generalityi. genellik, umumiyet, umumilik. generalities i. genel konular, kesinlik ifade etmeyen söz .
generalizationi. genelleştirme, umumileştirme, genellik, umumilik, hepsini bir tutma, genel sonuç çıkarma.
generalizef. genelleştirmek, umumilestirmek, tamim etmek, genel bir fikir vermek; herkese teşmil etmek; güz. san. ayrıntılarını belirtmeden genel olarak tamamlamak; tıb. hastalığı umumi bir hale koymak; tıb. yayılmak; umumileşmek.
generalshipi. generallik; bir generalin askeri bilgi ve yönetme yeteneği; önderlik, baskanlık, liderlik.
generatef. husule getirmek, vücut vermek, hâsıl etmek; çocuğu olmak, doğurmak, yavrulamak; geom. çizmek.
generationi. zürriyet husule getirme, doğuş, doğuruş, tenasül; nesil, soy, zürriyet, batın; vasat olarak insan nesli farzedilen otuz yıl. generation gap aile ile çocuk arasındaki görüş farkından doğan anlaşmazlık.
generatives. tenasül kabiliyeti olan; doğuş ve doğuruşa ait.
generatori., elek. jenerator, dinamo; doğuran veya meydana getiren kimse; hâsıl edici cihaz.
generatrixi. (çoğ, -trices) geom. yapıcı çizgi; doğuran dişi.
generics. cinse ait, fasileye ait; genel, umumi; şümullü, geniş kapsamı olan. generically z. kendi cinsine ait özellikleri taşıyarak.
generouss. cömert, alicenap, eli açık; asil; mebzul, bol, bereketli; verimli, mümbit; sert, çarpan (içki). generously z. cömertçe. generousness i. cömertlik.
genesisi. hilkat, yaratılış, meydana gelme; başlangıç, mebde, menşe; b.h. Tekvin.
geneti. sansara benzer bir hayvan.
genetics. bir şeyin aslına ait; jenetige ait genetic heritage biyol., psik. kalıtım. genetically z. jenetik bakımından, jenetik yoluyla.
geneticsi., biyol. jenetik, soyaçekim olaylarını inceleyen biyoloji dalı.
genials. güler yüzlü, şen, hoş; müsait; hayat verici. genially z. güler yüzlü olarak, hoşa giden bir davranışla. genial'ity, gen'ialness i. sempatik oluş, sevimlilik, nezaket.
geniculates. diz gibi mafsalları olan; diz gibi bükülmüş.
genistai. katırtırnagı, bot. Genista scoparia, Genista luncea.
genitals., i. tenasül uzuvlarına ait; i., çoğ. tenasül uzuvları.
genitives., i., gram isim ve zamirlerin -in hali.
genitoönek. tenasül organlarına ait.
geniusi. (coğ. geniuses) deha, üstün kabiliyet, istidat, yetenek, özel vasıf, ozellik, hususiyet; dahi.
genius(coğ. genii) i. cin, peri, insan kaderine hükmeden kimse; biri iyi ve diğeri kötü iki periden biri; eski Roma mitolojisinde bir kimseyi veya yeri himaye eden cin.
genoai. Cenova şehri. Genoese s., i. Cenovalı, Cenevizli(ler).
genrei. tarz, tür, nevi; güz. san. günlük hayatı tasvir eden tarz.
genroi. Japonya'da eskiden toplanan emekli devlet adamları heyeti.
gens(çoğ. gentes) antro. erkeklerden hesaplanan soy silsilesi; eski Roma tarihinde kabile, geniş soy.
genti., argo erkek, adam. gent. kıs. gentleman, gentlemen.
genteels. soylu, kibar. (Bu kelime simdi küçültücü bir anlamda kullanılabilir) genteelly z. kibarca, zarif bir şekilde.
gentiani. yılan otu, bot. Gentiana lutea; ecza. bu bitkinin kökünden yapılan bir kuvvet ilâcı. red gentian kızıl kantaron, bot. Gentiana purpurea.
gentilei., s. dinsel edebiyatta Musevi olmayan kimse; s. Musevi olmayan; putperest; Romalılarda bir kabile veya millete ait; herhangi bir ırka veya memlekete verilen isme ait.
gentilityi., baz. asağ. asalet; asalete has vasıflar, kibarlık; çoğ. sahte kibarIık.
gentles. nazik, yumuşak huylu, kibar; tatlı; ıIımlı, mutedil; soylu, asil; hafif, latif. gently z. yavaşça, tatlılıkla, şefkatle, nezaketle. gentleness i. tatlılık, nezaket, şefkat.
gentlemani. (çoğ. men) kibar adam, efendi, terbiyeli adam, nazik adam, iyi bir aileye mensup erkek, çelebi, centilmen. gentleman's agreement karşılıklı söz vermeye dayanan anlaşmaç gentlemanat arms iç kral muhafızlarından biriç gentleman farmer kendi zevki için çiftlik işleten efendi. gentlemaninwaiting i. kralın maiyetinde hizmet eden asilzade. gentleman of fortune avantüriye, maceraperest adam; eski korsan. gentlemanly s. efendiye yakışır.
gentlewomani. iyi bir aileden gelen kadın, hanımefendi, kibar kadın.
gentryi., çoğ. İngiltere'de orta sınıf; aydın tabaka, belirli bir sınıfa küçültücü nitelikte verilen isim: the lightfingered gentry yankesici takımı.
genuflectf. diz çökmek (bilhassa ibadette). genuflec'tion, genuflex'ion i. diz çökme (bilhassa ibadette) .
genuines. hakiki, gerçek, mevsuk, taklit veya sahte olmayan; asli; içten gelen, samimi. genuinely z. gerçekten, hakikaten. genuineness i. içtenlik, samimiyet, gerçek oluş, hakikilik.
genus(çoğ. genera) i., biyol. birkaç türden meydana gelen cins; nevi, kısım, takım.
Toplam 57 sonuç listeleniyor
|