depolarize(f). depolarize etmek, kutbiyeti izale etmek. depolariza'tion (i). kutuplarını yoketme, kutupengellik.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
deponent(s)., (i). yeminle şahitlik eden; (i). tanık.
depopulate(f). nüfusunu azaltmakveya boşaltmak. depopula'tion (i). halkın başka yere gitmesi veya afet sonucu nüfusun azalması veya tükenmesi.
deport(t). hudut harici etmek. deport oneself davranmak, hareket etmek. deporta'tion (i). hudut harici etme. deportee' (i). hudut harici edilen kimse.
depose(f). tahttan indirmek, hal'etmek, azletmek; yeminle yazılı ifade vermek.
deposit(i). emanet; depozito; pey, rehin; mevduat; teminat akçesi; tabaka,tortu; döküntü, birikinti, sel kumu; (mad). birikinti, maden yatağı; depo. deposit account mevduat hesabı. demand deposits vadesiz mevduat money on deposit bankadaki para, mevduat. time deposits vadeli mevduat.
deposit(f). koymak; dibine çökmek, tortu bırakmak döküntu bırakmak; emanet etmek, depozito etmek tevdi etmek; bankaya yatırmak; paranın bir kısmını vermek.
deposition(i). tahttan indirme, hal', azil; yeminle yazılı ifade, ifade, delil; depozito verme; tortu veya dökuntü bırakma; tortu, döküntü, sel kumu. make one's deposition yeminle yazılı ifade vermek.
depositor(i). tevdi eden kimse, mudi, para yatıran kimse; tortu bırakan şey, birikinti bırakan şey.
depot(i). depo, ambar; (A.B.D.). istasyon; (ask). cephanelik.
Toplam 12 sonuç listeleniyor