Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ar' sonuçları
Çeviri arab
(i). Arap, Arabistanlı; Arap atı. street Arab köprü altı çocuğu.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri arabesque
(i)., (s). arabesk, çiçekli ve yapraklı süsleme; (s). arabesk tarzında olan.
 
Çeviri arabia
(i). Arabistan. Arabia Felix Yemen.
 
Çeviri arabian
(i), (s). Arap, Arabistanlı; (s). Arabistan a ait. Arabian Nights Binbir Gece Masalları. Arabian Sea Umman Denizi.
 
Çeviri arabic
(i)., (s). Arapça; (s). Arabistan-a veya Araplara ait. Arabic League Arap Birligi. Arabic numerals Arap rakamları, bugün kullandığımız rakamlar.
 
Çeviri arabism
(i). Arap terimi.
 
Çeviri arabist
(i). Arap dil ve edebiyatı âlimi,
 
Çeviri arable
(s). sürülüp ekilebilir, işlenebilir.
 
Çeviri araby
(i)., ,(şiir) Arabistan.
 
Çeviri arachnida
(i)., (coğ). (zool). eklembacaklıların örümcek ve akrep sınıfı.
 
Çeviri arachnidan
(i)., (s)., zool örümcek ve akrep cinsinden hayvan; (s). bu hayvanlara ait.
 
Çeviri arachnoid
(i)., (s)., (anat). araknoid, beyin zarlarından biri; (s)., (bot). örümceksi, ağımsı.
 
Çeviri aral sea
Aral Denizi
 
Çeviri aramaic
(s)., (i). Aram veya eski Suriye'ye ait; (i). Arami dili.
 
Çeviri ararat
(i). Ağrı Dağı.
 
Çeviri arare
(i). (ar), 100 m 2 'lik bir alan ölçü birimi.
 
Çeviri arbalest
(i). eski zamanda ok atmak için kullanılan bir çeşit zemberekli yay.
 
Çeviri arbiter
(i). hakem, iki taraf arasındaki bir mesele hakkında kesin karar verme yetkisi olan tarafsız kimse: son söz sahibi.
 
Çeviri arbitrage
(i)., (tic). bir borsada satın alınan tahvilatı aynı zamanda diğer bir borsada kâr ile satma; arbitraj; hakem vasıtası ile bir davayı halletme.
 
Çeviri arbitrament
(i). karar verme hakkı veya yetkisi; hakem sıfatıyla karar verme; hüküm, karar.
 
Çeviri arbitrary
(s). indi, kendince, ihtiyari , keyfi. arbitrarily (z). keyfi olarak. arbitrariness (i). keyfi hareket.
 
Çeviri arbitrate
(f). hakem sıfatıyla dinleyip karar vermek; karar vermek; hakem kararıyla halletmek.arbitra'tion (i). hakem kararıyla halletme. arbitration court (huk) hakem mahkemesi. arbitrator (i). hakem, iki taraf arasındaki bir meselede kesin karar verebilme yetkisi olan tarafsız kimse.
 
Çeviri arbor
(ing). arbour (i). çardak, kameriye; (mak). mil, dingil. Arbor Day ABD'de ağaç dikmeye tahsis edilen bir ilkbahar günü. arborvitae (i). ömür ağacı, dirim ağacı, mazi ağacı, (bot). Thuya orientalis. arbored (s). kameriyeli.
 
Çeviri arboreal
(s). ağaca ait veya ağaç gibi olan; agaçsyl; ağaçlarda yaşayan veya gezen.
 
Çeviri arboreous
(s), ağaç gibi; ağaçlı ağaçlık,
 
Çeviri arborescence
(i), ağaca benzeme, ağaç şekli.
 
Çeviri arborescent
(s). şekil ve büyüklük bakımından ağaca benzeyen.
 
Çeviri arboretum
(i). bilimsel amaçlarla ağaç yetiştirilen alan.
 
Çeviri arboriculture
(i). ağaç ve fidan yetiştirme.
 
Çeviri arboriform
(s). ağaç şeklinde.
 
Çeviri arborization
(i). maden veya fosillerde bulunan ağaç gibi şekil; (anat). dallanma.
 
Çeviri arbour
(bak). arbor
 
Çeviri arbutus
(i). mayıs çiçeği; kocayemiş, (bot). Arbutus unedo.
 
Çeviri arc
(i). kavis; kemer, ark, yay; yay eklinde olan herhangi bir şey. arc lamp, arc light ark lâmbası.
 
Çeviri arcade
(i). (mim). sıra kemerler; kemer altı, üstü kapalı çarşı.
 
Çeviri arcadia
(i). eski Yunanistan da sade ve mesut bir ırkın oturduğu rivayet edilen dağlık bir ülke; cennet hayatı yaşatan kırlar. Arcadian (s). bu ülkeye ait; sakin, asude; sade, basit; pastoral.
 
Çeviri arcane
(s). sırri, gizli, saklı, herkesçe bilinmesi caiz olmayan.
 
Çeviri arcanum
(i). sır, muamma; eski simyacıların çözmeye çalıştıkları doğal sırlar; kuvvetli ve niteliği meçhul ilaç.
 
Çeviri arch
(s). nazlı, cilveli, çapkın. archly (z). cilveli bir eda ile. archness (i). cilvelilik.
 
Çeviri arch
(kıs). archaic, archaism, architect.
 
Çeviri arch
(i). kemer, tak; ayak kemeri; kavis arch stone kemerin kilidi makamında olan taş. arch supporter ayak kemerine destek, kavis. arch of triumph zafer takı.
 
Çeviri arch
(f). kemer yapmak veya kemerlerle kapatmak, kemer ekline koymak, kemer eklini almak; (sırt veya kaş) kabartmak.
 
Çeviri arch-
önek baş, en büyük.
 
Çeviri archaeology
(bak). archeology.
 
Çeviri archaic
(s). kadim, eski; artık kullanılmayan , modası geçmiş.
 
Çeviri archaism
(i) artık kullanılmayan söz veya terim.
 
Çeviri archangel
(i). baş melek; melek otu, (bot). Archangelica officinalis archangelic (s). baş meleğe ait.
 
Çeviri archbishop
(i). başpiskopos. archbishopric (i) başpiskoposluk makamı veya bölgesi.
 
Çeviri archdeacon
(i). başdiyakoz.
 
Çeviri archdiocese
(i). başpiskoposun idaresi altındaki bölge.
 
Çeviri archduke
(i). arşidük. archducal (s). arşidüke ait. archduchess (i). ariduşes. archduch'y (i). arşidükün idaresi altındaki bölge. archduke'dom (i). arşidüklük.
 
Çeviri archenemy
(i). baş düşman; şeytan.
 
Çeviri archeology
(i). arkeoloji. archeological (s).arkeoloji ile ilgili. archeolog-ically (z). arkeoloji ile ilgili olarak. archeol'ogist (i). arkeolog.
 
Çeviri archer
(i). okçu, kemankeş. archery (i). okçuluk.
 
Çeviri archetype
(i). asıl numune, ilk örnek, orijinal model veya numune.
 
Çeviri archfiend
(i). şeytan.
 
Çeviri archimandrite
(i). bir veya birkaç manastırı idare eden rahip, yüksek rütbeli papaz.
 
Çeviri archimedean
(s). ünlü Yunan matematikçisi Arşimed'e ait.
 
Çeviri archipelago
(i). üzerinde irili ufaklı çok sayıda ada bulunan deniz; takımadalar ; adalar grubu. the Archipelago Adalar Denizi, Ege Denizi.
 
Çeviri architect
(i). mimar.
 
Çeviri architectonic
(s). mimarlığa ait, yapı veya plan Çizmeye ait; teknik yönden mimarlığı andıran; bir sistemin organizasyon kurallarını belirten (ilim v.b.).
 
Çeviri architecture
(i). mimarlık; inşaat, yapı. architec-tural (s). mimari, mimarlığa ait.
 
Çeviri architrave
(i)., mim sütunlar üzerine konulan ve üst kiriş makamında olan taban, taban.
 
Çeviri archives
(i)., (çoğ). arşiv, devletin evrak hazinesi. archival (s). arşive ait. ar'chivist (i). arşiv müdürü veya bu işlerle meşgul olan kimse, arşivci.
 
Çeviri archon
(i). eski Atina'da dokuz hâkimden biri; hükümdar.
 
Çeviri archpriest
(i). başpapaz.
 
Çeviri archway
(i). kemer altı yolu.
 
Çeviri arctic
(s). arktik, Kuzey Kutbuyla ilgili veya o bölgede bulunan; çok soğuk. Arctic Circle Kuzey Kutup dairesi. Arctic Current Kuzey Buz Denizinden gelen akıntı. arctic fox kutup tilkisi. Arctic Ocean Kuzey Buz Denizi. Arctic Zone Kuzey Kutbu ile Kuzey Kutup dairesi arasındaki bölge.
 
Çeviri arcturus
(i)., (astr). Arkturus.
 
Çeviri arcuate
(s). kavisli, bükümlü, eğri. arcua-tion (i). eğme, eğrilik, kavis: (mim). kemerli inşaat.
 
Çeviri ardent
(s). ateşli, gayretli, şevkli, hararetli. ardently (z). gayretle, şevkle, istekle. ardency (i). ateşlilik; şevk.
 
Çeviri ardor
(i). gayret, şevk, ateş.
 
Çeviri arduous
(s). güç, çetin, müşkül, gayret isteyen; dik. arduously (z). gayretle, güçlükle. arduousness (i). güç oluş, çetinlik.
 
Çeviri are
(f). -sin, -iz, -siniz, -dirler. are (bak). ar.
 
Çeviri area
(i). alan, saha, mesaha, yüzölçümü.
 
Çeviri areaway
(i). bir mahzen veya bodrumun girişi; geçit.
 
Çeviri areca
(i). birkaç çeşit hurma ağacı.
 
Çeviri aren't
(kıs). are not.
 
Çeviri arena
(i). arena, oyun meydanı, amfiteatrın ortasında bulunan meydan; mücadele alanı.
 
Çeviri arenaceous
(s). kumlu, kum gibi.
 
Çeviri areoleareola
(i). meme başı etrafındaki renkli halka.
 
Çeviri areopagus
(i). eski Atina-da Akropol'ün yanında bulunan bir tepe; o tepede toplanan yüksek hukuk meclisi. Areopagite (i). Aeropagus meclisi üyesi.
 
Çeviri arete
(i). dağın bir tepesinden diğerine uzanan dar ve sarp geçit.
 
Çeviri argaeus
(i). Erciyas Dağı.
 
Çeviri argali
(i). helezon gibi dışarıya kıvrık boynuzları olan bir cins yabani koyun.
 
Çeviri argent
(i)., (s)., hane. gümüş (s). gümüş renginde, parlak, beyaz.
 
Çeviri argentina
(i). Arjantin. Argentine (s)., (i). Arjantinli.
 
Çeviri argentine
(i)., (s). Balık pullarından elde edilen ve sahte inci yapımında kullanılan gümüşümsü bir madde; (s). gümüş gibi, gümüşle ilgili.
 
Çeviri argil
(i). kil, balçık. argilla'ceous (s). kil gibi; killi.argillif-erous (s). içinde kil ve balçık bulunan, kil ve balçık hasıl eden. argillo-arena'ceous (s). kil ve kum karışımından meydana gelen (toprak). argil'lous (s). kil ve balçığa ait, kil gibi.
 
Çeviri arglentiferous
(s). içinde gümüş bulunan.
 
Çeviri argon
(i). (kim). argon.
 
Çeviri argonaut
(i)., (mit). Argonot, Altın Pösteki''yi elde etmek için Argo gemisinde Yason'un idaresi altında seyahat eden kahramanlardan biri; (k.h.) sedefli deniz helezonu.
 
Çeviri argosy
(i). büyük gemi, bilhassa en büyük eski tip ticaret gemisi.
 
Çeviri argot
(i). argo, herhangi bir zümrenin kullandığı özel dil, özellikle külhanbeyleri veya hırsızlar arasında parola olarak kullanılan dil.
 
Çeviri argue
(f). tartışmak, münakaşa etmek; ispat etmek, delil göstermek; out of ile caydırmak; for ile delil göstererek lehte söz söylemek; savunmak, müdafaa etmek; against ile itiraz etmek, karşı gelmek.argue one into going bir kimseyi gitmeye razı etmek.
 
Çeviri argument
(i). tartışma, münakaşa; karşısındakileri ikna etmek için öne sürülen delil veya hususlar; bir kitabın savunduğu fikirlerin özeti. argumen'tal (s). münakaşa veya delil göstermeye ait. argumenta'tion (i). tartışma, münakaşa; yargılama, muhakeme. argumen'tative (s). tartışmacı, munakaşacı; zıtlık ifade eden, münakaşa götürür.
 
Çeviri argumentumadhominem
(Lat). tartışmada karşı tarafın söz ve hareketlerini kendi görüşünü savunmada delil olarak kullanma.
 
Çeviri argus
(i)., (mit). Zeus'un yüz gözlü oğlu; uyanık adam, açıkgöz kimse. Arguseyed (s). uyanık, tetikte olan, açıkgöz.
 
Çeviri aria
(i)., (müz). arya, şan solosu.
 
Çeviri arid
(s). kuru, sıcaktan çatlamış, kıraç; tatsız, yavan. arid'ity, aridness (i). kuraklık, kıraçlık; yavanlık; kuru şey.
 
Çeviri aries
(i)., (astr). Koç Burcu, Koç takımyıldızı.
 
Çeviri aright
(z). doğru olarak, hatasız bir şekilde.
 
Çeviri aril
(i)., (bot). bazı tohumların etrafında bulunan kese şeklinde ince zar.
 
Çeviri arioso
(z)., (müz). arya tarzında.
 
Çeviri arise
(f). kalkmak, yerinden kalkmak, doğrulmak; zuhur etmek; ortaya çıkmak, doğmak.
 
Çeviri aristocracy
(i). aristokratlık, aristokrasi.
 
Çeviri aristocrat
(i). aristokrat; asilzade, kibar kimse, hâkim sınıftan biri; aristokrasi taraftarı. aristocrat'ic (s). aristokrasiye ait, asil, çok kibar. aristocrat'ically (z). aristokratça.
 
Çeviri aristotelian
(s). (i). Yunan filozofu Aristo'ya ait; (i). Aristo nazariyeleri taraftarı. Aristotelianism (i). Aristoculuk. Aristotelic (s). Aristo'ya veya felsefesine ait.
 
Çeviri aristotle
(i). Aristo.
 
Çeviri arithmetic
(i). aritmetik, hesap, hesap ilmi.arithmet'ical (s). aritmetikle ilgili. arithmet'ically (z). aritmetik yoluyla. arithmetician (i). aritmetikçi.
 
Çeviri ark
(i).altı düz mavna, duba; sandık, kutu. Noah's ark Nuh'un gemisi. Ark of the Covenant üzerinde on emir yazılı olan taş tabletlerin bulunduğu sandık.
 
Çeviri arm
(f)., (i). silahlandırmak,donatmak,teçhiz etmek, savaşa hazırlamak; silahlanmak, silaha sarılmak; zırh giydirmek; (i). silah; askeri kuvvetlerin bir kolu. arming (i). silahlanma; silahlandırma; silah, donatım teçhizat,teçhiz.
 
Çeviri arm
(i). kol; dal; mil: şube; pazı; koy, küçük körfez; kuvvet, güç, otorite. armchair (i).koltuk.armful (i). kucak dolusu. armhole (i)., (terz). kolevi.armlet (i). kısa kol (elbise) ; pazıbent; halis, koy. arm of the law güvenlik kuvvetleri. armpit (i). koltuk altı. arm's length kol boyu. arm's reach elin yetişeceği mesafe. be within arm's reach yakın olmak, elinin altında olmak. keep one at arm's length bir kimseyi uzak tutmak, yüz vermemek.
 
Çeviri armada
(i). donanma. the Armada 1588'de İngiltere'ye hücum edip mağlup olan İspanyol donanması.
 
Çeviri armadillo
(i)., (zool). Güney Amerika'da bulunan ve zırh gibi kabuğu olan, kertenkele cinsinden iri hayvan.
 
Çeviri armageddon
(i). kıyamet gününde iyilik ve kötülük orduları arasında sıkacak savaşa sahne olacak meydan, mahşer; ölüm kalım savaşı.
 
Çeviri armament
(i). silahlandırma, donatım, teçhizat.
 
Çeviri armamentarium
(i)., (tıb). tedavi usul ve araçlarının tümü.
 
Çeviri armature
(i).zırh; hayvan ve bitkilerde zırh; (elek). armatür, mıknatısın iki kutbu arasına yerleştirilen demir parçası; bobin endüvisi.
 
Çeviri armband
(i). pazıbent.
 
Çeviri armed
(s).silahlı. armed forces silahlı kuvvetler.
 
Çeviri armenia
(i). Ermenistan. Armenian (i).,(s).Ermeni, Ermenice.
 
Çeviri armiger
(i). eski şovalyenin silâhtarı.
 
Çeviri armillary
(s). bileziğe benzer yahut bileziğe ait; halka halka olan.
 
Çeviri armistice
(i). mütareke, ateşkes.
 
Çeviri armor
(ing). armour (i). zırh; silâh. armor-bearer (i). silâhtar. armor-piercing (s). zırh delen. armor plate zırhlı levha. armored (s).zırhlı. armored car zırhlı otomobil, zırhlı vagon.
 
Çeviri armorer
(i). zırh ve silâh yapan veya tamir eden kimse.
 
Çeviri armorial
(s). silâh veya hanedanIık armasına ait.
 
Çeviri armory
(i). cephane ve talimhane; silıh deposu; ABD silıh fabrikası, tophane.
 
Çeviri armour
(bak). armor.
 
Çeviri arms
(i). silâhlar, cephane; arma.To arms ! Silâh başına ! bear arms silahlı olmak. under arms silâhlanmış, harbe hazır. up in arms ateş püskürmeye hazır ; ayaklanmış; of kelenmiş. Iay down arms sulh yapmak; teslim olmak.
 
Çeviri army
(i). kara ordusu, ordu. army commander orgeneral. army worm sürü halinde yürüyen ve her şeyi yiyip bitiren bir çeşit tırtıl.
 
Çeviri arnica
(i) arnika, dağtütünü, öküzotu, (bot). Arnica montana; bu bitkiden elde edilen ilaç.
 
Çeviri aroma
(i). koku, güzel koku, rayiha.
 
Çeviri aromatic
(s). güzel kokulu, rayihalı, baharat gibi kokan.
 
Çeviri aromatize
(f). kokulandırmak, baharat kokusu vermek.
 
Çeviri around
(z). edat etrafına, etrafında, yakında, civarda; edat etrafına, etrafında, dört bir yanına, dört bir yanında; şuraya buraya; şurada burada. get around ayakta ve sihhatte olmak; atlatmak; yayılmak, get around to fırsat bulmak, (fig). eli değmek. to have been around hayat tecrübesi olmak, bir yerde bulunmuş olmak.
 
Çeviri arouse
(f). uyandırmak, canlandırmak, ayaklandırmak, kaldırmak, tahrik etmek, harekete geçirmek; uyanmak, canlanmak, harekete geçmek, gözünü açmak. arousal (i). uyandırma, canlandırma.
 
Çeviri arpeggio
(i)., (müz). çalgıda notaları hızlı ve kesik çalma; bu şekilde çalınan notaların toplamı; arpej.
 
Çeviri arquebusharquebus
(i). eskiden kullanılan bir çeşit çakmaklı tüfek. ha
 
Çeviri arr
(kıs). arranged, arrival, arrived.
 
Çeviri arrack
(i). rakı.
 
Çeviri arraign
(f). (huk). mahkeme huzuruna çağırıp cürüm isnat etmek, suçlamak, itham etmek; kusur bulmak. arraigning, arraignment (i)., (huk). mahkemede davayı resmen sanığa tebliğ etme; kusur veya kabahat yükleme.
 
Çeviri arrange
(f). düzenlemek, tertip etmek, tanzim etmek, düzeltmek, sıraya koymak, tesviye etmek, dizmek; bir konuda anlaşmaya varmak; kararlaştırmak, planlamak; islah etmek, bertaraf etmek, bitirmek; hazırlanmak , hazırlamak; (müz). aranjman yapmak. arrangement (i). düzenlemi, tanzim, tesviye, düzen, nizam, tertip, sıra, dizme; hazırlık; anlaşma, mukavele; tertip edilmiş şey; (müz). aranjman.
 
Çeviri arrant
(s). çok kötü, kötü şohret sahibi olan, ady çıkmış. arrantly (z). kötü bir şekilde; baştan aşağı.
 
Çeviri arras
(i). nakışlı duvar veya kapı halısı; halı dokuması.
 
Çeviri array
(i). saf, sıra, tertip, tanzim, düzen, nizam; ordu; debdebe, tantana; muhteşem kıyafet.
 
Çeviri array
(f). dizmek, saf çekmek, tertip etmek, düzenlemek, tanzim etmek; giydirip kuşatmak, donatmak. arrayal (i). dizme, tertip etme; giydirip kuşatma.
 
Çeviri arrear
(i). arka kısım; arkada kalma; (gen). ,(çoğ). ödenmemiş borç, bakaya. be in arrears borcu vaktinde ödeyememek. arrearage (i) geri kalma; vaktinde ödenmemiş borcun bakyyesi.
 
Çeviri arrest
(i)., (f). tutuklama, tevkif, hapis; durdurma; kesme; (f). durdurmak, kesmek; (huk). tutuklamak, tevkif etmek, tutmak; çekmek, celbetmek (dikkat). under arrest tutuklu, mevkuf; durdurulmuş.
 
Çeviri arribrepensee
(i). art fikir, gizli düşünce veya maksat.
 
Çeviri arrive
(f). gelmek, vâsıl olmak, varmak, ulaşmak, yetişmek. arrival (i). geliş, varış; gelen kimse.
 
Çeviri arrogance
(i). kibir, kendini beğenme , kibirlilik, gurur; küstahlık, haddini bilmezlik. arrogant (s). kibirli, marur, azametli; küstah. arrogantly (z). kibirle; küstahça.
 
Çeviri arrogate
(f).iddia etmek, haksız yere iddia etmek veya benimsemek; bir diğerinin üzerine atmak. arroga'tion (i), haksız iddia.
 
Çeviri arrow
(i). ok. arrowhead (i). ok başı, temren.
 
Çeviri arrowroot
(i). ararot.
 
Çeviri arrowy
(s). ok gibi; süratli; okla dolu.
 
Çeviri arroyo
(i). kuru vadi.
 
Çeviri arsenal
(i). tophane, askeri teçhizat deposu.
 
Çeviri arsenate
(i)., (kim). arsenik asidinden bir tuz.
 
Çeviri arsenic
(i). arsenik, sıçanotu. arsenic , -al (s). arsenige ait, arsenikli.white arsenic sıçanotu, beyaz zırnık. yellow arsenic sarı zırnık. arsenicated (s). arsenikle karışmış olan. arsenous (s). arseniğe ait, arsenikli. arsenic acid arsenik asidi. arsenite (i). bu asidin tuzu. arsine (arsin) (i). renksiz ve çabuk alevlenen zehirli bir gaz.
 
Çeviri arson
(i). kundakçılık, kasten yangın çıkarma.
 
Çeviri art
(f)., eski (sen) -sin.
 
Çeviri art
(kıs). article.
 
Çeviri art
(i). hüner, sanat, marifet, ustalık, maharet ; ilim dalı, fen. arts and crafts el işleri. Bachelor of Arts degree edebiyat fakültesi diploması, başölyelik derecesi; (kıs). AB, BA black art sihir, sihirbazlık, büyü, büyücülük. fine arts güzel sanatlar. Iiberal arts edebiyat ve beşeri ilimler.Master of Arts edebiyat fakültesi diploması ile doktora arasında bir derece. mechanical arts endüstriyel sanatlar. the arts edebiyat, fen ve beşeri ilimler.
 
Çeviri artefact
(bak). artifact.
 
Çeviri artemisia
(i)., (bot). Artemisia familyasyndan bir tür.
 
Çeviri arterial
(s)., (tıb). atardamarlardaki temiz kanla ilgili; atardamarlarla ilgili; atardamarlara benzer. arterial blood temiz kan. arterial highway ana şose, anayol, büyük yol.
 
Çeviri arterialize
(f)., (tıb). oksijen vasıtasıyla ciğerlerdeki pis kanı temiz kan haline getirmek.
 
Çeviri arteriosclerosis
(i)., (tıb). damar sertliği, arterioskıleroz.
 
Çeviri artery
(i) arter, kırmızı kan damarı, nabız damarı, atardamar; büyük cadde, anayol; büyük nehir artesian
 
Çeviri artful
(s) ustalıklı, sanatlı, maharet isteyen; kurnaz artfully (z) maharetle, ustaca artfulness (i) maharet, ustalık
 
Çeviri arthritic
(i), (s), (tlb) arterit; (s) mafsala ait; mafsal iltihabına ait
 
Çeviri arthritis
(i), (tlb) mafsal iltihabı, arterit
 
Çeviri arthrodia
(i), anat düz yüzlü eklem
 
Çeviri arthropoda
(i), (coğ), (zool) eklembacaklylar
 
Çeviri arthrosis
(i), (anat) eklem, mafsal
 
Çeviri artichoke
(i) enginar, (bot) Cynara scolymus Jerusalem artichoke beyaz yerelması, yıldız kökü prickly artichoke kenger, yaban enginarı, bot Cynara cardunculus wild artichoke yabani deve dikeni
 
Çeviri article
(i) makale, yazı; bent, madde, fıkra, fasıl, bahis; ey, nesne, madde; kısım; gram harfi tarif ve harfi tenkir : (zool) boum, bitki boumu articles of apprenticeship usta ile çırak arasında anlama articles of association şirket mukavelesi
 
Çeviri article
(f) maddeler halinde tertip etmek; madde madde şikayetleri içine alan bir dilekçe vasıtasyyla bir kimseyi dava etmek; usta yanyna mukavele ile çırak vermek
 
Çeviri articular
(s) mafsallara ait articularly (z) mafsallara ait olarak
 
Çeviri articulate
(f) mafsal ile birletirmek ; mafsallarla bitişmek.
 
Çeviri articulate
(s). mafsallı; düzenli bir şekilde birbirine bağlı.
 
Çeviri articulate
(f). açıkça beyan etmek, ifade etmek; telaffuz etmek, söylemek.
 
Çeviri articulate
(s). düşüncelerini rahatça ifade edebilen; konuşkan. articulately (z). açıkça ifade ederek, kolay anlaşılır bir şekilde. articulateness (i) açıkça ifade etme kabiliyeti, belagat.
 
Çeviri articulation
(i). mafsal, eklem, oynak yeri; bitiştirme; telâffuz; telâffuz şekli.
 
Çeviri artifact
(i). insan eliyle yapılan şey, bilhassa ilk insanlann meydana getirdigi sanat eseri; yapı; (biyol). dokuda suni olarak meydana getirilen şey.
 
Çeviri artifice
(i). oyun, hile, desise; hüner, sanat; hunerli iş; ustalık.
 
Çeviri artificer
(i). sanatkâr, sanat erbabı; icat eden kimse; askeri teknisyen.
 
Çeviri artificial
(s). yapma, suni, taklit; yalan, yalancy, sahte, zoraki. artificially (z). sahte olarak, suni olarak, yapmacıkla.artificial horizon (hav). suni ufuk. artificial insemination suni ilkahç
 
Çeviri artificiality
(i). yapmacık tavırlar; sunilik; taklit şey.
 
Çeviri artillery
(i). top gibi büyük harp siIâhları , ağır silâhlar; topçu sınıfı; topçuluk. artilleryman (i). topçu neferi
 
Çeviri artisan
(i). esnaf, zanaatçı, endüstri işçisi.
 
Çeviri artist
(i). sanatçı, sanatkâr, ressam, heykeltıraş; sahne sanatçısı; argo düzenbaz kimse.
 
Çeviri artiste
(i). sahne sanatçısı, dansöz, şantöz, aktör.
 
Çeviri artistic
(s). sanat yönü olan, estetik güzellie sahip, sanatkârane, güzel sanatlara ait. artistically (z). sanatkârca, sanatkârane bir şekilde.
 
Çeviri artistry
(i). sanatkârlık, sanat kabiliyeti , sanat eserleri; güzel sanatlarla meşgul olma.
 
Çeviri artless
(s). hilesiz, saf, açık sözlü; hünersiz, sanatsız, kaba; tabii, doğal. artlessly (z). hilesizce, saflıkla. artlessness (i). hilesiz oluş, saflık.
 
Çeviri arty
(s)., (k).dili gösterişli, iddialı.(sanat eseri).
 
Çeviri arum
(i)., (bot). yılanyastığı, danaayağı.
 
Çeviri arundinaceous
(s). kamış cinsinden , kamışa benzer.
 
Çeviri aruspex
(bak). haruspex.
 
Çeviri aryan
(i)., (s). Ari, Hint-Avrupalı, HintAvrupa dilini konuşan tarih öncesi kavim; (s). bu kavme veya Hint-Avrupa diline ait.
 
Toplam 203 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com