Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'sl' sonuçları
Çeviri sl
kıs. Sandwich Islands, Staten Island.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri slab
i., f. (-bed, -bing) kalın dilim; kerestenin dış parçası; f. kütükten tahta biçmek.
 
Çeviri slabber
bak. slobber.
 
Çeviri slack
s., z., i. gevşek; sarkık; ağır, yavaş; dikkatsiz; kesat; sıkı olmayan; zayıf; z. gevşekçe; oldukça ağır; i. halatın gevşek kısmı veya sarkık ucu, halatm boşu; iş olmayan devre; durgun su; fazlalık. slack water durgun su. keep a slack hand dikkatsizce veya beceriksizce iş görmek. slackly z. gevşekçe. slackness i. gevşeklik.
 
Çeviri slack , slacken
f. gevşemek; hafiflemek, şiddetini kaybetmek, durgunlaşmak, durulmak; söndürmek (kireç). slack off yavaş yavaş gevşemek, durulmak. slack up hızını kesmek.
 
Çeviri slackbaked
s. tam pişmemiş.
 
Çeviri slacks
i. pantolon.
 
Çeviri slag
i., f. (-ged, -ging) cüruf, dışık, mucur; lavlarla karışık cüruf; f. cüruf haline gelmek. slaggy s. cüruflu.
 
Çeviri slain
bak. slay.
 
Çeviri slake
f. gidermek (susuzluk); yatıştırmak, dindirmek; söndürmek (kireç). slaked lime sönmüş kireç.
 
Çeviri slalom
i. küçük bayraklarla işaretlenmiş dönemeçli bir inişte yapılan kayak yarışı, slalom.
 
Çeviri slam
f. (-med, -ming) i. çarpıp kapamak, vurmak, çarpmak (kapı); hız ve gürültü ile vurmak veya yere çalmak; (argo) sövmek, slang. kalaylamak; i. çarpma, hızla kapama; şiddetle kapı kapama gürültüsü; briçte her eli kazanma; (argo) hakaret. slam down gürültü ile yere çarpmak. slam on the brake birden frene basmak. slam the door in one's face kapıyı yüzüne kapamak, görüşmeyi reddetmek, küstahlık ederek yanaşmamak. slam to çarpıp kapamak, vurmak (kapı). grand slam briçte her eli kazanma, büyük şilem. little slam briçte bir tanesinden başka her eli alma, küçük şilem.
 
Çeviri slambang
z., f. gürültü ile; düşüncesizce; f. gürültü ve şiddetle ilerlemek.
 
Çeviri slander
i., f. sözle iftira, bühtan; f. iftira etmek, buhtan etmek.
 
Çeviri slanderous
s. iftira niteliğinde; if tira kabilinden havadis yayan. slanderously z. iftira ederek. slanderousness i. iftiracılık.
 
Çeviri slang
i., f. külhanbeyi dili, argo; argo deyim; f. argo konuşmak; ing. azarlamak.
 
Çeviri slangy
s. argo kabilinden, argo deyimler kullanan. slangily z. argo ile, argo kullanarak. slanginess i. çok argo kullanma.
 
Çeviri slant
f., i., s. yana yatmak, meyilli olmak; kendi görüşüne göre anlatmak, gerçeği çarpıtmak; i. eğim, meyilli düzey; alay, istihza; gerçekten ayrılma; cihet, tutum, görüş noktası; yan bakış; s. meyilli, eğri. slantingly, slantwise z. meyilli olarak, verevine.
 
Çeviri slap
f. (slapped, slapping) i., z. hafifçe vurmak, tokat atmak; hakaret etmek; gelişi güzel koymak; i. tokat, şamar, hafif sille; hakaret; z. ansızın, birdenbire, (informal) şıp diye, pattadak; k.dili. dosdoğru. slap in the face hakaret. slap on yürürlüğe koymak; (cezaya) çarptırmak. slap on the wrist azarlamak.
 
Çeviri slapdash
s., i., z. aceleci, savruk; i. baştan savma iş veya davranış; z. dikkat sizce, acele.
 
Çeviri slaphappy
s., (argo) yarı baygın, şaşkın; sersem.
 
Çeviri slapjack
i., A.B.D., (ahçı) gözleme; çocuk iskambil oyunu.
 
Çeviri slapstick
i., s. güldürü; s. gürültülü, şakacı.
 
Çeviri slash
f., i. kamçılamak; yarmak, uzun bir yara açar gibi kesmek; azarlamak; (ormanı) harap etmek; fiyatta büyük indirim yapmak; kılıç ile rasgele şiddetle vurmak; i. uzun kesik veya yara; yırtmaç; kamçı vuruşu; ormanda harap edilmiş alan; matb. eğri çizgi ( / ).
 
Çeviri slashing
i., s. uzun kesik veya yara; kesik veya yara açma; s. kuvvetli, şiddetli, amansız; k.dili. çok büyük, çok güzel. slashingly z. şiddetle, amansız bir şekilde.
 
Çeviri slat
i. tiriz, lata.
 
Çeviri slat
f., ing., leh. fırlatmak; çarpmak; den. çalkanmak.
 
Çeviri slate
f. kınamak, tenkit etmek; azarlamak; Ing. cezalandırmak.
 
Çeviri slate
i., s., f. kayağantaş, kara kayağan, arduvaz, taş tahta; koyu maviye çalar kurşun rengi; A.B.D. adaylar listesi; s. kayağan taştan yapılmış; kayağantaş rengindeki, barudi; f. taş tahta ile kaplamak; A.B.D. belli bir gaye ile planlamak. slate pencil taş kalem .clean slate temiz mazi. slat'ing i. arduvaz yerleştirme işlemi; arduvaz. slat'y s. taş tahtaya benzer; kurşun rengindeki.
 
Çeviri slather
f., i., k.dili., leh. bol bol sarfetmek har vurup harman savurmak; i., çoğ. çok miktar.
 
Çeviri slattern
i., s. pasaklı kadın; s. pasaklı, şapşal. slatternly s. pasaklı. slatternliness i. pasaklılık.
 
Çeviri slaughter
i., f. hayvan kesme; katil; katliam, kan dökme; f. kesmek, boğazlamak, kılıçtan geçirmek.
 
Çeviri slaughterhouse
i. salhane, mezbaha.
 
Çeviri slaughterous
s. kan dökme kabilinden, katil, öldürücü.
 
Çeviri slav
i. islav ırkından kimse. Slav'ic s., i. islavlara ait; i. islav dili. Slav'ism i. islavlık. Slavophile i. islav taraftan olan ve onlan benimseyen kimse.
 
Çeviri slave
i., f. köle, esir, kul, bende, cariye, halayık; köle gibi çalışan kimse; f. köle gibi çalışmak; esir etmek, köle yapmak. slave away at dinlenmeden çalışmak. slave driver köle gibi adam çalıştıran kimse. slave labor esir işi; zoraki yaptırılan iş. slave ship esir gemisi. slave trade esir ticareti. a slave to tobacco tütün kölesi.
 
Çeviri slaveholder
i. köleleri olan kimse.
 
Çeviri slaver
i. esir gemisi; esir taciri.
 
Çeviri slaver
f., i. salya akltmak; salva bulaştırmak; i. salya.
 
Çeviri slavery
i. kölelik, esirlik, esaret, bendelik, halayıklık; çok ağır iş; kölelik sistemi.
 
Çeviri slavey
i., ing., k.dili. orta hizmetçisi.
 
Çeviri slavic
bak. Slav.
 
Çeviri slavish
s. köle gibi, köleye yakışır; esir huylu. slavish imitation körü körüne taklit etme. slavishly z. kölece.
 
Çeviri slavonic
s. islav memleketlerine veya halkına ait; islav dillerine ait.
 
Çeviri slavophobe
i. islavlardan korkan adam.
 
Çeviri slaw
i. lahana salatası.
 
Çeviri slay
f. (slew slain) öldürmek, kesmek katletmek, kılıçtan geçirmek.
 
Çeviri sleave
f., i. açmak, ayırmak; i. karıştırılmış bir şey.
 
Çeviri sleazy
s. gevşek, dayanıksız; adi; bakımsız. sleaziness i. gevşeklik, dayanıksızlık
 
Çeviri sled
i., f. (-ded, -ding) kızak; f. kızakla taşımak veya yolculuk etmek.
 
Çeviri sledding
i. kaypaklık, kızağın kaymasına elverişli olma; nakliyat işlerinde kızak kullanma hard veya rough sledding müşkül durum güçlükler.
 
Çeviri sledge
i., f. özellikle yük taşımaya mahsus büyük kızak; f. kızakla yolculuk etmek veya taşımak. sledg'ing i. kızak kullanma.
 
Çeviri sledge
i., f. ağır çekiç, varyos; f. varyosla vurmak. sledgehammer i. varyos, balyoz.
 
Çeviri sleek
s., f. perdahlı, düzgün, kaygan, ipek gibi parlak; kaypak tavırlı; besili; f. düzgün ve parlak hale getirmek; yatıştırmak. sleek'ly z. kaypak bir tavırla. sleek'ness i. kaypaklık, parlaklık.
 
Çeviri sleep
i. uyku. beauty sleep ilk uyku, gece yarısından evvelki uyku; güzellik uykusu. broken sleep devamlı olmayan uyku, kesik kesik uyuma. go to sleep uyumak uykuya dalmak: (ayak el) uyuşmak karıncalanmak. last sleep olum, son uyku. putto sleep yatırmak; hayvanın canını yakmadan. öldürmek. talk in one's sleep uykuda sayıklamak. walk in one's sleep uykuda gezmek. the sleep of the just vicdan rahatlığından ileri gelen deliksiz uyku.
 
Çeviri sleep
f. (slept) uyumak; uyuşuk bir halde olmak; hareketsiz durumda olmak. sleep away veya off uyuyarak geçirmek. sleep in (hizmetçi) evde yatmak; geç vakte kadar uyumak. sleep like a log veya top ölü gibi uyumak. sleep on istihareye yatmak, bir mesele üzerinde düşünmek için bir gün ertelemek. sleep the clock round on iki saat aralıksız uyumak. sleep with cinsi ilişkide bulunmak.
 
Çeviri sleeper
i. uyuyan kimse; kış uykusuna yatan hayvan; yataklı vagon; demiryolu traversi; A.B.D., (argo) beklenmedik bir başarı kazanan filim veya kitap.
 
Çeviri sleeping
i., s. uyku hali; s. uyuyan, uykudaki; uyku için kullanılan. sleeping bag uyku tulumu. sleeping Beauty Uyuyan Güzel. sleeping car yataklı vagon. sleeping partner ing. işin idaresine karışmayan ortak. sleeping pill uyku hapı. sleeping sickness uyku hastalığı.
 
Çeviri sleepless
s. uykusuz. sleeplessly z. uykusuz olarak sleeplessness i. uykusuzluk.
 
Çeviri sleepwalk
f. uykuda gezmek. sleep walking i. uyurgezerlik.
 
Çeviri sleepwalker
i. uyurgezer kimse.
 
Çeviri sleepy
s. uykusu gelmiş, uykulu; mahmur; uyuşuk, tembel; uyuklatıcı. sleepylittle town gürültüsüz ve sakin kasaba. sleepily z. gözlerinden uyku akarak, mahmur halde. sleepiness i. uykulu olma hali.
 
Çeviri sleepyhead
i. uykucu kimse, ayakta uyuyan kimse.
 
Çeviri sleet
i., f. sulusepken kar, yağmurla karışık kar; f. sulusepken yağmak. sleet'y s. sulu sepken olan, sulusepken gibi.
 
Çeviri sleeve
i., f. elbise kolu; mak. gömlek, kol tertibatı; f. kol takmak. have a card up one's sleeve icabında kullanılmak üzere gizli veya bir kenarda hazır kozu olmak. roll up one's sleeves kollarını sıvamak; bir işe girişmek. wear one's heart on one's sleeve bak. heart sleeved s. kollu. sleeve'less s kolsuz.
 
Çeviri sleigh
i. özellikle yolcu taşımaya mahsus büyük kızak. sleigh bell kızağa veya onu çeken ata takılan çıngırak. sleigh'ing i. kızakla gezme; kızakla gezmeye elverişli karlı zemin.
 
Çeviri sleight
i. el çabukluğu; hüner .sleight of hand el çabukluğu.
 
Çeviri slender
s. ince, ince uzun; zayıf, kuvvetsiz, narin; az, yetersiz, ancak yetişecek kadar. slenderly z. ince uzun olarak; kuvvetsizce. slenderness i. kuvvetsizlik, incelik.
 
Çeviri slenderize
f. incelmek, inceltmek.
 
Çeviri slept
bak. sleep.
 
Çeviri sleuth
i., f. av köpeği A.B.D., k.dili. polis hafiyesi; f. avlamak; dedektif rolü oynamak.
 
Çeviri slew
bak. slay.
 
Çeviri slew , slue
f., i. çevirmek, vira etmek, dönmek; i. çevirme, vira etme.
 
Çeviri slew , slue
i., A.B.D., k.dili. bir sürü, çok miktar. a slew of çok miktarda.
 
Çeviri slice
i., f. dilim; balıkçılık ve matbaacılıkta kullanılan bir çeşit enli bıçak; golfta topa meyilli vuruşla topun gidişine kıvrıntılı yön verme; f. bir dilim kesmek; dilimlemek, doğramak; golfta topa bu şekilde vurmak. slic'er i. dilim kesici alet; gemi tahtalarını yerlerinden çıkarmaya mahsus alet.
 
Çeviri slick
s., i., z., f. düz, parlak ve kaygan; yüze gülen; k.dili. kurnaz; hilekâr; yağlı (saç); gürbüz, sıhhatli; (argo) hoş; i. su yüzünde bulunan yağ tabakası; A.B.D., çoğ. kuşe kâğıt üzerine basılmış dergiler; z., (argo) maharetle, ustalıkla, kurnazcasına; f. kayganlaştırmak; k.dili., gen. up ile düzeltip süslemek.
 
Çeviri slickensides
i. sürtünme sonucu meydana gelen çizilmiş parlak taş yüzeyleri.
 
Çeviri slicker
i., A.B.D. muşamba yağmurluk; k.dili. kurnaz ve hilekâr kimse. city slicker taşra halkını aldatan düzenbaz kimse.
 
Çeviri slide
i. kayma; kaydırak; üstünden kayılarak gidilen yer; heyelân, toprak kayması; projeksiyon makinalannda kullanılan resimli cam, diyapozitif, slayt; lam; müz. kaydırma, glissando; herhangi bir aletin kayıcı kısmı. slide bar kapı sürmesi, sürgü; kılavuz ray.slide projector projeksiyon makinası slide rule sürgülü hesap cetveli. slide valve sürgü valfı.
 
Çeviri slide
f. (slid, slidden) kaymak; hissettirmeden geçmek; kayıp gitmek (gemi); sessizce ortadan kaybolmak, savuşmak; kaydırmak, kaydırarak yürütmek. slide in veya into kolaylıkla ve çabucak girivermek; sokuvermek. sliding door sürme kapı. let slide ihmal etmek; kendi haline bırakmak.
 
Çeviri slidingscale
değişebilen değerlendirme oranı.
 
Çeviri slight
s. önemsiz; cüzi; ince, zayıf; aklı veya ahlâkı zayıf olan. slight'ly z. az slight'ness i. önemsizlik.
 
Çeviri slight
f., i. önemsememek; yüz vermemek; görmezlikten gelmek; küçümsemek; dikkatsizce yapmak; i. yüz vermeyiş, riayetsizlik, tepeden bakma. slight'ing s. küçümseyici. slight'ingly z. önem vermeyerek. slily bak. slyly.
 
Çeviri slim
s. (-mer, -mest) ince, uzun yapılı; zayıf; yetersiz, cüzi. slim'ly z. ince olarak. slim'ness i. incelik.
 
Çeviri slim
f. (-med, -ming) incelmek, inceltmek. slim down kilo vermek, incelmek.
 
Çeviri slime
i., f. yapışkan ve nemli herhangi bir madde; balçık; salgı; salyangoz sümüğü; f. yapışkan ve ince çamurla kaplamak veya sıvamak; yapışkanlığını temizlemek (balık).
 
Çeviri slimsy
s., A.B.D., k.dili. dayanıksız; entipüften.
 
Çeviri slimy
s. yapışkan, nemli bir maddeyle kaplanmış; sümüksü; pis. sliminess i. yapışkanlık, kayganlık.
 
Çeviri sling
i., f. (slung) sapan; askı; bir şeyi kaldırmak veya asmak için kullanılan kayış; den. izbiro; f. sapanla atmak, fırlatmak; askıya koymak; askı ile kaldırıp çekmek; askı ile asmak; uzun adımlarla yaylanarak yürümek.
 
Çeviri sling
i., A.B.D. cin katarak su ve limonla yapılan buzlu bir içki.
 
Çeviri slingshot
i. sapan.
 
Çeviri slink
f. (slunk) sıvışmak.
 
Çeviri slink
f., i., s. yavrusunu düşürmek (hayvan), vakti gelmeden yavrulamak; i. vakitsiz doğmuş hayvan yavrusu, bilhassa buzağı; s. gelişmeden doğmuş.
 
Çeviri slinky
s. gizli kapaklı iş gören, el altından iş yürüten; (argo) sinsi; vücuda yapışan.
 
Çeviri slip
i. seramik yapımında kullanılan ince ve sulu kil.
 
Çeviri slip
i., f. daldırılmak için koparılan dal; ince ve uzunca kâğıt parçası; çok zayıf ve uzun boylu çocuk; f. daldırmak için dal koparmak.
 
Çeviri slip
f. (slipped, -ping) kaymak; eli veya ayağı kaymak; kaydırmak, geçirmek; serbest bırakmak, serbest kalmak; yanılmak, hataya düşmek; kaçmak, kaçırmak; çıkmak (kol, bacak); gizlice vermek; erken doğurmak (hayvan). slip away sıvışmak; hissettirmeden çıkıp gitmek; ölmek. slip by akıp gitmek (zaman). slip in kayıp içine düşmek; girivermek. slip off sıvışmak; çıkarmak, üstünden atmak (elbise); hissettirmeden gitmek, sıvışıp gitmek. slip on giyivermek, üstüne geçirmek. slip one over on k.dili. aldatmak. slip out savuşuvermek; ağzından kaçmak. slip the cable den. lengeri kaldıramayıp gomenasını salıvermek. slip up yanılmak, sürçmek. It. slipped my mind Aklımdan çıktı Unuttum. let slip kaçırmak, salıvermek.
 
Çeviri slip
i. kayma, kayış, ayak kayması; yanlışlık, hata, sürçme; jeol. heyelân, kaysa; kadın iç gömleği, kombinezon; yastık yuzü; A.B.D. iki iskele arasındaki dar yer; üzerinden geminin karaya çekildiği kızak; iskele palamar yeri; kriket kalenin arkasındaki yer; köpek tasması. slip of the tongue dil sürçmesi. give someone the slip bir kimseden sıvışmak, atlatmak.
 
Çeviri slipcover
i. koltuk veya kanepe kılıfı.
 
Çeviri slipknot
i. ilmik, bağlandığı yerde aşağı yukarı inip çıkan düğüm, eğreti düğüm.
 
Çeviri slipon
s., kolaylıkla giyilip çıkarılan (elbise).
 
Çeviri slipover
s., baştan giyilen (kazak).
 
Çeviri slippage
i. kayış mesafesi; hakiki ile farzedilen hız arasındaki kayma neticesi meydana gelen fark.
 
Çeviri slipper
i. terlik, pantufla. slippered s. terlik giymiş, terlikli.
 
Çeviri slipperwort
i. çanta çiçeği, bot. Calceolaria integrifolia.
 
Çeviri slippery
s. kaypak, kaygan, kayağan; hilekâr, güvenilmez; ele geçmez, Yakalanmaz. slipperily z. kaygan olarak; güvenilmez şekilde. slipperiness i. kayganlık; güvenilmezlik. slippery elm yumuşak iç kabuğu ilâç olarak kullanılan ve Amerika'da yetişen bir çeşit karaağaç, bot. Ulmus fulva.
 
Çeviri slippy
s. kaypak; kaygan.
 
Çeviri slipsheet
i., matb. mürekkebin yayılmasını önlemek için araya konan boş sayfa.
 
Çeviri slipshod
s. dikkatsizce yapılmış; hareketlerinde ve giyiminde dikkatsiz, pasaklı, şapşal.
 
Çeviri slipslop
i., k.dili. sulu tatsız yemek; dil hatası.
 
Çeviri slipsole
i. ince iç tabanı.
 
Çeviri slipstick
i., A.B.D., (argo) sürgülü hesap cetveli.
 
Çeviri slipstream
i., hav. pervane arkasındaki hava cereyanı.
 
Çeviri slipup
i., k.dili. hata, yanlış, sürçme.
 
Çeviri slipway
i., gen., çoğ. gemi yapı kızağı.
 
Çeviri slit
f. (slit, ting) i., s. düz ve uzun yarık açmak; ince ve uzun yarmak, uzunluğuna kesmek; i. düz ve uzun yarık; dar ve uzun delik; yarık; s. ince ve dar, kısık (göz).
 
Çeviri slither
f. kaymak, kayar gibi yürümek veya gitmek; kaydırmak.
 
Çeviri sliver
i., f. kesilmiş veya yırtılmış ince uzun parça; kıymık; ince dilim; yün bükmesi; f. ince uzun parçalara kesmek veya aylrmak; kıymık saçmak.
 
Çeviri slloxinia
i. gloksinya, bot. Sinningia speciosa.
 
Çeviri slob
i., k.dili. aptal veya kılıkslz kimse; İrl. çamur. slob ice Kan yığın halinde yüzen buz parçaları.
 
Çeviri slobber , slabber
f., i. ağzından salya akıtmak, üzerine salya akıtıp bulaştırmak; salya akmak, salya gibi akmak; abartmalı söz söylemek; i. salya; bir ağız dolusu. abartmalı hissi laf. slobbery s. Islak, nemli; ağzından salya akıtan.
 
Çeviri sloe
i. çakaleriği, dağ eriği, güvem, bot. Prunus spinosa.
 
Çeviri sloeeyed
s. kömür rengi gözleri olan; çekik gözlü.
 
Çeviri slog
f. (slogged, -ging) i. şiddetle ve rasgele vurmak (bilhassa boksta); ağır ağır ve zahmetle. yürümek veya çalışmak; i. şiddetli vuruş; ağır ve zor yürüyüş; uzun gayret.
 
Çeviri slogan
i. slogan, şiar, parola; harp nidası.
 
Çeviri sloop
i. navi, şalopa, tek direkli yelken gemisi. sloop of war eskiden brik armalı küçük savaş gemisi. slooprigged s. yan yelkeni ve floku olan (gemi).
 
Çeviri slop
i., f. (slopped, -ping) sulu çamur, yarı erimiş kar; yere dökülmüş sulu madde; sulu hayvan yemi; çoğ. adi veya fena cins yemek; çoğ. bulaşık suyu; f. dökülmek, sıçramak; sulu çamurda yürümek; dökmek,sıçratmak; A.B.D. hayvana sulu yem vermek. slop pail çöp kovası. slop over taşmak; taşkınlık yapmak.
 
Çeviri slope
i., f. meyilli yüzey veya hat; bayır yokuş; f. meyletmek, meyilli olmak veya kılmak. slope angle meyil açısı. slop'ing s. meyleden. slop'ingly z. meyilli olarak.
 
Çeviri sloppy
s. zifoslu, çamurlu, sulu; kirli su ile lekelenmiş veya ıslatılmış; şapşal, çapaçul, dökük saçık; dikkatsiz, dikkatsizce yapılmış; k.dili. fazla hissi. sloppily z. şapşalca. sloppiness i. şapşallık, dökük saçıklık.
 
Çeviri slosh
f., i. suda veya çamurda çırpınıp etrafa sıçratmak; suya sokup çalkalamak; i. çamurlu kar. slosh'y s. çamurlu.
 
Çeviri slot
i., f. (-ted, -ting) dar ve uzun yiv veya açıklık; delik; k.dili. yer, mevki; f. dar ve uzun yiv veya delik açmak; yivine veya yerine oturtmak. slot machine içine para konulan otomatik büfe veya oyun makinası.
 
Çeviri slot
i. geyik izi.
 
Çeviri sloth
i. tembellik; Amerika'ya mahsus yakalı tembel hayvan, zool. Bradypus.
 
Çeviri slothful
s. tembel. slothfully z' tembelce. slothfulness i. tembellik.
 
Çeviri slouch
f., i. dikkatsizce gevşek oturmak; serserice yürümek; oturduğu yere yayılmak; i. başın sarkması; ağır hareket eden ve beceriksiz kimse; şapkanın sarkık kenarı. slouch hat kenarı aşağı doğru kıvrılmış şapka. He's no slouch at baseball k.dili. iyi bir beysbol oyuncusudur. slouch'iness i. dikkatsizlik; şapşallık. slouch'ingly, slouch'ily z. gevşek gevşek. slouch,y s. sarkık, şapşal.
 
Çeviri slough
i., f. düşürülen yara kabuğu; canlı dokudan ayrılan veya atılan ölü doku; yılanın değişip atılan derisi, yılan gömleği; f. atılmak (ölü doku), çıkarılıp atılmak; kabuk olarak dökülmek; deri değişmek (yılan) slough off, slough away dökmek (kabuk), soymak (deri); bertaraf etmek, savmak. sloughy s. kabuklu, kabuk dolu.
 
Çeviri slough
i. içinde su biriken durgun bataklık, gölcük; ahlâk bozukluğu. sloughy s. çamurlu, bataklı.
 
Çeviri slough
i. derin çamurlu yer. slough of despond çaresizlik, karamsarlık.
 
Çeviri slovak
i. Slovakyalı, Slovak; Slovak dili. Slovakia i. Slovakya. Slovakian s., i. Slovakyalı; i. Slovakça.
 
Çeviri sloven
i. giyim ve davranışında dikkatsiz kimse, şapşal kimse. slovenly s., z. intizamsız, şapşal, gevşek; z. düzensiz olarak. slovenliness i. şapşallık.
 
Çeviri slovene
i., s. Slovenyalı; s. Slovenya'ya veya Slovenya'lılara ait.
 
Çeviri slovenia
i. Slovenya, Yugoslavya'nın bir eyaleti. Slovenian s., i. Slovenyalı.
 
Çeviri slow
s., z., f. yavaş, ağır, bati; ağır yürür, yavaş gider; geri kalmış; güç anlayan; can sıkıcı, bıktırıcı; hızlı koşmaya elverişli olmayan (koşu yolu); z. yavaş yavaş, ağır ağır; f., (sık sık up veya down ile) hızını eksiltmek, yavaşlatmak; ağırlaşmak, yavaşlamak, gecikmek. slow match ağır yanar fitil. slow motion yavaşlatılmış hareket. slow oven ağır ateşi yanan fırın. slowly z. yavaş yavaş, ağır ağır. slowness i. yavaşlık.
 
Çeviri slowdown
i. yavaşlama (bilhassa işçi işveren münasebetlerinde işi mahsustan yavaşlatma).
 
Çeviri slowpoke
i., k.dili. işi ağırdan alan kimse.
 
Çeviri slowwitted
s. güç anlayan.
 
Çeviri slowworm
i. köryılan.
 
Çeviri sloyd
i. basit tahta eşyalar yapma usulü.
 
Çeviri slub
i., f. (-bed,- bing) eğirmek için hazırlık olarak azıcık bükülen yün veya pamuk; pamuk ipliğinde kalın yer; f. çekip azcık bükmek.
 
Çeviri slubber
f. dikkatsizce yapmak; çamurda yürümek.
 
Çeviri sludge
i. sulu çamur; su yüzündeki buz parçalan; çöp; lağım deliği çamuru. sludgy s. çamurlu.
 
Çeviri slue
f. eksen etrafında döner gibi dolaşmak; yanlamasına hareket etmek. slue i., bak. slew.
 
Çeviri slug
i. eskiden tüfeğe doldurulan kesme kurşun; anterlin; linotip makinasının döktüğü bir satır yazı; jeton; sahte jeton.
 
Çeviri slug
i., f., k.dili. yumruk, muşta; bir yudum saf viski; çoğ., Kan. öğretmenin dayak atması; f. yumruk veya sopa ile vurmak.
 
Çeviri slug
i. sümüklüböcek, zool. Limax.
 
Çeviri slugabed
i. tembellikten geç kalkan kimse.
 
Çeviri sluggard
s., i. mıymıntı, tembel, miskin (kimse). sluggardliness i. miskinlik, mıymıntılık. sluggardly s. tembel.
 
Çeviri slugger
i. yumrukla vuran kimse.
 
Çeviri sluggish
s. ağır, bati; ağır yürür veya hareket eder; tembel tabiatlı; hareketsiz. sluggishly z. ağır ağır. sluggishness i. ağırlık; tembellik.
 
Çeviri sluice
i., f. savak; savaktan akan su; bir yerden bir yere ağaç kütüğü nakletmek veya altın madenini yıkayıp ayırmak için yapılan kanal; f. savak vasıtasıyla sulamak; bol su ile ıslatmak; savak yoluyle sevketmek (kütük). sluice gate savak kapağı. sluice valve savak valfı. sluiceway i. savak yatağı.
 
Çeviri slum
i., f. (-med, -ming) gen. çoğ. şehrin yoksul semti; gecekondu bölgesi, kenar mahalle; ayaktakımının yaşadığı semt; f. (meraktan veya vakit geçirmek için) bu semtlerde gezmek. slum clearance böyle semtleri ortadan kaldırıp yeniden inşa etme. slumlord i., A.B.D. kiracısını istismar eden gecekondu ağası. slummy s. bu semtlere benzer, dar ve pis.
 
Çeviri slumber
f., i. uyumak, uyuklamak; uyuşuk ve hareketsiz halde olmak; pineklemek; i. uyku, uyuma, uyuklama, pinekleme. slumber away uyuyarak vakit kaybetmek.
 
Çeviri slumberland
i. uykuda hayal edilen yer.
 
Çeviri slumberous
s. uyku getiren; uykulu, uykusu gelmiş; uykuya ait.
 
Çeviri slumgullion
i., A.B.D., (argo) çok sulu türlü; İng., (argo) tatsız içecek; hademe; balık artığı; mad. savak yatağındaki kırmızımsı ve çamurlu çökelti.
 
Çeviri slump
i., f. çökme; fiyatların birden düşmesi; iş durğunluğu; toprak kayması; kendini bırakmış bir şekilde oturma veya yürüme; f. birden düşmek veya batmak, çöküp düşmek; yığılmak; kaymak (toprak).
 
Çeviri slung
bak. sling.
 
Çeviri slunk
bak. slink.
 
Çeviri slur
f. (-red, -ring) i. küçük düşürecek söz söylemek, önemsememek; hızlıca ve hafifçe geçmek; gizlemek; sözü ağzında gevelemek; müz. iki perdeli notaları kaydırır gibi çalmak veya söylemek; kirletmek, lekelemek; i. iftira kabilinden zem, yerme; müz. ses kaydırması, ses kaydırma işareti; bulanıklık.
 
Çeviri slurp
f., (argo) höpürdetmek.
 
Çeviri slurry
i., f. (-ried, -rying) sulu çimento, kömür çamuru; f. sulu çimento yapmak.
 
Çeviri slush
i. sulu çamur; yarı erimiş kar; den. yağlı yemek artıkları; makina yağlamasında kullanılan yağlı karışım; beyaz kurşunla kireç karışımı makina boyası; abartmalı hissi söz veya yazı; f. yağlı maddeyle kaplamak, yağlı maddeyi sürmek; beyaz kurşunla kireç karışımı boya ile boyamak. slush fund A.B.D. rüşvet vermek üzere toplanan para; eskiden gemicilerin çöpleri satarak elde ettikleri para. slush up çimento veya harçla doldurmak; (güvertenin) üstüne su atıp yıkamak. slushy s. yarı erimiş, karlı, çamurlu.
 
Çeviri slut
i. pasaklı ve pis kadın; sürtük kadın; dişi köpek. sluttish s. pasaklı. sluttishly z. sürtük bir halde. sluttishness i. sürtüklük.
 
Çeviri sly
s. (slyer, slyest veya slier, sliest) kurnaz, şeytan; şakacı; yaramaz; marifetli. slyboots i., (şaka) kurnaz ve şakacı kimse. on the sly gizli gizli; sezdirmeden. slyly z. kurnazca. slyness i. kurnazlık.
 
Toplam 174 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com