Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'hard' sonuçları
Çeviri hard
(s.) katı, sert, pek; güç, müşkül, zor, çetin; zalim, merhametsiz, kalpsiz, şefkatsiz; şiddetli, kötü, acı; anlaşılmaz, zor; ağır; çalışkan, faal; inatçı, ters; çirkin, kötü; acı (su); gram. kalın sesli (harf); cimri, pinti, hasis; eksi, ekşimiş, alkol derecesi yüksek, sert (içki). hard and fast rule değişmez kanun, istisna kabul etmez kaide. hard cash, hard money madeni para; nakit para. hard cider alkolleşmiş elma suyu. hard coal (min.) antrasit. hard court te niste beton kort. hard drug morfin gibi bedende alışkanlık yaratan uyuşturucu madde. hard facts ABD, (k.dili) kesin deliller . hard hat (ing.) me!on şapka; kask, miğfer. hard hit büyük zarara uğramış. hard labor ağır iş cezası. hard luck talihsizlik, şanssızlık. hard maple isfendan ağacı, akçaağaç gibi şeker veren bir cins ağaç, (bot.) Acer saccharum. hard of hearing ağır işiten. hard row to hoe çetin iş. hard rubber ebonit. hard sauce ahçı. şeker ve tere yağı ile yapılan tatlı sos. hard sell ABD, (k.dili) ısrarla satış usulü. hard times güç zamanlar, sıkıntılı günler. hard up eli dar, muhtaç. hard water kireçli su. a hard bargain çekişe, çekişe pazarlık. hardly (z.) güçlükle, güçbela; ancak, hemen hemen; az bir ihtimalle. hardness (i.) güçlük, zorluk; sertlik; terslik, aksilik.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri hard
(z.) zorla, kuvvetle, hızla; sertlikle, güçlükle, müşkülâtla; sıkıca; katı, sert; çok, aşırı; yakın, yanı başında; (den.) alabanda; son hadde kadar. hard by pek yakın, yakında. be hard put to it zor durumda olmak, darlıkta olmak. die hard şiddetle karşı koymak, kolay teslim olmamak. go hard with için zor olmak, için acı olmak .
 
Çeviri hardbitten
(s.) inatçı, serkeş, bildiğini okuyan.
 
Çeviri hardboiled
(s.) lop, katı (yumurta); (k.dili) sert; kolay kanmaz.
 
Çeviri hardcore
(s.), ABD sabit, kararlı, sabit fikirli, colloq. çetin ceviz.
 
Çeviri hardearned
(s.) güç kazanılmış, alın teriyle kazanılmış.
 
Çeviri harden
(f.) sertleştirmek, katılaştırmak, pekiştirmek; kuvvetlendirmek; sertleşmek, katılaşmak, pekişmek; kuvvetlenmek; donmak (çimento). hardened (s.), ask. yeraltında ve bombalara karşı takviye edilmiş (üs, roket üssü).
 
Çeviri hardener
(i.) sertleştiren kimse veya madde; sikatif; çelik tavcısı .
 
Çeviri hardfavored
(s.) çirkin, sert ifadeli .
 
Çeviri hardfisted
(s.) tamahkâr, cimri, eli sıkı; yumruğu kuvvetli .
 
Çeviri hardfought
(s.) sıkı dövüşmüş.
 
Çeviri hardhat
(i.), ABD inşaat işçisi; aşırı tutucu kimse.
 
Çeviri hardheaded
(s.) makul düşünen, hislerine mağlup olmayan .
 
Çeviri hardhearted
(s.) katı yürekli, kalpsiz, merhametsiz.
 
Çeviri hardihood
(i.) cüret; arsızlık, küstahlık yiğitlik, cesaret;
 
Çeviri hardline
(s.) sert, sıkı .
 
Çeviri hardnosed
(s.), argo kendi menfaatini düşünen, çıkarcı .
 
Çeviri hardpan
(i.) sert toprak, killi toprak: işlenmemiş sert toprak; sağlam temel.
 
Çeviri hardshell
(s.) sert kabuklu; ABD (k,dili) sabit fikirli.
 
Çeviri hardship
(i.) sıkıntı, darlık, meşakkat; eza, cefa .
 
Çeviri hardtack
(i.) peksimet, galeta .
 
Çeviri hardtop
(i.) (oto.) üstü çelik araba .
 
Çeviri hardware
(i.) madeni eşya, hırdavat; nalbur dükkânı; silâh; kompütör aksamı .
 
Çeviri hardwood
(i.) (gürgen, meşe, karaağaç gibi) sert tahtalı ağaç; bu ağaçların keresteleri .
 
Çeviri hardworking
(s.) çok çalışkan .
 
Çeviri hardy
(s.) tahammüllü, mukavim, dayanıklı, kuvvetli; cesur, gözüpek, cüretkâr, yiğit; kendine güvenen, atılgan, küstah; kışa dayanıklı, soğuğa dayanıklı (özellikle bitkiler). hardily (z.) yiğitlikle, mertçe. hardiness (i.) dayanıklılık, mukavim oluş.
 
Çeviri hardy
(i.) örs keskisi .
 
Toplam 27 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com