habit(i.) adet, alışkı, alışkanlık, itiyat, tabiat, huy; iptila, düşkünlük; zihni yapı, kafa; yaradılış, tıynet; elbise, kıyafet, kılık; din adamları ve binicilerin giydiği özel kıyafet; (biyol.) özel olarak büyüme veya yetişme. habitforming (s.) iptilâ hasıl eden, alışkanlık meydana getiren. drug habit esrar alışkanlığı.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
habit(f.) giydirmek. habited in giymiş.
habitable(s.) oturulabilir, ikamete elverişli habitabil'ity, hab'itableness (i.) oturulacak halde olma .
habitant(i.) (bir yerde) ikamet eden kimse.
habitat(i.) bir hayvan veya bitkinin yetiştiği yer; herhangi bir şeyin doğal yeri .
habitual(s.) alışılmış, mutat, itiyat edinilmiş; daimi. habitually (z.) alışıldığı şekilde, âdet üzere. habitualness (i.) alışkanlık, âdet, mutat oluş.
habituate(f.) alıştırmak, alışkanlık haline getirmek, itiyat kespettirmek. habitua'tion (i.) itiyat, alışkanlık.
habitue(i.) müdavim, daimi ziyaretçi.
Toplam 10 sonuç listeleniyor