Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'eve' sonuçları
Çeviri eve
(i.) Havva. dauqhter of Eve Havva'nın kızı; kadın; mütecessis kadın.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri eve
(i.) akşam; arife gecesi; arife.
 
Çeviri evection
(i.),(astr.) güneş çekiminden ötürü ayın hareketinde meydana gelen düzensizlik.
 
Çeviri even
(f.) düzleştirmek, düzletmek, tesviyeetmek; up ile eşitlemek, müsavi hale getirmek, düzeltmek.
 
Çeviri even
(z.) hatta, bile, dahi; düz, eşit olarak; tamamıyla, tam. even if olsa bile. even so öyle olsa da, rağmen.
 
Çeviri even
(s.) düz, düzlem, müstevi; eşit, müsavi; düzenli, muntazam; doğru, tarafsız,bitaraf; paralel, muvazi, denk, aynı seviyede;çift, tam (sayı); temkinli, değişmez .evencolor her tarafı aynı tonda olan renk. evenhanded (s.) tarafsız, bitaraf. even number çift sayı. even with the roof dam yüksekliğinde, damla bir hizada. get even with intikam almak, hakkından gelmek. break even kâr ve zararı eşit olmak, ancak masrafını karşılamak. on an even keelden. (gemi) yatay durumda. odd and even tek ve çift. evenly (z.) düz bir durumda; eşit olarak; tarafsızca. evenness (i.) düz oluş; eşitlik; tarafsızlık.
 
Çeviri even
(i.) ,şiir akşam.
 
Çeviri evenfall
(i.) akşam.
 
Çeviri evengelize
(f.) Hıristiyan olmayanlara İncil'i öğretmek; Hıristiyanlığa çevirmek. evanlleliza'tion (i.) İncil'i öğretme, İncil'i öğrenme.
 
Çeviri evengelişt
(i.) gezici vaiz; dört İncil'i yazanlardan biri. evangelis'tic (s.) dört İncil'e ait, İncil va'zma ait.
 
Çeviri evening
(i.) akşam; gece; suvare; bir şeyin sona ermekte olduğu devre, özellikle ömrün son seneleri. evening dress gece elbisesi. evening primrose eşekotu, (bot.) Oenothera biennis. evening star akşam yıldızı, güneş battıktan sonra görülen Zühre yıldızı Good evening. İyi akşamlar. Tünaydın. musical evening müzik gecesi.
 
Çeviri evensong
(i.) akşam duası.
 
Çeviri event
(i.) olay, vaka, hadise; sonuç, netice, akıbet. at all events, in any event her halûkârda, ne olursa olsun. in the event of takdirde, halinde. quite an event olağanüstü bir durum. eventful (s.) hadiselerle dolu. eventfully (z.) olaylarla dolu olarak.
 
Çeviri eventide
(i.) şiir akşam, akşam vakti.
 
Çeviri eventual
(s.) akıbette, netice olarak vaki olan, nihai, en sonraki. eventually (z.) nihayet, sonunda, er geç, ilerde.
 
Çeviri eventuality
(i.) ihtimal, netice, işin sonu.
 
Çeviri eventuate
(f.) sonuçlanmak, neticelenmek; çıkmak, meydana gelmek.
 
Çeviri ever
(z.) asla, hiç bir zaman; ebedi, daima, her zaman, durmadan; herhangi bir zamanda. ever after ondan sonra, hep, artık. everand anon arada sırada. ever burning hiç sönmeyen, daima yanan. ever changing daima değişen. ever living ölmez, ebedi ever more daima, ilelebet. ever so much pek çok. ever so often sık sık. for ever and ever. ilelebet; ebediyete kadar. for everand a day (k.) dili ilelebet, daima. if ever şayet, eğer, kazara. Nothing ever happens. Hiç bir şey olduğu yok . scarcely ever hemen hiç. seldom if ever nadiren, belki de hiç. the finest ever en güzeli. Well, did you ever ! Acayip ! Çok tuhaf ! Allah Allah !
 
Çeviri everglade
(i.) özellikle Florida' da bataklık. the Everglades Güney Florida'daki geniş bataklık saha.
 
Çeviri evergreen
(s.), (i.), (bot.) yaprağını dökmeyen, her dem taze; (i.) daima yeşil kalan ağaç veya bitki, yaprağını dökmeyen ağaç.
 
Çeviri everlasting
(s.), (i.) ebedi, ölümsüz, daimi, sonsuz; sürekli, devamlı; fazla uzun süren, sıkıcı; dayanıklı; kuruyunca şekli verengi bozulmayan (çiçek veya bitki); i ebediyet, sonsuzluk; bot kuruduğu zaman rengini ve şeklini koruyan bir çeşit çiçek; birçeşit dayanıklı İngiliz kumaşı everlastingflower medine çiçeği, bot Gnaphalium; ölmez otu, bot Xeranthemum inapertum everlastingly z ebediyen, daima; fazlasıyla everlastingness i ebediyet, sonsuzluk
 
Çeviri evermore
(z.) ilelebet, ebediyen, daima. for evermore ebediyen.
 
Çeviri eversion
(i.) tersine döndürme, tersyüzetme; ters dönme.
 
Çeviri evert
(f.), (fizyol.) tersine döndürmek, içini dışına çevirmek.
 
Çeviri every
(s.) her, her bir, her biri; her türlü. every bit as much tam onun kadar. everyfour days dört günde bir. every now and then, every now and again ara sıra, arada bir. every once in a while arada bir. every other day iki günde bir, günaşırı. everyother person her iki kişiden biri. everybody (zam.) herkes. everybody else başkaları, öbürleri. every day her gün. everyday (s.) her günkü, alışılmış, mutat, adi. everyman (i.) halktan biri, herhangi bir kimse. every one her biri. evervone (zam.) herkes. every so often arada sırada. everything (zam.) herşey. everywhere (z.) her yerde. every which way (k.dili) her yöne, her tarafa, düzensiz.
 
Çeviri evesive
(s.) kaçamaklı, baştan savma; kaçmaya yarar. evasively (z.) kaçamak olarak, baştan savma bir surette. evasiveness (i.) kaçamak, baştan savma.
 
Toplam 26 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com