bowi. baş, pruva (gemi).bowman i. baş tarafta kürek çeken adam; filikada pruvacı.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
bowi. baş eğerek selamlama, reverans.
bowf. başını eğerek selamlamak, reverans yapmak; eğmek; başını eğdirmek; başını eğerek yol göstermek; ezmek. bow and scrape yaltaklanmak.
bowi., f. yay; okçu; kavis; gökkuşağı; boyunduruk; fiyonk; f., müz. yay ile çalmak. bow tie papyon kravat, kelebek kravat. bow window kavisli daire şeklinde iç kısmı enli pencere.
bow-wowi. köpek havlaması; havlama taklidi; ç.dili köpek, havhav.
bowdlerizef. bir eserden ahlaka aykırı olduğu düşünülen kısımları çıkarmak veya değiştirmek; ıslah etmek.
boweli., f. bağırsak; gen. çoğç iç kısımlar; f. bağırsaklarını çıkarmak. bowel movement dışkı çıkarma; dışkıç
bowerf. etrafına kameriye yapmak; ihata etmek, kuşatmak.
boweriç Euchre'' denilen iskambil oyununda bacak;(şiir) bahçe köşkü, kameriye, kulübe; den. pruvada iki lenger çapadan biri.
boweryi., A.B.D. çiftlik; sayfiye evi. the Bowery New York şehrinde bulunan, eskiden adi eğlence yerleri ve otellerle dolu olan uzun ve geniş bir cadde.
bowli. kase, çukur kap; tas, leğen; tahta top; birkaç tip top oyunu.
bowlf. bir çeşit top oyunu oynamak; top gibi yuvarlamak; top atmak. bowl over vurup devirmek; şaşırtmak, şaşkına çevirmek. be bowled over hayretten donup kalmak.
bowleri. bowling oyununda topu atan kimse. bowler hat melon şapka.
bowlinei., den. borina; bir çeşit düğüm, barço bağı.
bowlingi. ağır topla oynanan bir oyun. bowling alley bu oyuna mahsus dar yol. bowling green bu oyunun oynandığı yeşil saha.
bowmani. okçu, ok atan kimse; yay çeken kimse.
bowstringi., f. kiriş; f. iple boğarak öldürmek.
bowyeri. okçu, ok yapan veya satan kimse.
Toplam 22 sonuç listeleniyor