solicitf. rica etmek, rica ederek istemek, rica ederek davet etmek; yalvarmak, kışkırtmak, tahrik etmek, teşvik etmek. solicitation i. isteme, talep, rica; davet, tahrik.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
solicitori. rica eden kimse, aracı; devlet dairesinde hukuk müşaviri; İng. davavekili. Solicitor General başsavcı, müddeiumumi.
solicitouss. meraklı, endişeli, vesveseli; istekli, arzulu. solicitously z. merakla, endişe ile. solicitousness i. meraklılık, endişelilik.
solicitudei. merak, kuruntu, vesvese; arzu, iştiyak; endişe konusu olan şey, dert.
solids., i. katı; sağlam; som; pek, sıkı, yoğun; kesiksiz; bütün, tam; gerçek; birleşik; üç boyutlu; güvenilir, devamlı, kesintisiz, fasılasız; i. katı madde; üç boyutluluk. solid comfort ciddi ve sürekli rahat. solid food katı yiyecek. solid geometry uzay geometri. solid measure katı cisimlere mahsus ölçü birimi, oylum ölçüleri. a solid hour tam bir saat. a solid man sağlam adam. be solid for ittifakla bir kimsenin tarafını tutmak. solidity i. katılık; metanet, kuvvet, sağlamlık. solidly z. oy birliğiyle, ittifakla; sağlam. solidness i. katılık; sağlamlık.
solid-states. transistorlu; radyo tüpü olmayan. solid-state physics katı maddelerle uğraşan fizik dalı.
solidifyf. katılaştırmak, katılaşmak; tahkim etmek, kuvvetlendirmek.
solidusi. (çoğ. -di) Lat. Bizans İmparatorluğunda altın sikke; taksim işareti.
solifidians., i., ilah. halas için yalnız imanın kafi olduğuna inanan (kimse).
soliloquyi. kendi kendine konuşma. soliloquize f. kendi kendine konuşmak.
solipsismi, fels. tekbencilik, solipsizm. solipsist i. tekbenci kimse.
solitairei. tek taş mücevher; tek başına oynanılan kağıt oyunu.
solitarys., i. yalnız, münferit; ıssız, tenha; kasvetli; tek, bir; tek başına; i. münzevi kimse. solitary confinement hücre hapsi.
solitudei. yalnızlık, tek başına olma; ıssız yer, tenha yer.
Toplam 16 sonuç listeleniyor