contact(i). temas, değme, değiş, sürtünme, dokunma; ilişki, münasebet; görüşme; (elek). bağlantı; (tıb). bulaşıcı hastalık nakledebilen kimse, portör. contact flight (hav). görerek uçuş. contact lens kontakt mercek. contact print foto. negatif ebadırda basllan resim. in contact with ile temas halinde.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
contact(f). temas etmek, dokunmak; (k).dili ile konuşmak.
contagion(i)., (tıb). sirayet, bulaşma, geçme; bulaşıcı hastalık; kötü tesir.
contagious(s)., (tıb). bulaşıcı, bulaşkan, sâri; mikroplu, zehirli; yayılan. contagious laughter herkesi coşturan gülme.
contain(f). kapsamak, içine almak, ihtiva etmek, havi olmak, şamil olmak; sınırlamak, tahdit etmek; kontrol altma almak. container (i). (sandık, varil, şişe gibi) kap; yük gemisine yükletilecek iri sandık veya mavna. container ship yükü iri sandıklarda veya portatif mavnalar içinde taşıyan gemi.
contaminate(f). bulaştırmak; geçirmek (hastalık, mikrop, pislik); lekelemek, kirletmek. contamina tion (i). bulaştırma; pislik.
Toplam 6 sonuç listeleniyor