ticklef., i. gıcıklamak, gıdıklamak; k.dili. eğlendirmek, memnun etmek; hafif hafif dokunmak; gıdıklanmak; i. gıdıklama, gıdıklanma. tickle one's fancy hoşuna gitmek. tickle the palm of rüşvet vermek. tickle grass çayırgüzeli, bot. Eragrostis major.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
tickleri. gıdıklayan kimse veya şey; muhtıra defteri, borç ve vadeleri gösteren defter.
Toplam 2 sonuç listeleniyor