placables. kolay yatışır, kolay affeder; teskin edilmesi mümkün.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
placardi., f. yafta, afiş, levha, ilân levhası; f. afişlerle ilân etmek; üzerine yafta yapıştırmak.
placatef. teskin etmek, yatıştırmak. placative placatory s. yatıştırıcı.
placei. yer, mevki, mahal, mekân, mevzi; küçük sokak veya meydan; semt, şehir, kasaba; ev; mat. hane; mevki, memuriyet, görev, vazife. place card davetlilerin sofradaki yerlerini gösteren kart. place in the sun iyi durum. place kick (spor) saha üzerine konulmuş olan topa vuruş. give place to öncelik tanımak; yer vermek. go places ( argo) başarıya ulaşmak. high places yüksek. out of place yersiz, münasebeti olmayan. take place vaki olmak, meydana gelmek.
placef. koymak, bir yere koymak, yerleştirmek; bir memuriyete veya işe koymak; vermek, yatırmak (para); atamak, tayin etmek; çıkarmak, tanımak; koşuda ikinci gelmek;( spor) birinci, ikinci veya üçüncü gelmek; derece almak; bırakmak; sınıflandır- mak. place a bet bahse girmek. place an order sipariş vermek, ısmarlamak.
placeboi. (çoğ. -bos, -boes) hastaya ilâç diye verilen tesirsiz madde.
placentai., anat. meşime, son, plasenta; zool. etene; bot. bitki tohumunu etrafındaki zarfa bağlayan kısım. placental s. plasentaya ait.
placeri. nehir sularının getirdiği altınla karışık aluvyon. placer mining böyle birikintiden altın ayırma işlemi.
placeri. derece veya yer alan şey veya kimse.
placeti., Lat. kabul, tasvip, tensip; olumlu oy.
placids. sakin, yumuşak, uysal, halim selim. placidity i. skunet, yumuşak başlılık, huzur placidly z süku- ünetle, uysallıkla.
placketi. giyside fermuar yeri; eteklik cebi.
placoids., zool. tabak şeklindeki; köpekbalığı gibi tabak şeklinde pulları olan.
Toplam 14 sonuç listeleniyor