dance(f). dans etmek, dans ettirmek, oynamak, oynatmak, sıçramak, sıçratmak. dance in attendance birinin etrafında dört dönmek.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
dance(i). dans, raks, oyun; balo; dans müziği. St. Vitus's dance (tıb). insan vücudunda bazı yerlerin istek dışında ve düzensiz olarak sıçraması, kore.
dancer(i). dans eden kimse, dansör, dansöz. ballet dancer balerin; dansör. belly dancer oriyantal dansöz; rakkase.
dandelion(i). kara hindiba çiçeği, (bot). Taraxacum officinale.
dander(i)., (k).dili öfke, hiddet. get one's dander up kızmak, öfkelenmek; kızdırmak.
dandle(f). hoplatmak, (çocuğu) diz üstüne oturtup oynatmak.
dandy(s)., (i)., (k).dili âlâ mükemmel, iyi; (i). mükemmel kimse veya şey; züppe kimse, (colloq). çıtkırıldım kimse, hanım evladı; (den). bocurum dirsekli şalupa. dandy roller kâğıt filigran silindiri.
dane(i). Danimarkalı. Great Dane Danua cinsi kopek.
danger(i). tehlike, muhatara in danger tehlikede. out of danger tehlikeyi atlatmış.
dangerous(s). tehlikeli, muhataralı. dangerously (z). tehlikeli bir şekilde.
dangle(f). sarkmak, asılmak, asılı durup sallanmak; sarkıtmak, asıp sallamak.
danish(s)., (i). Danimarka'ya ait; Danimarka dili.
dank(s). yaş, nemli, rutubetli, Islak, küf kokulu.
danube(i). Tuna nehri. Danu'bian (s). Tuna nehri havzasında bulunan yeni taş devri kalıntılarına ait.
Toplam 16 sonuç listeleniyor