Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'supe' sonuçları
Çeviri super
(önek) üstün, üzerinde, fevkinde, fazlasıyla.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri super
i., (argo) tiyatroda önemsiz rollere çıkan oyuncu.
 
Çeviri super
i., s. üstün kalite, ekstra cins; mücellithanede kullanılan pamuk takviye bezi; tic. âlâ derece, âlâ derecede olan şey; s., (argo) üstün.
 
Çeviri superable
s. yenilmesi mümkün, galebe çalınabilir, hakkından gelinebilir, çaresi bulunabilir, atlatılabilir. superably z. hakkından gelinebilecek şekilde.
 
Çeviri superabound
f. fazlasıyla bulunmak, pek çok miktarda bulunmak.
 
Çeviri superabundance
i. aşırı bolluk.
 
Çeviri superabundant
s. pek çok, mebzul, bol, taşkın. superabundantly z. pek bolca.
 
Çeviri superadd
f. daha da ilave etmek, yeniden katmak.
 
Çeviri superannuate
f. yaşlılık veya yetersizlik sebebiyle işten çıkarmak, emekliye ayırmak; geçersiz diye çıkarmak. superannuated s. emekli; eskimiş; kullanılmaz hale gelmiş; modası geçmiş. superannua'tion i. emeklilik; emekli maaşı.
 
Çeviri superb
s. muhteşem, görkemli; âlâ, nefis, enfes; zengin, zarif. superbly z. muhteşem bir şekilde; tam.
 
Çeviri supercargo
i. şilepte mal sahibi tarafından tayin olunan satış memuru.
 
Çeviri supercarrier
i. çok büyük uçak gemisi.
 
Çeviri supercharge
f., i. kompresörle güçlendirmek; fazla yüklemek; i. fazla yük.
 
Çeviri supercharger
i. kompresor.
 
Çeviri superciliary
s. kaşa ait; kaşın üstündeki.
 
Çeviri supercilious
s. mağrur, kibirli. superciliously z. kibirle. superciliousness i. kibir, gurur.
 
Çeviri superconductive
s., fiz. aşırı soğukken elektrik akımını dirençsiz olarak geçirebilen.
 
Çeviri supercool
f. (bir sıvıyı) donma derecesinin altında dondurmadan soğutmak.
 
Çeviri superduper
s., (argo) âla, en iyi, slang. kıyak.
 
Çeviri superego
i., psik. süper ego.
 
Çeviri supereminent
s. çok üstün. supereminence i. aşırı üstünlük. supereminently z. büyük üstünlükle.
 
Çeviri supererogate
f. görevinden fazla iş görmek. supereroga'tion i. vazife dışında iş yapma, fuzulî iş görme. supererogatory s. asıl görevden fazla veya ayrı; lüzumsuz, fuzuli.
 
Çeviri superfamily
i., biyol. üst familya.
 
Çeviri superfetation
i. gebe hayvanın doğurmadan evvel bir daha gebe kalması.
 
Çeviri superficial
s. yüzeyde kalan, satha yakın veya satıhta olan; sathi, yüzeysel, üstünkörü, yarım yamalak. superficiality, superficialness i. yüzeyde kalış, sathilik. superficially z. görünüşte, üstünkörü bir şekilde.
 
Çeviri superficies
i. satıh, yüzey.
 
Çeviri superfine
s. son derece güzel; pek ince, çok zarif.
 
Çeviri superfluid
i., fiz. mutlak sıfırın bir derece üstündeki sıvı hali.
 
Çeviri superfluous
s. fazla, lüzumsuz, gereksiz. superflu'ity, superfluousness i. fazlalık, aşırı bolluk. superfluously z. çok fazla.
 
Çeviri superfuse
f. bir şeyin üzerine dökmek; dökülmek.
 
Çeviri superheat
f. fazla ısıtmak; ısıtıp sabit olmayan bir hale getirmek.
 
Çeviri superheavy
s., i. üstün ağırlıklı (eleman).
 
Çeviri superhigh frequency
3000 ile 30000 arasındaki megasikl şeridiÇ
 
Çeviri superhighway
i. otoban, sürat yolu.
 
Çeviri superhuman
s. insanüstü.
 
Çeviri superimpose
f. bir şeyin üzerine koymak; bir şeye ilave etmek. superimposi'tion i. bir şeyin üzerine koyma veya ilâve etme.
 
Çeviri superimpregnation
bak. superfetation.
 
Çeviri superincumbent
s. başka bir şeyin üzerine dayanan.
 
Çeviri superinduce
f. başka bir şeye ilaveten meydana getirmek, ek olarak katmak.
 
Çeviri superintend
f. bakmak, nezaret etmek, yönetmek, idare etmek, kontrol etmek. superintendence i. bakma, yönetme, yönetim. superintendency i. müdürlük, yöneticilik; yönetim.
 
Çeviri superintendent
i., s. yönetici, müdür, şef, idare memuru; s. yönetimsel; yöneten.
 
Çeviri superior
s., i. daha yüksek, âlâ, üstün, faik; olağanüstü; (to ile )fevkinde, daha üstün; üstünlük taslayan; bot. üst tarafında bulunan, üst; i. üstün derecede olan kimse; manastırda baş rahip; matb. satırdan yukarı basılmış rakam veya harf. superior court A.B.D. temyiz mahkemesi. superiority i. üstünlük.
 
Çeviri superjacent
s. üstte olan, kaplayan, örten.
 
Çeviri superlative
s., i. en yüksek; mükemmel, eşsiz, üstün; gram. enüstün; fazla; i. en yüksek derece veya miktar; gram. en üstünlük. talk in superlatives abartmak, mübalâğa etmek. superlatively z. en üstün derecede. superlativeness i. fevkaladelik, üstünlük.
 
Çeviri superman
i. üstün insan.
 
Çeviri supermarket
i. süper market, büyük mağaza.
 
Çeviri supernal
s. göksel, semavi; ilâhi; yüksek.
 
Çeviri supernatant
s. suyun üstünde yüzen.
 
Çeviri supernational
s. bütün insanlığı kapsayan, milletler üstü.
 
Çeviri supernatural
s. doğaüstü, tabiatüstü; harikulade, mucize kabilinden. supernaturalism i. doğaüstü olma; doğaüstü güce inanma. supernaturally z. doğaüstü kuvvetlere dayanarak.
 
Çeviri supernormal
s. normal üstü.
 
Çeviri supernumerary
s., i. fazla, zait; lüzumundan fazla; i. gerekli sayıdan fazla olan kimse; (tiyatro) önemsiz rollere çıkan oyuncu.
 
Çeviri superphosphate
i. süper fosfat gübre.
 
Çeviri superpose
f. üstüne koymak; geom. üst üste gelecek şekilde koymak. superposi'tion i. üstüne koyma.
 
Çeviri superpower
i. süper devlet; geniş kapsamlı elektrik şebekesi.
 
Çeviri supersaturated
s. fazla doymuş.
 
Çeviri superscribe
f. üstüne yazmak; zarf üstüne adres yazmak. su'perscript s., i. üste yazılan; i. satırın üstüne yazılan küçük harf veya rakam; mat. satır yukarısına yazılı kuvvet veya türev gösteren işaret. süperscrip'tion i. bir şeyin üstündeki yazı; serlevha, başlık; kitabe; üstüne yazma; ecza. reçetenin başındaki alınız'' yazılı kısım.
 
Çeviri supersede
f. yerine geçmek, yerini almak; yerine başkasını koymak; yerine başka bir şey koyarak iptal etmek.
 
Çeviri supersedeas
i., huk. aşağı bir mahkeme kararının icrasını durduran yüksek mahkeme emri.
 
 
Çeviri supersonic
s. süpersonik, sesten hızlı. supersonics i. süpersonik ilmi, sesten hızlı olguları inceleyen bilim dalı. supersonic transport süpersonik araç.
 
Çeviri superspace
i. bütün üç boyutlu yerlerinin nokta olduğu ileri sürülen matematiksel uzam.
 
Çeviri superstar
i. çok güçlü radyo dalgaları gönderen gökcismi; as, mesleğinde üstün olan kimse.
 
Çeviri superstate
i. birkaç bağımlı memleketi idare eden memleket.
 
Çeviri superstition
i. batıl itikat, hurafe, boş inan.
 
Çeviri superstitious
s. batıl itikat kabilinden; batıl itikatlı, boş şeylere inanan. superstitiously z. batıl inançlara saplanarak. superstitiousness i. batıl inançlılık.
 
Çeviri superstratum
i. üst tabaka.
 
Çeviri superstruct
f. bir şeyin üzerine bina etmek.
 
Çeviri superstructure
i. temel üzerine kurulan bina, ilâve kat; zemin katı üzerinde bulunan binanın tümü; üst yapı; üst kademe; ilişkiler; demiryolunun taş zemini üstünde bulunan travers veya ray; den. palavra üstündeki yapı kısımları.
 
Çeviri supertax
i. munzam vergi.
 
Çeviri supervene
f. takip etmek, izlemek, arkasından gelmek; sonra meydana gelmek.
 
Çeviri supervise
f. denetlemek, teftiş etmek, nezaret etmek; idare etmek, bakmak. supervi'sion i. denetleme, nezaret, murakabe; idare. supervisor i. müfettiş, denetçi. supervi'sory s. denetçiye özgü; denetimsel; denetleyici, teftiş edici.
 
Toplam 72 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com