Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ad' sonuçları
Çeviri ad
A.D. AD (kıs). Anno Domini milâttan sonra. ad (i). ilan, reklam.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri ad
(i). ilân, reklâm.
 
Çeviri ad here
(f). yapışmak, tutmak; iltihak etmek; bağlanmak, bağlı olmak, merbut olmak. adherence (i). sabit durma: vefa, bağlılık, merbutiyet adherent (s)., (i). yapışık, bağlı, merbut; (i) taraftar, taraf tutan kimse, bir parti veya kiliseye mensup olan kimse.
 
Çeviri adabsurdum
(Lat). anlamsız veya saçma bir hale gelinceye kadar.
 
Çeviri adage
(i). atasözü, darbımesel, vecize.
 
Çeviri adagio
(z). (i)., (müz). adagio;(i). yavaş çalınan parça
 
Çeviri adam
(i). Adem; bir erkek adı. Adam's apple (bak). apple. not to know one from Adam tanıyamamak the old Adam insanların günah işlemeye olan tabii eğilimi.
 
Çeviri adamant
(s)., (i). hoşgörüsüz; çok sert; (i). çok sert efsanevi bir taş.
 
Çeviri adamantine
(s). sarsılmaz; delinmez ; elmas gibi sert ve parlak.
 
Çeviri adapt
(f). bir şeye uydurmak, uyarlamak; edeb adapte etmek. adapt oneself uymak, intibak etmek, tabi olmak. adaptable (s). uysal, şartlara uyan, intibak edebilen adapter (i). adaptör; intibak eden ve ettiren şey veya kimse.
 
Çeviri adaptability
(i). şartlara ve çevreye uyma yeteneği, intibak kabiliyeti, uysallık.
 
Çeviri adaptation
(i). uygunluk, imtizaç , intibak, tatbik, uyma; (edeb). adaptasyon, uyarlama; ışık değişikliklerine gözü alıştırma işlemi; uydurulma, şekil değişmesi.
 
Çeviri adar
(i). musevi takviminde şubat ortasında başlayan ay.
 
Çeviri adastra
(Lat). yıldızlara.
 
Çeviri add
(f). katmak, ilâve etmek, eklemek; zammetmek, toplamak. adder (i). toplayan şey veya kimse. add up toplamak, yekun çıkarmak; neticelenmek; (k). dili anlaşılmak, belli olmak.
 
Çeviri addend
(i). katılan rakam veya miktar.
 
Çeviri addendum
(i). ilave edilecek şey veya söz.
 
Çeviri adder
(i). birkaç cins zehirli yılan; engerek, sağır yılan, (zool). Vipera berus; Amerika'da bulunan birkaç cins zehirsiz yılan. adder's mouth birkaç cins salepçi otu adder's-tongue (i). yılan dili, suoku; turna gagası,(bot). Geranium robertianum adderwort (i). kurtpençesi, yılan kökü. death adder dikenli yılan, (zool).Acanthophis.
 
Çeviri addict
(i). tiryaki, müptelâ kimse, bir şeye düşkün kimse.
 
Çeviri addict
(f). alıştırmak. be addicted to alışmak, kendini vermek, tiryakisi olmak, müptelâ olmak, düşkün olmak addictive (s). tiryaki eden, alışkanlık husule getiren.
 
Çeviri adding machine
hesap makinesi
 
Çeviri addis ababa
Adis Ababa
 
Çeviri addition
(i). ilave, ilave edilmiş şey; (mat). toplama in addition to (-e) ilâveten, ayrıca, fazla olarak. additional (s). biraz daha, ilâve edilen, eklenilen.
 
Çeviri additive
(i)., (s). katkı; katılan kimyasal madde; (s). toplamsal, ilâve olunacak.
 
Çeviri addle
(f). (s). bozmak, şaşırtmak; çürümek, cılk çıkmak; (s). çürük, cılk addlebrained (s). ahmak addled egg cılk yumurta.
 
Çeviri address
(i). adres; söylev, nutuk; konuşurken takınılan tavır, eda; hüner, sanat.
 
Çeviri address
(f). söylev vermek, nutuk söylemek, hitap etmek; mektubun adresini yazmak.
 
Çeviri addressee
(i). adresine mektup gönderilen kimse.
 
Çeviri addresser
(i). hitap eden kimse; imza eden kimse; dilekçe sahibi.
 
Çeviri addressograph
(i). adres yazma makinesi.
 
Çeviri adduce
(f). getirmek, göstermek (delil).
 
Çeviri aden, gulf of
Aden körfezi
 
Çeviri adenoid
(i). (anat). Ienf bezi.
 
Çeviri adenoma
(i)., (tıb). lenf bezlerinin şişmesi veya büyümesi, adenoma, genellikle bez dokusu uru.
 
Çeviri adept
(s)., (i). usta, mahir;(i). mütehassıs, uzman.
 
Çeviri adequacy
(i). ehliyet, yetenek, kifayet, yeterlilik.
 
Çeviri adequate
(s). uygun, ehven, elverişli, kifayetli, yeterli.adequately (z). layıkıyle adequateness (i). yeterlilik.
 
Çeviri adharma
(i),, Sanskrit günahkarlık.
 
Çeviri adhesion
(i) yapışma; iltihak, razı olma, bağlı olma; vefa, sabit durma; (tıb)., (bot). ayrı parçaların birbirine yapışması.
 
Çeviri adhesive
(s)., (i). yapışkan, yapışıcı; (i). tutkal, zamk, çiriş adhesive plaster, adhesive tape yapışkan şerit, bant, plaster adhesiveness (i). yapışkanlık.
 
Çeviri adhibit
(f). koymak, yapıştırmak, vermek (ilaç).
 
Çeviri adhoc
(Lat). bunun için, buna mahsus; bu zamana kadar. ad hoc committee kısa sureli ve tek bir vazife için kurulan komite.
 
Çeviri adhominem
(Lat). bir kimsenin ön yargı ve tutkularına hitap eden.
 
Çeviri adiathermic
(s). sıcaklık ışınlarını geçirmeyen.
 
Çeviri adieu
ünlem (i). Allah'a Ismarladık, elveda , Allah'a emanet olunuz; (i), (gen) (çoğ). veda, Allah'a emanet etme.
 
Çeviri adinfinitum
(Lat). sonu olmayarak, nihayetsiz bir şekilde.
 
Çeviri adinterim
(Lat). geçici, muvakkat.
 
Çeviri adios
ünlem Allah'a Ismarladık.
 
Çeviri adipose
(s).,(i) etin yağına ait; yağlı; (i) etin yağlı tarafı.
 
Çeviri adit
(i). maden ocağına giden yatay geçit.
 
Çeviri adj
(kıs). adjective, adjacent, adjustment.
 
Çeviri adjacency
(i). bitişik olma, yakınlık.
 
Çeviri adjacent
(s). bitişik, yakın, komşu.
 
Çeviri adjectival
(s). sıfat cinsinden.
 
Çeviri adjective
(i). (s). sıfat; (s). sıfat cinsinden olan, niteleyici.
 
Çeviri adjoin
(f). bitiştirmek, yan yana koymak; bitişik olmak, yan yana olmak adjoining (s). bitişik, yan yana.
 
Çeviri adjourn
(f). ertelemek, tehir etmek, başka güne bırakmak; oturuma son vermek; dağılmak adjournment (i). ertelenme; oturuma son verme; iki celse arasındaki müddet.
 
Çeviri adjudge
(f). hüküm vermek.
 
Çeviri adjudicate
(f). hüküm ve karar vermek adjudica'tion (i). hüküm ve karar verme; hüküm. adjudicator (i). hüküm ve karar veren kimse, hakem.
 
Çeviri adjunct
(i). ilâve, ek, esası teşkil etmeyen kısım; iş arkadaşı, yardımcı, muavin; (gram). başka kelimeleri tanımlamak veya nitelemek için kullanılan kelime veya kelimeler.
 
Çeviri adjure
(f). Allah rızası için diye rica etmek, istirham etmek adjura'tion (i). ciddi tembih veya dilek; yemin.
 
Çeviri adjust
(f). düzeltmek, uydurmak, alıştırmak , ayar etmek adjustable (s). ayar edilebilir, düzeltilebilir uydurulabilir. adjustment (i). tasfiye; tanzim, düzeltme, tashih, Islah; düzen, nizam; uyma, intibak.
 
Çeviri adjutant
(i). yardımcı, muavin; emir subayı, yaver. adjutant general komutana bilgi veren ve emirlerini orduya tebliğ eden general. adjutant stork Hindistan'da bulunan bir çeşit iri leylek.
 
Çeviri adlib
(f)., (k). dili irticalen söylemek.
 
Çeviri adlibitum
(Lat). istenildiği kadar, istenildiği gibi; (müz). tempo vb hususunda istenildiği gibi çalınabilen notalar;(kıs) ad lib.
 
Çeviri adman
(i). ilâncılıkla meşgul olan kimse.
 
Çeviri administer
(f). yönetmek, idare etmek; vermek, icra etmek, ifa etmek: yemin ettirmek; hizmet etmek, levazımını temin etmek, donatmak.
 
Çeviri administration
(i). yönetim, idare, hükümet nezaret; başkan ve yardımcıları , idareciler; bakanlar kurulu, vekiller heyeti ; yemin ettirme; ilaç verme.
 
Çeviri administrative
(s). yönetimle ilgili, idari.
 
Çeviri administrator
(i). yönetmen, idareci, mudur, mütevelli; (huk). vasi, vekil, mirası idare eden kimse.
 
Çeviri admirable
(s). takdire şayan, beğenilecek , çok güzel admirably (z). beğenilecek surette.
 
Çeviri admiral
(i). amiral.vice-admiral (i). tümamiral rear-admiral (i). tuğamiral. admiral butterfly bir cins kelebek.
 
Çeviri admiralty
(i),, (b.h). bahriye mahkemesi ; İngiltere'de deniz kuvvetleri kumandanlığı.
 
Çeviri admire
(f). çok beğenmek, hayran olmak, takdir etmek admira'tion (i). hayranlık , çok beğenme. admir'er (i). takdirkar kimse; âşık. admiringly (z). beğenerek, hayran olarak.
 
Çeviri admissible
(s). kabul olunabilir, kabule şayan. admissibil'ity (i) makul oluş, kabul olunabilme.
 
Çeviri admission
(i). kabul, girme müsaadesi ; teslim (hakikat); giriş ücreti, duhuliye. admission free duhuliyesiz, giriş ücreti olmayan.
 
Çeviri admit
kabul etmek, teslim etmek ; içeriye bırakmak, girmesine müsaade etmek: izin vermek, müsaade etmek admit of imkân vermek admittance (i). içeriye kabul; girme müsaadesi , giriş hakkı. No admittance. Girilmez.
 
Çeviri admittedly
(z). itiraf edildiği gibi.
 
Çeviri admixture
(i). katıp karıştırılma, ilâve.
 
Çeviri admonish
(f). öğüt vermek, nasihat etmek, tembih etmek, ihtar etmek.
 
Çeviri admonition
(i). tembih, ihtar, nasihat, öğüt.
 
Çeviri admonitory
(s). ihtar mahiyetinde, nasihat şeklinde.
 
Çeviri adnauseam
(Lat). kusturacak kadar, iğrenç derecede.
 
Çeviri ado
(i) gürültü, patırtı. make an ado hadise çıkarmak, kıyameti koparmak. without any more ado hemen, ses çıkarmadan.
 
Çeviri adobe
(i). kerpiç.
 
Çeviri adolescence
(i). gençlik, büyüme çağı.
 
Çeviri adolescent
(s)., (i). delikanlı, genç, büyümekte olan.(kimse).
 
Çeviri adopt
(f). kabul etmek, edinmek, benimsemek ; evlât edinmek. adoption (i). kabul , benimseme; evlatlığa kabul etme, evlât edinme adoptive (s). evlâtlığa kabul eden veya edilen.
 
Çeviri adore
(f). tapınmak, perestiş etmek, aşırı derecede sevmek. adorable (s). tapınılacak, perestişe layık, çok güzel ve sevimli. adora'tion (i) perestiş, tapınma, aşk, aşırı sevgi.
 
Çeviri adorn
(f). süslemek, donatmak, tezyin etmek, çeki düzen vermek. adornment (i). süs, ziynet.
 
Çeviri adrem
(Lat). sadede, konuya, mevzua.
 
Çeviri adrenal
(i). (s). böbrek üstü bezi,(s), bu bezle ilgili.adrenal glantl böbrek ustu bezi.
 
Çeviri adrenaline
(i). adrenalin.
 
Çeviri adrianople
(i). Edirne.
 
Çeviri adriatic
(i). Adriya Denizi.
 
Çeviri adrift
(s). başıboş; kendi haline terk edilmiş , serseri; akıntı ve rüzgâr etkisiyle sürüklenmekte olan (Gemi).
 
Çeviri adroit
(s). eli çabuk, usta, becerikli, mahir, hünerli. adroitly (z). hünerle.adroitness (i). hüner, marifet, el çabukluğu.
 
Çeviri adscititious
(s). ilâve edilen, katma , ek olan, gereksiz.
 
Çeviri adulate
(f). yaltaklanmak, tabasbus etmek. adula'tion (i). mübalağalı bir şekilde methetme, aşırı övgü, tabasbus, yaltaklanma adulatory (s). aşırı övgü niteliğinde olan, yaltaklanma mahiyetinde.
 
Çeviri adult
(s)., (i). reşit, ergin, erişkin (kimse).
 
Çeviri adulterate
(f)., (s). karıştırmak, safiyetini bozmak; (s). karışık, mahlut adultera'tion (i). karıştırma, karıştırılmış olma.
 
Çeviri adultery
(i). zina, evli biriyle gayri meşru cinsi münasebet. adulterer (i). zina yapan erkek adulteress (i). zina yapan kadın adulterine (s). gayri meşru (çocuk). adulterous (s). zina eden; caiz olmayan, memnu.
 
Çeviri adumbrate
(f). ima etmek, anıştırmak ; gölgelemek. adumbra'tion (i). ima, kinaye; gölgeleme.
 
Çeviri adust
(s). yanmış, kavrulmuş, kurumuş adv kıs adverb.
 
Çeviri advalorem
(Lat). pahasına göre, kıymeti üzerinden.
 
Çeviri advance
(i). ilerleme, ileri gitme, terakki, terfi; fiyat yükselmesi; avans, öndelik. advances (i)., (çoğ). ilerlemeler; (k).dili açık verme, asılma. advance guard öncü kuvvet. in advance önde, ileride; peşin olarak.
 
Çeviri advance
(f). ilerletmek, ilerlemek, ileri götürmek, ileri gitmek, terakki etmek, terakki ettirmek, terfi etmek, terfi ettirmek; artmak, yükselmek (fiyat) ; avans vermek, ödünç vermek; teklif etmek. advanced (s). ilerlemiş, ileri advancement (i). terfi; ilerleme, terakki.
 
Çeviri advantageous
(s). kârlı, faydalı , istifadeli. advantageously (z). faydalı bir şekilde.
 
Çeviri advent
(i). gelme, gelip çatma, görünme , olma, vuku. Advent (i)., (kil). Hazreti İsa'nın dünyaya gelmesi; Noel'den evvel bir ay müddet.
 
Çeviri adventitious
(s) arızi, harici, tesadüfe bağlı.
 
Çeviri adventure
(f). tehlikeye atmak, şansa bırakmak; cesaret etmek, göze almak, atılmak. adventurer (i). maceraperest kimse. adventurous (s). macera seven; cüretli; cesaret isteyen (bir iş),
 
Çeviri adventure
(i). macera, serüven, sergüzeşt; spekülasyon, vurgun sağlayan teşebbüs.
 
Çeviri adverb
(i)., (gram). zarf. adverbial (s). zarfa ait adverbially (z). zarf cinsinden olarak.
 
Çeviri adversary
(i). muhalif kimse, düşman , hasım.
 
Çeviri adversative
(s). muhalefet belirten , karşı fikri ifade eden.
 
Çeviri adverse
(s). zıt, muhalif, ters, karşı, aksi. adversely (z). karşı olarak, muhalefet ederek. adverseness (i). terslik, zıtlık, muhalefet.
 
Çeviri adversity
(i). zorlu sıkıntı, üzgü, zorluk, güçlük; çapraşık durum.
 
Çeviri advert
(f). zikretmek, ima etmek, dokundurmak , hissettirmek. advert to (-dan) bahsetmek.
 
Çeviri advertise
(f). ilân etmek, bildirmek; reklâmını yapmak. advertisement (i). ilân, haber, bildirme, reklâm. advertising agent reklâm ajansı.
 
Çeviri advice
(i). öğüt, nasihat.
 
Çeviri advisable
(s). tavsiye edilebilir; uygun, münasip, muvafık. advisabil'ity, advisableness (i). uygunluk, muvafık olma, tavsiyeye lâyık olma.
 
Çeviri advise
(f). tavsiye etmek; öğüt veya nasihat vermek, akıl öğretmek; haber veya bilgi vermek; danışmak, istişare etmek, akıl sormak. ill-advised (s). akılsız, tedbirsiz well-advised (s). tedbirli, akıllı.
 
Çeviri advisedly
(z). akıllıca, tedbirli olarak: bilerek, düşünerek.
 
Çeviri advisement
(i). danışma, müşavere , düşünme. under advisement muallâkta ; incelenmekte.
 
Çeviri adviser
(i) danışman, müşavir; danışman öğretmen.
 
Çeviri advisory
(s). tavsiye niteliğinde; akıl öğreten, öğüt veren.
 
Çeviri advocacy
(i). taraf tutma, taraftarlık ; savunma.
 
Çeviri advocate
(i). savunan kimse, müdafi kimse, taraftar. devil's advocate tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse.
 
Çeviri advocate
(f). savunmak, müdafaa etmek, sahip çıkmak, korumak.
 
Çeviri adynamia
(i)., (tıb). kuvvetsizlik.
 
Çeviri adytum
(i). tapınağın en iç odası adz (i). keser, marangoz keseri aedile eski Roma'da Bayındırlık memuru.
 
Toplam 131 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com