Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'un' sonuçları
Çeviri un
kıs. United Nations.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri un-
(önek) -sız, bilâ, gayri.
 
Çeviri un-american
s., aşağ. Amerikanvari olmayan; Amerikan ideal ve prensiplerine uymayan.
 
Çeviri una voce
Lat. oy birliğiyle.
 
Çeviri unable
s. yapamaz, -mez, iktidarsız, aciz; beceriksiz.
 
Çeviri unabridged
s. kısaltılmamış, orijinal, aslı gibi, tam.
 
Çeviri unacceptable
s. kabul edilemez.
 
Çeviri unaccommodated
s. intibak etmemiş; tertibatsız.
 
Çeviri unaccommodating
s. kendi rahatını feda edemeyen.
 
Çeviri unaccompanied
s. yanında kimse olmayan; müz. refakatsiz.
 
Çeviri unaccomplished
s. hünersiz; başarılmamış; yapılmamış, tamamlanmamış.
 
Çeviri unaccountable
s. anlatılmaz, anlaşılmaz; mesuliyetsiz, sorumsuz, hesabı verilmeyen; olağanüstü.
 
Çeviri unaccustomed
s. mutat olmayan, alışılmamış; alışmamış; fazla tanınmayan.
 
Çeviri unacknowledged
s. kabul edilmemiş, onaylanmamış, cevaplandırılmamış.
 
Çeviri unadjusted
s. düzeltilmemiş, ayar edilmemiş.
 
Çeviri unadorned
s. süslenmemiş, donatılmamış; asıl; çıplak.
 
Çeviri unadulterated
s. karıştırılmamış, safiyeti bozulmamış.
 
Çeviri unadvised
s. nasihat almamış (kimse); tedbirsiz, düşüncesiz (hareket). unadvisedly z. tedbirsizce; nasihat almadan.
 
Çeviri unaffected
s. sahte tavırlı olmayan, tabii, samimi; etkilenmemiş, değişmemiş.
 
Çeviri unaided
s. yardım edilmemiş, yardım görmemiş.
 
Çeviri unalloyed
s. saf, karıştırılmamış.
 
Çeviri unalterable
s. değiştirilmesi imkânsız, sabit.
 
Çeviri unanimity
i. ittifak, oy birliği.
 
Çeviri unanimous
s. aynı fikirde; uyuşmuş olan, bağlaşık. unanimously z. tam ittifakla.
 
Çeviri unanswerable
s. cevaplandırılamaz.
 
Çeviri unappealable
s. müracaat edilemez; huk. temyiz edilemez.
 
Çeviri unappealing
s. zevksiz, cazip olmayan, nahoş.
 
Çeviri unapproachable
s. arkadaşlık edilmesi zor olan; ulaşılmaz; yaklaşılmaz; mukayese edilemeyecek kadar üstün.
 
Çeviri unapt
s. uygunsuz; muhtemel olmayan; zeki olmayan. unaptly z. uygunsuzca. unaptnoss i. uygunsuzluk.
 
Çeviri unarm
f. silâhtan tecrit etmek. unarmed s. silahsız; koruyucu tabakası olmayan.
 
Çeviri unashamed
s. utanmayan, mahcup olmayan.
 
Çeviri unasked
s., z. sorulmamış davetsiz; z .sorulmadan.
 
Çeviri unaspirated
s. telaffuzda h sesi olmayan.
 
Çeviri unassailable
s. doğruluğundan şüphe edilemez, çürütülemez, muhakkak; zaptedilemez.
 
Çeviri unassignable
s. tayini mümkün olmayan.
 
Çeviri unassisted
s., z. yardımcısız; z. yardım görmeden.
 
Çeviri unassuming
s. mütavazı, gösterişsiz.
 
Çeviri unattached
s. bağlı olmayan; eşi veya nişanlısı olmayan, bekâr; orduda alay veya bölüğe bağlı olmayan.
 
Çeviri unattainable
s. elde edilemez, ulaşılamaz.
 
Çeviri unattended
s. bakılmamış, yapılmamış (iş); ihmal edilmiş; yalnız, refiksiz.
 
Çeviri unattractive
s. çekici olmayan, gösterişsiz.
 
Çeviri unauthorized
s. yetkisiz; resmi olmayan.
 
Çeviri unavailable
s. mevcut olmayan.
 
Çeviri unavailing
s. boşuna, nafile; başarısız; tesirsiz, faydasız.
 
Çeviri unavoidable
s. kaçımlmaz, bertaraf edilmez; iptali kabil olmayan.
 
Çeviri unaware
s. farkında olmayan, habersiz; önemsemeyen.
 
Çeviri unawares
z. hazırlıksız olarak, evvelden düşünmeden; beklenmedik bir anda, gafil avlayarak.
 
Çeviri unbacked
s. üzerine binilmemiş (tay), alıştırılmamış; arkasız; desteği olmayan; üzerine bahse girilmemiş.
 
Çeviri unbaked
s. pişmemiş, çiğ; toy, olgunlaşmamış.
 
Çeviri unbalance
f. dengesini bozmak.
 
Çeviri unbalanced
s. muvazenesiz, bozuk dengeli, dengesiz; birbirini tutmayan (hesaplar); akli dengesi bozuk.
 
Çeviri unballasted
s., den. safrasız; denkleşmemiş, ayarsız.
 
Çeviri unbar
f. sürgüsünü açmak; kilidini açmak.
 
Çeviri unbated
s., eski azalmamış, kesilmemiş; ucu körlenmemiş (kılıç).
 
Çeviri unbearable
s. çekilmez, dayanılmaz.
 
Çeviri unbeaten
s. mağlup olmamış, yenilmemiş; ayak basılmamış; dövülmemiş.
 
Çeviri unbecoming
s. yakışıksız, yakışmaz; uygunsuz, münasebetsiz. unbecomingly z. uygunsuz bir şekilde.
 
Çeviri unbefriended
s. kimseden arkadaşlık görmeyen.
 
Çeviri unbeknown , unbeknownst
s., (to ile) fark edilmeden; habersizce. do something unbeknown to someone bir işi başka birinin haberi olmadan yapmak. Unbeknownst to us, they had already bought the house. Bizim haberimiz olmadan evi almışlar bile.
 
Çeviri unbelief
i. imansızlık, inançsızlık; inanmayış.
 
Çeviri unbelievable
s. inanılmaz, akla sığmayan.
 
Çeviri unbeliever
i. inanmayan kimse; imansız, kafir, gâvur.
 
Çeviri unbelieving
s. inanmayan, şüpheci; iman etmeyen, imansız.
 
Çeviri unbelt
f. kuşağını çıkarmak; kemeri açarak çıkarmak (kılıç).
 
Çeviri unbend
f. eğri olan şeyi düzeltmek; gevşemek, yumuşamak; dinlenmek.
 
Çeviri unbending
s. kararından dönmez, boyun eğmez; kararlı, sabit, azimli.
 
Çeviri unbiased , unbiassed
s. taraf tutmayan, tarafsız.
 
Çeviri unbidden
i. davet olunmamış, davetsiz; kendiliğinden gelen (fikir).
 
Çeviri unbind
f. (-bound) bağını çözmek; çözmek; gevşetmek.
 
Çeviri unbitted
s. gemsiz, yularsız; idaresiz.
 
Çeviri unblamable
s. suçlanamaz.
 
Çeviri unbleached
s. ağartılmamış. unbleached muslin Amerikan bezi.
 
Çeviri unblemished
s. lekesiz, kusursuz.
 
Çeviri unblessed , unblest
s. takdis edilmemiş; kutsal olmayan; dini nimetten mahrum; şanssız.
 
Çeviri unblushing
s. kızarmak bilmez, utanmaz. unblushingly z. utanmadan.
 
Çeviri unbodied
s. cismani olmayan; bedenden ayrılmış.
 
Çeviri unbolt
f. sürmesini açmak, kilidini açmak.
 
Çeviri unboned
s. kemiksiz.
 
Çeviri unborn
s. doğmamış, henuz dünyaya gelmemiş; müstakbel, gelecek.
 
Çeviri unbosom
f. ifşa etmek, açığa vurmak, itiraf etmek, içini boşaltmak.
 
Çeviri unbound
s. ciltsiz (kitap); kısıtlayıcı bağlardan kurtulmuş.
 
Çeviri unbounded
s. hudutsuz, sınırsız, nihayetsiz; kontrolsuz.
 
Çeviri unbowed
s. eğilmemiş, baş eğmemiş, boyun eğmemiş.
 
Çeviri unbrace
f. bağlarını çıkarmak; çözmek; gevşetmek; zayıflatmak.
 
Çeviri unbraid
f. örgüsünü açmak.
 
Çeviri unbreathed
s. teneffüs edilmemiş (hava); başkasına söylenmemiş.
 
Çeviri unbred
s. iyi yetiştirilmemiş, terbiyesiz, terbiye görmemiş.
 
Çeviri unbridled
s. gem vurulmamış (at); azgın; küstah.
 
Çeviri unbroken
s. kırılmamış, bütün; bozulmamış; devamlı; yarıda kesilmemiş; terbiye edilmemiş, alıştırılmamış (at).
 
Çeviri unbuckle
f. tokasını çözmek.
 
Çeviri unbuild
f. (-built) yıkmak, tahrip etmek; yerle bir etmek. unbuilt s. inşa edilmemiş.
 
Çeviri unburden
f. yükten kurtarmak; derdini dökmek.
 
Çeviri unburied
s. gömülmemiş.
 
Çeviri unburnt
s. yanmamış.
 
Çeviri unbusinesslike
s. iş düzenine aykırı.
 
Çeviri unbutton
f. düğmelerini çözmek.
 
Çeviri uncage
f. kafesten çıkarmak, serbest bırakmak.
 
Çeviri uncalled-for
s. lüzumsuz, istenilmeyen; münasebetsiz; çirkin.
 
Çeviri uncanny
s. acayip; esrarengiz, sebebi anlaşılamayan; tekin olmayan. uncannily z. esrarengiz bir şekilde. uncanniness i. acayiplik; esrarengizlik.
 
Çeviri uncap
f. (-ped, -ping) şapkasını çıkarmak; kapağını açmak.
 
Çeviri uncared-for
s. ihmal edilmiş, bakımsız; düzensiz.
 
Çeviri uncarpeted
s. halı ile döşenmemiş, çıplak.
 
Çeviri uncaused
s. yaratılmamış, kendiliğinden vücuda gelmiş.
 
Çeviri unceasing
s. devamlı, aralıksız, fasılasız; sonsuz, ebedi.
 
Çeviri unceremonious
s. nezaketsizce yapılan; laubali; gayri resmi. unceremoniously z. gayri resmi olarak, teklifsizce.
 
Çeviri uncertain
s. tahmin olunamaz, şüpheli; güvenilemez, iyice tarif olunmamış; kararsız; değişken, dönek, keyfine tabi. uncertainly z. tereddütle; kararsızca. uncertainty i. şüphe, tereddüt, kesin olmayış; kesinsizlik.
 
Çeviri unchain
f. serbest bırakmak, bağlarını çözmek.
 
Çeviri unchangeable
s. değişmez. unchangeably z. değişmez surette, kesin olarak.
 
Çeviri uncharged
s. borçlandırılmamış; elek. şarj edilmemiş.
 
Çeviri uncharitable
s. merhametsiz, katı kalpli; affetmeyen; kusur bulan. uncharitableness i. affetmezlik. uncharitably z. sevgisizlikle, merhametsiz olarak.
 
Çeviri unchartered
s. haritası yapılmamış; meçhul, bilinmeyen.
 
Çeviri unchaste
s. iffetsiz, nezih olmayan. unchastely z. iffetsiz bir şekilde.
 
Çeviri unchastity
i. iffetsizlik, zina.
 
Çeviri unchecked
s. kontrol edilmemiş; serbest, kontrolsuz.
 
Çeviri unchristian
s. Hıristiyan olmayan; Hıristiyanlığa aykırı, Hıristiyana yakışmaz; merhametsiz; nazik olmayan, kaba.
 
Çeviri unchurch
f. kiliseden tardetmek, aforoz etmek, kiliseden mahrum etmek.
 
Çeviri uncial
i., s. 400-800 yılları arasında kullanılan yuvarlak majüskül. Latin veya Yunan harfi; s. bu harf şeklinde.
 
Çeviri unciform
s., i. çengel şeklinde çengelli; i., anat. el bileği kemikleri arasındaki çengel kemik. unciform process anat. çengelsi çıkıntı.
 
Çeviri uncinariasis
i. bağırsaklarda kancalı kurt hastalığı.
 
Çeviri uncinate , uncinal
s., biyol. çengelli, ucu çengel gibi eğik.
 
Çeviri uncircumcised
s. sünnetsiz; Musevi olmayan; putperest.
 
Çeviri uncivil
s. kaba tavırlı, nezaketsiz. uncivilly z. nezaketsizce.
 
Çeviri uncivilized
s. medeniyetsiz, insan girmemiş; vahşi. The children think it's uncivilized to get up early. Erken kalkmak çocukların işine gelmez.
 
Çeviri unclad
s. elbisesiz, çıplak.
 
Çeviri unclaimed
s. sahibi çıkmamış.
 
Çeviri unclasp
f. bırakmak (sıkılan eli); açmak (toka).
 
Çeviri uncle
i. amca, dayı, enişte; yaşlı adam; (argo) tefeci. Uncle Sam A.B.D.'nin sembolik ismi. Uncle Tom A.B.D., (argo) beyazlara dalkavukluk eden zenci. Say Uncle! Teslim ol! talk to one like a Dutch uncle birini dostça fakat şiddetle azarlamak.
 
Çeviri unclean
s. kirli, pis, murdar; ahlaksız, günahkar. uncleanly z. pis durumda. uncleanness i. pislik, murdarlık.
 
Çeviri uncleanly
s. pis, kirli, murdar; iffetsiz. uncleanliness i. murdarlık.
 
Çeviri unclear
s. bulanık; zor anlaşılır; karışık.
 
Çeviri unclench , unclinch
f. açmak veya açtırmak (sıkılmış eli).
 
Çeviri uncloak
f. örtüsünü kaldırmak; meydana çıkarmak, açığa vurmak, ortaya dökmek.
 
Çeviri unclog
f. (tıkanmış boruyu) açmak.
 
Çeviri unclose
f. açmak, kapalı durumdan çıkarmak; açılmak.
 
Çeviri unclothe
f. elbiselerini çıkarmak, soymak. unclothed s. çıplak.
 
Çeviri unco
s., z., i. İskoç. ve İng. leh. dikkate değer, fevkalade; tuhaf, garip; yabancı, meçhul; z. fevkalade olarak; son derecede; i. tuhaf şey; yabancı; çoğ. havadis, haberler.
 
Çeviri uncocked
s. tüfek horozu ateşe hazır durumda olmayan.
 
Çeviri uncoil
f. kangalını açmak, çözmek; den. (halatın) rodasını açmak; çözülmek, açılmak.
 
Çeviri uncollected
s. toplanmamış; kendine hâkim olmayan.
 
Çeviri uncolored
s. boyasız; tarafsız, renksiz.
 
Çeviri uncomfortable
s. rahatsız; rahatsız edici, nahoş.
 
Çeviri uncommitted
s. taahhüt altına girmemiş; bağımsız; fikrini söylememiş.
 
Çeviri uncommon
s. nadir, seyrek; olağanüstü, fevkalade; müstesna. uncommonly z. nadiren; olağanüstü olarak.
 
Çeviri uncommunicative
s. ketum, ağzı sıkı, az konuşan.
 
Çeviri uncomplaining
s. şikayet etmeyen, sabırlı.
 
Çeviri uncompromising
s. fikir veya prensiplerinden vaz geçmez; eğilmez; uzlaşmaz, uyuşmaz; sözünden dönmez. uncompromisingly z. kesin olarak; yılmayarak; uzlaşmadan.
 
Çeviri unconcealed
s. açıkta olan, gizlenmemiş.
 
Çeviri unconcern
i. alâkasızlık, ilgisizlik, kayıtsızlık, duygusuzluk; telâşsızlık.
 
Çeviri unconcerned
s. alâkasız, ilgisiz, kayıtsız, duygusuz. unconcern'edly z. ilgisizce. unconcern'edness i. ilgisizlik.
 
Çeviri uncondensed
s. yoğunlaşmamış; kısaltılmamış.
 
Çeviri unconditional
s. kayıtsız şartsız. unconditionally z. kayıtsız şartsız olarak.
 
Çeviri unconditioned
s. şarta bağlı olmayan, kayıtsız şartsız; fels. mutlak; psik. doğuştan olan, sonradan kazanılmamış, doğal.
 
Çeviri unconfessed
s. itiraf edilmemiş, açığa vurulmamış.
 
Çeviri unconfined
s. kuşatılmamış.
 
Çeviri unconfirmed
s. doğrulanmamış.
 
Çeviri unconformable
s. uyuşmayan, birbirine uymaz, tutarsız.
 
Çeviri unconformity
i. mutabakatsızlık, uyuşmazlık, tutarsızlık.
 
Çeviri unconnected
s. birbirine bağlı olmayan, ayrı, rabıtasız.
 
Çeviri unconqenial
s. uyuşamayan; sıkıcı, tatsız.
 
Çeviri unconquerable
s. fethedilemez.
 
Çeviri unconscionable
s. mantıksız; vicdansız; insafsız; prensip sahibi olmayan. unconscionably z. vicdansızca.
 
Çeviri unconscious
s., i. şuursuz, bilinçsiz; baygın; i., psikiy., (the ile) bilinçaltı. unconsciously z. bilinçsiz olarak, şuursuzca, farkında olmadan, bilmeden. unconsciousness i. bilinçsizlik, farkında olmayış.
 
Çeviri unconstitutional
s. ana yasaya aykırı. unconstitutional'ity i. ana yasaya aykırılık.
 
Çeviri unconstrained
s. zorlanmamış, serbest.
 
Çeviri unconsumed
s. tüketilmemiş, kullanılmamış.
 
Çeviri uncontradicted
s. yalanlanmamış.
 
Çeviri uncontrolled
s. idaresiz.
 
Çeviri uncontroverted
s. tekzip edilmemiş.
 
Çeviri unconventional
s. göreneklere uymayan.
 
Çeviri unconverted
s. değiştirilmemiş, çevrilmemiş.
 
Çeviri uncork
f. tapasını çıkarmak.
 
Çeviri uncorrected
s. düzeltilmemiş.
 
Çeviri uncorroborated
s. doğruluğu ispatlanmamış.
 
Çeviri uncounted
s. sayılmamış; sayıya gelmez, hesapsız.
 
Çeviri uncouple
f. ayırmak; bağlantıyı çözmek.
 
Çeviri uncourteous
s. nezaketsiz, kibar olmayan.
 
Çeviri uncouth
s. kaba, inceliksiz; tuhaf; (eski) görülmemiş. uncouthly z. kabaca. uncouthness i. kabalık.
 
Çeviri uncovenanted
s. taahhüt edilmemiş; bir ahde girmemiş.
 
Çeviri uncover
örtüsünü kaldırmak, açmak; örtüsünü açarak göz önüne sermek; açığa çıkarmak; hürmetle şapkasını çıkarmak. uncovered s. açık; karşılamayan.
 
Çeviri uncreated
s. yaratılmamış.
 
Çeviri uncritical
s. eleştirmeyen, tenkit etmeyen, değerlendirici olmayan.
 
Çeviri uncrown
f. taçtan mahrum etmek, tahttan indirmek. uncrowned s. taç giymemiş; resmi sıfatı olmayan.
 
Çeviri unction
i. aşırı tatlı dillilik; yağ sürme; yağ sürerek takdis etme; bedene sürülen yağ; teskin edici ilaç veya madde. extreme unction Katoliklerde ölmek üzere olan kimsenin bedenine mukaddes yağ sürme ayini.
 
Çeviri unctuous
s. aşırı tatlı dilli; yağlı; yağ gibi kaypak olan; şekil verilebilen, yoğrulabilen. unctuously z. tatlı dille konuşarak.
 
Çeviri uncultivated
s. işlenmemiş (toprak).
 
Çeviri uncut
s. kesilmemiş; sayfa kenarlan açılmamış (kitap).
 
Çeviri undamaged
s. zarar görmemiş.
 
Çeviri undamped
s., elek., fiz. sindirilmemiş; kırılmamış, gücenmemiş.
 
Çeviri undated
s. tarihsiz.
 
Çeviri undaunted
s. çok cesur, yılmaz. undauntedly z. korkusuzca. undauntedness i. cesurluk.
 
Çeviri undecagon
i., geom. on bir açılı ve on bir kenarlı şekil.
 
Çeviri undeceive
f. aldanmış halden veya hatadan kurtarmak, gözünü açmak. undeceived s. aldatılmamış.
 
Çeviri undecided
s. karar verilmemiş, sallantıda olan, muallâk; karar vermemiş, tereddüt içinde olan.
 
Çeviri undecipherable
s. okunamayan, çözülemeyen, şifre edilemeyen.
 
Çeviri undecked
s. süssüz, sade; güvertesi olmayan.
 
Çeviri undeclared
s. açığa vurulmamış.
 
Çeviri undefended
s. korunmamış.
 
Çeviri undefiled
s. iffeti bozulmamış, lekelenmemiş.
 
Çeviri undefined
s. tarif edilmemiş; bellisiz.
 
Çeviri undemonstrative
s. hislerini kolay belli etmeyen, çekingen.
 
Çeviri undeniable
s. inkâr olunmaz; söz kaldırmaz derecede iyi. undeniably z. inkâr edilmez surette.
 
Çeviri under
(edat), z., s. altına, altında; -dan aşağı, -dan eksik; aşağısına, aşağısında; himayesinde; hükmünde, emrinde, kumandası altında; yetkisinde; z. arasına, altına; aşağıda, aşağı mevki veya halde; daha az; s. alt; az; bastırılmış. under canvas yelkenleri açık. under cultivation işlenmiş (toprak). under oath yeminli. under one's hat gizli. under penalty of the law cezaya çarptırılabilir. under sail yelkenle çalışan; harekete geçmiş (gemi). under the circumstances öyle ise, o halde, bu şartlar altında. two acres under corn mısır ekilmiş sekiz dönümlük arazi.
 
Çeviri under-
(önek) altında, altındaki; yetersiz, eksik; aşağısında; ikinci, muavin, yardımcı.
 
Çeviri underachiever
i. yaşından veya seviyesinden beklenenden azını becerebilen kimse.
 
Çeviri underage
s. belirli yaşa gelmemiş; olgunlaşmamış.
 
Çeviri underarm
i., s. koltuk altı; s. koltuk altında olan. underarm pitch yerden atış.
 
Çeviri underbelly
i. karnın alt kısmı; hücum veya zarara açık.
 
Çeviri underbid
f. (-bid, -ding) öne sürülen fiyattan daha aşağı fiyat teklif etmek; (briç) eldeki değeri söylememek. underbidder i. aşağı fiyat teklif eden kimse.
 
Çeviri underbred
s. iyi terbiye görmemiş, terbiyesi kıt; saf kan olmayan, cins olmayan.
 
Çeviri underbrush
i. orman veya koruda büyük ağaçların altında bulunan çalılık.
 
Çeviri underbuy
f. (-bought) düşük fiyata satın almak.
 
Çeviri undercarriage
i. yapıyı tutan iskelet; hav. iniş takımı.
 
Çeviri undercharge
f., i. hakkından az ücret istemek; yeteri kadar patlayıcı madde koymamak; i. hakkından az ücret.
 
Çeviri underclassman
i.,A.B.D. üniversitede birinci veya ikinci. sınıfta okuyan öğrenci.
 
Çeviri underclothes
i., çoğ. iç çamaşırlar.
 
Çeviri undercoat
i. astar, astar boyası, taban boya; iç ceketi.
 
Çeviri undercover
s. gizli, casus gibi. under cover gizlice.
 
Çeviri undercurrent
i. alt cereyan veya akıntı; gizli cereyan.
 
Çeviri undercut
f. (-cut, -cutting) i. altını oymak; fiyat kırmak;otoritesini baltalamak; i. alttan kesme; sığır filetosu; alttan kesilmiş kısım.
 
Çeviri underdevelop
f., foto. eksik develope etmek; güdük yıkamak.
 
Çeviri underdeveloped
s. az gelişmiş; geri kalmış.
 
Çeviri underdo
f. (-did, -done) baştan savma yapmak; gerektiğinden az pişirmek.
 
Çeviri underdog
i. mücadeleyi kaybedecek durumda olan kimse; haksızlığa maruz kalan kimse.
 
Çeviri underdone
s. yeterli derecede yapılmamış; yeterli derecede pişirilmemiş.
 
Çeviri underdrive
i., mak. çevirme milini motordan daha yavaş döndüren dişli takımı.
 
Çeviri underemployed
s. istediği şekilde iş bulamayan, kâfi derecede çalıştırılmayan.
 
Çeviri underestimate
f., i. değerinin altında paha biçmek; i. değerinin altında paha biçme.
 
Çeviri underexpose
f. fotoğrafı karanlık çıkarmak; güdük ışığa tutmak. underexposure i. fotoğrafı karanlık çıkarma.
 
Çeviri underfoot
z. ayaklar altında; yolda.
 
Çeviri undergarment
i. iç çamaşırı.
 
Çeviri undergird
f. (-girt veya -girded) alttan desteklemek.
 
Çeviri underglaze
s. çinicilikte sırlanmadan önce çizilmiş (desen) veya konulmuş (boya).
 
Çeviri undergo
f. (-went,- gone) çekmek, katlanmak; olmak; geçirmek; uğramak; muptela olmak.
 
Çeviri undergraduate
i., s. üniversite öğrencisi; s. üniversite öğrencisine ait.
 
Çeviri underground
z., s., i. yeraltında; gizli olarak; s. yeraltında olan; gizli; i. yeraltı; yeraltı geçidi; gen. İng. yeraltı treni, metro; hükümet veya işgal kuvvetlerine karşı faaliyette bulunan gizli teşkilât; yeraltı örgütü.
 
Çeviri undergrowth
i. ağaçların altındaki çalılar; bir postun kısa tüyleri.
 
Çeviri underhand
z., s. el altından, gizlice, sinsi şekilde, hile ile, alçakça; (beysbol, kriket) omuzdan aşağı bir hareketle atılan. underhanded s. el altından, hile ile, alçakça.
 
Çeviri underlay
f. (-laid), i. altına yerleştirmek; dibini kaplamak; matb. altına destek koymak, desteklemek; i., matb. destakleyici kâğıt.
 
Çeviri underlie
f. (-lay, -lain, -lying) altında olmak; temelini teşkil etmek; daha evvel mevcut olmak.
 
Çeviri underline
f. altını çizmek; önemini belirtmek.
 
Çeviri underling
i. ast., madun, mevkice daha aşağı kimse.
 
Çeviri undermine
f. altını kazmak, altına lâğım kazmak; el altından mahvına çalışmak; ayağını kaydırmak, düşürmek; zayıflatmak.
 
Çeviri undermost
s., z. en alttaki.
 
Çeviri underneath
z., (edat), s. altına, altında; s. alt.
 
Çeviri undernourished
s. iyi beslenmemiş.
 
Çeviri underpants
i., çoğ., A.B.D. don, külot.
 
Çeviri underpass
i., A.B.D. demiryolu altından geçen yol, alt geçit.
 
Çeviri underpay
f. hak ettigi maaştan az vermek. underpaid s. hakkından az para alan.
 
Çeviri underpin
f. alttan takmak veya desteklemek, altına destek koymak. underpinnings i., çoğ. duvar temeli; k.dili. ayaklar.
 
Çeviri underplay
f. incelikle oynamak; bir rolü eksik oynamak; ehemmiyet vermemek.
 
Çeviri underprivileged
s. başkalarına sağlanan imkanları olmayan. the underprivileged imkânları kıt olanlar.
 
Çeviri underproduction
i. üretimin normalden veya gereğinden az olması.
 
Çeviri underrate
f. hakkı olan kıymeti vermemek.
 
Çeviri underscore
f., i. (önemini belirtmek için) altına çizgi çizmek; üstünde durmak; i. bir kelimenin altına çizilmiş çizgi.
 
Çeviri undersea
s., z. denizaltında olan, denizaltı; denizaltında kullanılmaya elverişli; z. denizaltında.
 
Çeviri undersecretary
i. bakan muavini, bakan muşaviri, müsteşar.
 
Çeviri undersell
f. (-sold) fiyat kırarak satmak.
 
Çeviri undershirt
i. iç gömleği, fanila.
 
Çeviri undershoot
f. (-shot) hedefe isabet ettirememek, hedefe erişememek; uçağı normal inişinden önce piste temas ettirerek tekrar havalandırmak.
 
Çeviri undershot
s. alt dişleri çıkıntılı olan; suyu altından akarak işletilen (su dolabı).
 
Çeviri underside
i. alt taraf.
 
Çeviri undersigned
s. altında imza bulunan. the undersigned imza sahibi, imza sahipleri.
 
Çeviri undersized
s. normalden daha küçük, cılız.
 
Çeviri underskirt
i. iç etekliği; astar veya duble.
 
Çeviri underslung
s. dingile alttan bağlı (şasi makasları).
 
Çeviri undersong
i. bir şarkı ile söylenen ikinci derecedeki nağme; gizli mana.
 
Çeviri understand
f. (-stood) anlamak; kestirmek; öğrenmek; kavramak, bilmek; haberdar olmak; mana vermek; şart kabul etmek; farz etmek; tahmin etmek; anlayışlı olmak; hemfikir olmak, hisleri paylaşmak. It is understood that... Koşulan şartlara göre... give one to understand ima etmek. understand each other birbirini anlamak; danışıklı döğüşte bulunmak.
 
Çeviri understandable
s. anlaşılır, anlaşılması mümkün, kavranılır. understandebly z. anlaşılır şekilde; mazereti kabul edilir şekilde.
 
Çeviri understanding
i., s. anlayış, kavrayış; kafa, zekâ; fikir; söz kesme; anlaşma; anlaşmazlığın halledilmesi; s. akıllı, anlayışlı. understandingly z. anlayışla.
 
Çeviri understate
f. olduğundan eksik veya hafif göstermek. understatement bir şeyi olduğundan hafif gösteren ifade.
 
Çeviri understood
s. farz edilmiş; söylenmeden anlaşılan.
 
Çeviri understudy
i., f. başka aktörün rolunü almaya hazır olan aktör, yardımcı aktör; f. başka aktörün yerini alabilmek için onun rolünü ezberlemek.
 
Çeviri undertake
f. (-took,-taken) üzerine almak, yüklenmek, deruhde etmek; taahhüt etmek.
 
Çeviri undertaker
i. müteahhit, üstenci; bir işe girişen kimse.
 
Çeviri undertaker
i. cenaze işleri görevlisi, ölü kaldırıcısı.
 
Çeviri undertaking
i. el atma, girişme; girişilen iş; cenaze işi; taahhüt, teşebbüs, üzerine alma, deruhde etme; vaat, garanti.
 
Çeviri undertax
f. hakkından az vergi almak.
 
Çeviri undertone
i. alçak ses tonu, fısıltı; donuk veya mat renk; ima edilen fikir.
 
Çeviri undertow
i. deniz yüzündeki akıntıya ters giden dip akıntısı, anafor.
 
Çeviri undervalue
f. değerinden aşağı değer vermek; hafifsemek. undervalua'tion i. değerinden az gösterme.
 
Çeviri undervest
i., İng. fanila.
 
Çeviri underwater
s., i., z. su altında olan veya kullanılan; geminin su hattından aşağıda olan; i. su seviyesinin altında olan kısım; z. suyun altında.
 
Çeviri underway
z. yolunda, yoluna girmiş, başlanmış.
 
Çeviri underwear
i. iç çamaşırı.
 
Çeviri underweight
s., i. normalden az ağırlığı olan; zayıf; i. normalden az olan ağırlık.
 
Çeviri underwhelm
f. ilgi uyandıramamak, etkileyememek.
 
Çeviri underwood
i. büyük orman ağaçları altında büyüyen ufak ağaç veya çalılar.
 
Çeviri underworld
i. ölüler diyan; toplumun suçlular tabakası, kanunsuzlar âlemi; arz küresinin öbür tarafı.
 
Çeviri underwrite
f. (-wrote,-written) imza etmek; sigorta etmek; bir teşebbüsün masrafını ödemeyi taahhüt etmek; sağlama bağlamak.. underwriter i. sigortacı.
 
Çeviri undeserved
s. hak edilmemiş.
 
Çeviri undesigned
s. kasıtsız; saf.
 
Çeviri undesigning
s. planı veya gizli maksadı olmayan, samimi; basit.
 
Çeviri undesirable
s., i. istenilmeyen; saklncalı; i. istenilmeyen kişi.
 
Çeviri undesired
s. arzu edilmeyen.
 
Çeviri undetected
s. fark edilmemis .
 
Çeviri undetermined
s. kararsız; müphem.
 
Çeviri undeterred
s. azimli; önlenemez.
 
Çeviri undeveloped
s. gelişmemiş; foto banyo edilmemiş.
 
Çeviri undeviating
s. yolunu şaşmayan.
 
Çeviri undies
i., çoğ., k.dili. iç çamaşın.
 
Çeviri undigested
s. hazmedilmemiş.
 
Çeviri undignified
s. vakur olmayan.
 
Çeviri undiminished
s. eksilmemiş.
 
Çeviri undine
i. bir çeşit su perisi.
 
Çeviri undiplomatic
s. diplomatik olmayan.
 
Çeviri undirected
s. idare altında olmayan; adressiz.
 
Çeviri undiscerned
s. ayırt edilmemiş.
 
Çeviri undisciplined
s. disiplin görmemiş terbiye edilmemiş.
 
Çeviri undisclosed
s. açığa vurulmamış, ifşa edilmemiş.
 
Çeviri undiscouraged
s. hayal kırıklığına uğramamış, cesareti kırılmamış.
 
Çeviri undiscoverable
s keşfedilmesi imkânsız.
 
Çeviri undisguised
s. gizlenmemiş .
 
Çeviri undismayed
s. dehşete düşmemiş.
 
Çeviri undisputed
s. karşı gelinmeyen.
 
Çeviri undisturbed
s. rahatsız edilmemiş.
 
Çeviri undivided
s. bölünmemiş.
 
Çeviri undo
f. (-did, -done) bozmak, iptal etmek; çözmek, açmak, sökmek; mahvetmek. undo the harm that has been done yapılan zaran telâfi etmek. What's done can't be undone Olan oldu. leave nothing undone yapılmamış hiç bir şey bırak- mamak.
 
Çeviri undoing
i. feshetme; mahvetme, perişan etme; mahvolma sebebi.
 
Çeviri undone
s. yapılmamış, ihmal edilmiş; açılmıs, bağı çözülmüş; mahvolmuş, perişan.
 
Çeviri undouble
f .kıvrımlarını açmak, açarak tek kat yapmak.
 
Çeviri undoubted
s. kesin, şüphesiz. undoubtedly z. şüphesiz olarak .
 
Çeviri undreamedof
s. akla ve hayale gelmeyen.
 
Çeviri undress
f., s., i. elbiselerini çıkarmak, soymak; bağlarını çıkarmak, bağlarını açmak (yara); soyunmak; s. resmi olmayan; i. sivil elbise, iş elbisesi; çıplaklık.
 
Çeviri undressed
s. çıplak; işlenmemiş (tahta, deri); sosu veya terbiyesi olmayan (yemek).
 
Çeviri undue
s. aşırı; kanunsuz; uygunsuz, yakışmaz; lüzumsuz, manasız, yersiz, münasebetsiz; vadesi gelmemiş.
 
Çeviri undulant
s. dalgalı, titrek. undulant fever tıb. Malta humması.
 
Çeviri undulate
f., s. dalgalandırmak; dalgalanmak, dalga dalga olmak; s. dalgalı.
 
Çeviri undulation
i. dalgalanma; dalga şekli; dalga; müz. titreşim, titreme.
 
Çeviri unduly
z. aşırı derecede; boş yere, lüzumsuz olarak; haksız olarak.
 
Çeviri undutiful
s. mesuliyet hissi olmayan, vazifeşinas olmayan.
 
Çeviri undying
s. ölez, ölumsüz, sonsuz, nihayetsiz, ebedi.
 
Çeviri unearned
s.çalışarak kazanılmamış; hak edilmemiş.unearned increment huk. kendi emeği ile kazanılmamış kıymet artışı.
 
Çeviri unearth
f. yeri eşip çıkarmak; kazı ile meydana çıkarmak; meydana çıkarmak, keşfetmek.
 
Çeviri unearthly
s. dünyaya ait olmayan, dünyevi olmayan; korkunç, müthiş; doğaüstü; k.dili. uygunsuz.
 
Çeviri uneasy
s. huzursuz, rahatsız, üzgün; gergin, tutuk; endişe eden. uneasily z. rahatsızmış gibi. uneasiness i. huzursuzluk, rahatsızlık; kuşku.
 
Çeviri uneducated
s. okumamış, tahsil görmemiş.
 
Çeviri unemotional
s. duygusuz, hissiz.
 
Çeviri unemployable
s. çalıştırılması için gerekli vasıfları olmayan.
 
Çeviri unemployed
s., i. işsiz: yeterince kullanılmayan; i. işsiz kimse; the (ile) işsizler. unemployment i. işsizlik.
 
Çeviri unending
s. bitmeyen; zamansız.
 
Çeviri unendurable
s. dayanılmaz, çekilmez.
 
Çeviri unenglish
s. İngiliz'e yakışmaz veya benzemez.
 
Çeviri unenjoyable
s. hoş olmayan, zevk vermeyen.
 
Çeviri unenviable
s. kıskançlık yaratacak derecede cazip olmayan.
 
Çeviri unequal
s. eşitsiz, eşit olmayan; düzensiz; to (ile) yetersiz; haksız, adalete aykırı; birbirinden farklı, aynı vasıfta olmayan.
 
Çeviri unequalled
s. dengi bulunmayan, eşsiz, eşi bulunmaz; üstün.
 
Çeviri unequivocal
s. şüphesi olmayan; tek manalı; sarih. unequivocally z. su göturmez bir şekilde.
 
Çeviri unerring
s. yanılmaz, emin; kesin, doğru, tam isabetli. unerringly z. emin olarak.
 
Çeviri unesco
kıs. The United Nations Educational, Scientific and Cultural Organization.
 
Çeviri unessential
s., i. esas olmayan; gerekli olmayan, önemsiz; i. önemsiz şey.
 
Çeviri uneven
s. düz olmayan, puruzlu; eşit olmayan, gayri muntazam; tek, iki ile tam olarak bolünemeyen (sayı). unevenly z. düz veya eşit olmayarak. unevenness düz olmayış; eşit olmayış.
 
Çeviri uneventful
s. hadisesiz, olaysız; sessiz. uneventfully z. hadise olmadan.
 
Çeviri unexamined
s. tetkik edilmemiş; eleştirilmemiş.
 
Çeviri unexampled
s. misli görülmemiş, benzeri olmayan, eşsiz.
 
Çeviri unexceptionable
s. itirazı mümkün olmayan, itiraz edilmeyen; kusursuz. unexceptionably z. kusursuzca.
 
Çeviri unexceptional
s. adi, bayağı; istisna kabul etmez .
 
Çeviri unexpected
s. beklenilmedik. unexpectedly z. beklenilmeden, ani olarak, ansızın. unexpectedness i. ansızın olma.
 
Çeviri unexpended
s. kullanılmamış.
 
Çeviri unexpired
s. günü geçmemiş, vadesi gelmemiş, müddeti tamamlanmamış.
 
Çeviri unexplained
s. açıklanmamış.
 
Çeviri unexploded
s. patlamamış.
 
Çeviri unexplored
s. keşfedilmemiş, araştırılmamış.
 
Çeviri unexpressed
s. izah edilmemiş.
 
Çeviri unexpressive
s. duygusunu ifade etmeyen; ifadesiz, manasız.
 
Çeviri unfading
s. solmayan.
 
Çeviri unfailing
s. gevşemeyen, yorulmaz, zayıflamayan; yanılmaz, şaşmaz, güvenilir; sadakatli; tükenmez, nihayetsiz. unfailingly z. daima, muhakkak.
 
Çeviri unfair
s. haksız, adaletsiz; hileli. unfairly z. adalete aykırı olarak, haksızca. unfairness i. haksızlık .
 
Çeviri unfaithful
s .sadakatsiz, hakikatsiz; güvenilmez; yanlış; eski inançsız. unfaithfulness i. sadakatsizlik. unfaithfully z. sadakatsiz bir sekilde .
 
Çeviri unfamiliar
s .alışılmamış, mutat olmayan; yabancı, iyi bilinmeyen, aşina olmayan. unfamiliarity i. alışkın olmayış; bilinenlerden olmayış.
 
Çeviri unfashionable
s. modaya uymayan.
 
Çeviri unfasten
f. çözmek, gevşetmek, açmak; çözülmek, gevşemek.
 
Çeviri unfathered
s. babasız, piç; belgelenmemiş.
 
Çeviri unfathomable
s. derinliklerine varılamaz, anlaşılmaz, kavranılamaz.
 
Çeviri unfavorable
(İng.) unfavourable s. hayırlı olmayan; muisait olmayan; elverişsiz; mahzurlu, zararlı; aksi, ters. unfavorableness i. elverişsizlik. unfavorably z. zararlı bir şekilde.
 
Çeviri unfed
s. yemek verilmemiş.
 
Çeviri unfeeling
s. hissiz, duygusuz; zalim, katı kalpli. unfeelingly z. acıma göstermeden.
 
Çeviri unfeigned
s. yapmacıksız, samimi; hakiki. unfeign'edly z. samimiyetle.
 
Çeviri unfermented
s. mayalandırılmamış, ekşimemiş.
 
Çeviri unfetter
f. kısıtlayıcı bağlardan kurtarmak.
 
Çeviri unfilial
s. evlada yakışmaz.
 
Çeviri unfinished
s. bitmemiş, tamamlanmamış; son duruma gelmemiş.
 
Çeviri unfit
s., f. (-ted.- ting) uygunsuz; uymaz; intibak etmez; ehliyetsiz; f. ehliyetsizleştirmek, kuvvetten düşürmek, zayıflatmak. unfit for service iş görecek halde olmayan.
 
Çeviri unfix
f. sökmek, çözmek; kararsız kılmak.
 
Çeviri unflagging
s. yorulmaz.
 
Çeviri unflappable
s. temkinli; soğukkanlı; şaşmaz.
 
Çeviri unfledged
s. tüyleri bitmemiş; gelişmemiş, toy.
 
Çeviri unfleshly
s. cismani olmayan, tinsel, ruhani.
 
Çeviri unflinching
s. çekinmeyen; boyun eğmez, gözü yılmaz. unflinchingly z. gözü yllmadan.
 
Çeviri unfold
f. kıvrımlannı açmak, yaymak; göz önüne sermek, izah etmek, açıklamak, ayrıntıları ile bildirmek; gelişmek; açılmak.
 
Çeviri unforeseen
s. beklenmedik, umulmadık.
 
Çeviri unforgettable
s. unutulmaz. unforgettably z unutulmayacak bir şekilde.
 
Çeviri unforgiven
s. affedilmemiş.
 
Çeviri unforgotten
s. unutulmamış.
 
Çeviri unformed
s. şekilsiz, biçimsiz; yaratılmamış.
 
Çeviri unfortunate
s., i. talihsiz, bahtsız, bedbaht, biçare, kimsesiz; başarısız; i. şanssız kimse. unfortunately z. yazık ki, maalesef .
 
Çeviri unfounded
s. temelsiz, asılsız esassız, boş.
 
Çeviri unfrequented
s. çok ziyaret edilmeyen; insan ayağı bas- mamış.
 
Çeviri unfriended
s. dostsuz kimsesiz .
 
Çeviri unfriendly
s., z. arkadaşlığa yakışmayan, dosta yakışmayan, dostça olmayan, samimiyetsiz, nahoş; z. soğuk bir tavırla. unfriendliness i. nahoş muamele veya tavır.
 
Çeviri unfrock
f. papaz rütbesinden mahrum etmek; elbisesini çıkarmak.
 
Çeviri unfruitful
s. mahsulsüz, verimsiz; dölsüz, kısır.unfruitfully z. iyi netice vermeden.
 
Çeviri unfulfilled
s. ihtiyacı karşılanmamış; yerine getirilmemiş.
 
Çeviri unfurl
f. (yelken, bayrak gibi sarılmış olan bir şeyi) açmak.
 
Çeviri unfurnished
s. mobilyasız, döşenmemiş.
 
Çeviri ungainly
s., z. kaba, biçimsiz, hantal, lenduha gibi; çirkin; z. kaba bir şekilde.
 
Çeviri ungenerous
s. cömert olmayan, cimri; sert; âlicenap olmayan. ungenerously z. cömertlik göstermeyerek, cimrice.
 
Çeviri ungentlemanly
s. nezaketsiz.
 
Çeviri ungird
f. kuşağını gevşetmek, çözmek.
 
Çeviri ungirt
s. kuşağı çozülmüş veya gevşemiş; gevşek.
 
Çeviri unglazed
s. perdah vurulmamış.
 
Çeviri unglue
f. açmak (zamkla yapıştırılmış şeyi). come unglued açılmak (zamkla yapıştırılmış şey); (argo) bozulmak (iş).
 
Çeviri ungodly
s. Allaha karşı itaatsiz, dinsiz; kötü, günahkâr; k.dili. pek uygunsuz, pek fena; pek çok. ungodliness i. dinsizlik günahkarlık .
 
Çeviri ungotten
s. kazanılmamış, ele geçirilmerniş.
 
Çeviri ungovernable
s. idare edilemez, yönetilmez serkeş.
 
Çeviri ungraceful
s. zarif olmayan, inceliksiz; kaba, beceriksiz. ungracefully z. zarafet göstermeden.
 
Çeviri ungracious
s. nazik olmayan, sevimsiz; nahoş; kaba nezaketsiz. ungraciously z. inceliksiz olarak.
 
Çeviri ungrammatical
s. dilbilgisi kurallarına uygun olmayan.
 
Çeviri ungrateful
s. nankör,iyilikbilmez; nahoş, tatsız. ungratefully z. nankörce. ungratefulness i. nankörlük.
 
Çeviri ungrudging
s. isteyerek yapan; istekli; seve seve yapan. ungrudgingly z. seve seve.
 
Çeviri ungual
s .toynak, pençe veya tırnağa ait veya buna benzer.
 
Çeviri unguarded
s. muhafazasız, koruyucusuz; tedbirsiz, ihtiyatsız, gafil.
 
Çeviri unguent
i. merhem, vücuda sürulecek yağ.
 
Çeviri unguiculate
s., ; tırnaklı; i. tırnaklı hayvan.
 
Çeviri unguis
i. (çoğ. ungues) tırnak; pençe, toynak; bot. petalin tırnağa benzer kaidesi.
 
Çeviri ungula
i. (çoğ. ungulae) tırnak, toynak, pençe; geom. kesik koni veya silindir; toynakları olan memeli hayvan.
 
Çeviri ungular
s. toynak veya tlrnağa benzer.
 
Çeviri ungulate
s., i. inek veya at gibi toynaklı; i. toynaklılar familyaslndan bir hayvan.
 
Çeviri unhair
f. kıllarını çıkarmak; işlemek (kösele).
 
Çeviri unhallowed
s. takdis olunmamış, kutsal olmayan; kutsalllğı bozulmuş.
 
Çeviri unhand
f. bırakmak koyvermek.
 
Çeviri unhandsome
s. güzel olmayan, çirkin, yakışıksız; cimri .
 
Çeviri unhandy
s. kullanışsız, elverişsiz; acemi, eli işe yakışmaz. unhandily z. elverişsiz bir şekilde.
 
Çeviri unhappy
s. mutsuz, üzüntülü, kederli; talihsiz, şanssız; uğursuz, meşum; münasebetsiz, beceriksiz.
 
Çeviri unharness
f. (beygirden) koşum takımını çıkarmak.
 
Çeviri unhealthful
s. sıhhate yaramaz, zararlı; sıhhatsiz.
 
Çeviri unhealthy
s. sıhhatsiz, sıhhati bozuk; sıhhate zararlı fena; ahlâka zararlı olan; ahlâkı bozan. unhealthily z. sıhhate zarar verecek bir şekilde. unhealthiness i. sıhhatsizlik.
 
Çeviri unheard
s. işitilmemiş; duyulmayan; duyulmadık. unheardof s. misli görülmemiş, işitilmemiş.
 
Çeviri unheeding
s. dikkat etmeyen aldırış etmeyen.
 
Çeviri unhesitating
s. tereddüt etmeyen.
 
Çeviri unhinge
f. menteşelerden çıkarmak; yerinden oynatmak; kararslzlığa düşürmek; oynatmak (akıl).
 
Çeviri unhitch
f. çözmek; yerinden ,cıkarmak; yuları çözmek.
 
Çeviri unholy
s. kutsal olmayan; küfür kabilinden, kötü; saf olmayan: k.dili. korkunç, berbat. unholiness i. günah.
 
Çeviri unhonored
s. sereflendirilmemiş; yerine getirilmemiş.
 
Çeviri unhook
f. çengelden çıkarmak; çengelini çıkarmak; çengelden çıkmak.
 
Çeviri unhopedfor
s. ümit edilmedik, beklenilmedik.
 
Çeviri unhorse
f. attan düşürmek; atın. almak; düşürmek, yerinden çıkarmak.
 
Çeviri unhurried
s. sükünetle yapılan, acelesiz, telâşsız.
 
Çeviri unhurt
s. zarar görmemiş, acımamış...
 
Çeviri unhusk
f. kabuklarını çıkarmak; teşhir etmek.
 
Çeviri uni
(önek) bir tek; bir kere.
 
Çeviri uniat , uniate
i. Papa'nın yetkisini tanımakla beraber kendi ayin ve adetlerini muhafaza eden doğu kiliseleri üyesi.
 
Çeviri uniaxial
s. tek eksenli.
 
Çeviri unicameral
s. tek meclisi olan (parlamento) .
 
Çeviri unicef
kıs. United Nations Children's Fund .
 
Çeviri unicorn
i. tek boynuzlu at şeklinde hayali bir hayvan.
 
Çeviri unicycle
i. tek tekerlekli sirk aracı.
 
Çeviri unidirectional
s. tek yönlü.
 
Çeviri unification
i. birleşme, birleştirme.
 
Çeviri unified
s birleştirilmiş, birleşmiş.
 
Çeviri unifoliate
s., bot. tek yapraklı.
 
Çeviri uniform
s.,i.,f. değişmez şekilli,aynı şekilde olan,hepsi bir şekilde;muntazam;yaknesak,bir kararda,benzer aynı tarzda;i. ünifotma,resmi elbise,asker elbisesi;f. üniforma giydirmek;birbirine benzer şekle sokmak.out of uniform üniforması eksik.naval uniform bahriye elbisesi.military uniform asker elbisesi. uniformly z. daima aynı tarzda.uniformness i. aynılık,tam benzerlik.
 
Çeviri uniformty
i. aynılık,tam benzerlik;nizam;tekdüzelik.
 
Çeviri unify
f. birleştirmek.
 
Çeviri unilateral
s. bir taraflı, tek yanlı; yalmz bir tarafa tesir eden, bir tarafla ilgili olan; huk. yalnlz bir tarafa sorumluluk yükleten veya imtiyaz veren.
 
Çeviri uniliteral
s. tek harften ibaret.
 
Çeviri unimaginative
s. yaratma kabiliyeti olmayan.
 
Çeviri unimpaired
s. zarar görmemiş .
 
Çeviri unimpeachable
s. mahkemece itham edilemez; kusursuz, suçsuz, aleyhinde diyecek olmayan. unimpeachably z. şüphe götürmez derecede.
 
Çeviri unimpeded
s. engellenmemiş.
 
Çeviri unimportant
s. önemsiz, unimportance i. önemsizlik.
 
Çeviri unimproved
s. ıslah olmamış işlenmemiş; sürülmemiş (toprak); iyileşmemiş. unimproved road toprak yol.
 
Çeviri uninformed
s. haberdar edilmemiş.
 
Çeviri uninhabited
s. ikamet edilmemiş, oturulmamış; ıssız, boş, tenha.
 
Çeviri uninjured
s. yaralanmamış, incilmemiş; zarar görmemiş.
 
Çeviri uninspired
s. sönük, çekici olmayan; ilham olmamış, esinlenmemiş.
 
Çeviri uninstructed
s. talimat verilmemiş.
 
Çeviri uninsured
s. sigortasız.
 
Çeviri unintelligent
s. akılsız, zekasız.
 
Çeviri unintelligible
s. anlaşılmaz.
 
Çeviri unintentional
s. istemeyerek yapılan. unintentionally z. istemeyerek.
 
Çeviri uninterested
s. alakadar olmayan, ilgisiz, aldırışsız, lakayt. uninterestedly z. ilgisizce. uninterestedness i. ilgisizlik.
 
Çeviri uninteresting
s. çekici olmayan.
 
Çeviri uninterrupted
s. kesilmemiş, aralıksız.
 
Çeviri uninvited
s. davet edilmemiş.
 
Çeviri union
s., i. Amerikan iç savaşı zamanmda Kuzey hükümetine bağlı olan; i., (the) ile Amerika Birleşik Devletleri; (eski) Güney Afrika Birliği.
 
Çeviri union
i. birleşme, bağlaşma; birlik; sendika; bir bayragın köşesinde bulunan birliğe mensubiyet belirtisi. union card sendika kartı. union down imdat isteme belirtisi olan başaşağa edilmiş bayrak. Union Jack İngiliz bayrağı. union label sendika üyeleri tarafmdan yapıldığını gösteren giyim eşyası etiketi. union shop yalnlz işçi sen- dikası üyelerine veya belirli bir zaman içinde sendikaya üye olmayı taahhüt edenlere iş veren sınai bir kuruluş. union suit birbirine bitisik gömlek ve külottan ibaret iç çamaşırı. trade union sendika.
 
Çeviri unionism
i. sendikacılık; bir birliğe bağlı olma.
 
Çeviri unionist
i. birlik taraflan; sendika tarafları, sendikacı.
 
Çeviri unionize
f. birlik haline getirmek; sendikalaştırmak . Union of Soviet Socialist Republics Sovyet- ler Birliği, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği.
 
Çeviri uniparous
s., zool. tek doğuran.
 
Çeviri unipolar
s. tek kutuplu.
 
Çeviri unique
s. tek, yegane, bir tane, eşsiz, emsalsiz; nadir. uniquely z. eşsiz derecede. uniqueness i. eşsizlik.
 
Çeviri unisex
s., i. her iki cinse uygun, cins farkı gözetmeyen; i. cins farkı gözetmeme.
 
Çeviri unisexual
s. tek cins.
 
Çeviri unison
i., s. birlik, ahenk, uygunluk; müz. aynı perdeden olma. act in unison hep beraber hareket etmek. in unison beraber birlikte, bir ağızdan. unisonal, unisonant unisonous s. aynı perdeden; birlikte.
 
Çeviri unit
i. bir, vahit, birim, ünite; fert, tek, bir tane; belirli bir miktar; kurala göre düzenlenmiş birim; puvan (üniversitede). unit of measurement ölçü birimi. heating unit ısnma tertibatı.
 
Çeviri unitarian
i., s. teslis doktrinini kabul etmeyen kimse; b.h. teslis doktrinine karşı gelen inanca dayanan bir. Hıristiyan mezhebi üyesi; s., b.h. bu Hıristiyan mezhebine ait; birimsel.
 
Çeviri unitary
s. uniteye ait, birimsel; butün, bölünmez, tek.
 
Çeviri unite
f. birleştirmek ittifak ettirmek, raptetmek, bağlamak; birleşmek, birlikte iş görmek; bitişmek; nikahlanmak.
 
Çeviri united
s. birleşmiş, birleşik; ittifak halinde; ahenkli. United Arab Republic Birleşik Arap Cumhuriyeti (Mısır'ın resmi adı). United Kingdom Britanya Krallığı United Nations Birleşmiş Milletler. United States of America Amerika Birleşik Devletleri. unitedly z. ittifakla, elbirligiyle.
 
Çeviri unitive
s. birleştlrici.
 
Çeviri unity
i. birlik, ittihat, ittifak, vahdet; birleşme; mat. bir, teklik.
 
Çeviri univ
kıs. universal universally, university.
 
Çeviri univalent
s., kim. tek değerli, tek valanslı.
 
Çeviri univalve
i., s. tek kabuklu deniz böceği; böyle böceğin kabuğu; s. tek valflı.
 
Çeviri universal
s., i. evrensel, kâinatı içine alan, dünya çapında, her yanı kaplayan, külli, umumi; man. tümel; mak. üniversal; i. umumi önerme; evrensel düşünce veya kaide; kardan kavraması. universal applause umumi takdir, umumi alkış. universal coupling, universal joint mak. üniversal kavrama, kardan kavraması. universal language evrensel dil. universal proposition man. bütün bir kategoriyi kapsayan olumlu veya olumsuz önerme. universal suffrage umumi rey hakkı. universal wrench ingiliz anahtarı. universality i. umumiyet, kulliyet, dünyayı kapsama. universalize f. umumileştirmek, tamim etmek. universally z. her zaman ve her yerde.
 
Çeviri universalist
i. nihayette her kesin ilâhi affa uğrayacağına inanan kimse veya mezhep. Universalism i. bu yolda inanç.
 
Çeviri universe
i. evren, kâinat, âlem, cihan.
 
Çeviri university
i. üniversite;( İng.) k.dili. universite spor takımı.
 
Çeviri univocal
s. i. tek anlamlı (kelime).
 
Çeviri unjust
s. haksız, adaletsiz. unjustly z. haksız olarak. unjustness i. haksızlık.
 
Çeviri unjustifiable
s. gereksiz, yersiz .
 
Çeviri unkempt
s. taranmamış, dağınık; inceliksiz.
 
Çeviri unkennel
f. kulübesinden çıkarmak veya çıkmak (köpek); keşfetmek, meydana çıkarmak.
 
Çeviri unkind
s. şefkatsiz, hatır kıran; zalim, sert. unkindly z. sertçe, şefkatsizce. unkindness i. şefkatsizlik.
 
Çeviri unknit
f .(-ted, -ting) sökmek (örgü) çözmek.
 
Çeviri unknowable
s. bilinmeyen, bilinemeyen; anlaşılması imkansız. the Unknowable fels. bilinmeyen gerçek.
 
Çeviri unknowing
s. habersiz. unknowingly z. bilmeyerek, farkında olmadan .
 
Çeviri unknown
s., i. bilinmeyen, meçhul, yabancı; i. meçhul kimse, yabancı. Unknown Soldier Meçhul Asker.
 
Çeviri unlabored
s. rahat, kolay; tabii; işlenmemiş, çalışılmamış.
 
Çeviri unlace
f. bağını gevşetmek, çözmek, açmak.
 
Çeviri unlade
f. yükünü boşaltmak (gemi).
 
Çeviri unladylike
s. hamma yakışmayan.
 
Çeviri unlash
f. bağını çözmek.
 
Çeviri unlatch
f. mandalını açmak, açmak.
 
Çeviri unlawful
s. gayri meşru, gayri kanuni, kanunsuz. unlawfully z. kanunsuzca. unlawfulness i. kanunsuzluk.
 
Çeviri unlay
f. (-laid) den. iplerini ayırmak (halat) örgüsünü açmak.
 
Çeviri unleaded
s. kurşunsuz; kurşunları çıkmış; matb. satır araları anterlinsiz.
 
Çeviri unlearn
f. (learned veya learnt) öğrendiğini unutmak; aksini öğrenmek.
 
Çeviri unlearned
s. okuma yazma bilmeyen, tahsilsiz, cahil: bilgisiz; çalışarak öğrenilmeyen.
 
Çeviri unleash
f. serbest bırakmak.
 
Çeviri unleavened
s. mayasız (hamur, ekmek). unleavened bread hamursuz.
 
Çeviri unless
(bağlaç) meğerki, medikçe.
 
Çeviri unlettered
s. okuma yazması olmayan, okumamış.
 
Çeviri unlicensed
s. ehliyetsiz.
 
Çeviri unlike
s.,(edat) birbirine benzemeyen, farklı;( edat) benzemeyen, den. farklı. unlikeness i. benzemeyiş.
 
Çeviri unlikely
s. olasısız, muhtemel olmayan; başaracağı tahmin edilmeyen. unlikelihood, unlikeliness i. olasısızlık.
 
Çeviri unlimber
f. top arabasının koşum parçasını çıkararak hazırlamak; işe hazırlanmak.
 
Çeviri unlimited
s. sınırsız, sonsuz, sayısız; kısıtsız, bağlı olmayan, kayıtsız, şartsız.
 
Çeviri unlink
f. halkalarını çözmek veya ayırmak .
 
Çeviri unlisted
s. listeye girmemiş; rehberde olmayan (telefon numarası); borsada muamele listesine girmemiş.
 
Çeviri unlive
i. geçmişi unutacak sekilde yaşamak.
 
Çeviri unload
f. yükünü boşaltmak; yükunu kaldırmak; boşaltmak (silâh); derdini dökmek, açılmak; eldeki malı satarak elden çıkarmak.
 
Çeviri unlock
i. kilidi açmak; (kapı) açmak; çözmek; meydana çıkarmak.
 
Çeviri unlookedfor
s. beklenmedik.
 
Çeviri unloose
f. çözmek; serbest bırakmak.
 
Çeviri unloosen
f. çözmek; gevşetmek; serbest bırakmak.
 
Çeviri unlovely
s. sevimsiz; nahoş. unlove liness i. sevimsizlik.
 
Çeviri unlucky
s. talihsiz, bahtsız, şanssız; uğursuz, meşum. unluckily z. şanssızlık eseri. unluckiness i. şanssızlık.
 
Çeviri unmake
f (made) bozmak; eski haline getirmek; değiştirmek; parçalamak, harap etmek.
 
Çeviri unman
f. (-ned, -ning) insanlıktan çıkarmak; kuvvetten mahrum etmek; erkeklikten çıkarmak, hadım etmek; adamsız bırakmak.
 
Çeviri unmanageable
s. idaresi güç, idare edilemez.
 
Çeviri unmanly
s. erkeğe yaraşmaz, erkekçe olmayan. unmanliness i. erkeğe yakışmaz hal.
 
Çeviri unmanned
s. mürettebatsız; insansız; insansız çalışan; hadım edilmiş, enenmiş.
 
Çeviri unmannerly
s., z. nezaketsiz, saygısız, kaba; z. nezaketsizce. unman nerliness i. saygısızlık.
 
Çeviri unmarked
s. işaretsiz; çizgisiz; dikkat edilmemiş; not verilmemiş (imtihan kâğıtları).
 
Çeviri unmarried
s. evli olmayan, ev lenmemiş.
 
Çeviri unmask
f. maskesini çıkartmak; açmak, meydana çıkarmak, maskesini kaldlrmak.
 
Çeviri unmeaning
s. anlamcız, mana sız; ifadesiz, boş.
 
Çeviri unmeant
s. istenmeden yapılmış, kasıtsız.
 
Çeviri unmeet
s. uygunsuz ,yakışıksız.
 
Çeviri unmelted
s. eritilmemiş.
 
Çeviri unmentionable
s., i. ağıza alınmaz, sözü edilmez; i., çoğ. iç çamaşırları.
 
Çeviri unmerciful
s. merhametsiz, insaniyetsiz, zalim. unmercifully z. merhametsizce.
 
Çeviri unmerited
s. haksız.
 
Çeviri unmew
f. serbest bırakmak.
 
Çeviri unmindful
s. dikkatsiz, düşüncesiz. unmindful of düşünmeyerek, göz önüne almayarak.
 
Çeviri unmistakable
s. yanlış anlaşılmaz, açık. unmistakably z. şüphe götürmez bir şekilde.
 
Çeviri unmitigated
s. tam, daniska; dinmeyen.
 
Çeviri unmixed
s. karışmamış, karıştırılmamış, saf.
 
Çeviri unmodulated
s., (radyo) module edilmemiş; makamsız.
 
Çeviri unmolested
s. rahatsız edilmemiş.
 
Çeviri unmoor
f., den. (çift demirde) demirin birini vira etmek; rıhtımdan fora etmek.
 
Çeviri unmoral
s. ahlaki kavramları olmayan; ahlâkla ilgisiz. unmorality i. ahlâki kavramlardan yoksunluk. unmorally z. ahlâki kavramlardan yoksunca.
 
Çeviri unmortise
f. ayırmak, çözmek; zıvanasından çıkarmak.
 
Çeviri unmounted
s. atsız, ata binmemiş; çerçevelenmemiş; oturtulmamış; monte edilmemiş, takılmamış.
 
Çeviri unmuffle
f. açmak; susturucuyu çıkarmak.
 
Çeviri unmuzzle
f. burun salığını çıkarmak.
 
Çeviri unnail
f. çivilerini sökmek.
 
Çeviri unnamed
s. isimsiz; adı geçmeyen, bahsedilmeyen.
 
Çeviri unnatural
s. tabiata aykırı,gayri tabii, suni; tuhaf, garip, anormal. unnaturally z. garip bir şekilde. unnaturalness i. anormallik, tuhaflık.
 
Çeviri unnecessary
s. lüzumsuz; faydasız, gereksiz. unnecessarily z. gereksiz olarak.
 
Çeviri unneeded
s. gereksiz.
 
Çeviri unnerve
f. cesaretini kırmak ,güvenini sarsmak.
 
Çeviri unnumbered
s. sayılmamış;sayısız; numarasız.
 
Çeviri unobjectionable
s. bir şey denilemez.
 
Çeviri unobliging
s. yararsız, faydasız; aldırışsız ilgisiz .
 
Çeviri unobstructed
s. engellenmemis; açık, tam; tıkanmamış.
 
Çeviri unobtainable
s. elde edilemez, bulunamaz .
 
Çeviri unoccupied
s. boş, işgal edilmemiş; işsiz, boşta gezen.
 
Çeviri unofficial
s. gayri resmi.
 
Çeviri unopened
s. açılmamış.
 
Çeviri unopposed
s. karşı gelinmemiş; rakipsiz.
 
Çeviri unorganized , (ing)- ised
s. teşkilatsız, organize edilmemiş, düzenlenmemiş; inorganik; sendikalaşmamış.
 
Çeviri unorthodox
s. Ortodoks olmayan; geleneklere karşı, adetlere ayklrı.
 
Çeviri unostentatious
s. gösterişsiz, dikkati çekmeyen.
 
Çeviri unpack
f. açmak (bavul), açıp boşaltmak.
 
Çeviri unpaid
s. ödenmemiş; alacaklı (işçi); ücretsiz.
 
Çeviri unpalatable
s. ağıza zor alınır; nahoş.
 
Çeviri unparalleled
s. eşsiz, emsalsiz, benzeri olmayan .
 
Çeviri unpardonable
s. affedilemez.
 
Çeviri unparliamentary
s. parlamento usullerine aykırı.
 
Çeviri unpatriotic
s. vatanperver olmayan.
 
Çeviri unpaved
s. asfalt olmayan.
 
Çeviri unpeg
f .(-qed, -ging) çivisini sökmek; askısını çıkarmak; çivisini çıkararak açmak.
 
Çeviri unpeople
f. nüfusunu azaltmak.
 
Çeviri unperceived
s. idrak edilmemiş.
 
Çeviri unperforated
s .delinmemiş.
 
Çeviri unperson
i. gözden düşmuş kimse.
 
Çeviri unpile
f. yığından ayırmak veya ayrılmak.
 
Çeviri unpin
f. (ned, ning) topluignelerini çıkarmak; açmak, çözmek.
 
Çeviri unpitying
s. acımasız, amansız.
 
Çeviri unpleasant
s. nahoş, hoşa gitmeyen, tatsız .unpleasantly z. nahoşça. unpleasantness i. nahoşluk, tatsızlık.
 
Çeviri unplumbed
s. derinliği ölçülmemiş; su boruları tesisatı olmayan.
 
Çeviri unpolished
s. parlatılmamış.
 
Çeviri unpolled
s. seçmen olarak kaydedilmemiş; ankete katılmamış.
 
Çeviri unpopular
s. rağbet görmeyen, benimsenmeyen, tutulmayan; gözden düşmüş. unpopularity i. gözden düşmüş olma; rağbet görmeme.
 
Çeviri unpracticed
s. acemi; kullanılmayan, geçersiz, yürürlükte olmayan; denenmemiş.
 
Çeviri unprecedented
s. öncelsiz; benzeri görülmemiş, yeni.
 
Çeviri unprejudiced
s. önyargısız,tarafsız; huk. haklanna dokunmayan.
 
Çeviri unpremeditated
s. kasltsız; önceden tasarlanmamış.
 
Çeviri unprepared
s. hazırlıksız; ihtiyatsız.
 
Çeviri unpriced
s. fiyatı belirsiz; paha biçilmez.
 
Çeviri unprincipled
s. karaktersiz, prensipsiz, ahlaksız
 
Çeviri unprintable
s. basılmaya uygun olmayan.
 
Çeviri unproductive
s. verimsiz, kısır.
 
Çeviri unprofessional
s. meslek standartlanna aykırı.
 
Çeviri unprofitable
s. karsız, verimsiz; boş, nafile.
 
Çeviri unpromising
s. ümit vermeyen, ümitsiz.
 
Çeviri unpronounceable
s. telaffuz edilemeyen; ağıza alınmaz.
 
Çeviri unprovided
s., (with) ile den. yoksun. unprovided for ihtiyacı karşılanmamış.
 
Çeviri unprovoked
s. kışkırtılmamış.
 
Çeviri unpublished
s. basılmamış, yayımlanmamış.
 
Çeviri unpunished
s. cezalandırılmamış.
 
Çeviri unqualified
s. ehliyetsiz, uygun nitelikleri olmayan; şarta bağlı olmayan; tam, kesin. unqualifiedly z. şartsız olarak.
 
Çeviri unquenchable
s. söndürülmez, bastırılamaz.
 
Çeviri unquestionable
s. münakaşa kaldırmaz; şüphe götürmez, muhakkak. unquestionably z. şüphesiz olarak.
 
Çeviri unquestioned
s. muhakkak, şüphesiz; soruşturulmamış, sorgusuz.
 
Çeviri unquiet
s. rahatsız, huzursuz; huzursuzluk yaratan.
 
Çeviri unquote
f. aktarılan parçanın sonuna tırnak işareti koymak, tırnak işaretini kapamak. quote unquote onun sözleriyle.
 
Çeviri unravel
f. (-ed,- ing veya -led, -ling) çözmek, açmak, sökmek; sökülmek, çözülmek.
 
Çeviri unread
s. cahil; okunmamış.
 
Çeviri unreadable
s. okunmaz, okunaksız, sökülmez, anlaşılmaz okunması güç.
 
Çeviri unready
s. hazır olmayan; tetik olmayan, ağır kanlı.
 
Çeviri unreal
s. hakikat olmayan, gerçeksiz, hayali. unreally z. hayali olarak.
 
Çeviri unreality
i. hakikatsizlik, gerçeksizlik; düşsüllük.
 
Çeviri unreason
i. mantıksızlık; manasızlık, saçmalık.
 
Çeviri unreasonable
s. mantıksız, muhakemesiz; makul olmayan; aşırı, müfrit. unreasonableness i. mantıksızlık; makul olmayış. unreasonably z. mantıksızca.
 
Çeviri unreasoned
s. mantıkz; akla dayanmayan.
 
Çeviri unreasoning
s. mantlkla hareket etmeyen, mantıksız. unreasoningly z. mantlksız olarak.
 
Çeviri unreconciled
s. kabullenmemiş; uzlaşmamış.
 
Çeviri unreconstructed
s. yeniden bina edilmemiş; yeni şartlara göre yeni fikirler edinmemiş (kimse).
 
Çeviri unrecorded
s .kaydedilmemiş, banda allnmamış.
 
Çeviri unrecoverable
s. tedavisi güç; geri getirilemez, telâfi edilemez.
 
Çeviri unreel
f. (makaraya sarılı şeyi) çözmek.
 
Çeviri unreeve
f., den. halatın bir ucunu delikten veya makaradan çıkarmak.
 
Çeviri unrefined
s. ham, tasfiye edilmemis; inceliksiz.
 
Çeviri unreflecting
s. yansımasız aksetmeyen; derin düşünmeyen. unreflectingly z. derin duşünmeyerek; akset meyerek.
 
Çeviri unreflective
s. kendini düşünceye vermeyen; düşünce mahsulu olmayan. unreflectively z. düşunmeden .
 
Çeviri unreformed
s. düzeltilmemiş; yola gelmemiş, ıslah olmamış.
 
Çeviri unregenerate , ated
s. ıslah olmamış; ahlakla bağdaşmayan; tövbekar olmayan. unregenerately z. ahlakla bağdaşmaz bir şekilde.
 
Çeviri unrelenting
s. merhametsiz, amansız, sert; gevşemeyen. unrelentingly z. durmadan; merhametsizce.
 
Çeviri unreliable
s. güvenilmez, inanılmaz. unreliability i. güvenilmezlik .unreliably z. güvenilmez surette.
 
Çeviri unrelieved
s. ferahlamamış; tek düzen.
 
Çeviri unreligious
s. dinsiz; layik.
 
Çeviri unremitting
s. bagışlamaz, vaz geçmez; direşken; sükun bulmaz; sürekli, aralıksız. unremittingly z. devamlı, mütemadiyen, aralıksız.
 
Çeviri unrepenting
s. tövbe etmeyen.
 
Çeviri unreported
s. söylenmemiş, anlatılmamış; bildirilmemiş, beyan edilmemiş.
 
Çeviri unrequited
s. karşılık görmeyen, karşılıksız.
 
Çeviri unreserved
s. sınırlanmamış; açık sözlü, samimi, çekinmesiz; şartsız.
 
Çeviri unreservedly
z. çekinmeden, açıkça; şartsız olarak. unreservedness i. çekinmeyiş.
 
Çeviri unresponsive
s. tepki göstermeyen; ihtiyacı karşlamayan.
 
Çeviri unrest
i. asayişsizlik, huzursuzluk, kargaşa; rahatsızlık.
 
Çeviri unrestrained
s. zaptedilmemiş, denetsiz. frenlenmemiş, serbest; idaresiz.
 
Çeviri unrestricted
s. sınırsız, kısıtsız.
 
Çeviri unrewarded
s. mukafatlandırılmamış.
 
Çeviri unriddle
f. halletmek, çözmek (bilmece).
 
Çeviri unrig
f. (-ged,- ging) den. donanım çıkarmak.
 
Çeviri unrighteous
s. doğru olmayan, dürust olmayan; gunahkâr, kötü; haksız, adaletsiz. unrighteouslv z. günahkarca.unrighteousness i. dürüst olmayış; günâhkarlık.
 
Çeviri unrip
f. (-ped, -ping) dikişlerini sökmek; yırtıp ayırmak.
 
Çeviri unripe
s. ham, olgunlaşmamış; vaktinden evvel yetişmiş, erken gelişmiş. unripeness i. hamlık.
 
Çeviri unrivaled , (ıng.) unrivalled
s. rakipsiz; eşsiz.
 
Çeviri unrobe
f. elbisesini çıkarmak, soymak; soyunmak.
 
Çeviri unroll
f. (tomar) açmak; göz önüne sermek, teşhir etmek; açılmak.
 
Çeviri unroof
f. çatısını açmak, üstünü açmak.
 
Çeviri unroot
f. kökünden sökmek veya kazımak.
 
Çeviri unrra
kıs. United Nations Relief and Rehabilitation Administration.
 
Çeviri unruffled
s. heyecansız, telaşsız, sakin .
 
Çeviri unruly
s. kanuna boyun eğmeyen; idare olunmaz, zaptedilmez; asi, itaatsiz; azılı. unruliness i. kanuna boyun eğmeme; azılılık. UNRWA kıs. United Nations Relief and Works Agency for Palestine Refugees in the Near East Yakın Doğudaki Filistinli göçmenler için Birleşmiş Milletler yardım teşkilâtı.
 
Çeviri unsaddle
f. eyerini çıkarmak; eyerden düşürmek, attan düşürmek.
 
Çeviri unsafe
s. emniyetsiz, tehlikeli, gu venilmez
 
Çeviri unsaid
s. söylenmemiş, bahsedil memiş
 
Çeviri unsalable
s. satılamaz
 
Çeviri unsanctified
s. kutsallaştırılmamış.
 
Çeviri unsatisfac ,tory
s. memnuniyet vermeyen; yetersiz, tatmin etmeyen. unsatisfactorily z .makbule geçmeyerek, yetersizce.
 
Çeviri unsaturated
s., kim. doymamış.
 
Çeviri unsavory
s. tatsız, lezzetsiz, yavan; nahoş, çirkin, kötü.
 
Çeviri unsay
f. (said) sözunü geri almak.
 
Çeviri unscathed
s. yaralanmamış, yarasız .
 
Çeviri unscientific
s. bilimsel olmayan, bilime aykırı.
 
Çeviri unscramble
f., k.dili. karmakarışık halden çıkarmak, düzene sokmak.
 
Çeviri unscrew
f. vidalarını çıkarmak, gevşetmek.
 
Çeviri unscriptural
s. Kitabı Mukaddes'e aykırı.
 
Çeviri unscrupulous
s. vicdansız; töresiz; prensipsiz.
 
Çeviri unseal
f. mührunü bozmak veya çıkarmak; açmak.
 
Çeviri unseam
f. dikişlerini sökmek, dikişlerini sökerek parçalara ayırmak.
 
Çeviri unsearchable
s. anlaşılmaz, idrak edilmez, keşfolunmaz; gizli.
 
Çeviri unseasonable
s. mevsimsiz, zamansız, vakitsiz. unseasonableness i. mevsimsizlik. unseasonably z. mevsimsizce.
 
Çeviri unseasoned
s. baharatsız; olgunlaşmamış; yaş (tahta).
 
Çeviri unseat
f. mevkiinden atmak, azletmek, görevden almak; attan ,düşürmek .
 
Çeviri unseaworthy
s. denize çıkmaya elverişsiz.
 
Çeviri unseemly
s. yakışıksız, uygunsuz, çirkin. unseemliness i. uygunsuzluk .
 
Çeviri unseen
s. keşfedilmemiş, göze görünmeyen.
 
Çeviri unselfish
s. cömert, kendi çıkarını düşünmeyen.
 
Çeviri unserviceable
s. işe yaramaz, yararsız.
 
Çeviri unsettle
f. yerinden çıkarmak; tedirgin etmek; düzenini bozmak; yerinden çıkmak; tedirgin olmak.
 
Çeviri unsettled
s. kararsıız, kararlaştırılmamış; henüz yerleşilmemiş; belirsiz; değişken (hava); yerleşmemiş, göçebe; ödenmemiş, kapanmamış.
 
Çeviri unsew
f. (-ed,- sewn) dikilmiş seyi sökmek, dikişini sökmek.
 
Çeviri unsex
f. cinsiyetinden yoksun kılmak; kadınlıktan çıkarmak.
 
Çeviri unshackle
f. zincirlerini çıkarmak.
 
Çeviri unshakable
s. kolay korkmaz, kolay değişmez, sabit, sarsılmaz, sağlam.
 
Çeviri unshaken
s. sarsılmamış; sabit.
 
Çeviri unshaped , unshapen
s .iyi şekil verilmemiş, biçimsiz, şekilsiz.
 
Çeviri unshattered
s. ufak parçalara ayrılmamış, parçalanmamış.
 
Çeviri unsheathe
f. kınından çıkarmak.
 
Çeviri unship
f. (-ped, -ping) gemiden çıkarmak; den. yerinden çıkarmak, fora etmek (kürek).
 
Çeviri unshorn
s. saçı kesilmemiş.
 
Çeviri unshrinking
s. çekmeyen; çekinmesiz.
 
Çeviri unsightly
s. göze hoş görünmeyen, çirkin görünümlü. unsightliness i. çirkinlik.
 
Çeviri unskilled
s. maharetsiz, hünersiz; maharet gerektirmeyen. unskilled labor kaba iş; kaba iş yapanlar.
 
Çeviri unskillful , (ıng.) unskilful
s. maharetsiz, hünersiz, beceriksiz, ustalıksız, ihtisassız, tecrübesiz, acemi. unskillfully z. hunersizce, beceriksizce, acemice. unskill fulness i. beceriksizlik.
 
Çeviri unslakedime
sönmemiş kireç.
 
Çeviri unsling
f. (slung) askıdan indirmek, asılı olduğu yerden almak (tüfek); den. izbirosunu çıkarmak.
 
Çeviri unsnap
f. (-ped, -ping) yayına basarak gevşetmek; açmak (çıtçıt).
 
Çeviri unsnarl
f .dolaşık şeyi açmak, çözmek.
 
Çeviri unsociable
s. konuşmayan, sohbetten hoşlanmayan, merdümgiriz, çekilgen, yalnızlığı seven, kaçınık. unsociabil'ity, unsociableness i. çekilgenlik. unsociably z. çekilgence; sohbetten kaçmarak.
 
Çeviri unsocial
s. sohbetten hoşlanmayan; merdümgiriz, toplumdan hoşlanmayan; topluma karşı.
 
Çeviri unsoiled
s. kirlenmemiş.
 
Çeviri unsold
s. satılmamış.
 
Çeviri unsolder
f. lehimini çıkarmak; eritmek, ayırmak.
 
Çeviri unsolicited
s. istenilmemiş, talep edilmemiş.
 
Çeviri unsophisticated
s. hile bilmez, tecrübesiz, sade, saf, masum; halis, hakiki, katıksız. unsophistica'tion i. saflık.
 
Çeviri unsound
s. sağlam olmayan, sıhhatsiz; gerçeksiz, geçersiz; derme çatma, çürük; derin olmayan, hafif (uyku). unsoundly z. çürük bir şekilde. unsoundness i .çürüklük.
 
Çeviri unsparing
s. esirgemeyen; bol, çok; affetmeyen, aclmasız, merhametsiz. unsparingly z. esirgemeden.
 
Çeviri unspeakable
s. ifade edilemez, söylenemez, tarifsiz; ağıza alınmaz; berbat. unspeakably z. ifade edilemeyecek şekilde; çok fena.
 
Çeviri unspecialized , (ıng.) ised
s. ihtisas görmemiş, uzmanlaşmamış; belirli bir işlevi olmayan, değişik işlere yarayan.
 
Çeviri unsphere
f. yerinden ayırmak.
 
Çeviri unspoiled
s. bozulmamış.
 
Çeviri unspoken
s. açığa vurulmamış.
 
Çeviri unsportsmanlike
s. sportmence olmayan, sporcuya yaraşmayan.
 
Çeviri unspotted
s. lekesiz, beneksiz; temiz, pak, arı.
 
Çeviri unstable
s. sabit veya sağlam olmayan; kararsız, hercai, yeltek, gelgeç, dönek, kaypak; kim. çabuk eriyen veya değişen; değişken. unstableness, unstabil'ity i. sabitsizlik; kararsızlık, döneklik; değişkenlik. unstably z. kararsızca; sabit olmayarak.
 
Çeviri unsteady
s. sabit olmayan, sallanan; titrek; düzensiz; değişken, kararsız, güvenilmez. unsteadily z. sallanarak, düşecek gibi; kararsız. unsteadiness i. kararsızlık; sabit olmayış.
 
Çeviri unsteel
f. silâhları bıraktırmak; yumuşatmak.
 
Çeviri unstep
f. (-ped,- ping) den. yerinden çıkarmak (gemi direği).
 
Çeviri unstick
f. (stuck) koparmak, açmak (yapışmış şeyi). come unstuck kopmak, çıkmak, açılmak; (argo) boşa çıkmak.
 
Çeviri unstintingly
z. esirgemeden.
 
Çeviri unstop
f. (-ped, -ping) tıkaç veya kapağını çıkarmak; açmak, engelleri kaldırmak. unstopped s., dilb. duraksız (ünsüz).
 
Çeviri unstrap
f. (-ped,-ping) kayışını çıkarmak veya gevşetmek.
 
Çeviri unstring
f. (strung) tellerini çıkarmak; gevşetmek; zayıflatmak, (sinir) bozmak. unstrung s. gevşetilmiş, gevşek; sinirleri bozuk sinirli.
 
Çeviri unstudied
s. çalışma sonucu öğrenilmemiş; tabii; çalışılmamış, hazırlıksız, plansız.
 
Çeviri unsubstantial
s. cisimsiz, katı olmayan; asılsız; hakikatte olmayan, hayali. unsubstantiality i. cisimsizlik. unsubstantially z. cisimsiz olarak.
 
Çeviri unsuccessful
s .başarısız.
 
Çeviri unsuitable
s. uygunsuz, yakışıksız. unsuitabil'ity, unsuitableness i. uygunsuzluk, yakışık almama. unsuitably z. uygunsuzca.
 
Çeviri unsung
s. tanınmamış, ünsüz, duyulmamış; söylenmemiş.
 
Çeviri unsupported
s. desteksiz.
 
Çeviri unsurpassed
s. geçilemez, üstün, eşsiz.
 
Çeviri unsuspected
s. şüphelenilmeyen, şüphe altlnda olmayan; önceden akla gelmeyen.
 
Çeviri unsuspecting
s. masum, saf, güvenilebilen.
 
Çeviri unswathe
f. bağını çözmek, bandajını çıkarmak.
 
Çeviri unswear
f. (swore, sworn) sözünü geri almak, yemininden dönmek.
 
Çeviri unswerving
s. sapmaz; değişmez.
 
Çeviri unsystematic
s. sistemsiz.
 
Çeviri untalkedof
s. bahsedilmeyen, adı geçmeyen.
 
Çeviri untamable
s. evcilleştirilemez.
 
Çeviri untangle
f. karışık şeyi acmak, çözmek.
 
Çeviri untarnished
s. lekelenmemiş, kararmamış.
 
Çeviri untasted
s .tadılmamış.
 
Çeviri untaught
s .cahil, tahsil görmemiş; dogal, öğrenilmeden bilinen.
 
Çeviri unteach
f. (taught) bildigini unutturmak; aksini öğretmek.
 
Çeviri untenable
s. müdafaası imkânsız, savunulamaz.
 
Çeviri untested
s. denenmemiş.
 
Çeviri unthankful
s. nankör, şükran bilmeyen; hoş karşlıanmayan, istenmeyen. unthankfully z. nankörce.
 
Çeviri unthink
f. (thought) zihninden çıkarmak; fikrini değiştirmek. unthinkable s. düşünülemez, imkânsız.
 
Çeviri unthinking
s. düşüncesiz, saygısız; düşünce kabiliyeti olmayan. unthinkingly z. düşünmeden.
 
Çeviri unthoughtof
s. düşünülmemiş, hatıra gelmemiş.
 
Çeviri unthread
f. ipliğini çıkarmak; yolunu bulmak.
 
Çeviri unthrifty
s. savurgan, musrif.
 
Çeviri unthrone
f. tahttan indirmek, halletmek.
 
Çeviri untidy
s. düzensiz, tertipsiz dağınık. untidily z. düzensizce. untidiness i. tertipsizlik, düzensizlik.
 
Çeviri untie
f. çözmek, açmak; halletmek; çözülmek.
 
Çeviri until
( edat),( baglaç) e kadar, e değin, e dek.
 
Çeviri untimely
s., z. zamansız, vakitsiz, mevsimsiz; vaktinden evvel yetişmiş; erken gelen; z. mevsimsizce, uygunsuz zamanda.
 
Çeviri untiring
s. yorulmak bilmez.
 
Çeviri untitled
s. ünvansız; ünvan hakkı olmayan; isimsiz.
 
Çeviri unto
(edat),( eski) e, e kadar.
 
Çeviri untold
s. anlatılamaz, tarifsiz; tahmin edilemez, hesapsız, sayısız; anlatılmamış.
 
Çeviri untouchability
i. dokunulamama, paryalık.
 
Çeviri untouchable
s., i. ulaşılamaz, erişilmez; dokunulmaz; dokunulması yasak; i. parya.
 
Çeviri untoward
s. aksi, ters; huysuz; uygunsuz, münasebetsiz.
 
Çeviri untranslatable
s. tercüme edilemez, ,çevrilemez.
 
Çeviri untraveled
s. kullanllmayan(yol); dünyayı görmemiş; dar görüşlü.
 
Çeviri untread
f. (trod, trodden) iz sürerek geriye gitmek.
 
Çeviri untried
s. tecrübe edilmemiş, denenmemiş; muhakeme edilmemiş, yargılanmamış.
 
Çeviri untroubled
s. sıkıntısız; durgun.
 
Çeviri untrue
s. yalan, sahte; eğri; sadakatsiz, hakikatsiz. untruly z. doğru olmayarak.
 
Çeviri untruss
f. bağını çözmek.
 
Çeviri untrustworthy
s. güvenilmez, itimada lâyık olmayan .
 
Çeviri untruth
i. yalan; gerçeksizlik.
 
Çeviri untruthful
s. yalan, uydurma; yalancı. untruthfully z. yalanla. untruth fulness i. gerçeksizlik.
 
Çeviri untuck
f. büzgüsünü açmak, kırmalarını düzeltmek; altından çıkarmak.
 
Çeviri untutored
s. öğretilmemiş, öğrenim görmemiş; saf, basit.
 
Çeviri untwine
f. (dolaşık veya sarılmış şeyi) açmak; çözülmek, açılmak.
 
Çeviri untwist
f. bükümünü açmak, ayırıp açmak.
 
Çeviri unused
s. kullanllmamlş. unused to -e alışok olmayan.
 
Çeviri unusual
s. görülmedik, nadir, seyrek, müstesna, olağandışı. unusually z. nadiren, seyrekçe. unusualness i. nadirlik, fevkaladelik.
 
Çeviri unutterable
s. tarifsiz, söylenmez, ifade edilemez, anlatılmaz, ağıza alınmaz. unutterably z. anlatılamayacak derecede.
 
Çeviri unvarnished
s. cilâsız; süssüz.
 
Çeviri unveil
f. peçesini açmak; göz önüne koymak, açmak; kendini meydana koymak.
 
Çeviri unvoiced
s. ifade edilmemiş; dilb. ünsüz, sessiz .
 
Çeviri unwanted
s. istenilmeyen.
 
Çeviri unwarlike
s. barışçı .
 
Çeviri unwarrantable
s. mazeretsiz: savunulamaz; affedilemez.
 
Çeviri unwarranted
s. haksız, mazeretsiz .
 
Çeviri unwary
s. uyanlk olmayan, gafil, dikkatsiz, tedbirsiz. unwarily z .tedbirsizce. unwariness i. gaflet, tedbirsizlik, dikkatsizlik.
 
Çeviri unwavering
s. değişmez.
 
Çeviri unwearied
s. yorulmak bilmez, yorulmaz, bıkmaz, usanmaz.
 
Çeviri unweave
f. (wove, woven) (dokunmuş veya işlenmiş şeyi) sökmek.
 
Çeviri unwelcome
s. nahoş, tatsız, hoş karşılanmayan, istenilmeyen.
 
Çeviri unwell
s. iyi olmayan, rahatsız, hasta.
 
Çeviri unwept
s. (ölümüne) ağlanmayan.
 
Çeviri unwholesome
s. sağlam olmayan, sakat, sıhhatsiz; bozuk; zararlı.
 
Çeviri unwieldy
s. hantal, lenduha gibi, kaba, heyulâ gibi, idaresi güç. unwieldiness i. hantallık.
 
Çeviri unwilled
s. irade dışı, kendiliğinden gelen; istek dışı.
 
Çeviri unwilling
s. isteksiz; gönülsüz, zoraki yapılan veya söylenen. unwillingly z. istemeyerek. unwillingness i. isteksizlik.
 
Çeviri unwincing
s. korkusuz. unwincingly z. göz kırpmadan, ürkmeden.
 
Çeviri unwind
f. (wound) sarılmış şeyi çözmek, açmak: düzeltmek; gevşetmek, rahatlatmak; gevşemek, açılmak, rahatlamak.
 
Çeviri unwise
s. akılsız; makul olmayan . unwisely z. akılsızca.
 
Çeviri unwish
f. dileğinden vazgeçmek; olmamasını dilemek.
 
Çeviri unwishedfor
s. arzu edilmemiş.
 
Çeviri unwitnessed
s. tanıksız, şahitsiz.
 
Çeviri unwitting
s. farkında olmayan; kasıtsız. unwittingly z. istemeyerek, bilme yerek, farkında olmadan .
 
Çeviri unwonted
s. 3det dışl, alışılmamış, nadir .unwontedly z. alışılmamış şekilde.
 
Çeviri unworkable
s. kullanışsız.
 
Çeviri unworldly
s. dünyevi olmayan, tinsel, ruhani. unworldliness i. dünyevi olmayış.
 
Çeviri unworthy
s. değmez; değimsiz, lâyık olmayan, uygun olmayan; uygunsuz. unworthiness i. lâyık olmama.
 
Çeviri unwound
bak. unwind; s. çözük.
 
Çeviri unwrap
f. (-ped,- ping) çözmek, açmak; çözülmek, açılmak.
 
Çeviri unwreathe
f. bükülmüş seyi açmak; çelengi çıkarmak.
 
Çeviri unwrinkle
f. kırışıklarını gidermek.
 
Çeviri unwritten
s. yazılmamış, kitaba geçmemiş; ananevi, geleneksel; yazısız, boş. unwritten law örf ve âdet hukuku.
 
Çeviri unyeaned
s. doğmamış (koyun, keçi).
 
Çeviri unyielding
s. sert; boyun eğmez, direngen; yol vermez.
 
Çeviri unyoke
f. boyunduruğunu çıkarmak; boyunduruktan kurtarmak veya kurtulmak; ayırmak.
 
Çeviri unzip
f. fermuarı açmak.
 
Toplam 855 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com