3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
sentence(i.), (f.) cümle, tümce; (huk.) ilâm, karar, hüküm; (f.) mahkum etmek, hakkında hüküm vermek. complex sentence girişik cümle. compound sentence bileşik cümle. simple sentence yalın cümle.
sententious(s.) anlam ifade eden, manalı, vecize kabilinden, anlamlı sözlerle dolu; tumturaklı, ağır (ifade, ibare). sententiously (z.) vecize kabilinden. sententiousness (i.) vecizeli oluş.
sentience(i.) sezgililik; duygululuk; bilinçlilik; sezgi, sezi.
sentient(s.), (i.) sezgili; duygulu, duygun; (i.) duygulu kimse; akıl. sentiently (z.) duyarak, hissederek.
sentiment(i.) his, duygu, seziş; his inceliği, aşırı hassasiyet; (gen.) (çoğ.) fikir, düşünce; mütalaa.
sentimental(s.) hissi, hislerin etkisiyle yapılan; hassas, duygusal, içli. sentimentalism (i.) aşırı duygusallık. sentimentalist (i.) hislerine fazla kapılan kimse. sentimentally (z.) hissi bir şekilde.
sentinel(i.), (f.) nöbetçi, gözcü; (f.) gözetlemek, nöbet beklemek; nöbetçi koymak.
sentry(i.) nöbetçi, nöbetçi asker. sentry box nöbetçi kulübesi.
Toplam 11 sonuç listeleniyor