rougei., f. allık; ruj; perdah tozu; f. allık sürmek. rouge et noir kırmızı ve siyah damalı bir masa üstünde oynanan bir iskambil oyunu.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
roughf. pürüzlendirmek; (spor) itip kakmak. rough in, rough out kabataslak yapmak. rough it rahatına fazla düşkün olmamak, sıkıntılara katlanmak; çok basit bir şekilde yaşamak veya seyahat etmek. rough up itip kakmak, dövmek.
roughz. kabaca. play rough itişip kakışmak.
roughs., i. pürüzlü, düzgün olmayan; tüylü; taşlık; inişli yokuşlu; kaba, zahmetli, sert; fırtınalı; hoyrat; kabataslak; yaklaşık; i. kaba ve terbiyesiz adam; pürüzlü şey; (golf) düz olmayan saha. rough breathing Yunancada ''h sesi. rough draft ilk müsvedde, taslak. rough guess kaba tahmin. rough weather sert hava. in the rough kaba halde, işlenmemiş durumda. a diamond in the rough eğitilmemiş değerli adam. roughly z. kabaca; aşağı yukarı, yaklaşık olarak. rough'ness i. kabalık; sertlik.
roughagei. kaba madde; çok selülozlu yiyecek maddesi.
roughcasti., f. taslak; kaba sıva; f. taslağını yapmak; kaba sıva ile sıvamak.
roughdryf. (çamaşırları) sadece kurutup ütülememek.
roughenf. pürüzlendirmek, pürüzlenmek; kabartmak, kabarmak.
roughhewf. keresteyi veya taşı kabaca yontmak.
roughhousei., f., (argo) gürültü patırtı; f. gürültü patırtı çıkarmak.
roughrideri. at terbiye eden kimse; azgın ata binebilen kimse; kovboy.
roughshods. kayarlı, nallarında buz mıhları olan. ride roughshod over başkasının hakkını yemek.
Toplam 14 sonuç listeleniyor