picki. kazma; kürdan; mızrap; seçme hakkı veya fırsatı; elle toplanan meyva miktarı; ucu sivri bir şey ile, dürtme.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
pickf. seçmek; delmek, delik açmak; kazmak; yolmak, koparıp toplamak; çıkartmak; azar azar yemek; aşırmak, çalmak; anahtarsız açmak (kilit); gagalamak; müz. telli çalgıları parmaklarla çalmak. pick a fight kavga etmek. pick and choose istedigi gibi seçmek. pick at ile oynamak; iştahsızca yemek; A.B.D., k.dili dır dır etmek. pick off koparmak; birer birer vurup düşürmek (tabanca ile). pick on seçmek; k.dili durmadan kusur bulup azarlamak, dır dır etmek. pick one's way engelleri yenerek kendine yol açmak. pick out seçmek, ayırmak; müz. ağır ağır nota çıkarmaya çalısmak. pick over ayıklamak. pick to pieces çekiştirmek; çürütmek (sav). pick up kaldırmak, toplamak; devşirmek; rasgele bulmak; pratik olarak öğrenmek, kulaktan öğrenmek (dil); almak; toplanmak; k.dili iyileşmek; ilerlemek, gelişmek; hızlanmak. a bone to pick paylaşılacak koz.
pickeri. toplayıcı şey veya kimse; pamuk atma makinası; herhangi bir deliği temizlemeye mahsus alet.
pickereli. Kuzey Amerika'ya mahsus bir tür turnabalığı, zool. Esox lucius.
picketi., f. kazık; ask. ileri karakol, posta; inzibat postası; grev gözcüsü; f. kazıklarla etrafını çevirmek, kazık dikerek çit yapmak; hayvanı iple kazığa bağlamak; nöbetçi veya karakol koymak; karakol vazifesini yapmak; grev gözcülüğü yapmak. pick et fence kazıklardan yapılmış çit. picket line grev gözcülerinin meydana getirdiği hat. picket rope hayvanı kazığa bağlayacak ip.
pickingi. toplama; toplanılan şey; çoğ. toplanılacak artıklar; aşırma; aşırılan şey. slim pickings k.dili kıtlık, darlık, imkânsızlık.
picklei., f. salatalık turşusu; salamura; k.dili sıkıntılı veya güç durum, varta: madeni eşyayı temizlemeye mahsus asitli karışım; ing., k.dili afacan çocuk; f. turşusunu kurmak, salamura yapmak; asitle temizlemek. pickled s. turşusu kurulmuş; rengi ağartılmış (tahta); (argo) sarhoş, slang turşu.
picklocki. anahtarsız kilit açan kimse; hırsız; maymuncuk, tavşan anahtarı.
pickupi. hız alma, hızlanma; pikap kolu; radyoda mikrofon tertibatı; alıcı veya kaydedici cihaz; oto pikap; k.dili gelişme, ilerleme; oyunda top yere dokunduktan sonra tutma veya vurma; k.dili canlandırıcı şey; (argo), slang avlanacak keklik, kaldırma.
Toplam 15 sonuç listeleniyor