Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'off' sonuçları
Çeviri off
(i.), (İng.), argo başlangıç. from the off başlangıçtan beri.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri off
(z.), (s.), edat uzağa; ileriye, ileride; öteye, ötede; yanda; tamamen; uzakta; (s.) uzak; yanlış; uygun olmayan, anormal; bitmiş; görev dışındaki; sağdaki; (den.) denize doğru açılan; edat dan; dan uzak off and on ara sıra. off chance zayıf bir ihtimal. It iş off my hands. Benim elimden çıkmıştır. Artık sorumlu değilim. Off with you! Defol ! an off street sapa sokak. a week off bir haftalık izin; bir hafta sonra. be off ayrılmak, terketmek; yanılmak; (k.dili) deli olmak. be off in one's calculations hesabında yanılmış olmak. beat off the attack hücumu tamamen püskürtmek. be off strawberries çilek yemekten mahrum olmak. call the game off oyunu iptal etmek. fall off düşmek; azalmak; bırakmak. far off çok uzak. He is well off. Hali vakti yerinde. Zengindir. kill off all enemies düşmanların hepsini öIdürmek. my off day izin günüm; fena günüm. put off an appointment bir randevuyu ertelemek. put (a per son) off canını sıkmak, soğutmak; (zorla) indirmek. show off gösteriş yapmak. take off alıp götürmek; öIdürmek; indirmek, çıkarmak; (k.dili) taklidini yapmak; kalkmak, havalanmak. The cheese is a bit off. Peynir biraz bozulmuş. The deal is off. Anlaşma iptal edildi. The electricity is off. Elektrik kesildi. We are off now. Nihayet yola çıkıyoruz.
 
Çeviri off
(f.), ABD, argo öIdürmek, slang mortlatmak.
 
Çeviri offal
(i.) hayvanın yenemeyen fakat başka işte kullanılan veya atılan kısımları; (İng.) sakatat; çerçöp, süprüntü.
 
Çeviri offbeat
(i.), (müz.), (s.) vurgusuz nota; (s.), ABD, argo olağandışı.
 
Çeviri offbroadway
(s.), (i.) New York'un tiyatro merkezinde olmayan (tiyatro); deneysel (tiyatro).
 
Çeviri offcast
(s.) atılmış.
 
Çeviri offcolor
(s.) tabii renkte olmayan; açık saçık.
 
Çeviri offend
(f.) kabahat işlemek, suç işlemek; kızdırmak; gücendirmek, darıltmak, hatırını kırmak. offended (s.) küskün, darılmış. offender (i.) suçlu.
 
Çeviri offense , (ıng.) offence
(i.) kusur, kabahat; suç; tecavüz, hücum, saldırı; incitme, gücendirme. commit an offense kabahat işlemek. give offense gücendirmek, kızdırmak. No offense. Gücenmeyiniz. Ayıp olmasın. take offense gücenmek, darılmak.
 
Çeviri offensive
(s.), (i.) çirkin, iğrenç; saldırıyla ilgili, hücuma ait; yakışmaz; kötü; hakaret edici; (i.) saldırı, hücum. offensively (z.) tiksindirerek; hücum ederek. offensiveness (i.) tiksindiricilik.
 
Çeviri offer
(f.) takdim etmek, arzetmek, sunmak; teklif etmek, (fiyat) vermek; göstermek; meydana çıkmak görünmek, gözükmek. offer battle savaş açmak. offer for sale satılığa çıkarmak. offer resistance karşı koymak.
 
Çeviri offer
(i.) teklif; fiyat teklifi.
 
Çeviri offering
(i.) teklif; sunulan şey; kilisede toplanan para.
 
Çeviri offertory
(i.) kilisede para toplanırken orgda çalınan beste.
 
Çeviri offhand
(s.), (z.) düşünmeden yapılmış, rasgele yapılmış; (z.) düşünmeden, rasgele.
 
Çeviri office
(i.) yazıhane, daire, ofis; ticarethane; hizmet, iş, memuriyet, vazife, görev; hükümet dairelerinden biri; bu daireye mensup memurlar; ibadet tören ve ayinleri. officeholder (i.) devlet memuru. office hours çalışma saatleri. police office karakol. post office postane.
 
Çeviri officer
(i.), (f.) memur; subay; polis memuru; (f.) subaylarını atamak (gemi); komuta etmek, idare etmek. officer of the day o günün komutanı, nöbetçi subay. field officer subay. flag officer amiral, filo komutanı. health officer sağlık memuru. petty officier assubay,staff officier kurmay subay, warrant officier gedikli subay
 
Çeviri official
s., i. resmi; memuriyete ait, memura yakışır; i. memur. officialdom i. memur sınıfı, memurlar. officialism i. memur işi; kırtasiyecilik. officially z. resmen.
 
Çeviri officiary
s., i. vazifeyle ilgili; i. bir kuruluşun bütün memurları.
 
Çeviri officiate
f. ayin yönetmek; resmi bir görevi yerine getirmek. officiant, officiator i. görev yapan kimse.
 
Çeviri officinal
s., i. hazır (ilâç), müstahzar; boya veya eczalarda kullanılan (bitkiler).
 
Çeviri officious
s. gereksiz yerde hizmet veya yardım etmek isteyen, her şeye karışan, işgüzar. officiously z. işgüzarlık ederek.
 
Çeviri offing
i. sahilden görülen açık deniz; sahilden ölçülen deniz mesafesi. in the offing yakında, pek uzak olmayan (olay).
 
Çeviri offish
s., uzak duran, kimseye yaklaşmak istemeyen.
 
Çeviri offkey
s., z., müz. düzeni bozuk (olarak).
 
Çeviri offprint
i. ayrı baskı.
 
Çeviri offput
f. (-put, -putting) İng. canını sıkmak, soğutmak.
 
Çeviri offsale
i. dükkân dışında içmek üzere içki satışı.
 
Çeviri offset
f. (-set) denge meydana getirmek: karşılığı ile denkleştirmek; boruya dirsek koymak; ofset usulü basmak; dallanmak.
 
Çeviri offset
i. daldırma dal, fışkırma dal, piç fidan; bir aile veya ırk kolu; bir dağ sırasının ovaya uzanan burnu; mim. duvar kalınlığının azaldığı yerde meydana gelen raf gibi düz çıkıntı; mak. engeli aşması için bir boruya konulan dirsek; ana çizgiden dikey olarak ölçülen kısa mesafe; matb. ofset usulü.
 
Çeviri offshoot
i. dal; yan çalışma.
 
Çeviri offshore
s. kıyıdan uzak; kıyıdan esen.
 
Çeviri offside
s., spor ofsayt.
 
Çeviri offsouring
i. süprüntü, çerçöp, kir.
 
Çeviri offspring
i. ürün; döl, evlât.
 
Çeviri offstage
i., s., z. sahne arkası; s. sahne arkasındaki, görünmeyen; z. sahne arkasına, sahne arkasında.
 
Çeviri offthejob
s. iş dışında; işsiz.
 
Çeviri offwhite
i. hafif grimsi beyaz renk.
 
Toplam 39 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com