Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'me' sonuçları
Çeviri me
zam., bak. I, beni, bana. Ah me ! Aman, aman!. Dear me! Olur şey değil!
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri me
kıs. Maine.
 
Çeviri mead
i. mayalandırılmış bal ve sudan yapılan alkollü bir içki.
 
Çeviri mead
i., (şiir) çayır, çimen.
 
Çeviri meadow
i. çayır. meadow grass çayır otu, çimen. meadow rue çayır sedefi, bot. Thalictrum meadow saffron güz çiğdemi, bot. Colchicum autumnale. meadow clover çayırtirfili, bot. Trifolium pratense.
 
Çeviri meadowlark
i. sarı göğsü üstünde: siyah hilâl şekli bulunan ötücü bir çayır kuşu, zool. Sturnella magna.
 
Çeviri meager
s. yetersiz, eksik, az; bereketsiz, mahsulsüz, kuru, yavan, tatsız; zayıf. meagerly z. yetersizce; fena, kusurlu olarak; zayıf halde. meagerness i. zayıf lık; kısırlık, kıtlık.
 
Çeviri meal
i. yemek, öğün; yemek zamanı. meal ticket yemek kartı; A.B.D., (argo) geçim kaynağı.
 
Çeviri meal
i. elenmemiş kaba un; una benzer şey. meal worm un kurdu.
 
Çeviri mealtime
i. yemek vakti.
 
Çeviri mealy
s. un gibi, unlu; beyaz benekli (at); solgun, renksiz (yüz). mealiness i. unluluk.
 
Çeviri mealymouthed
s. samimiyetsiz.
 
Çeviri mean
f. (meant) (ment) niyet etmek, kurmak, düşünmek; ifade etmek, mana vermek, kastetmek, demek istemek; demek. He means well. Ne kadar beceriksiz olsa da hüsnüniyeti var. It is meant for you Bu sizin için. What do you mean by it? Ne demek istiyorsun? Yaptığın doğru mu? You mean everything to me Sen benim her şeyimsin.
 
Çeviri mean
s. orta, vasat;vasati, ortalama; mat. orantılı. mean distance ortalama mesafe. mean pressure ortalama basınç. mean time vasati güneş saati. Greenwich mean time Greenwich ortalama güneş saati.
 
Çeviri mean
i. iki şeyin ortası, vasat, orta; ılımlık; mat. ortalama nicelik; istatistikte gözlem sonucu ortalama değer; man. orta terim; bak. means the golden mean her şeyin kararı, ikisi ortası, ideal olan şey.
 
Çeviri mean
s. adi, aşağı, değersiz; rezil, alçak, bayağı; cimri, pinti; kılıksız; yoksul; k.dili huysuz; k.dili utangaç; A.B.D., k.dili keyifsiz; A.B.D., k.dili kötü huylu, ahlâksız, tehlikeli; A.B.D., k.dili zor, güç; A.B.D., (argo) şahane, nefis. no mean city çok iyi şehir. meanly z. alçakçasına. meanness i. adilik; cimrilik.
 
Çeviri meander
i., f. dolambaçlı yol, labirent; zikzaklı veya dolambaçlı devinim; menderes, kıvrım; girintili kavislerden yapılmış nakış; b.h. Menderes Irmağının eski ismi; f. dolambaçlı yoldan gitmek; avare dolaşmak, gezinmek.
 
Çeviri meaning
i. anlam, mana; amaç, gaye, maksat; yorum; önemç meaningful sç anlamlı, manalı. meaningless s. anlamsız, manasız; boş, abes.
 
Çeviri meaning
s. maksatll, niyetli; manalı, anlamlı. meaningly z. manalı manalı.
 
Çeviri means
i. vasıta, araç, vesile; servet, varlık, zenginlik, para. means of transport nakil vasıtası, ulaşım araçları, taşıtlar. means to an end araç, vasıta. by all means elbette, şüphesiz. by any means ne şekilde olursa olsun, ne pahasına olursa olsun; hiç. by means of vasıtasıyle. by no means elbette hayır, asla, katiyen.
 
Çeviri meant
bak. mean.
 
Çeviri meantime , meanwhile
i., z. ara, aradaki zaman; z. arada; aynı zamanda. in the meantime arada; iken.
 
Çeviri measles
i., tıb. kızamık; domuz uyuzu. German measles kızamıkçık.
 
Çeviri measly
s. kızamıklı, kızamık çıkarmış; (argo) adi, değersiz; cimri.
 
Çeviri measurable
s. ölçülebilir, ölçüye gelir; sınırlı, ılımlı. measurably z. ölçülür surette; ölçülü olarak.
 
Çeviri measure
i. ölçü, miktar; ölçek; her hangi bir ölçü sistemi; ölçüm, ölçme; derece, mertebe, hudut, had; şiir vezni; tedbir, yol; kanun; müz. ölçü. angular measure açı ölçüsü. beyond measure hadden aşırı, son derece. full measure tam ölçü. for good measure fazladan, ek olarak. in some measure bir dereceye kadar, kısmen. liquid measure sıvı oylum ölçüsü. made to measure ısmarlama yapılmış (elbise). short measure eksik ölçü. take one's measure birinin kabiliyetini sınamak, fig. birinin ölçüsünü almak. take measures tedbir almak, hazırlıklı bulunmak. tape measure mezura, mezur, metre şeridi.
 
Çeviri measure
f. ölçmek, tartmak, kıymet biçmek; ölçüsü olmak; karşılaştırmak; ölçüsünü almak; süzmek, dikkatle bakmak; uydurmak, ayarlamak. measure off uzunluğuna belli bir kısmı ölçmek. measure out ölçüp ayırmak. measure swords kılıçla çarpışmak; biri ile boy ölçüşmek. measure up to beklenilen nitelikte olduğunu ispat etmek. measuring rod ölçü değneği, yüz ölçümü değneği. measuring worm yeri ölçermiş gibi yürüyen bir cins tırtıl. measured s. ölçülü, ölçülmüş; düzgün, düzenli, mevzun; sınırlanmış. measureless s. ölçüsüz, hadsiz, hesapsız. measurement i. ölçü, ölçme, ölçüm.
 
Çeviri meat
i. yenecek et et; (eski) yemek, yi yecek şey; öz; k.dili en büyük zevk. meat and drink to him onun için gıda kadar lüzumlu şey. meat and potatoes (argo) önemli olan, temel (kısım). meat loaf rulo köfte. meat packing A.B.D. toptan kasap işi. meat pie etli börek. meaty s. etli, et gibi; özlü, dolgun.
 
Çeviri meatus
i., anat. yol, kanal; kanal ağzı.
 
Çeviri mecca
i. Mekke; k.h. herkesin ziyaret etmek istediği yer. .
 
Çeviri mech.
kıs. mechanics, mechanical.
 
Çeviri mechanic
i., s. makinist, makina ustası; s. el sanatlarına ait; makinaya ait, mekanik.
 
Çeviri mechanical
s. makinaya veya alete ait; makina veya aletle yapılmış; el sanatlarına ait; makina gibi, mekanik; mihaniki; fiz. mekanik. mechanical advantage mekanik verim. mechanical drawing teknik resim. mechanical efficiency makinada kullanılan güçle verim arasındaki oran. mechanically z. mekanik olarak.
 
Çeviri mechanician
i makinist.
 
Çeviri mechanics
i., fiz. cisimlerin devimleriyle ilgili olayları inceleyen bilim, mekanik; makina ilmi; teknik.
 
Çeviri mechanism
i. mekanizma, makina tertibatı, bir makinayı meydana getiren bütün kısımlar; işleyiş; teknik, üslup, yöntem; fels. mekanikçilik, mekanizm.
 
Çeviri mechanist
i., nad. makinacı; makinist, makina uzmanı; fels. mekanikçi, mekanizm taraftarı kimse. mechanis'tic s. mekanik, mekaniğe değgin; fels. mekanizme özgü.
 
Çeviri mechanization
i. makinalaşma, makinalaştırma.
 
Çeviri mechanize
f. makinalaştırmak.
 
Çeviri mechlinlace
Belçika'nın Mechlin şehrinde yapılan bir çeşit kopanaki, karo danteli.
 
Çeviri med
kıs. medicine, medieval, medium.
 
Çeviri medal
i. madalya, para şeklinde nişan.
 
Çeviri medalist
i. madalya yapan kimse; madalya kazanan kimse.
 
Çeviri medallion
i. büyük madalya; madalyon, daire içinde kabartma veya resim gibi süs; A.B.D. taksi ehliyeti; ehliyetli taksi şöförü.
 
Çeviri meddle
f. karışmak, vazifesi olmadığı yerde araya girmek, başkasının işine burnunu sokmak. meddler i. herkesin işine karışan kimse, her şeye burnunu sokan kimse. meddlesome s. işe karışan. meddle someness i. başkalarının işine burnunu sokma eğilimi.
 
Çeviri medevac
i., A.B.D. yaralıları savaş alanından hastaneye taşımada kullanılan askeri helikopter.
 
Çeviri media
i., çoğ. vasıtalar, araçlar. the media gazete, radyo, televizyon gibi yayın araçlarının bütünü.
 
Çeviri mediaeval
bak. medieval.
 
Çeviri medial
s orta, vasat; ortaya ait, ortalama
 
Çeviri median
s., i. orta; i. orta; medyan, orta değer; geom. kenarortay. median nerve kol medyan siniri.
 
Çeviri mediate
f., s aracılık etmek, vasıta olmak, araya girmek; ara bulmak; arada haber götürmek; s. dolaylı ilgisi olan, doğrudan doğruya olmayan, dolayıslyle olan; ara yerde bulunan, ortada olan, ikisi ortası. mediately z. vasıta olarak. media'tion i. ara buluculuk, tavassut, şefaat.
 
Çeviri mediatize
f. eski yöneticisinin unvanı ve bazı yetkileri kendisinde kalmak üzere bir ülkeyi başka bir ülkeye bağlamak.
 
Çeviri mediator
i. arabulucu aracı, uzlaçtırıcı kimse; şefaatçi. mediatorship i. aracılık, arabuluculuk, uzlaştırma: şefaat, şefaatçilik. mediatory s. uzlaştırmayla ilgili, uzlaştırıcı; şefaate ait.
 
Çeviri medic
i. kabayonca, bot. Medicago sativa.
 
Çeviri medic
i., k.dili doktor; tıp öğrencisi.
 
Çeviri medicable
s. tedavisi mümkün, iyileştirilebilir.
 
Çeviri medical
s. tedaviye ait, tıbbba ait, tıbbi; iyileştirici, tedavi edici. medical botany tıbbi bitkiler ilmi. medical jurisprudence adli tıp. medically z. tıbbi maksatlarla, tıbben, tıb. yönünden.
 
Çeviri medicament
i. ilâç, tedavide kullanılan madde.
 
Çeviri medicare
i. A.B.D. ve Kanada'da devlet sağlık sigortası.
 
Çeviri medicate
f. ilâçla tedavi etmek; içine ilâç katmak. medica'tion i. ilâçla tedavi. medicative s. ilâçla tedavi kabilinden.
 
Çeviri medicinal
s. ilâç özelliği olan, iyileştirici, tedavi edici, teskin edici, tıbbi. medicinally z. ilâç vasıtasıyle.
 
Çeviri medicine
i., f. ilaç, deva; b.p. ilmi, hekimlik; ilkel insanlar arasında büyü; afsun; f. ilaç vermek, ilâçla tedavi etmek. medicine ball jimnastikte kullanılan iri ve ağırca top. medicine dance Kızılderililer arasıda dini bir dansı. medicine man ilkel kabilelerde sihirbaz hekim. patent medicine müstahzar, hazır ilaç. take one's medicine hoşa gitmeyen bir şeyi yapmaya mecbur olmak, katlanmak, çekmek.
 
Çeviri medieval mediaeval
s. ortaçağa ait veya benzer. medievalism i. ortaçağa ait inanış ve adetler. medievalist i. ortaçağ ilimleri uzmanı.
 
Çeviri medina
i. Medine.
 
Çeviri mediocre
s. alelade, olağan, orta derecede, ne iyi ne kötü, bayağı.
 
Çeviri mediocrity
i. aleladelik, bayağılık; adi kimse.
 
Çeviri meditate
f. düşünceye dalmak; düşünmek, niyet etmek, tasarlamak, kurmak. medita'tion i. düşünceye dalma, düşünme. meditative s. çok düşünen; düşünce kabilinden.
 
Çeviri mediterranean
s., i. etrafı kara ile çevrilmiş, kapalı (deniz); i., b.h. Akdeniz Mediterranean scad karagöz istavrit balığı, zool. Trachurus mediterraneus.
 
Çeviri medium
i. (çoğ. s.) medyum.
 
Çeviri medium
i. (çoğ. s. media) s. orta; çevre, ortam; araç, vasıta; resim için boyaya katılan sıvı; biyol. mikrop üretimine elverişli madde; s. orta, vasat; ortalama, vasati. medium frequency radyo orta dalga. news medium gazete through the medium of vasıtasıyle.
 
Çeviri medlar
i. muşmula, beşbıyık, döngel, bot. Mespilus germanica. Japanese medlar yenidünya, maltaeriği, bot. Eriobotrya japonica.
 
Çeviri medley
i., s. karmakaşışık şey; müz. potpuri; s. karışık, çeşitli.
 
Çeviri medulla
i., anat. zool. ilik; saçın özü; bot. öz. medulla oblongata anat. beynin en arka parçası, beynin omuriliğe bitişik parçası, bulbus, soğanilik. medullary s. iliğimsi; ilikli; özü.
 
Çeviri medusa
i., mit. yılan saçlı dişi ifrit; k.h., zool. denizanası.
 
Çeviri meed
i. (eski) hak; mükafat, ödül.
 
Çeviri meek
s. sabırlı ve yumuşak başlı, uysal, sakin; alçak gönüllü, mütevazı; kişiliksiz. meekspirited s. alçak gönüllü. as meek as a lamb kuzu gibi, uysal. meekly z. uysalca . meekness i. uysallık.
 
Çeviri meerschaum
i. Eskişehir taşı, lületaşı; lületaşı pipo.
 
Çeviri meet
i. karşılaşma, atletizm yanşması.
 
Çeviri meet
s. uygun, münasip, yakışır.
 
Çeviri meet
f. (met) rastgelmek, karşılaşmak, tesadüf etmek, bulmak; karşılamak; tanışmak; buluşmak, toplanmak, bir araya gel mek, görüşmek; birleşmek, kavusmak; uğramak, başına gelmek; yerine getirmek.
 
Çeviri meeting
i. toplantı; cemaat; birleşme, bitişme; meydan toplantısı, miting. meeting house toplant için kullanılan ev; Kuveykır kilise binası. meeting place toplantı yeri, buluşma yeri; uğrak. summit meeting pol. zirve toplantıse.
 
Çeviri mega
(önek) büyük: fiz. bir milyon misli.
 
Çeviri megabit
i., (kompütor) bir milyon bilgi birimi.
 
Çeviri megabuck
A.B.D., (argo) bir milyon dolar.
 
Çeviri megacephalic
s. büyük kafalı.
 
Çeviri megacycle megahertz
i. (radyo) elekromanyetik dalganın saniyede bir milyon devirlik frekans birimi, megasikl.
 
Çeviri megalith
i. tarihöncesi zamanlardan kalma büyük taş anıt, megalit. megalithic s. eski zaman büyük taş anıtına ait. megalo (önek) büyük, aşırı derecede büyük.
 
Çeviri megalocephaly
i., tıb. büyük kafalılık. megalocephal'ic, megalo ceph'alous s., tıb. büyük kafalı.
 
Çeviri megalomania
i., psik. büyüklük kuruntusu, megalomani. mega lomaniac i. büyüklük veya büyük şeyler delisi, megaloman.
 
Çeviri megalopolis
i. birleşik şehirler, nüfus artışıyle büyük şehirlerin yayılarak birbirine bitişmesiyle meydana gelen yerleşme sahası.
 
Çeviri megalosaur
i. yalnız fosilleri bulunan çok büyük kertenkele.
 
Çeviri megaphone
i. megafon, sesi büyütüp uzağa işittiren konik boru.
 
Çeviri megatherium
i. yalnız fosilleri bulunan ve Amerika kıtasına mahsus iri bir hayvan.
 
Çeviri megaton
i. megaton, büyükton.
 
Çeviri megrims
i., çoğ. can sıkıntısı, bunalım.
 
Çeviri mekka , mecca
i. Mekke.
 
Çeviri melamine
i. bir cins plastik.
 
Çeviri melancholia
i., psik. melankoli, karasevda.
 
Çeviri melancholy
i., s. melankoli, karasevda; can sıkıntısı, kasvet: s. melankolik; kasvetli. melanchol'ic s. hüzünlü, karasevdalı.
 
Çeviri melange
i., Fr. karışık şey.
 
Çeviri melanism
i., tıb. saç, deri ve dokularda renk maddelerinin fazlalığı.
 
Çeviri melanosis
i., tıb. dokularda fazla renk maddesinin toplanması.
 
Çeviri melba toast
peksimet.
 
Çeviri meld
f., i. iskambil oyunlarında belirli kâğıtların bir araya gelmesi ile kazanılan sayıyı ilân etmek; i. böyle iskambil kağıtlarının bir araya gelmesi.
 
Çeviri meld
f. birbirine karışmak.
 
Çeviri melee
i. meydan kavgası.
 
Çeviri melilot
f. kokulu yonca, sarı yonca, bot. Melilotus officinalis.
 
Çeviri melinite
i. çok kuvvetli duman sız barut, melinit
 
Çeviri meliorate
f. düzeltmek, iyileştirmek; iyileşmek, düzelmek meliora,tion i. islah.
 
Çeviri meliorism
i. dünyanın zamanla iyiye gittiği inancı.
 
Çeviri melliferous
s. bal hâsıl eden bal taşıyan.
 
Çeviri mellifluent , -luous
s. bal gibi akan, bal gibi tatlı. mellifluence i. tatlı dil. mellifluently, fluously z. tatlı dilli.
 
Çeviri mellow
s., f. olgun; yıllanmış (şarap) dolgun, yumuşak, tatlı (ses veya renk); iyi huylu, hoş tabiatlı; keyifli; yumuşak (toprak); f. olgunlaşmak; yumuşatmak, yumuşamak. mellowness i. olgunluk; yumuşaklık.
 
Çeviri melodeon
i. ufak bir çeşit org; bir çeşit akordeon.
 
Çeviri melodic
s. ahenkli; melodiye ait.
 
Çeviri melodious
s. ahenkli, tatlı, şirin, hoş sesli. melodiously z. ahenkle; tatlı sesle. melodiousness i. ahenklilik.
 
Çeviri melodize
f. melodi bestelemek; ahenk vermek.
 
Çeviri melodrama
i. heyecanlı dram, melodram. melodramat'ic s. melodram kabilinden; aşırı duygusal. melodram'atist i. melodram yazan.
 
Çeviri melody
i. melodi, ezgi, nağme; terennüm edilen şiir.
 
Çeviri melon
i. kavun, karpuz; (argo) havadan gelen kâr. cut the melon (argo) karı paylaşmak.
 
Çeviri melt
f., i. eritmek, halletmek; erimek; yumuşatmak; yumuşamak, mülâyimleşmek; yok etmek; yok olmak; kalbini yumuşatmak; i. erimiş madde; eritme, erime; bir defada eritilen miktar. melt into içine karışmak. melt into tears göz yaşlarına boğulmak. melting point erime noktası. melting pot pota; çeşitli milletlerden kimselerin kaynaştığı memleket.
 
Çeviri melton
i. yünlü kalın kumaş. kıs.
 
Çeviri mem.
member, memoir, memorandum, memorial.
 
Çeviri member
i. üye, aza; organ, uzuv; mat. denklemin bir tarafı. member of parliament (kıs. MP) milletvekili. membership i. üyelik; üyeler.
 
Çeviri membrane
i. zar, gışa; parşömen parçası. membrana'ceous, membranous s. zarımsı, zardan ibaret; tıb. zar hâsıl eden.
 
Çeviri memento
i. (çoğ. -tos, -toes) hatıra, yadigâr, andaç. memento mori lat. kuru kafa gibi ölüm sembolü.
 
Çeviri memo
i., k.dili kısa not.
 
Çeviri memoir
i. biyografi; inceleme yazısı, rapor.
 
Çeviri memoirs
i. hatıralar; bir cemiyetin veya şirketin tutanakları.
 
Çeviri memorabilia
i., çoğ. hatırlanmaya değer şeyler; böyle şeylerin kaydı.
 
Çeviri memorable
s. hatırlanmaya değer, anılmaya layık. memorably z. hatırlanacak şekilde.
 
Çeviri memorandum
i. (çoğ. -da, -dums) ileride hatırlanması için yazılan kısa not; muhtıra; not.
 
Çeviri memorial
s., i. hatırlatıcı; hatırda tutulmuş; i. herhangi bir şeyi anmak için yapılan şey veya merasim; amt, abide; muhtıra, tezkere, önerge.
 
Çeviri memorialize
f. takdirle anmak; anma töreni yapmak.
 
Çeviri memorize
f. ezberlemek, ezbere öğrenmek.
 
Çeviri memory
i. hafıza, hafıza kuvveti, bellek, anlak, zihin, hatır; olayları hatırlanan zaman müddeti; hatırlanan şey: hatıra, andaç. in memory of hatırasına, anısına.
 
Çeviri men
bak. man.
 
Çeviri menace
i., f. tehdit; tehdit eden ,sey; f. tehdit etmek, gözdağı vermek. menacingly z. tehdit ederek.
 
Çeviri menad
bak. maenad.
 
Çeviri menage
i., Fr. aile; ev idaresi, ev işleri.
 
Çeviri menagerie
i. yabanıl hayvanlar koleksiyonu; yabanıl hayvanların sergilendiği yer, hayvanat bahçesi.
 
Çeviri mend
i. onarım; tamir olunmuş yer. on the mend iyileşmekte, gelişen, düzelen.
 
Çeviri mend
f. onarmak (çamaşır); ıslah etmek; tashih etmek, düzeltmek; daha iyi hale koymak; iyileşmek. Least said, soonest mended Ne kadar az laf söylenirse mesele o kadar çabuk kapanır. mend matters vaziyeti düzeltmek. Mend your ways Davranışlarına dikkat et. mendable s. onarılabilir;ıslahı mümkün. the mending onarılacak çamaşırlar.
 
Çeviri mendacious
s. yalancı; yalan. mendaciously z. yalancılıkla mendacity i yalancılık.
 
Çeviri mendicant
s., i. dilencilik eden, dilenen; dilenciye mahsus; i. dilenci.
 
Çeviri menfolk
i., k.dili erkek kısmı, erkekler.
 
Çeviri menhaden
i. yağı çıkarılan ve eti gübre olarak kullanılan ringa cinsinden bir balık, zool. Brevoortia tyrannus.
 
Çeviri menhir
i., ark. yekpare taştan yapılmış abide.
 
Çeviri menial
s., i. hizmetçiye ait, hizmetçilik kabilinden; köleye yakışır; süfli, bayağı, adi, asağılık; i. hizmetçi
 
Çeviri meningitis
i. tıb. beyinzarı iltihabı, menenjit.
 
Çeviri meniscus
i. bir tarafı içbükey ve diğer tarafı dışbükey mercek; fiz. tepesi içbükey veya dışbükey duran sıvı sütunu; anat. menisk, oynak ayçası.
 
Çeviri menopause
i., biyol. âdet kesilmesi, aybaşı kesimi, menopoz.
 
Çeviri mensal
s. aylık, ayda bir, her ay olan.
 
Çeviri mensal
s. sofraya ait, sofrada kullanılan.
 
Çeviri menses
i., çoğ., biyol. adet, aybaşı.
 
Çeviri menshevik
i. (çoğ., s.,-viki) Rus Sosyal Demokrat Partisinde (1903-1917) Bolşeviklere karşı olan tutucu üye.
 
Çeviri menstrual , menstruous
s., biyol. adetle ilgili, aybaşına ait.
 
Çeviri menstruate
f. âdet görmek. menstrua'tion i. adet, aybaşı.
 
Çeviri menstruum
i. (çoğ. -ums, -strua) eritici madde, çözücü madde.
 
Çeviri mensurable
s. ölçülebilir, ölçülmesi mümkün; belirli bir müzik üslubuna ait.
 
Çeviri mensural
s. ölçüye ait; ölçmeyle ilgili.
 
Çeviri mensuration
i. ölçme mesaha; hacim ve alan ile uzunluk belirlenmesinden bahseden matematik dalı.
 
Çeviri mental
s. zihne,ait, zihni, akılla ilgili, ansal. mental age akıl yaşı. mental arithmetic akıldan yapılan hesap. mental deficiency geri zekâlılık. mental healing telkin yoluyle sözde tedavi. mental hygiene ruh sağlığını koruyan tedbir ve usuller. mental reservation huk. zihni kayıtlama. mentally z. akıl yoluyle, aklen, zihnen.
 
Çeviri mentality
i. zihniyet, düşünüş, fikir durumu; zekâ.
 
Çeviri menthol
i., kim. mantol, nane ruhundan çıkarılan ıtırlı bir madde. mentholated s. mantollü.
 
Çeviri mention
i., f. söyleme; ima, ifade, zikir, anma; f. zikretmek, anmak, ima etmek, lafını etmek, ağıza almak. honorable mention bir yarışmada ödül kazanmaya yaklaşıp kazanamayan kimsenin gönlünü almak için isminin zikrolunması., mansiyon. Don't mention it Bir şey değil efendim Estağfurullah. make mention of zikretmek, anmak.
 
Çeviri mentor
i. akıllı ve güvenilir öğretmen veya kılavuz.
 
Çeviri menu
i. yemek listesi, menü.
 
Çeviri meow
i., f. miyav; f. miyavlamak.
 
Çeviri mephistopheles
i. cennetten kovulduğu farzedilen yedi şeytandan ikincisi, Mefisto; kötü insan, hain adam. Mephis tophe'lian, -lean s. şeytanca, haince.
 
Çeviri mephitis
i. yerden çıkan zehirleyici pis kokulu buhar; pis koku. mephitic s zehirleyici; fena kokulu.
 
Çeviri mercantile
s. ticarete ait, ticari. mercantile agency tüccarlar hakkında bilgi toplayıp bildiren acente, ticaret ofisi mercantile fleet ticaret filosu. mercantile marine ticaret filosu; ticaret gemileri. mercantile law ticaret hukuku. mercantile system Avrupa'da derebeyliğin yıkılmasından sonra başlayan ve özellikle para bolluğunu sağlayacak ihracata önem veren iktisadi sistem. mercantilism i. ticaret zihniyeti, ticari anlayış.
 
Çeviri mercator
i. Felemenkli bir coğrafya ve harita uzmanının adı. Mercator's chart Merkator sistemine göre yapılmış harita. Mercator's projection Merkator projeksiyonu
 
Çeviri mercenary
s., i. yalnız kâr veya çıkar gözeten, paragöz; ücretli (yabancı orduda hizmet eden asker); i. yabancı orduda ücretli asker. mercenarily z. çıkarına düşkün şekilde. mercenariness i. çıkar düşkünlüğü.
 
Çeviri mercer
i., ing. kumaşçı, kumaş satıcısı.
 
Çeviri mercerize
f. pamuklu kumaşları boyamaya hazırlamak için bunları alkaliye batırmak; parlaklık vermek suretiyle kumaşı ipeğe benzetmek, merserize etmek. mercerized s. merserize.
 
Çeviri merchandise
i., f. ticari eşya, satış eşyası, emtia, mal; f. alışveriş etmek, ticaret yapmak.
 
Çeviri merchant
i., s. tacir tüccar; mağaza sahibi, dükkâncı; s. ticarete ait, ticari, ticarette kullanılan. merchantman i. ticaret gemisi. merchant marine ticaret filosu. merchant prince çok zengin tüccar merchant tailor tüccar terzi.
 
Çeviri merciful
s. merhametli, şefkatli; acı çektirmeyen. mercifully z. merhametle; acı çekmeden. mercifulness i. merhametlilik.
 
Çeviri merciless
s. merhametsiz, amansız, şefkatsiz, acımasız. mercilessly z. merhametsizce, şefkatsizce. mercilessness merhametsizlik.
 
Çeviri mercurial
s., i. canlı; kurnaz; değişken; cıva gibi, cıva kullanılmasından ileri gelen; i. cıvalı ilâç. mercurially z. canlılıkla; dönek tabiatla; cıva vasıtasıyle.
 
Çeviri mercuric
s. cıvalı; kim. iki değerli cıvalı. mercuric chloride aksülümen.
 
Çeviri mercurochrome
i. merkürokrom, antiseptik bir ilaç.
 
Çeviri mercurous
s., kim. tek değerli cıvalı.
 
Çeviri mercury
i. Romalıların ticaret mabudu; astr. Merkür, Utarit; k.h. haberci; kim. cıva; termometre veya barometrede bulunan cıva sütunu; yer fesleğeni, bot. Mercurialis perennis. mercuryvapor lamp civa buharlı lamba.
 
Çeviri mercy
i. merhamet, inayet, lütuf; rahmet, mağfiret, af; bereket; insaf. Mercy!, For mercy's sake ! Aman ! Allah aşkına ! at the mercy of insafına (kalmış), elinde.
 
Çeviri mere
i., (eski) veya (şiir) göl; bataklık.
 
Çeviri mere
s. katkısız, safi; önemsiz. merely z. sadece, ancak, yalnız, sade.
 
Çeviri merest
s. en az olan.
 
Çeviri meretricious
s. cicili bicili, sahte gösterişli, kaba süslü.
 
Çeviri merganser
i. testere gagalı ördek, zool. Mergus merganser.
 
Çeviri merge
f. karışıp birleşmek; içine karışıp kaybolmak; huk. birleşmek.
 
Çeviri merger
i., huk. bir mülk veya bir şirketin başkasıyle birleşmesi.
 
Çeviri meridian
i., s., boylam dairesi, meridyen daire; doruk, zirve; s. meridyen; dorukta olan; öğle vaktine ait. meridian circle meridyen daire.
 
Çeviri meridional
s., i. boylam dairesine ait veya benzer; güneye ait; güneyde olan; i. güneyli; güney Fransalı. meridionally z. meridyen doğrultusunda kuzey ve güney.
 
Çeviri meringue
i. pasta üzerine konan bir çeşit krema; beze.
 
Çeviri merino
s., i. merinos koyununa veya yününe ait; i. merinos koyunu; merinos yününden yapılan kumaş; merinos yünü.
 
Çeviri merit
i., f. yararlık, değer; hüner, marifet; hak; mukâfat; fazilet; f. hak etmek, değer kazanmak, lâyık olmak. merit system A.B.D. devlet memurluğunda başarıya göre atama ve terfi sistemi. on his merits değerine göre. Order of Merit ingiliz kral veya kraliçesi tarafından verilen yararlık nişanı. the merits huk. esas, davanın esası.
 
Çeviri meritorious
s. hürmete layık, değerli, methedilmeye değer. meritoriously z. övülecek surette.
 
Çeviri merlin
i. Avrupa'ya mahsus küçük doğan, bozdoğan, zool. Falco columbarius aesalon.
 
Çeviri merly
s. hünerli,ustaca masterliness i. ustalık, hüner.
 
Çeviri mermaid
i. belinden aşağısı balık şeklinde olan efsanevi denizkızı.
 
Çeviri merman
i. belinden asağısı balık şeklinde olan efsanevi deniz adamın.
 
Çeviri merriment
i. keyif, cümbüş, eğlenti, şenlik; sevinç, neşe.
 
Çeviri merry
s. şen, keyifli, neşeli, canlı; neşe verici, keyiflendirici. make merry cümbüş yapmak, eğlenmek. merrily z. neşeyle, merriness i. neşe, keyif.
 
Çeviri merryandrew
i. soytarı, palyaço.
 
Çeviri merrygoround
i. atlıkarınca.
 
Çeviri merrymaking
s., i. şen, neşeli; i. cümbüş, eğlence.
 
Çeviri merrythought
i., ing. 1ades kemiği.
 
Çeviri mesa
i. platform gibi yassı ve yanları dik tepe.
 
Çeviri mesalliance
i. kendisine uygun olmayan birisiyle evlenme.
 
Çeviri mescal
i. Amerika Birleşik Devletlerinde ve Meksika'da yetişen dikensiz kaktüs, bot. Lophophora williamsii; bazı sabır otlarından elde edilen uyuşturucu içki. mescal button dikensiz kaktüsün uyuşturucu etkisi olan kurutulmuş tepesi.
 
Çeviri mescaline
i., tıb. meskalin.
 
Çeviri mesdames
i., çoğ. (tek. madame) hanımlar.
 
Çeviri mesdemoiselles
i., Fr., çoğ. (tek. mademoiselle) genç kızlar.
 
Çeviri meseboan
i. sözlük yazarı, sözcük anlamı uzmanı.
 
Çeviri mesentery
i., anat., zool. bağırsakları karın duvarına bağlayan ince zar, ince bağırsak askısı, mesenter. mesenter'ic s. mesentere ait. mesenteritis i. tıb. mesenter iltihabı.
 
Çeviri mesh
f. ağ. ile tutmak, tuzağa düşürmek; çark dişlerini birbirine geçirmek.
 
Çeviri mesh
i. ağ gözü; ağ, şebeke; çark dişlerinin birbirine girmesi; gen. çoğ. tuzak gibi şey. in mesh birbirine girmiş. meshwork i. ağ örgüsü, şebeke halinde örgü.
 
Çeviri meshuggah
s., (argo) deli, çatlak.
 
Çeviri mesial
s. orta, vasat; zool. bedenin ortasına ait.
 
Çeviri mesmerism
i. ondokuzuncu yüzyılda manyetizma ile hastaların tedavi edilebileceklerini ileri süren bir teori; ipnoz. mesmerize f. ipnotizma ile uyutmak; bütün dikkatini çekmek.
 
Çeviri mesne
s., huk. orta, mutavassıt.
 
Çeviri mesoderm
i., biyol. ortaderi.
 
Çeviri mesogastrium
i., anat. mideyi karnın alt duvarına bağlayan zar, mesogastriyum.
 
Çeviri mesomorphic
s., fiz. sıvı ile billur arasında bir halde olan; adale ve kemikleri çok gelişmiş (insan).
 
Çeviri meson
i., fiz. elektron ile proton arasında bir cisimcik meson.
 
Çeviri mesophyll
i., bot. yaprakların yumuşak iç dokusu, mezofil.
 
Çeviri mesopotamia
i. Mezopotamya.
 
Çeviri mesotitis
i., tıb. ortakulak iltihabı.
 
Çeviri mesozoic
s., jeol. mesozoik, ikinci zamana ait.
 
Çeviri mesquite
i. Kuzey Amerika'ya mahsus baklagillerden bir çeşit ağaç veya çalı.
 
Çeviri mess
i. karışıklık, düzensizlik, bozukluk; karışık şey; karışık durum, müşkül veya utandırıcı durum; tatsız yemek; çorba veya lapaya benzer yemek; daima aynı sofrada yemek yiyen kimseler, sofra arkadaşları; böyle arkadaşlarla yenen yemek. mess hall aynı kişilerin devamlı olarak yemek yedikleri yer. mess kit askerlerin kullandığı küçük sefertası. messmate i. sofra arkadaşı messy s. karmakarışık, intizamsız; kirli, pasaklı.
 
Çeviri mess
f. karmakarışık etmek; bozmak, kirletmek. mess around with (argo) uğraşmak, ilgilenmek. mess up yüzüne gözüne bulaştırmak; kirletmek, bozmak; karışmak.
 
Çeviri message
i. haber, mesaj; resmi bildiri; peygamberin halka bildirdiği haber.
 
Çeviri messenger
i. haber götüren kimse, ulak; kurye.
 
Çeviri messiah
i. Mesih, isa; kurtarıcı.
 
Çeviri messianic
s. Mesih'e ait, Mesihi; kendisini kurtarıcı sayan.
 
Çeviri messieurs
i., Fr., çoğ. (tek. monsieur) efendiler, baylar (kıs. Messrs.)
 
Çeviri messuage
i., huk. mesken; müş temilatı ile beraber mesken.
 
Çeviri mestizo
i. metis, melez, kırma, iki ayrı ırktan gelen insan .
 
Çeviri met
bak. meet, meta önek değişmiş.
 
Çeviri metabolism
i., biyol. metabolizma metabol'ic s. metabolik.
 
Çeviri metacarpus
i., anat. el tarağı metacarpal s. el tarağına ait.
 
Çeviri metacenter
i., fiz. aşkın merkez, denk merkezi.
 
Çeviri metagalaxy
i., astr. kâinatın tümü.
 
Çeviri metage
i. resmi surette ölçme veya tartma; ölçme ücreti.
 
Çeviri metal
i. maden; madde; tıynet, tabiat; şişirilmeye ve dökülmeye hazır erimiş cam; ing. yol yapmak için kullanılan kırık taş. test someones metal bir kimsenin cesaretini ve ataklığını denemek. metallist i. madenci, maden uzmanı. metalize f. maden haline koymak; maden özelliğini vermek.
 
Çeviri metallic
s. madeni, madene benzer, madenden yapılmış; maden hâsıl eden .
 
Çeviri metalline
s. madeni; maden tuzu ile dolu.
 
Çeviri metallography
i. metalografi.
 
Çeviri metalloid
i., s. maden olmayan fakat madene benzer basit cisim; s. madene benzer.
 
Çeviri metallotherapy
i. birtakım sinir hastalıklarının maden tuzları ile tedavi usulü.
 
Çeviri metallurgy
i. metalurji metallur'gic(al) s. metalurjiye ait. metallurgist i. metalurji uzmanı.
 
Çeviri metalwork
i. madeni eşyalar; maden işi .
 
Çeviri metamorphic
s. başkalaşan, başkalaşım geçiren. metamorphism i. başkalaşım, başkalaşma.
 
Çeviri metamorphose
f. başkalaştırmak; başkalaşmak.
 
Çeviri metamorphosis
(çoğ. -ses) i. şekil değişimi; tamamen değişme (gaye, durum, benlik); değişen şey veya kimse; biyol. başkalaşım, başkalaşma; tıb. dokularda oluşan anormal değişme.
 
Çeviri metaphor
i. mecaz. mixed metaphor birbirine uymayan mecazların bir araya getirilmesi. metaphor'ic(al) s. mecazi. metaphorically z. mecazen.
 
Çeviri metaphrase
i., f. aynen tercüme kelimesi kelimesine tercüme; f. aynen tercüme etmek; metni değiştirmek.
 
Çeviri metaphysics
i. metafizik, fizik ötesi. metaphysical s. metafiziğe ait. metaphysically z. metafizik yönünden.
 
Çeviri metaplssm
i., biyol. hücrede bulunan yağ ve karbonhidrat gibi cansız maddeler, metaplazma; gram hece veya harfler yoluyle kelimenin değiştirilmesi.
 
Çeviri metastasis
i., tıb. hastalığın bir uzuvdan diğerine yayılması, metastaz; değişme; bedende bir organa ait vazifenin diğer organa intikali.
 
Çeviri metatarsus
i., anat. ayak tarağı. metatarsal s. ayak tarağına ait.
 
Çeviri metathesis
i., gram bir kelimede harf veya seslerin yer değiştirmesi; kim çift dekompozisyon; şartların tersine dönmesi.
 
Çeviri mete
f., out ile ölçüp vermek veya taksim etmek.
 
Çeviri metempsychosis
i. ruhun bir vücuttan diğerine geçişi.
 
Çeviri meteor
i. akanyıldız, meteortaşı şahap, ağan, ağma, göktaşı. meteorite i. yere düşen meteortaşı. meteor shower meteortaşı yağmuru.
 
Çeviri meteoric
s. meteortaşına ait; meteortaşına benzer; parlak, göz kamaştırıcı, çok süratli; havaya ait, hava olaylarına bağlı.
 
Çeviri meteorograph
i. meteorolojik olayları kaydeden alet.
 
Çeviri meteoroid
i. atmosfere girince meteortaşı olan gökcismi.
 
Çeviri meteorology
i. meteoroloji; belirli bir yerin hava şartları. meteorolog'ic(al) s. meteorolojik. meteorol'ogist i. meteoroloji bilgini.
 
Çeviri meter
i., f. sayaç, saat; f. saat ile ölçmek. gasmeter havagazı sayacı. water meter su sayacı.
 
Çeviri meter , ing metre
i. şiir vezni, ölçü; müzik ölçüsü.
 
 
Çeviri methane
i. metan.
 
Çeviri methanol
i. metil alkol, metanol.
 
Çeviri metheglin
i. bal likörü.
 
Çeviri methinks
f. (methought) (eski), (şiir) zannederim, galiba.
 
Çeviri method
i. yöntem, usul, metot; yol, tarz; düzen, nizam.
 
Çeviri methodical
s. nizamlı, munta zam, düzenli, yöntemli; sistemli. methodically z. düzenli olarak.
 
Çeviri methodist
i. Metodist, bir Protestan mezhebi üyesi.
 
Çeviri methodize
f. usule uydurmak, intizam vermek.
 
Çeviri methodology
i. metodoloji, yöntembilim.
 
Çeviri methuselah
i. çok yaşlı adam.
 
Çeviri methyl
i., kim. metil methylalcohol kim. metil alkol.
 
Çeviri meticulous
s. çok titiz, çok dik katli, kılı kırk yaran. meticulos'ity, meticulousness i. titizlik, kılı kırk yarma. meticulously z. kılı kırk yararak.
 
Çeviri metier
i. meslek, iş, meşguliyet
 
Çeviri metonymy
i., kon. san. bir şeyi belirli bir özelliği ile isimlendirme usulü: good food. için a good table. metonym'ic(al) s. bu usule ait.
 
Çeviri metope
i., mim. dorik mimarisinde. çatıyı taşıyan sütun üstündeki kabartmalı dört köşe taş.
 
Çeviri metric -rical
s. metreye ait, metreye göre; metre sistemini kullanan; şiir veznine ait, ölçülü. metric system metre sistemi. go metric metre sistemini uygulamak. metrically z ölçüyle; metre sistemine göre.
 
Çeviri metricate
f. metre sistemine dönüştürmek.
 
Çeviri metro
i., ing. metro.
 
Çeviri metrology
i. ölçüler ve tartılar bilgisi veya sistemi. metrolog'ical s. bu sisteme ait.
 
Çeviri metronome
i., müz. metronom.
 
Çeviri metronymic
s., sosyol. anasanlı, soyadını ana tarafından alan.
 
Çeviri metropolis
i. başşehir, başkent; büyük şehir.
 
Çeviri metropolitan
s., i. başşehre ait; başpiskoposa ait; i. metropolit; başşehirde oturan kimse.
 
Çeviri mettle
i. huy, tutum ve gidiş; şevk, hırs, hararet. on one's mettle elinden gelen en iyi işi yapmaya hazır. mettlesome s. canlı, ateşli.
 
Çeviri metu
kıs. Middle East Technical University Orta Doğu Teknik Üniversitesi, abb. ODTÜ.
 
Çeviri mew
i., f. atmaca kafesi; f., up ile kafese koymak. mews i., ing. ahırdan bozma evleri olan dar sokak.
 
Çeviri mew
f., i. miyavlamak; i. kedi miyavlaması; miyavlama taklidi.
 
Çeviri mew
i. martı, zool. Larus canus.
 
Çeviri mewl
f. bebek gibi zayıf sesle ağlamak.
 
Çeviri mex
kıs. Mexico.
 
Çeviri mexico
i. Meksika. Mexico City Meksiko. Mexican i., s. Meksikalı.
 
Çeviri mezereon
mezeryon, kokulu mor çiçek veren bir çalı, bot. Daphne mezereum.
 
Çeviri mezzanine
i. asma kat; ara kat; tiyatro birinci balkon.
 
Çeviri mezzo
s. orta; yarım. mezzo forte orta derecede kuvvetli (ses). mezzo piano orta derecede yumuşak (ses). mezzorelievo i. yarım kabartma heykel. mezzosoprano i. soprano ile alto arasındaki ses.
 
Çeviri mezzotint
i., f. bir çeşit bakır veya çelik klişe; f. böyle klişe ile resim basmak.
 
Toplam 310 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com