Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ma' sonuçları
Çeviri ma
i., k.dili anne.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri ma
kıs. Massachusetts.
 
Çeviri ma
kıs. Master of Arts.
 
Çeviri ma'am
i. madam, efendim, hanımefendi (bir cevap veya cümle sonunda kullanılır)
 
Çeviri mac-
önek, İskoç., İrl. oğlu, zade (bazen Mc veya M' olarak yazılır).
 
Çeviri macabre, -ber
s. ölümü hatırlatan, ölümle ilgili; dehşetli, meşum.
 
Çeviri macadam
i. makadam, şose; makadam inşasında kullanılan malzeme.
 
Çeviri macadamize
f. makadam usulü ile şose yapmak.
 
Çeviri macaroni
i. makarna; karmakarışık şey; 18. yüzyılda İngiltere'de züppe.
 
Çeviri macaronic
s. diğer bir dili taklit ederek mizahi bir şekilde yazılan (edebi eser).
 
Çeviri macaroon
i. acıbadem kurabiyesi.
 
Çeviri macaw
i. tropikal Amerika'ya özgü iri bir papağan.
 
Çeviri maccaboy,maccoboy
i. gül kokulu bir çeşit enfiye.
 
Çeviri mace
i. küçük hindistancevizi kabuğunun öğütülmesiyle elde edilen güzel kokulu bir baharat.
 
Çeviri mace
i. göz yaşartıcı bomba imalinde kullanılan kimyasal bir sıvı.
 
Çeviri mace
i. ortaçağda kullanılan ağır topuz; yetki belirtisi olarak kullanılan tören asası. macebearer i. bu asayı taşıyan görevli.
 
Çeviri macedonia
i. Makedonya. Macedonian i. s. Makedonyalı; Makedonya dili; s. Makedonya ile ilgili.
 
Çeviri macerate
f. kab bir maddeyi sıvı bir maddede ıslatarak yumuşatmak; zayıflatmak; zayıflayıp erimek macera'tion i. yumuşama; zayıflama.
 
Çeviri mach
i., Mach number hav. Mah sayısı.
 
Çeviri machete
i. Orta Amerika'da kullanılan bir cins pala.
 
Çeviri machiavelli
i. Makyavel; Makyavel politikasını güden kimse. Machiavellian s. Makyavelce. Machiavellianism i. Makyavelcilik, Makyavelizm.
 
Çeviri machieolation
i. kale siperine saldıran düşmanın üzerine kızgın yağ ve eritilmiş kurşun dökmek için açılan delik, tepe mazgalı. machie'olate f. bu amaç için delik açmak.
 
Çeviri machinate
f. düzenbazlık etmek, dolap çevirmek, entrika çevirmek. machina' tion i., gen .çoğ. entrika, dolap, düzen. machinator i. düzenbaz kimse.
 
Çeviri machine
i., s., f. makina; makina gibi çalışan herhangi bir şey; motorlu araç, araba; örgüt; mekanizma; politika çarkı; s. makinayla ilgili; makina ile yapılmış; f. makina ile imal etmek veya şekil vermek. machine gun makinalı tüfek, mitralyöz. machine-made s. makina işi. machine oil makina yağı. machine shop makina atölyesi; tornacı dükkanı. machine tools torna ve planya gibi maki- nalar, imalat aletleri. machine work makina işi. knitting machine trikotaj makinası. sewing machine dikiş makinası.
 
Çeviri machinery
i. makinalar; herhangi bir makinanın işleyen kısımları; edebi eserlerde olumlu sonucu hazırlayan beklenmedik olay; bir sonuca varmak için baş vurulan vasıtalar.
 
Çeviri machinist
i. makinist.
 
Çeviri mackerel
i. uskumru, zool. Scomber scombrus. mackerel sky atılmış pamuk gibi bulut. chub mackerel kolyoz, zool. Scomber colias. horse mackerel istavrit, zool. Trachurus; orkinos, zool. Thunnus thynnus.
 
Çeviri mackintosh
i. yağmurluk; kauçuk kaplı ince kumaş.
 
Çeviri mackle
i., f. leke, benek, bulanıklık; f., matb. bulanık basmak.
 
Çeviri macle
i. aynı türden birleşmiş çift kristal.
 
Çeviri macrame
i. düğümlü örgü, düğümler atılmış süslü kordon veya sicim. macro- (önek) büyük, büyümüş, iri.
 
Çeviri macrocephaly
i. büyük başlılık, iri beyinlilik. macrocephalous s. iri beyinli.
 
Çeviri macroclimate
i., meteor. geniş bir alanda hüküm süren genel iklim.
 
Çeviri macrocosm
i. kendi başına küçük bir alem olan insana oranla büyük alem, kainat, evren.
 
Çeviri macroeconomics
i. geniş kapsamlı genel ekonomi bilimi.
 
Çeviri macrograph
i. bir nesneyi olduğu gibi veya olduğundan büyük gösteren fotoğraf.
 
Çeviri macromolecule
i. protein veya kauçukta olduğu gibi çok büyük molekül.
 
Çeviri macron
i. sesli harfin uzun olduğunu göstermek için üzerine konulan (-) işareti.
 
Çeviri macropodian
s., i., zool. arka ayakları çok büyük olan keseli hayvanlardan, kanguru gibi; i. kanguruya benzeyen hayvan.
 
Çeviri macula
i. leke, nokta, benek (güneş veya deride).
 
Çeviri maculate
f. lekelemek, kirletmek. macula'tion i. leke, lekeler.
 
Çeviri maculate
s. benekli, lekeli.
 
Çeviri macule
i., f. leke; f., matb. bulanık basmak.
 
Çeviri mad
s. (der, dest) deli, divane; çılgın, çıldırmış; A.B.D.,k.dili çok kızmış, kudurmuş; kuduz; delice; dengesini kaybetmiş, kendinden geçmiş. mad about k.dili fazla istekli,can atan. mad as a hatter, mad as a March hare zırdeli. mad money (argo) bir kızın birlikte gezmeye gittiği erkek arkadaşlıyle münakaşa etmesi halinde, eve dönebilmek için yanında bulundurduğu ufak para. hopping mad A.B.D., k.dili çok kızmış, köpürmüşl like mad deli gibi, çılgınca madly z. delice. madness i. delilik.
 
Çeviri madagascar
i. Madagaskar Adası
 
Çeviri madam
i. genelev idare eden kadın.
 
Çeviri madam , madame
(çoğ mesdames) i. bayan (evli), sayın bayan (mektup başında), madam.
 
Çeviri madcap
s. delişmen, ele avuca sığmaz.
 
Çeviri madden
f. delirtmek; delirmek; sinirlendirmek.
 
Çeviri maddening
s. çıldırtıcı, delirtici; sinirlendirici, can sıkıcı. maddeningly z. çıldırtırcasına.
 
Çeviri madder
i. boya kökü, kızıl boya; bu kökten alınan parlak kırmızı boya, fes boyası. madder lake sarıya çalan kızıl bir renk.
 
Çeviri madding
s. çılgın, zıvanadan çıkmış, köpürümüş, çok hiddetlenmiş; çıldırtıcı.
 
Çeviri made
bak. make; s. yapılmış, mamul; istikbali garanti altına alınmış, işi yolunda; yapma, doldurma. have it made ısmarlamak;A.B.D., (argo) sonucundan emin olmak. loosely made bol yapılmış, gevşek örülmüş (elbise) well made biçimli, iyi yapılı
 
Çeviri madeira
i. Madeira adaları; burada yapılan bir şarap.
 
Çeviri mademoiselle
i. (çoğ. s., Fr. mesdemoiselles) evlenmemiş Fransız kadını, matmazel; Fransız mürebbiye veya kız öğretmen.
 
Çeviri madetoorder
s. ısmarlama; tam uygun, yerinde.
 
Çeviri madeup
s. uydurma, yalan; makyajlı, yüzü boyalı; tamamlanmış; tazmin edilmiş, zararı ödenmiş.
 
Çeviri madhouse
i. tımarhane.
 
Çeviri madisonavenue
New York şehrinde birçok reklam sirketinin bulunduğu cadde; Amerikan reklam dünyası
 
Çeviri madman
i. deli.
 
Çeviri madonna
i. Meryem Ana, Hazreti Meryem; Meryem Ana resmi veya heykeli. Madonna lily beyaz zambak .
 
Çeviri madras
i. bir çeşit sık dokunmuş ince pamuklu kumaş; parlak renkli büyük başörtüsü.
 
Çeviri madrepore
i. delikli mercan; bu mercanı yapan hayvancık
 
Çeviri madrid
i. Madrid.
 
Çeviri madrigal
i. pastoral şeklinde bir şiir türü, kısa gazel; çoğunlukla çalgısız olarak çeşitli perdelerde birkaş sesle söylenen şarkı.
 
Çeviri madwort
i. deliotu, bot. Alyssum; bir tür hodan.
 
Çeviri maecenas
i. şair Virgilius ile Horatius'un hamisi; hami, bilhassa edebiyat ve sanat hamisi.
 
Çeviri maelstrom
i. Norveç'in batı kıyısna yakın ünlü girdap; k.h. girdap; tehlikeli ve karşı konulmaz güç.
 
Çeviri maenad
i. şarap tanrısı Bakus'un buyruğundaki peri; heyecanla kendinden geçmiş kadın.
 
Çeviri maeroseopie
s. çıplak gözle görülebilen.
 
Çeviri maestoso
s., z., it., müz. ağır ve görkemli; z. maestoso
 
Çeviri maestro
i., it. üstat, bilhassa müzik üstadı, mayestro, orkestra şefi.
 
Çeviri maewest
denize iniş yapan havacılara mahsus bir çeşit cankurtaran yeleği.
 
Çeviri mafia
i. Sicilya çıkışlı gangster örgütü; k.h. Sicilya'da kanun düşmanlığı veya düşmanları
 
Çeviri magazine
i. dergi, mecmua; depo; cephane deposu; silahta fişek hazinesi.
 
Çeviri magellan , strait of
Macellan Boğazı
 
Çeviri magenta
i. galibarda, morumsu kırmızı boya veya renk.
 
Çeviri maggot
i. sürfe, kurt, kurtçuk, sinek kurdu, peynir kurdu; eski delice arzu, merak, sevda. woodboring maggot ağaç kurdu. maggoty s. kurtlu.
 
Çeviri magi
i. çoğ. doğuda gördükleri yıldız aracılığıyle yeni doğmuş olan Hazreti isa'yı ziyarete gelen üç müneccim (Matta 2: 112); eski Medya ve iran'da ruhban sınıfı; Mecusiler.
 
Çeviri magic
i., s. sihirbazlık, sihir, büyücülük, büyü; gözbağcılık, hokkabazlık; s. sihirle ilgili, büyücülükte kullanılan; sihirli, büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna. magic wand sihirli değnek. black magic cin ve şeytanlar aracılığıyle yapılan büyü. white magic melekler aracılığıyle yapılan büyü, zararsız büyü. magical s. büyü gibi, sihirle ilgili. magically z. büyülü surette, büyüleyerek.
 
Çeviri magisterial
s. hakime ait, hakimane, amirane; tumturaklı; salâhiyetli maggisterially z. hâkimane surette. magisterialness i. amirane tavır.
 
Çeviri magistracy
i. hakimlik; hakimler; bir hâkimin nüfuz bölgesi veya vazifesi.
 
Çeviri magistral
s. eczanelerde hazır bulunmayıp reçeteye göre yapılan (ilaç).
 
Çeviri magistrate
i. hükümetin baş makamlarını işgal eden yetkili sivil memurlardan biri; sulh hakimi.
 
Çeviri magma
i. (çoğ. -mata) yumuşak macun halinde madensel veya bitkisel bir bileşim; jeol. mağma
 
Çeviri magna carta
Kral John tarafından 1215'te çıkarılan ve halkın bireysel hak ve dokunulmazlıklarını tanıyan siyasal belge; kişisel özgürlüğü savunan herhangi bir anayasa.
 
Çeviri magnanimous
s. yüksek ruhlu, alicenap, yüce gönüllü, asil tabiatlı. magnanimity i. alicenaplık. magnanimously z. cömertçe.
 
Çeviri magnate
i. kodaman, büyük adam, nüfuzlu veya meşhur kimse; patron, sermayedar.
 
Çeviri magnesia
i. Manisa'nın eski ismi. Magnesian s. Manisa sehrine veya ahalisine ait.
 
Çeviri magnesia
i. magnezyum oksit, manyezi. milk of magnesia manyezi sütü. magnesian s. manyeziye ait.
 
Çeviri magnesium
i. magnezyum. magnesium lamp magnezyumla yanan lamba. magnesium light magnezyumun yanmasından meydana gelen çok kuvvetli ışık. magnesium silicate magnezyum silikatı. magnesium sulphate ingiliz tuzu, magnezyum sülfatı
 
Çeviri magnet
i. mıknatıs: mıknatıs gibi şeker şey. horseshoe magnet at nalı şeklinde mıknatıs.
 
Çeviri magnetic
s. mıknatısi, mıknatıs özelliği olan, manyetik, mıknatısla çekilen; çok cazip, çekici (kimse); manyetizmaya ait. magnetic coil mıknatıs bobini magnetic field mıknatısın tesir alanı, manyetik alan. magnetic induction temas olmadan bir mıknatısın diğer bir madene tesir etmesi. magnetic needle pusula iğnesi, mıknatıslı ibre. magnetic north pusulanın gösterdiği kuzey yönü. magnetic pole bir mıknatısın iki kutbundan biri, mıknatıs kutbu; mıknatısi kutup, pusulanın işaret ettiği arz mıknatıs kutuplanndan biri. magnetic storm yeryüzünü çevreleyen manyetik alanda güneş etkisiyle meydana gelen ani değişiklik. magnetic tape teyp bandı. magnetic variation pu sula iğnesinin gerçek kuzeyden sapma derecesi. magnetically z. mıknatıs gibi; mıknaıtıs kuvvetiyle.
 
Çeviri magnetism
i. mıknatısiyet; manyetizma; mıknatısiyet husule getiren şey.
 
Çeviri magnetite
i. manyetit.
 
Çeviri magnetize
f. mıknatısiyet vermek, mıknatıslamak; cezbetmek, meftun etmek magnetization i. mıknatıslama.
 
Çeviri magneto
i. (çoğ. s) mıknatısla elektrik meydana getiren makina, manyeto.
 
Çeviri magneto-
önek mıknatısiyetle ilgili, buna ait veya bununla meydana gelen. magneto electricity i. indükleme akımı. magneto generator i. daimi mıknatıslı jeneratör, manyeto. magnetom'eter i. manyetik kuvveti ölçme aleti manyetometre. magnetoscope i. manyetik kuvveti bulmaya yarayan alet, manyetoskop.
 
Çeviri magnificat
i. Meryem Ana'nın Hamt ilahisi (Luka 1: 4655); bu ilahi için müzik parçası.
 
Çeviri magnification
i. büyültme.
 
Çeviri magnificent
s. ihtişamlı, görkemli, şaşaalı, debdebeli, tantanalı: fevkalade, nefis. magnificence i. ihtişam, görkem, azamet, debdebe. magnificently z. fevkalade olarak, mükemmel şekilde; ihtişamla.
 
Çeviri magnifico
i. Venedik asilzadelerine verilen ünvan; mevki ve servet sahibi adam.
 
Çeviri magnify
f. büyük göstermek, büyütmek; mübalâğa etmek, abartmak; eski övmek, methetmek, göklere çıkarmak. magnifying glass pertavse, büyüteç.
 
Çeviri magniloquent
s. tumturaklı, mübalaalı abartmalı (söz). magniloquence i. tantanalı ve belagatli söz söyleme. magniloquently z. mübalağalı bir şekilde.
 
Çeviri magnitude
i. büyüklük, boy; önem, ehemmiyet; astr. kadir. star of the first magnitude birinci kadirden olan yıldız.
 
Çeviri magnolia
i. manolya, bot. Magnolia grandiflora.
 
Çeviri magnum
i. şarap veya sert içkilere mahsus büyük şişe (1,5 litre). magnum opus edebiyat veya sanatta şaheser; bir şahsın en büyük eseri.
 
Çeviri magpie
i. saksağan, zool. Pica pica.
 
Çeviri magyar
i., s. Macar; Macarca.
 
Çeviri mahaleb
i. mahlep, bot. Prunus mahaleb.
 
Çeviri maharajah
i. mihrace, Hint hükümdarlarına mahsus ünvan
 
Çeviri maharani
i. mihracenin karısı.
 
Çeviri mahatma
i. Hindistan'da evliya derecesinde adam.
 
Çeviri mahdism
Mehdilik.
 
Çeviri mahjong
i. çinlilere mahsus ve 144 taşla oynanan bir çeşit domino.
 
Çeviri mahlstick
bak. maulstick.
 
Çeviri mahogany
i. mahun, maun, bot. Swietenia mahogani; maun rengi, kırmızıya çalan kahverengi.
 
Çeviri mahomet
bak. Muhammad.
 
Çeviri mahout
i. Hindistan'da fil seyisi veya sürücüsü.
 
Çeviri maid
i. genç kız, bakire kız, kız çocuk; hizmetçi kız. maid of all work her işi gören hizmetçi kadın maid of honor kraliçe veya prenses nedimesi; düğünde geline refakat eden kız. old maid evlenmemiş yaşlı kız; titiz ve telaşlı kimse.
 
Çeviri maidan
i. meydan, alan.
 
Çeviri maiden
i., s. genç kız, evlenmemiş kız; s. evlenmemiş, bekâr; tecrübesiz, bakir, yeni, taze; masum, nezih; ilk. maiden effort ilk teşebbüs. maiden name evli kadının bekarlık soyadı. maiden over kriket oyununda sayı kaydedilmeyen devre. maidenly s. kız gibi; mahcup.
 
Çeviri maidenhairfern
baldırıkara, bot. Adiantum.
 
Çeviri maidenhead
i. bikir.
 
Çeviri maidenhood
i. kızlık, erdenlik, bakirelik.
 
Çeviri maidservant
i. hizmetçi kadın.
 
Çeviri maieutic. - ical
s. zihinde şekil almamış bir düşünceyi Sokrat tarzında sorgu usulü ile meydana çıkarmaya ait.
 
Çeviri maigre
i. sarıağız (balık), zool Sciaena aquila.
 
Çeviri maigre
s. etten veya et suyundan meydana gelmeyen.
 
Çeviri mail
i., f. halka veya zincirden yapılmış zırh; f. böyle zırh giydirmek. mailed fist saldırı tehdidi, baskı
 
Çeviri mail
i., f. posta; posta arabası; f., A.B.D. postaya vermek, posta ile göndermek. mail train posta treni. firstclass mail en yüksek posta ücretine tabi adi mektup.
 
Çeviri mailable
s. posta ile gönderilebilir.
 
Çeviri mailbag
i. mektupların içine konup postalandığı torba.
 
Çeviri mailbox
i. posta kutusu.
 
Çeviri mailer
i. posta gemisi; postalama işlerinde kullanılan makina; postaya gidecek mektup veya paketleri hazırlayan kimse; banyo edilmek üzere film postalamaya elverişli ufak torba.
 
Çeviri mailman
i. (çoğ. men) postacı.
 
Çeviri mailorder
s. posta siparişiyle alınan. mailorder house posta ile sipariş kabul eden mağaza.
 
Çeviri maim
f. sakat etmek, sakatlamak.
 
Çeviri main
s. asıl, esas, başlıca, ana main bearing ana yatak. main body ask. asll kuvvet. main deck den. baş güverte. main reasons huk. mucip sebepler, gerektiren sebepler. Main Street bir kasabanın çarşı caddesi; taşra gelenekleri. main yard den. mayistra sereni. the main chance şahsi menfaat, kişisel çıkar. mainly z. başlıca,esasen.
 
Çeviri mainland
i. ana kara, ada olmayan toprak parçası.
 
Çeviri mainmast
i., den. ana direk, geminin ortada bulunan büyük direği.
 
Çeviri mainsail
i., den. mayistra yelkeni.
 
Çeviri mainsheet
i., den. mayistra yelkenini idare eden uskuta halatı.
 
Çeviri mainspring
i. büyük zemberek, ana yay; asıl sebep, baş sebep.
 
Çeviri mainstay
i., den. grandi çanaklarını pruva direğinin alt tarafına bağlayan payanda; başlıca dayanak.
 
Çeviri mainstream
i. orta; ana görüş.
 
Çeviri maintain
f. sürdürmek; korumak, muhafaza etmek; beslemek, bakmak; bakımını sağlamak; iddia etmek, teyit etmek. maintain a family aile geçindirmek. main tain a railroad demiryolunu işletip iyi halde muhafaza etmek. maintain one's reputation şöhretini muhafaza etmek, adını bozmamak. maintain that it is so böyledir diye iddia etmek.
 
Çeviri maintenance
i. bakım işi; idame, muhafaza; iddia, teyit; himaye; maişet, nafaka, yiyecek; huk. taraflardan birine yardım suretiyle davaya fuzuli müdahale.
 
Çeviri maintop
i., den. grandi çanaklığı.
 
Çeviri maitredhotel
metrdotel, baş garson; (tereyağ, maydanoz ve limon suyu ile yapılan) soslu.
 
Çeviri maize
i., ing. mısır, darı.
 
Çeviri majestic
s. haşmetli, şahane, muhteşem, heybetli. majestically z. heybetli bir sekilde.
 
Çeviri majesty
i. şevket, haşmet, heybet, celal; b.h.kral veya eşine verilen ünvan . Your Majesty, His Majesty, Her Majesty Haşmetmeap, Majeste.
 
Çeviri majolica
i. rengarenk ve parlak italyan çinisi.
 
Çeviri major
f., A.B.D. üniversitede öğrenimi belli bir konuda yoğunlaştırmak, başlıca bir mevzu takip etmek.
 
Çeviri major
i., ask. binbaşı; müz. majör; man. büyük terim, büyük önerme; A.B.D. bir üniversite ögrencisinin takip ettiği esas sertifika, birinci disiplin; (bir branşta) öğrenci. major general tuğgeneral.
 
Çeviri major
s. büyük; başlıca, çoğu (kısım), asıl; müz. (gam) majör; man. tasımın büyük önermesine ait. major key majör perdesi. major offense büyük suç. major premise, major term man. büyük terim, büyük önerme. major suit briçte kupa veya maça.
 
Çeviri majordomo
i. (çoğ. mos) saray veya malikânede vekilharç.
 
Çeviri majorette
i., A.B.D. bando önünde caka satarak yüruyen kız.
 
Çeviri majority
i. ekseriyet, çoğunluk; oy çoğunluğu; rüşt, erginlik, reşitlik. absolute majority salt çoğunluk.
 
Çeviri majuscule
i., s. büyük harf, majüskul; s. büyük harfle yazılmış.
 
Çeviri make
i. yapılış, yapı, şekil, biçim; mamulât, marka; hasılat, randıman, verim; elek. devrenin kapanması. be on the make k.dili kendi kazancı peşinde olmak; cinsi münasebet için eş aramak.
 
Çeviri make
yaratmak, yapmak, meydana getirmek, atamak; anlamak, kazanmak, düzeltmek, mecbur etmek, sağlamak, (yol)almak ,ulaşmak, erişmek, elek. (devreyi) kapatmak, (argo) cinsel ilişkide bulunmak, kabarmak.make a clean breast of itiraf etmek, içini boşaltmak.make a difference fark etmek. make a face suratını buruşturmak,somurtmak, make a fire ateş yakmak
 
Çeviri makebelieve
i., s. yalandan inanma; s. sahte, samimi olmayan, sahtekâr.
 
Çeviri makefast
i., den. palamarın bağlandığı iskele babası veya şamandıra.
 
Çeviri maker
i. yapan şey veya kimse; b.h. Allah; huk. bono imzalayan kimse.
 
Çeviri makeshift
i., s. geçici tedbir; s. geçici tedbir türünden.
 
Çeviri makeup
i. yapılış; makyaj, yüze düzgün sürme; matb. mizanpaj, tertip; bütünleme sınavı.
 
Çeviri makeweight
i. tartı tamam olsun diye ilâve edilen ağırlık; takım tamam olsun diye ilâve olunan değersiz kimse veya şey (okeye dördüncü).
 
Çeviri making
i. yapma, etme; teşekkül, yapı. başarı sebebi; çoğ. malzeme; çoğ. hususiyetler, nitelikler. making iron kalafat demiri. He has the makings of a man Adam olacağa benziyor. in the making olmakta, yapılmakta.
 
Çeviri mala fide
Lat. kötü maksatla, kötü niyetle.
 
Çeviri malachite
i. bakır taşı, malakit.
 
Çeviri maladjustment
i. intibak edemeyiş, uyumsuzluk. maladjusted s. intibak edemeyen, uyumsuz .
 
Çeviri maladminister
f. kötü idare etmek.
 
Çeviri maladministration
i. kötü idare.
 
Çeviri maladroit
s. beceriksiz, eli işe yakışmaz, sakar
 
Çeviri malady
i. hastalık, illet, dert.
 
Çeviri malaga
i. ispanya'nın Akdeniz kıyısmda bir liman şehri; burada yapılan beyaz şarap; buraya mahsus tatlı misket üzümü.
 
Çeviri malagasy
i., s. Madagaskarlı kimse; Madagaskar dili; s. Madagaskar ahalisine veya diline ait.
 
Çeviri malaise
i. kırıklık, keyifsizlik.
 
Çeviri malanders
i., çoğ. atlarda dizin iç taraflnda meydana gelen çatlak veya yara.
 
Çeviri malapert
s., i. arsız, küstah (kimse).
 
Çeviri malaprop , mrs
Sheridan'mThe Rivals,, adlı piyesinde uygunsuz sözleriyle ünlü kadın.
 
Çeviri malapropism
i. sözcükleri uygunsuzca kullanma.
 
Çeviri malapropos
s., z. münasebetsiz, yersiz, yakışıksız, uygunsuz; z. uygunsuzca.
 
Çeviri malar
s., i. elmacık kemiğine ait; i. elmacık kemiği.
 
Çeviri malaria
i. sıtma. malarial s. sıtmalı.
 
Çeviri malassimilation
i., tıb. iyi özümlenmeyiş.
 
Çeviri malawi
i. Malawi.
 
Çeviri malay
s., i. Malaya yarımadası veya ahalisine ait; i. Malayall; Malaya dili; bir çeşit iri tavuk Malay'an s., i. Malayalı.
 
Çeviri malaysia
i. Malezya.
 
Çeviri malcontent
s., i. memnun olmayan, tatmin olmayan; i. tatmin olmayıp isyana hazır kimse.
 
Çeviri maldemer
Fr. deniz tutması.
 
Çeviri maldive islands
Maldiv Adaları.
 
Çeviri maldupays
Fr. yurt özlemi, evseme, yurtsama.
 
Çeviri male
s., i. erkek. male chauvinist kadınları hor gören erkek.
 
Çeviri malediction
i. lânet, beddua; iftira.
 
Çeviri malefactor
i. suçlu kimse; kötülük eden kimse. malefac'tion i. kötülük etme.
 
Çeviri malefic
s. büyü gibi kötü tesiri olan, zararlı
 
Çeviri maleficent
s başkalarına zarar veren, kötü maleficence i. kötülük, kötü hareket veya hal.
 
Çeviri malevolent
s. kötü niyetli, hain. malevolence i. kötü niyet. malevolently z. kötü niyetle.
 
Çeviri malfeasance
i., huk. kötülük, özellikle görevi kötüye kullanma. malfeasant s., i. kötülük eden (kimse).
 
Çeviri malformation
i. kusurlu teşekkül, sakatlık. malformed' s. bünyesi kusurlu, sakat.
 
Çeviri mali
i. Mali, Batı Afrika'da bir cumhuriyet.
 
Çeviri malianity
i kökleşmiş bedhahlk, kötülükçülük; şiddetli nefret, derin düşmanlık; öldürucü şey; eza, cefa.
 
Çeviri malic
s. elmadan yapılmış; elmaya ait.
 
Çeviri malice
i kötülük, bedhahlık, garaz; muziplik, iğneleme; huk. ızrar niyeti. malice aforethought, malice prepense huk. taahhüt.
 
Çeviri malicious
s. kötü niyetli, bedhah; muzip. maliciously z. bile bile, kötü niyetle.
 
Çeviri malign
s. kötücül, bedhah, habis; garezci.
 
Çeviri malign
f. iftira etmek, yermek. maligner i. iftiracı kimse.
 
Çeviri malignancy
i. habislik; tıb. habis tümör.
 
Çeviri malignant
s. zarar veya ıstırap vermek isteyen. malignantly z., kötü niyetle.
 
Çeviri malinger
f. yalandan kendini hasta göstermek, hasta pozu yapmak, hastalık taslamak. malingerer i. hasta pozu yaparak vazifeden kaçan kimse.
 
Çeviri mall
i. ağaçlık yol; mesire; A.B.D. arabalara kapalı ağaçl çarşı yeri.
 
Çeviri mall
bak. maul.
 
Çeviri mallard
i. bir çeşit yaban ördeği, zool Anas platyrhynchos.
 
Çeviri malleable
s. çekice gelir, dövülür; kolay uyar, yumuşak huylu, uysal. malleabil'ity i. dövülme kabiliyeti.
 
Çeviri mallet
i. tahta veya lastik başı olan çekiç; spor sopa.
 
Çeviri malleus
i., tıb. ortakulaktaki çekiç kemiği.
 
Çeviri mallorca
i., isp. Mayorka.
 
Çeviri mallow
i. ebegümeci, bot. Malva sylvestris .marsh mallow hatmi, bot. Althea officinalis. musk mallow amber çiçeği, bot. Hibiscus abelmoschus. yellow mallow, Indian mallow sarı hatmi, bot. Abutilon.
 
Çeviri malmsey
i. Yunanistan ve ispanya'da yapılan bir çeşit tatlı şarap.
 
Çeviri malnutrition
i. kötü veya yetersiz beslenme, gıdaslzlık.
 
Çeviri malocclusion
i., dişçi alt ve üst dişlerin kusurlu kapanlşu.
 
Çeviri malodorous
s. fena kokulu.
 
Çeviri malpractice
i. yolsuzluk, kötü hareket; huk. itinasızca veya yanlış tedavi; vazifede ihmal veya suiistimal, görevi kötüye kullanma.
 
Çeviri malt
i., f. çoğunlukla bira yapmak için çimlendirilmiş arpa, malt; f. arpa veya başka tahıldan malt yapmak, malt veya malt özü ile terbiye etmek; malt haline gelmek malt liquor malttan mayalanma usulu ile yapılan içki. malted milk süt tozu ve malt tan yapılmış dondurmalı bir içecek. malty s. malt gibi, malt ihtiva eden.
 
Çeviri malta
i. Malta Malta fever Malta humması.
 
Çeviri maltese
i., s. Maltalı, Maltız; Malta dili; s. Malta adasına veya diline ait Maltese cat Maltız kedisi. Maltese cross dört kolu eşit ve uçları çentikli. Malta haçı. Maltese goat maltız keçisi.
 
Çeviri maltha
i. katranlı bir harç.
 
Çeviri malthusian
s., i. Maltüs kuramına ait; i. iktisadi durumu düzeltmek için nüfus artışının azaltılması zorunluluğu fikrini ileri süren TR Malthus'un kuram veya felsefesi.
 
Çeviri maltose
i. maltoz.
 
Çeviri maltreat
f. kötü davranmak, eziyet etmek. maltreatment i. fena muamele.
 
Çeviri maltster
i. malt imal eden kimse.
 
Çeviri malvaceous
s. ebegümecigiller familyasına ait.
 
Çeviri malversation
i. rüşvet yeme, irtikap, suiistimal, zimmete para geçirme.
 
Çeviri mama , mamma
i., ç.dili anne.
 
Çeviri mamasan
i. Japonya ve başka uzakdoğu memleketlerinde hanım.
 
Çeviri mambo
i. mambo (dans).
 
Çeviri mameluke
i. Memluk, Kölemen, Mısır'da kölelerden meydana getirilen asker sınıfı ve Mısır Sultanları.
 
Çeviri mamma
bak. mama.
 
Çeviri mamma
i. meme. mammary s. memeye ait.
 
Çeviri mammal
i. memeliler sınıfından hayvan. mammal'ian s. memeli hayvana ait.
 
Çeviri mammalogy
i. hayvanat ilminin memeliler dalı. mammalogist i. memeliler uzmanı.
 
Çeviri mammiferous
s., zool. memeli.
 
Çeviri mammiform
s., zool. meme şeklinde, mememsi.
 
Çeviri mammilla
i., anat. meme, meme şeklinde uzuv.
 
Çeviri mammillary
s. memeye ait veya ona benzer, mememsi
 
Çeviri mammo-
önek meme.
 
Çeviri mammon
i. insanı kötü yola sevkeden servet ve mal; hırs, ihtiras; b.h. hırs veya servet tanrısı.
 
Çeviri mammoth
i., s. mamut; s. gayet iri, dev gibi.
 
Çeviri mammy
i., ç.dili anne; A.B.D. zenci sütnine, Arap dadı
 
Çeviri man
i. (çoğ. men) adam, erkek; erkek cinsi; insan; insan türü; erkek adam; uşak, erkek işçi; biri, bir kimse, şahıs, kişi; satranç veya dama taşı, pul the Man A.B.D., (argo) beyaz adam; yönetim, sistem. man about town tiyatro ve gece kulübüne sıkça giden adam. Man alive! Yahu! Be adam! man and boy hayatı boyunca. man and wife, man and woman kan koca. man Friday köle gibi sadık uşak (Robinson Crusoe'nun kölesi). man in the moon ayın içinde görüldüğü farzolunan hayalt adam . man in the street sokaktaki. adam man of letters edip, yazıcı. man of the house evin erkeği. man of the world halden anlayan adam. man's estate erkeğin madde ten ve manen olgunlaşması, rüşt. man to man erkek erkeğe, samimi olarak, açıkça. as a man insan gözü ile, insanlık bakımından. as one man birlikte, uyuşarak. be one's own man müstakil olmak, kendisini idare edebilmek. best man sağdıç. every man jack herkes, son ferde kadar. fellow man hemcins, insan .inner man insanın tinsel varlığı; mide, iştah. play the man erkekçe davranmak. to a man son ferde kadar, hepsi birden.
 
Çeviri man
(ünlem), (argo) (şaşkınlık, zevk, onay gösterir): Hey,man! Man, what a gamel; (konuşmada bir anlamı olmadan boşlukları dolduran söz): Man, did you see...
 
Çeviri man
f. (ned, ning) bir işe adam tayin etmek.
 
Çeviri man-of-war
i. iri bir cins deniz anası; eski harp gemisi.
 
Çeviri mana
i., antro. insan veya maddede bulunabilen dogaüstü bir kuvvet.
 
Çeviri manacle
i., gen. çoğ., f. kelepçe; f. kelepçe takmak, kelepçelemek.
 
Çeviri manage
f. idare etmek; çevirmek, kullanmak; terbiye etmek; yola getirmek; kandırmak; tertip etmek, düzenlemek; yolunu bulmak; müdür olmak; işini uydurmak, işini çevirmek; geçinmek.
 
Çeviri manageable
s. idare edilir, idare edilebilen. manageabil'ity, manageable ness i. idare olunma kabiliyeti. manageably z. idare olunur surette.
 
Çeviri management
i. idare, yönetim, usul; yönetim kurulu, idare edenler.
 
Çeviri manager
i. yönetmen, müdür, direktör; idare memuru, yönetici, idareci. board of managers idare heyeti, yönetim kurulu.
 
Çeviri managertal
s. yönetimsel, idari, idareye veya müdüre ait .
 
Çeviri managua
i. Managua şehri, Nikaragua'nm başkenti.
 
Çeviri manana
i., z., isp. yarın veya başka bir zaman; colloq çıkmaz aynı son çarşambası.
 
Çeviri manatarms
i. asker, eski zamanda süvari neferi.
 
Çeviri manatee
i. denizayısı, denizperisi, zool. Trichechus manatus.
 
Çeviri manchu
i., s. Mançuryall, Mançu; Mançurya dili; s. Mançulara veya dillerine ait.
 
Çeviri mandamus
i., huk. yüksek mahkeme tarafından bir alt mahkemeye veya belediyeye verilen yazılı emir.
 
Çeviri mandarin
i. (eski) çin'de askeri veya mülki yüksek memur; mandalina, bot. Citrus reticulata; mandalina rengi; manda lina liköru; b.h. eskiden çin'in resmi dili olan bir Kuzey çin lehçesi mandarin. duck çin ördeği, zool. Aix galericulata.
 
Çeviri mandatary
i. diğer bir memleket üzerinde mandası olan memleket. man dater; vekil.
 
Çeviri mandate
i. manda; vekalet; emir, ferman; emirname.
 
Çeviri mandatory
s., i. zaruri, zorunlu, gerekli; i. mandater; vekil.
 
Çeviri mandible
i. çene kemiği, alt çene; kuş gagasının üst veya alt kısm;ı eklembacaklılarda üst çenenin bir yanı. mandib'ular s. çene veya gagaya ait. mandib'ulate(d) s. çenesi olan.
 
Çeviri mandolin
i. mandolin.
 
Çeviri mandrake
i. adamotu, kan kurutan, adamkökü, muhabbet otu, hacı otu, bot. Mandragora officinarum; bak. May apple.
 
Çeviri mandrel
i., mak. mil, fener mili, çıkrık iği, mandrel; bir kalıbın yuvarlak çelik göbeği.
 
Çeviri mandrill
i. Batı Afrika'da yaşayan ve sürü halinde gezen bir cins iri ve yırtıcı maymun, zool. Mandrillus sphinx.
 
Çeviri mane
i. yele.
 
Çeviri maneater
i. yamyam; insan eti yiyen köpekbalığı veya başka hayvan.
 
Çeviri manege
i. manej, at eğitimi; bu eğitimin yapıldığı yer; talimli atın yürüyüşü ve hareketleri.
 
Çeviri manes
i., çog. (eski) Romalılarda ölmüş kişilerin mabutlaştırımış ruhlan; ruh.
 
Çeviri maneuver
i., f. manevra; hile, dolap; tedbir; f. manevra yapmak; dolap çevirmek; tedbir almak.
 
Çeviri manful
s. erkekçe, mert, cesur, yiğit. manfully z. erkekçe, yiğitçe. manfulness i. mertlik, yiğitlik.
 
Çeviri manganate
i., kim manganat, manganik asidin herhangi bir. tuzu.
 
Çeviri manganese
i. mangan, manganez. manganese steel manganezli sert çelik.
 
Çeviri manganite
i. bir manganez filizi; dört değerli mangandan oluşan tuz .
 
Çeviri mange
i. hayvanlarda uyuz hastalığı .
 
Çeviri mangelwurzel
i., ing. hayvanlara yedirilen pancar.
 
Çeviri manger
i. yemlik, ahır yemliği.
 
Çeviri mangle
f. vurarak ezmek veya parçalamak, kabaca kesip şeklini bozmak; bozmak.
 
Çeviri mangle
i., f. iki silindirli ütü makinası; f. silindirli makina ile ütülemek.
 
Çeviri mango
i. (çoğ. es veya s) Hindistan'a mahsus yumurta şeklinde ve sarımsı bir meyva, Hint kirazı, .mango, bot Mangifera indica.
 
Çeviri mangonel
i. eskiden taş veya ok atan bir mancınık.
 
Çeviri mangosteen
i. tropikal memleketlere mahsus kalın kabuklu ve sulu bir meyva; bu meyvayı veren ağaç, bot. Garcinia mangostana.
 
Çeviri mangrove
f. mangrov, tropikal kuşaktaki kıyı ve bataklıklarda yetişen bir bitki cinsi, bot. Rhizophora mangle.
 
Çeviri mangy
s. uyuz, uyuz gibi olan; perişan, pis, iğrenç, tiksinti veren. manginess i. uyuzluk.
 
Çeviri manhandle
f. kabaca itmek; kaba kuvvetle itip kakmak; makina kullanmadan kaba kuvvetle kaldırmak.
 
Çeviri manhattan
i. Manhattan adası; viski ve vermutla yapılmış bir içki. Manhattan District atom bombası. planının şifreli ismi.
 
Çeviri manhole
i. yeraltına inip boru veya kablo onarımı yapmak için caddelerdeki yuvarlak ve üstü kapaklı delik, baca.
 
Çeviri manhood
i. erkeklik, yiğitlik; erkeklik hali veya çağı; insanlık. manhood suffrage bütün ergin erkeklerin rey verme hakkı.
 
Çeviri manhour
i. bir insanın bir saatlik çalışması.
 
Çeviri mania
sonek asırı merak: bibliomania i. kitap düşkünlüğü. kleptomania i. hırsızlık hastalığı. megalomania i. büyüklük kuruntusu.
 
Çeviri mania
i. fazla düşkünlük, iptilâ, merak, mani; manya denilen bir çeşit delilik, cinnet.
 
Çeviri maniac
s., i. çılgın, deli; i. manyak kimse, çıldırmış kimse.
 
Çeviri maniacal , chaean
s. çılgıni deli. maniacally z. delice, çılgınca.
 
Çeviri manichean
i., s. M.S. 3. ve 5. yüzyıllar arasında rağbet bulan ve Zerdüştlük mezhebinden esinlenip hem Allaha hem Seytana inanan bir mezhep; s. bu mezhebe ait. Manich(a)eism i. bu mezhep ve inançları.
 
Çeviri manicure
i., f. el ve bilhassa tırnak tuvaleti; manikürcü; f. manikür yapmak. manicurist i. manikürcü.
 
Çeviri manifest
i. manifesto, kaptan tarafından gümrük idaresine gemideki malları bildirmek üzere verilen liste, gümrük beyan namesi, yük senedi.
 
Çeviri manifest
s. aşikar, belli, açık, meydanda olan. manifestly z. açıkça, aşikar olarak. manifestness i. açıklık, aşikarlık.
 
Çeviri manifest
f. açıkça göstermek, belirtmek, izhar etmek, ispat etmek; manifestoda göstermek; kendini belli etmek, kendini göstermek.
 
Çeviri manifestation
i. tezahür, görünme, belli olma; meydana koyma.
 
Çeviri manifesto
i. (çoğ. toes) tebliğ, bildiri, umuma hitap eden beyanat.
 
Çeviri manifold
s., i. türlü türlü, pek çok, değişik, çeşit çeşit; i teksir edilmiş kopyalardan biri; mak. birkaç ağızlı boru, taksim borusu.
 
Çeviri manifold
f. makina ile kopyalarını çıkarmak (mektup); teksir etmek, çoğaltmak. manifolder i. teksir makinası.
 
Çeviri manikin
i. manken, insan şekli; anatomi modeli; adamcık, ufak adam, cüce.
 
Çeviri manila
i. Manila, Filipin adalarının başşehri; Manila keneviri; Manila purosu. Manila paper Manila kenevirinden Yapılmış sağlam ambalaj kağıdı Manila rope. Manila kenevirinden yapılmış halat.
 
Çeviri manioc
i. manyok, bot. Manihot utilissima.
 
Çeviri maniple
i. (eski) Roma ordusunda altmış veya yüz yirmi erden ibaret bölük; ayin esnasında bazı papazlann sol kolları üzerinde taşıdıkları bir çesit enli şerit.
 
Çeviri manipular
s. el ile işletmeye ait; eski Roma ordusunda altmış veya yüz yirmi erden ibaret olan bölüğe ait.
 
Çeviri manipulate
f. el ile işletmek, hünerle işletmek veya yapmak, ustalıkla idare etmek, manevra yapmak; hile karıştırmak. manipula'tion i. el ile işletme, idare; manevra, dalavere, hile manip'ulative, me nip'ulatory s. el ile işletme kabilinden; dalavereci manip'ulator i. idare eden kimse; vurguncu kimse; telgrafta maniple; manipulatör.
 
Çeviri manitou
i. Kuzey Amerika'daki kızılderili kabilelerinden birinin inancına göre hayat ve doğayı idare eden ruhlardan biri.
 
Çeviri mankind
i. beşeriyet, insanlık; insanoğulları; erkekler.
 
Çeviri manlike
s. erkeğe yakışır, erkekçe, erkek gibi.
 
Çeviri manly
s. erkekçe, erkek vasıflarına haiz: mert, yiğit. manliness i. yiğitlik, mertlik.
 
Çeviri manmade
s. insan tarafından meydana getirilen veya yapılan, suni.
 
Çeviri manna
i. kudret helvası; ruhani gıda; dişbudak gibi ağaçlardan sızan koyu ve tatlımsı madde.
 
Çeviri mannequin,manikin
i. insan modeli, manken; kadın manken.
 
Çeviri manner
i. hal ve hareket tarzı, tavır; âdet, usul; çeşit; çoğ. görgü, terbiye, her zamanki konuşma ve hareket şekli, tavır ve hareket; üslup, tarz. all manner of her seşit. by all manner of means muhakkak, her halde. by no manner of means katiyen, asla. He has no manners. Usul adap bilmez. Terbiyesizdir. to the manner born doğuştan kibar. in a manner of speaking bir manada.
 
Çeviri mannered
s. muayyen üslup veya hareket tarzı olan; yapma tavırlı. ill-mannered terbiyesiz. well-mannered nazik tavırlı, terbiyeli.
 
Çeviri mannerism
i. hususi bir tavır ve harekete fazla bağlı olma; yapma tavır; sanatta bir uslubu aşırı derecede kullanma. mannerist i. bir üslubu fazla kullanan sanatkar.
 
Çeviri mannerly
s., z. terbiyeli; z. nazikçe. mannerliness i. görgülülük, nezaket.
 
Çeviri mannish
s. erkek gibi (bilhassa kadın), erkeksi; erkeğe yakışır, erkekçe. mannishly z. erkek gibi. mannishness i. erkek gibi oluş.
 
Çeviri manoeuvre
bak. maneuver
 
Çeviri manometer
i. manometre, basıölçer. manomet'ric(al) s. manometreye ait.
 
Çeviri manor
i. malikâne; tımar, zeamet. manor house malikane konağı. manor'ial s. malikaneye ait.
 
Çeviri manpower
i. insan kuvveti; işçi sayısı, personel.
 
Çeviri manque
s., Fr. (mesleğinde) gayretli fakat başansız.
 
Çeviri mansard
i., mim. tepesi az meyilli eteği daha dik çatı.
 
Çeviri manse
i. papaz evi.
 
Çeviri manservant
i. (çoğ. menservants) uşak.
 
Çeviri mansion
i. büyük ve güzel ev, kaşane; eskiden malikane konağı.
 
Çeviri manslaughter
i. adam öldürme, insan katli; huk. önceden tasarlamadan adam öldürme, kasıtsız katil.
 
Çeviri manslayer
i. kasıtsız adam öldüren kimse.
 
Çeviri mansuetude
i., eski yumuşak huyluluk, munislik, uysallık.
 
Çeviri manta
i., manta ray biyol. tropikal sularda yaşayan ve altı metre kadar eni olan bir cins balık.
 
Çeviri mantel
i. şömine rafı ve kenarları. mantelpiece i. şömine rafı.
 
Çeviri mantelet
i. kısa manto; topçuları muhafazaya mahsus top kalkanı.
 
Çeviri mantic
s. kehanet veya peygamberliğe ait.
 
Çeviri mantilla
i. şal; kısa manto.
 
Çeviri mantis
i., praying mantis peygamber devesi, zool. Mantis religiosa.
 
Çeviri mantissa
i., mat. mantis, bir logaritmanın ondalık kısmı.
 
Çeviri mantle
i. kolsuz manto; örtü, örten şey; midye gibi kabuklu su hayvanlarını örten iç deri; lüks fitili, lüks gömleği; jeol. yer kabuğu ile yerözeği arasında kalan bir katman. mantled s. örtülü.
 
Çeviri mantua
i. 17. yüzyılda kadınların giydiği bol manto.
 
Çeviri manual
s., i. ele ait; el ile yapılan veya idare edilen; i. bir ilmin veya bir sanatın esaslarını toplayan küçük kitap, elkitabı; ask. talimname, kılavuz; müz. orgda tuş tertibatı, klavye. manual alphabet parmak hareketleriyle şekil verilen sağır-dilsiz alfabesi. manual labor amelelik; elle yapılan iş, ağır iş. manual training elişi eğitimi. manually z. el ile.
 
Çeviri manufacture
i., f. imal, yapma; mamulat; f. imal etmek, yapmak; yalandan icat etmek, uydurmak. manufacturer i. fabrikatör.
 
Çeviri manumit
f. (-ted, -ting) serbest bırakmak, azat etmek (köle). manumis'sion i. azat etme; azat edilme, serbest bırakılma.
 
Çeviri manure
i., f. gübre; f. gübrelemek. artificial manure suni gübre. barnyard manure ahır gübresi.
 
Çeviri manus
i. (çoğ. manus) anat. el; ön ayak; Roma hukukunda kocanın kansını idare etme hakkı.
 
Çeviri manuscript
i. (kıs. MS, çoğ MSS) bir eserin metni, müsvedde; el yazması kitap.
 
Çeviri manx
s., i. İngiltere'nin batısında bulunan Man adasına mensup; i. Man dili. the Manx Man ahalisi. Manx cat kuyruksuz bir çeşit kedi. Manxman i. Man adası yerlisi.
 
Çeviri many
s., i. (more, most) çok, sayıca çok, bir hayli; i. bir çoğu. the many halk yığınları. many-colored s. çok renkli, rengarenk. many-sided s. çok cepheli, kanşık. many a time çok kere, çoğu zaman. a good many birçok, hayli. a great many pek çok.
 
Çeviri maoism
i. Maoculuk.
 
Çeviri maori
i. Yeni Zeland yerlisi; Yeni Zeland yerlilerinin dili.
 
Çeviri map
i., f. (-ped,- ping) harita, plan; ( argo) surat; f. haritasını yapmak; ayrıntılarıyle planlamak. off the map ortadan kaybolmuş. put on the map k.dili (bir yerin) ismini duyurmak.
 
Çeviri maple
i. isfendan, akçaağaç, bot. Acer; bu ağacın sert kerestesi. maple leaf Kanadalıların milli işareti. maple sugar akçaağaç şekeri. maple syrup bu ağacın özünden alınan pekmez.
 
Çeviri maquis
i. maki; b.h. İkinci Dünya Savaşında Nazilere karşı savaşan Fransız direnme örgütü.
 
Çeviri mar
f. (-red, -ring) bozmak, sakatlamak, zarar vermek; şeklini bozmak. make or mar yapmak veya bozmak.
 
Çeviri marabou
i. Batı Afrika ve Hindistan'da bir çeşit iri leylek, zool. Leptoptilos; bu kuşun yumuşak tüyü; bir çeşit ince floş; böyle floştan yapılmış kumaş.
 
Çeviri marabout
i. bilhassa Kuzey Afrika'da Allahın adamı sayılan derviş; derviş türbesi; derviş inzivagâhı.
 
Çeviri maraschino
i. maraskin, acı kirazdan yapılan bir çeşit likör. maraschino cherry şurup içinde konserve edilmiş kiraz.
 
Çeviri marasmus
i., Yu., tıb. kuruyup zayıflama. marasmic s. bu illete ait.
 
Çeviri marathon
i. uzun mesafe koşusu, maraton.
 
Çeviri maraud
f. çapulculuk maksadıyle akın etmek, çapulculuk etmek. marauder i. çapulcu, yağmacı.
 
Çeviri marble
i., s., f. mermer; mermerden yapılmış sanat eseri veya kitabe; çoğ. mermer heykel koleksiyonu; mermer gibi düz, soğuk veya sert olan şey; bilye, misket, zıpzıp; çoğ. zıpzıp oyunu; s. mermer, mermerden; mermer taklidi, mermer gibi damarlı; mermer gibi soğuk, donuk, düz, beyaz veya hissiz olan; f. mermer taklidi boyamak, harelemek, ebrulamak. lose one's marbles (argo) aklını kaçırmak. marble-edged s. kenarı mermer gibi damarlı boyanmış, ebrulu (kitap). marbled s. mermer gibi damarlı, hareli, çeşit çeşit renkli, ebrulu; mermer döşeli.
 
Çeviri marc
i. posa, bilhassa üzüm posası, cibre.
 
Çeviri marcasite
i., min. demir sülfit, ak pirit.
 
Çeviri marcel wave
bir çeşit saç biçimi, marsel ondülasyonu.
 
Çeviri marcescent
s., bot. kuruduğu halde duşmeyen, sürekli.
 
Çeviri march
i. mart ayı.
 
Çeviri march
i. sınır, hudut; çoğ. ingiltere ile iskoçya veya ingiltere ile Gal arasındaki hudut sahaları.
 
Çeviri march
i., f. asker yürüyüşü; resmi yürüyüş; ilerleme, gidiş; asker yürüyüşü ile bir günlük yol; muntazam adımla yürüyüş; müz. marş; f. resmi yürüyüş yaptırmak; zorla yütmek, sevketmek; yürüyüş yapmak. march past geçit töreni. marching orders askere verilen hareket emri. funeral march cenaze marşı. forced march ask cebri yürüyüş, askere her zamankinden fazla yol yürütme steal a march belli etmeden üstünlük ka zanmak. wedding march düğün marşı
 
Çeviri marcher
i. yürüyen kimse, yürüyüş yapan kimse.
 
Çeviri marchioness
i. markiz, marki karısı.
 
Çeviri marchpan, marzi:pan
i. bir çeşit acıbadem kurabiyesi
 
Çeviri mardi gras
Katoliklerin büyük perhizinden önceki salı günü
 
Çeviri mare
i. kısrak. mare's nest hava alma, boşa çıkan buluş; karman çorman durum. mare'stail i. atkuyruğu, bot. Hippuris vulgaris; çok yüksekte olup bir noktadan yayılan hafif beyaz bulut.
 
Çeviri mare
i. (çoğ maria) astr. ayda koyu renkli düz saha.
 
Çeviri margarine
i. margarin.
 
Çeviri marge
i., şiir kenar.
 
Çeviri margin
i., f. kenar, hudut; son hadde yakın hal; ihtiyaçtan fazla para ile yer veya zaman; tic. maliyet fiyat ile satış fiyatı arasındaki fark;sayfa kenarı; tic. ihtiyat akçesi; f. kenarına yazmak; kenar yapmak. margin of safety emniyet payı. buy on margin yalnız ihtiyat akçesi yatırarak satın almak.
 
Çeviri marginal
s. kenarda olan, kenarda yazılı; verimi veya değeri kullanılışını lüzumsuz kılacak kadar düşük; son hadde yakın olan; psik. şuur dışında kalan, belirsiz şekilde hissolunan. marginally z. değeri az olarak.
 
Çeviri marginalia
i., çoğ. derkenarlar, çıkmalar, haşiyeler.
 
Çeviri marginate
f. yazı sayfasında kenar bırakmak.
 
Çeviri margosa tree
Hint tespih ağacı, bot. Melia azadirachta.
 
Çeviri marguerite
i. margrit, bot. Chrysanthemum frutescens.
 
Çeviri marian
i. Meryem Ana muridi; iskoçya kraliçesi Mary'nin taraftan olan kimse.
 
Çeviri marigold
i. kadife çiçeği, bot.Tagetes erecta. bur marigold su keneviri, bot. Bidens tripartita. corn marigold altıncık, bot. Chrysanthemum segetum.
 
Çeviri marihuana
bak. marijuana.
 
Çeviri marijuana
i. haşiş.
 
Çeviri marimba
i., müz. bir cins ksilofon.
 
Çeviri marina
i. yat limanı.
 
Çeviri marinate
f. (eti yumuşatmak için) zeytinyağlı salamurada bırakmak.
 
Çeviri marine
s., i. denize ait, denizle ilgili, denizden çıkan, denizel; deniz iş1erine veya gemilere ait denizsel; deniz kuvvetlerine ait; i. silahendaz; denizcilik; deniz kuwetleri. marine insurance deniz sigortası. marine stores gemi levazımı. mercantile marine ticaret filosu. Tell that to the marines . Külahıma anlat. Marine Corps A.B.D.'de silahendaz kuvvetleri.
 
Çeviri mariner
i. bahriyeli, gemici. mariner's compass gemici pusulası. master mariner ticaret gemisi kaptanı; kaptanlık diploması olan denizci.
 
Çeviri marionette
i. kukla .
 
Çeviri marital
s. evlenmeye ait; evlenme ile ilgili. marital rights evlilikte karı kocaya tanınan haklar. maritally z. evlenme bağIıIığında.
 
Çeviri maritime
s. deniz kenarında veya denize yakın; denizle ilişiği olan; denizciye mahsus; deniz seferleri ile ilgili. maritime law deniz hukuku. maritime power donanması olan devlet. maritime traffic deniz ticareti.
 
Çeviri maritza
i. Meriç nehri.
 
Çeviri marjoram
i., sweet marjoram mercanköşk, güvey otu, bot. Majorana hortensis. common marjoram, wild marjoram keklik otu, yer fesleğeni, bot. Origanum vulgare.
 
Çeviri mark
i. işaret, marka, alamet; damga; nişan, hedef; kâfi derece; şöhret, liyakat; den. iskandil savlası üzerinde kulaç işareti; not (ders); leke; yara yeri, iz. a bad mark kırık not, kötü. not beside the mark konu dışı, mevzudan dışarı. highwater mark suların en çok yükselme haddini gösteren işaret, doruk şizgisi. hit the mark nişanı vurmak; muvaffak olmak. make one's mark şöhret kazanmak. miss the mark hedefe isabet et memek; tam doğru olmamak; konu dışı olmak. of mark meşhur. Plimsoll mark seksen tondan fazla her gemide yazılması lüzumlu olan ve su hatlarını gösteren işaret. up to the mark istenilen derecede. wide of the mark hedeften uzak.
 
Çeviri mark
i. ilk Hristiyanlardan biri, Yani Ahdin ikinci kitabının yazarı, Markos.
 
Çeviri mark
f. isaretlemek, damga vurmak; ortaya çıkarmak; göstermek, meydana koymak; çizmek, yazmak, işaret etmek; sayı tutmak; not vermek; hatırda tutmak, mimlemek, dikkat etmek; tic. fiyat etiketi koymak. mark off hudutlarını çizmek. mark down fiyat indirmek. mark out hudutlarım çizmek; planını yapmak; seçip ayırmak. mark time yerinde saymak; durup beklemek. mark up çizmek; fiyat yükseltmek.
 
Çeviri mark
i. Alman parası, mark; eskiden bir gümüş veya altın tartısı.
 
Çeviri marked
s. ehemmiyetli, göze çarpan, belirgin; isaretlenmiş, damgası olan. a marked difference belli bir fark. a marked man süpheli adam; mimlenmiş adam. mark'edly z. ehemmiyetli derecede.
 
Çeviri marker
i. işaret koyan kimse, markacı; işaret, damga. magic marker ispirtolu kalem.
 
Çeviri market
i. pazar, çarşı; piyasa market basket pazar sepeti. market day pazarın kurulduğu gün. market garden bostan . market order komisyoncuya verilen piyasa fiyatına satma veya alma siparişi. market place pazar yeri. market town içinde pazar kurulan kasaba. market value piyasa fiyatı, piyasa değeri. a bad market düşük piyasa. grain market hububat borsası. money market para borsası. put on the market satışa çıkarmak. in the market satın almaya niyetli.
 
Çeviri market
f. mal satmak veya satışa çıkarmak; çarşıda alışveriş etmek.
 
Çeviri marketable
s .satılabilir.
 
Çeviri marketing
f. pazarlama; çarşıdan öteberi alma.
 
Çeviri marking
i. işaretler; çoğ. hayvanların tüy veya deri veya pullarının farklı renkleri; işaretleme. marking ink (çamaşır üzerine marka koymaya mahsus) sabit mürekkep.
 
Çeviri marksman
i. (çoğ. men) nişancı . marksmanship i. nişancılık.
 
Çeviri markup
i. alış ile satış fiyatlan arasındaki fark; fiyat yükselişi.
 
Çeviri marl
i., f. kireçli toprak, marn; f. kireçli toprakla gübrelemek; den. halat üzerine başka ince halat sarmak. marlaceous (marley' -şıs) s. kireçli toprağı olan. marly s. kireçli topraklı, marnlı.
 
Çeviri marlin
i. Kuzey Atlantik'te bulunan ve kılıçbalığına benzeyen bir balık.
 
Çeviri marline
i., den. iki kollu ince bir çeşit halat, mürnel.
 
Çeviri marlinespike
i. kavela.
 
Çeviri marlite
i. hava etkisine rağmen katı kalan bir çeşit marn.
 
Çeviri marmalade
i. portakal reçeli.
 
Çeviri marmoreal,-rean
s. mermere benzer, mermere ait, mermerden yapılmış.
 
Çeviri marmoset
i. ipek maymun, Orta ve Güney Amerika'da bulunan ufak bir maymun, zool. Callithrix jacchus.
 
Çeviri marmot
i. dağ sıçanı, bobak, zool. Marmota.
 
Çeviri maronite
i. Maruni.
 
Çeviri maroon
i., s. kestane rengi, maron.
 
Çeviri maroon
f. bir kimseyi ıssız ada veya kıyıya çıkarıp yalnız bırakmak.
 
Çeviri marquee
i. kapı önü tentesi; büyük çadır, otağ; afiş.
 
Çeviri marquetry
i. mobilyacılıkta kakma işi.
 
Çeviri marquis
i. marki.
 
Çeviri marquise
i. markiz.
 
Çeviri marquisette
i. markizet, bir çeşit ince dokuma.
 
Çeviri marriage
i. evlenme, izdivaç, evlilik; birleşme. marriage bed yeni evlilerin ilk gece yattıkları yatak; nikahın verdiği hak ve vazife. marriage broker para karşılığında çöpçatanlık yapan kimse. marriage certificate evlenme cüzdanı. marriage license nikâh kâğıdı evlenme izni. marriage portion çeyiz. marriage settlement evlenirken ka rarlaştınlan gelir tahsisi. marriage vows evlenme taahhütleri. civil marriage medeni nikah
 
Çeviri marriageable
s. evlenecek yaşta, yetişmiş.
 
Çeviri married
s. evli; evliliğe veya evlilere ait.
 
Çeviri marron
i. iri kestane. marron glace kestane sekerlemesi.
 
Çeviri marrow
i. ilik; öz. marrowbone i. ilik kemiği; çoğ. çapraz iki kemik. marrowfat i. bir çeşit bezelye. chilled to the marrow soğuk iliğine geçmiş, iliğine kadar üşümüş. spinal marrow murdar ilik, omurilik. vegetable marrow sakız kabağı, bot. Cucurbita. pepo marrowy s. ilik gibi, ilik dolu.
 
Çeviri marry
(ünlem), (eski) Ya! Acayip! Aman Allahım !
 
Çeviri marry
f. evlenmek; evlendirmek, nikah kıymak; evermek; birleşmek, birleştirmek.
 
Çeviri mars
i. Eski Romalılarda savaş tanrısı; astr. Merih. i.
 
Çeviri marseille
i. bir cins kalın pamuklu kumaş.
 
Çeviri marseille(s)
Marsilya.
 
Çeviri marsh
i. batak, bataklık. marsh fever sıtma, malarya. marsh gas bataklıktan çıkan metan gazı. marsh grass gö1otu. marsh hen su tavuğu, zool. Fulica atra; su yelvesi, zool. Rallus aquaticus. marsh mal low hatmi, bot. Althaea officinalis. marsh marigold çuhaçiçeği, bot. Primula veris. marsh tea Girit ladeni, bot. Cistus creticus marsh. titmouse bataklık bastankarası, zool. Parus palustris.
 
Çeviri marshal
i., f. (-ed, -ing veya -led, -ling) ask. mareşal müşür; teşrifatçı, protokol görevlisi; polis müdürü; f. sıraya koymak, tanzim etmek; önüne düşüp götürmek. field marshal mareşal, müşür.
 
Çeviri marshmallow
i. lokuma ben zer bir çeşit hafif şekerleme.
 
Çeviri marshwort
i. su maydanozu, bot. Apium nodiflorum.
 
Çeviri marshy
s. bataklığa ait, bataklık gibi; bataksal; bataklı. marshiness i. bataklık hali.
 
Çeviri marsupial
s., i., zool. keseli; i. keseli hayvan.
 
Çeviri mart
i. çarşı pazar.
 
Çeviri martellotower
eskiden düşman akınlarına karşı deniz kıyısında inşa edilen yuvarlak kule seklinde kale.
 
Çeviri marten
i. zerdeva; zerdeva kürkü. beech marten sarı gerdanlı zerdeva. pine marten, stone marten beyaz gerdanlı zerdeva.
 
Çeviri martial
s. harbe ait, savaşa özgü; askeri; cesur, savaşçı. martial law örft idare, sıkıyönetim. martially z. askerce, cesurca.
 
Çeviri martian
s., i. Merih'e ait; i. Merih'te yaşadığı farzolunan kimse, Merihli.
 
Çeviri martin
i. kırlangıç. house martin pencere kırlangıcı, sehir kırlangıcı, zool. Delichon urbica. sand martin kum kırlangıcı, zool. Riparia riparia
 
Çeviri martinet
i. sert amir.
 
Çeviri martingale
i. şahlanmasına engel olmak için beygirin dizgin veya geminden kolanına bağlanan kayış. martingal kayışı; den. cıvadra sakalı, kör baston, dikme kösteği.
 
Çeviri martini
i. martini, vermut ve cin kanşımı bir içki.
 
Çeviri martlet
i. kırlangıç .
 
Çeviri martyr
i., f. şehit; bir amaç uğruna ölen veya işkenceye katlanan kimse; uzun müddet ıstırap çeken kimse; f. şehit etmek; işkence etmek, haksızlığa uğratmak. make a martyr of mazlum mevkiine koymak.
 
Çeviri martyrdom
i. şehit olma, şehitlik. the crown of martyrdom cennette şehitlere verilecek taç.
 
Çeviri martyrize
f. şehit etmek, şehit kılmak; şehit olmak.
 
Çeviri martyrology
i. şehitler listesi; şehitler menkıbesi.
 
Çeviri martyry
i. bir şehidin adına yapılan anıt.
 
Çeviri marvel
i., f. (-ed, -ing veya -led, -ling) harika, mucize; hayret uyandıran şey; f. hayret etmek, şaşmak, garip bulmak.
 
Çeviri marvelous
s. acayip, garip, hayret verici, olağanüstü; k.dili nefis, çok iyi marvelously z. hayret verici şekilde.
 
Çeviri marxian
s., i. Karl Marx'a veya kuramına ait; i. Marksizm taraftarı. Marxism i. Marksizm. Marxist i., s. Marksist.
 
Çeviri mary
i. Hazreti Meryem, Meryem Ana.
 
Çeviri maryjane
i., Mary Jane A.B.D., (argo) haşiş.
 
Çeviri marzipan
bak. marchpane
 
Çeviri masc
kıs. masculine.
 
Çeviri mascara
i. sürme, rastık, rimel.
 
Çeviri mascot
i. uğur getirdiği farz olunan hayvan ile eşya veya kimse, maskot.
 
Çeviri masculine
s., i. erkeğe ait; erkeğe mahsus; erkeksi, erkek gibi (kadm); gram eril; i. erkek; gram eril cins; gram eril kelime. masculin'ity i. erkeklik.
 
Çeviri maser
i., fiz. düzenli frekansı olan ve elektromanyetik dalgalar meydana getiren veya frekans ve görünüşü aynen muhafaza ederken bu dalgaları kuvvetlendiren herhangi bir tertibat, meyzer.
 
Çeviri mash
i., f. lapa; hayvanlara yedirilen sıcak lapa; bira yapmak için ezilmiş arpa ile su karışımı; f. ezilmiş arpayı su ile karıştırmak; ezip lapa yapmak; ezmek, püre yapmak. mashed potatoes patates püresi.
 
Çeviri masher
i ezen kimse veya şey; (argo) kadın peşinde koşan sahte aşık, çapkın erkek.
 
Çeviri mask
i. maske; alçı veya balmumundan yapılmış yüz kalıbı; maskeli kimse; ask. bir bataryayı veya askeri harekâtı düşman gözünden saklamak için yapılan çeşitli tertipler, kamuflaj, alalama; köpek veya tilki başı. death mask ölünün alçıdan yapıl mış yüz kalıbı. throw off the mask maskesini indirmek, gerçek niteliğini ortaya koymak.
 
Çeviri mask
f. maske ile örtmek, maskelemek, gizlemek; ask. bir bataryayı veya askeri harekatı düşman gözünden saklamak, kamufle etmek, alalamak; maske takmak, kılık değiştirmek. masked ball maskeli balo. masking tape özellikle boyacılıkta kullanlıan yapışkan kağıt bant.
 
Çeviri maskalong,maskinonge
bak. muskellunge.
 
Çeviri masker , masquer
i. maskeli kimse.
 
Çeviri maslician
i. sihirbaz, büyücü, af suncu; gözbağcı, hokkabaz.
 
Çeviri masochism
i. mazoşizm.
 
Çeviri mason
i., f. duvarcı, taşçı; b.h. mason, farmason; f. taş veya tuğla ile örmek.
 
Çeviri masonic
s. mason veya farmasonluğa ait.
 
Çeviri masonry
i. taşçılık veya duvarcılık sanatı veya işi; b.h. farmasonluk, masonluk.
 
Çeviri masque
i. aktörlerin maske giydikleri eski usul sahne oyunu; maskeli balo.
 
Çeviri masquer
bak. masker.
 
Çeviri masquerade
i., f. maskeli balo; maskeli balo kostümü; sahte tavır; f. maskeli eğlenceye katılmak; sahte tavır takınmak, olduğundan başka türlü görünmek. masquerader' i maskeli kimse, maskara, karnaval.
 
Çeviri mass
i. Katolik kiliselerinde ekmek ve şarabın takdisi ayini (Aşai Rabbani); bu ayine mahsus müzik. High Mass bu ayinin müzikli ve eksiksiz merasimi. Low Mass bu ayinin basit şekli. Black Mass ölüler için yapılan ayin; küfür ile icra edilmiş Aşai Rabbani ayini, şeytana tapmak için düzen lenen ayin.
 
Çeviri mass
i., f. parça, top, kütle, külçe, yığın, küme; çokluk; hacim, cisim; fiz. herhangi bir cisimde bulunan madde miktarı, kütle; f. yığın halinde toplamak; ask. asker yığmak. mass media kitle iletişim, halka bilgi dağıtmak için çeşitli vasıtalar. mass meeting çoğunlukla siyasi tartışma gayesiyle düzenlenmiş halka açık genel toplantı. mass movement geniş halk hareketi. mass production toptan üretim .the masses halk küt lesi, avam.
 
Çeviri massacre
i., f. kılıçtan geçirme, katliam, kırım; f. katletmek, kılıçtan geçirmek, kırıp geçirmek.
 
Çeviri massage
i., f. masaj, ovma, ovuşturma; f. masaj yapmak, ovmak.
 
Çeviri masseur
i. masajcı, masör.
 
Çeviri masseuse
i. masajcı kadın.
 
Çeviri massicot
i boya maddesi olarak kullanılan sarı toz halinde kurşun oksidi.
 
Çeviri massif
i. dağ kitlesi; boyuna veya enine dereler olan dağlık bir bölgenin ortasındaki kütle; yerinden oynamış ve dört tarafı çatlaklarla donanmış yekpare yerküre parçası.
 
Çeviri massive
s. ağır, iri, cüsseli, iri yapılı; min. som, yekpare; muazzam, tesirli massively z. yekpare halde; çok ağır olarak. massiveness i. ağırlık ve irilik.
 
Çeviri massy
s. iri bir tek parçadan ibaret; ayrı ve büyük, içi dolu.
 
Çeviri mast
i. direk, gemi direği. before the mast gemi tayfalığı mevkii.
 
Çeviri mast
i. palamut veya kayın kozalağı ve kestane gibi ağaç yemişi (özellikle domuzlara yem olarak kullanılır).
 
Çeviri master
i. efendi, sahip, patron, amir; usta; dini lider; üstat, büyük sanatçı; ing. erkek öğretmen; üniversitede bachelor'dan bir yüksek derece veya bu dereceyi alan kimse; yönetici; örnek, numune, kopya edilecek şey; teksir kalıbı; mumlu kâğıt; kü çük bey; kaptan. Master of Arts (kıs MA) bak. art master of ceremonies teşri fatçı, protokol görevlisi. Master of Science (kıs MS) teknik okulların verdiği Master derecesi veya bu dereceyi alan kimse; lisans üstü fen diploması be master of ustası olmak. be one's own master başına buyruk olmak. Grand Master şövalyeler ile masonlarda büyük üstat. old masters eski üstatlar (özellikle Rönesans devrindeki italyan ressamları). the Master Hazreti isa; üstat.
 
Çeviri master
s. baş, ana, temel, esas, asıl. master builder mimar; yapı ustası, kalfa. master copy teksir kalıbı; mumlu kâğıt; ana metin. master key aynı cinsten bir takım kilitleri açan anahtar, ana anahtar. master plan ana plan. master stroke çok ustalıklı iş, maharetli iş; kesin başarı. master switch elek. ana anahtar. master touch usta eli; yerinde söz veya davranış.
 
Çeviri master
f. yenmek, galip gelmek, hakkından gelmek; iyice öğrenmek; idare etmek, hakim olmak.
 
Çeviri masteratarms
i. savaş gemisinde güvenlik görevlisi.
 
Çeviri masterful
s. amir, buyurucu; hükmeden; üstada yakışır; idare kuvveti olan. masterfully z. amirane. masterfulness i. amirlik.
 
Çeviri mastermind
i., f. baş yönetici, işi çeviren kimse; f çekip çevirmek.
 
Çeviri masterpiece
i. şaheser, üstün eser; harika.
 
Çeviri mastership
i. yöneticilik, yönetim; ustalık.
 
Çeviri mastery
i. hüküm, idare; üstünlük, hakim olma; hüner, maharet; üstatlık.
 
Çeviri masthead
i. direk ucu; gazete veya mecmuada yöneticiler listesi.
 
Çeviri mastic
i. sakız ağacı, bot. Pistacia lentiscus; sakız: macun; sakızlı rakı, mastika.
 
Çeviri masticate
f. çiğnemek, dişlerle çiğneyip ezmek. mastica'tion i. çiğneme. mas'ticatory i., s. çiğnenen şey, çiklet, sakız; s. çiğnemekle ilgili
 
Çeviri mastiff
i. mastı (köpek).
 
Çeviri mastitis
i., tıb meme iltihabı.
 
Çeviri mastodon
i. yalnız fosili bulunan mamuta benzer fil.
 
Çeviri mastoid
s., i., anat. birçok memeli hayvanda kulak arkasındaki yuvarlak kemik çıkıntısına ait; bu kemik çıkıntısına yakın; kadın memesi biçiminde, meme başı şeklinde; i. şakak kemiğinin mastoid çıkıntısı; kulak arkasındaki çıkıntılı kemik. mastoid process mastoid çıkıntısı.
 
Çeviri masturbate
f. istimna etmek. masturba'tion i. istimna.
 
Çeviri mat
i., f. (-ted, -ting) hasır; paspas; bardak veya vazo altllığı; arap saçı gibi bir birine dolaşmış yığın; f. hasır ile örtmek; bükerek veya keçeleştirerek hasıra benzetmek; hasırlaşmak, keçeleşmek; düğümlenmek, bir birine dolaşmak, çitişmek.
 
Çeviri mat
i., f. (-ted, -ting) s. resim ve çerçeve arasındaki karton kenar; matb. hurufat kalıbı, matris; mat. yüzey; yüzeyi matlaştırıcı alet; f. matlaştırmak; resim etrafına karton çerçeve geçirmek; s. mat, donuk.
 
Çeviri matador
i. matador, boğa güreşçisi; bazı iskambil oyunlannda esas kozlardan biri.
 
Çeviri match
i. eş, akran, denk, benzer; tam kopya; tamamlayıcı şey; uygun çift; evlenme; evlenme kararı; eşliğe uygun kimse; rakip; maç, karşılaşma, müsabaka. meet one's match hakkından gelecek birine rast gelmek, rakibi ile karşılaşmak.
 
Çeviri match
f. uymak, benzemek; eşlemek; uydurmak; karşılaştırmak; geçmek, üstün gelmek; yazı turada karşılaştırmak üzere iki para atmak; geçirmek, birbirine tutturmak; birleştirmek evlendirmek. matching fund bağışların toplamına eşit miktarda yapılan şartlıbağış. matching funds şartlı bağışı eşitleyen küçük bağışlar.
 
Çeviri match
i. kibrit; fitil. ordinary match herhangi bir yere sürtünmeyle ateş alan kibrit. safety match yalnız kutusunun eczalı kenarına çakılınca ateş alan kibrit.
 
Çeviri matchbox
i. kibrit kutusu.
 
Çeviri matchless
s. eşsiz, emsalsiz, rakipsiz.
 
Çeviri matchlock
i. fitilli tüfek.
 
Çeviri matchmaker
i. çöpçatan kimse: atletizm karşılaşmasını düzenleyen kimse; kibrit imalâtçısı.
 
Çeviri matchmark
i. bağlantı işareti, bağlama markası.
 
Çeviri matchwood
i. kibrit yapmaya yarayan kereste; kibrit çöpü gibi ufak tahta parçaları.
 
Çeviri mate
i. Paraguay çayı.
 
Çeviri mate
i., f. eş, misil; karı, koca, eş; çift hayvanın erkek veya dişisi; arkadaş; den. ticaret gemisinde ikinci kaptan, muavin; f. eşlemek; evlendirmek; evlenmek; çiftleştirmek; çiftleşmek; uymak; mat etmek.
 
Çeviri matelote
i. şaraplı balık yahnisi.
 
Çeviri mater
ing., k.dili anne.
 
Çeviri materfamilias
i. kadın aile reisi.
 
Çeviri materia medica
i. tıbbi maddeler; tedavide kullanılan maddelerle ilgili tıp dalı.
 
Çeviri material
s., i. maddi, özdeksel, cismani; bir şeyin esasına ait; bedensel; önemli, mühim, gerekli; to ile değgin, etkili; i. madde, malzeme; çoğ. gereçler; bez, dokuma, kumaş. material wellbeing maddi refah. materials science maddelerin kullanım ve nitelikleri ile uğraşan bilim dalı . raw material hammadde. writing materials yazı malzemesi.
 
Çeviri materialism
i özdekçilik, maddecilik, materyalizm.
 
Çeviri materiality
i. maddilik, cismanilik; maddiyet; lüzum, önem.
 
Çeviri materialize
f. maddileşmek, cisim haline girmek, cisimleşmek; gerçekleşmek; maddileştirmek; maddi bir nitelik vermek; cisim vermek (ruh), tecelli ettirmek. materializa'tion i. maddileştirme,maddileşme, cisimlenme.
 
Çeviri materiel
i. levazım, malzeme, materyel, gereç.
 
Çeviri maternal
s. anneliğe ait, anneye yakışır; anne tarafından gelen. maternal aunt teyze. maternal grandmother anne anne. maternal uncle dayı. maternally z. anne gibi; anne tarafından.
 
Çeviri maternity
i. analık, annelik hali. maternity dress. hamile elbisesi maternity hospital doğumevi, doğum hastanesi.
 
Çeviri math
i., A.B.D., k.dili matematik math. kıs. mathematics.
 
Çeviri mathematical
s. matematikle ilgili, kesin, tam. mathematically z. matematik yönünden.
 
Çeviri mathematics
i. matematik. abstract veya pure mathematics kuramsal matematik. applied mathematics . uygulamalı matematik. higher mathematics yüksek matematik. mathemati'cian i. matematikci.
 
Çeviri maths
i., ing., k.dili matematik.
 
Çeviri matiere
i., Fr. sanat unsuru.
 
Çeviri matinee
i. matine.
 
Çeviri mating
i. çiftleşme, çiftleştirme. mating season çiftleşme mevsimi.
 
Çeviri matins
i., çoğ., kil. gece yarısı veya sabaha karşı bazı Hıristiyanlar tarafından yapılan ibadet; Anglikan kilisesinde sabah ibadeti.
 
Çeviri matrass
i. uzun boğazlı imbik.
 
Çeviri matriarch
i. aile veya kabile reisi kadın matriar'chal s. ana hâkimiyetine ait, anaerkil. matriar'chate i. anaerkil toplum.
 
Çeviri matriarchy
i. anaerki.
 
Çeviri matricide
i. ana katli; ana katili, anasını öldüren kimse. matricid'al s. ana katiline veya katilliğine ait.
 
Çeviri matriculate
f. kaydetmek; öğrenci olarak kaydedilmek (bilhassa üniversiteye). matricula'tion i. öğrenci kaydı; ing. olgunluk imtihanı.
 
Çeviri matrimonial
s. evlenmeye ait. matrimonially z. evlenmeye ait; evlenme suretiyle.
 
Çeviri matrimony
i. evlenme, izdivaç, evlilik; evlenme merasimi; bir kâğıt oyunu.
 
Çeviri matrix
i. (çoğ. matrices, matrixes) bir cisme şekil veren veya dayanak olan şey; biyol. hücreler arasında bulunan madde; anat. dölyatağı, rahim; matb. hurufat kalıbı, matris; jeol. fosil, billur veya başka bir mineralin kaya içinde bıraktığı iz; jeol. gang; mat. değişkenler arasındaki ilgiyi gösteren tablo.
 
Çeviri matron
i. bilhassa çocuğu olan orta yaşlı evli kadın; bir müessesenin iç idaresiyle görevli kadın; hastane ve yetimhane gibi müesseselerde amir kadın. matron of honor nedime. matronhood i. ana olma hali. matronly s. ana gibi, anaya yakışır; toplu, dolgun; ağır başlı (kadın).
 
Çeviri matted
s. hasırlarla örtülmüş; keçeleşmiş.
 
Çeviri matter
i. özdek, madde, cevher, cisim; konu, iş, husus, mesele; vesile; fark, önem; öz; yaklaşık miktar; cerahat, irin; fels. özdek; posta maddesi; matb. baskıya hazır hurufat; matb. dizilecek metin, müsvedde; man. bir önermenin kapsadığı husus; şikâyet veya pişmanlık sebebi. a matter of two dollars iki dolar meselesi. as a matter of course tabii olarak, işin tabii gidişine göre. as a matter of fact işin doğrusu, hakikatte. for that matter ona gelince; hatta. in the matter of konusunda, hususunda. It's no laughing matter işin şakası yok şakaya gelmez .No matter Önemi yok Mühim değil Zararı yok. no matter how difficult ne kadar güç olursa olsun printed matter basma, matbua. reading matter okunacak şey. What's the matter? Ne var? Ne oldu?
 
Çeviri matter
f. ehemmiyeti olmak, önemi olmak, önem taşımak, bir şey ifade etmek; cerahatlenmek. What does it matter? Ne önemi var? Ne olur ki?
 
Çeviri matteroffact
s. tabii, alelade; hayale kapılmaz, heyecansız.
 
Çeviri mattery
s. cerahatli; çapaklı.
 
Çeviri matthew
i. Hazreti isa nın on iki havarisinden biri olup ismini dört incilden birine veren, Matta; Matta incili.
 
Çeviri matting
i. hasır, hasır örgüsü; hasır örme.
 
Çeviri mattock
i. kazma.
 
Çeviri mattress
i. yatak, şilte, uzun minder; su kenarlarında aşınmayı durdurmak için kıyı önüne çekilen çalı ve sırıktan örülmüş engel. spring mattress yaylı yatak.
 
Çeviri maturate
f. olgunlaşmak; tıb cerahat toplamak. matura'tion i. olma veya olgunlaşma, yetişme, kemale erme; cerahat toplama. mat'urative s. olgunluğa götüren, erginleştiren; cerahat top laylcı
 
Çeviri mature
f. kemale erdirmek, olgunlaştırmak; olmak, olgunlaşmak, kemale ermek; vadesi gelmek.
 
Çeviri mature
s. olgunlaşmlş, olmuş, kemale ermiş, ergin, olgun; iyi hazırlanmlş, tamam; vadesi gelmiş. mature de liberation iyi ve uzun düşünme. maturely z. olgunca; tamamen, dikkatle. matureness i. olgunluk, kemal. maturity i. olgunluk hali; vade.
 
Çeviri matutinal
s. sabaha ait, sabahleyin olan, erken.
 
Çeviri matzo , matzah
i. (çoğ. matzot, matzos) hamursuz ekmek.
 
Çeviri maudlin
s. aşırı duygusal; sarhoşluk tesiriyle yersiz olarak ağlayan veya aşırı derecede duygulanan.
 
Çeviri maugre , -ger
(edat), (eski) rağmen, bakmayarak.
 
Çeviri maul
i., f. tokmak; f. dövmek, berelemek, ezmek; hırpalamak: A.B.D. yarmak.
 
Çeviri maulstick , mahlstick
i. ressamın çalışırken sağ kolunu dayadığı değnek.
 
Çeviri maumau
Kenya'da tedhişçi bir gizli örgüt.
 
Çeviri maumau
f., A.B.D., (argo) yıldırmak.
 
Çeviri maund
i. doğu memleketlerinde yerine göre degişen bir ağırlık ölçüsü (Hindistan' da geçerli ağırlık ölçüsü birimi 37,33 kilodur).
 
Çeviri maunder
f. anlaşılmaz veya tutarsız bir şekilde konuşmak; aylak aylak dolaşmak.
 
Çeviri maundy
i. Katoliklerde fakirlerin ayaklarını yıkama ayini. Maundy Thursday paskalyadan evvelki perşembe günü.
 
Çeviri mauritania
i. Moritanya.
 
Çeviri mauritius
i. Mauritius Adası.
 
Çeviri mauser
i., tic. mark. mavzer.
 
Çeviri mausoleum
i. sanatla süslenmiş büyük türbe, mozole; eski Karya kralı Mausolus için Bodrum'da inşa edilmiş olan ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan türbe.
 
Çeviri mauve
i. leylak rengi, pembeye bakan açık mor; anilinden çıkarılan mor boya.
 
Çeviri maverick
i., A.B.D. damgalanmamış ve sahipsiz dana, başıboş buzağı; A.B.D., k.dili toplum kurallarına uymayan kimse; parti disiplinine uymayan politikacı.
 
Çeviri mavis
i. pas rengi ardıçkuşu.
 
Çeviri maw
i. boğaz, memeli hayvanların veya balığın gırtlak veya çenesi; kursak: mide; k.dili, leh. anne.
 
Çeviri mawkish
s. tiksindirici, iğrenç, tatsız; tiksindirici surette hisli.
 
Çeviri max
kıs. maximum.
 
Çeviri maxi
i., s. maksi, ayak bileğine kadar uzanan (giysi); uzun, iri.
 
Çeviri maxilla
(çoğ. lae) i. çene kemiği, memeli hayvanların bilhassa üstçene kemiği. max'illar(y) s. çene kemiğine ait . maxillary gland biyol. çene altı bezi.
 
Çeviri maxim
i. kural, düstur; vecize, mesel.
 
Çeviri maximal
s. azami, en büyük, en fazla. Maximalist i. aşırı sol kanat üyesi (bilhassa eski Rus Sosyalist partisinde).
 
Çeviri maximite
i. kuvvetli bir patlayıci madde.
 
Çeviri maximize
f. azami hadde çıkarmak; bir prensibi en geniş anlamıyle yorumlamak.
 
Çeviri maximum
i., s. (çoğ. -ma veya -mums) azami derece, maksimum; gaye; s. azami, en çok, en ziyade. maximum pressure mak. azami basınç.
 
Çeviri may
i. mayıs ayı; gençlik, bahar, hayatın ilkbaharı. May apple Amerika'ya mahsus ve meyvası yenir bir bitki, bot. Podophyllum peltatum. May bug mayıs boceği.zool. Melolontha vulgaris. May day 1 mayıs, Bahar Bayramı. May Duke pembe kiraz, sultaniye kirazı, bir çeşit ekşi kiraz .May queen Bahar Bayramı kraliçesi olarak seçilen genç kız. Maying i. Bahar Bayramını kutlama.
 
Çeviri may
f. (3. tek. sahıs may; geçmiş zaman might) bilmek, -meli, -malı (izin, imkan, ihtimal gibi durumlan ifade eden yardımcıı fiil).
 
Çeviri maya
i. eskiden Orta Amerika yerlilerinin ileri uygarlığa sahip bir aşireti; Maya'ların dili.
 
Çeviri maya
i., Hinduizm büyü, afsun.
 
Çeviri maybe
z. belki, olabilir.
 
Çeviri mayday
i. uluslararası radyo imdat, işareti.
 
Çeviri mayflower
i. bir tur alıç.
 
Çeviri mayflower
i. 1620 tarihinde ingiltere'den Amerika'ya meşhur bir göçmen kafilesini götüren geminin ismi.
 
Çeviri mayfly
i. mayıs sineği.
 
Çeviri mayhap
z., (eski) belki de olabilir.
 
Çeviri mayhem
i., huk. dövüşe yarar uzuvlarından birini sakatlayarak bir kimseyi müdafaasız bırakma suçu; kargaşa.
 
Çeviri mayonnaise
i. mayonez.
 
Çeviri mayor
i. belediye reisi Lord Mayor Büyük Britanya'da Londra gibi belirli bazı şehirlerde belediye reisi. mayoralty i. belediye reisliği. mayoress i. belediye reisi'nin karısı; kadın belediye reisi.
 
Çeviri maypole
i. Bahar Bayramında halkın etrafında dans ettiği çiçeklerle süslü direk.
 
Çeviri mazdaism
i. Zerdüştlük.
 
Çeviri maze
i. yolları şaşırtacak derecede karışık yer, labirent; şaşkınlık, hayret.
 
Çeviri mazurka
i. Leh. dansı veya dans havası, mazurka..
 
Çeviri mazy
s. dolaşık, karışık; şaşkınlığa düşmüş. mazily z. dolaşık ve karışık olarak maziness i. dolaşıklık, karışıklık.
 
Toplam 625 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com