locals., i. mevzii, mevkii, mahalli, yöresel; belirli bir yere ait; mec. dar, sınırlı; i. her istasyonda duran tren; banliyö treni; gazetede mahalli haber. local authority huk. mahallin en yüksek sivil makamı, mahalli idare. local color sanatta ve edebiyatta işlenilen yöresel özellikler. local government mahalli idare. local option bir şehir veya bölge ahalisinin kendi yerlerinde içki yasağı olup olmamasına karar verme hakkı. locally z. mevzii olarak, mahalli olarak.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
localei. mahal, yer, yöre, özellikle belirli bir olayın geçtiği yer.
localismi. mahalli şive veya adet; belirli bir yer için beslenilen sevgi; yerli şeye rağbet; belirli bir yere bağlılık.
localityi. yer, mevki, mahal, mevzi, mekan; bir şeyin bulunduğu yer.
localizef. belirli bir yere sınırlamak; yerini bulup belirtmek. localiz'able s. sınırlanabilir. localiza'tion i. sınırlama, yerini belirtme.
locatef. bir yerde iskân etmek, yerleştirmek; yerini tayin etmek; tam yerini keşfetmek; k.dili sakin olmak, oturmak.
locationi. yer, mahal, mekân, mevki; iskân, sakin olma; huk. kiraya verme. on location stüdyo dışında yapılan filim veya televizyon çalışması.
locativei., s. bazı kaynaşık dillerde yer gösteren isim hali, ismin -de hali; s. bu şekildeki isimlere ait.
Toplam 8 sonuç listeleniyor