Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'lin' sonuçları
Çeviri linage
i. bir yazıdaki satır sayısı; sıraya dizme.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri linchpin
i. tekerleğin dingil çivisi.
 
Çeviri lincoln green
Lincoln şehrinde yapılan yeşil bir kumaş; bu kumaşın rengi.
 
Çeviri linden
i. ıhlamur ağacı, bot. Tilia europaea. linden tea ıhlamur, ıhlamur çiçeğinden yapılan çay.
 
Çeviri line
i. çizgi, yol, hat; ip, sicim; iplik; çoğ. dizgin; ölçme ipi; olta ipi; satır, mısra; hudut hattı; seri, dizi; ekvator çizgisi; enlem veya boylam dairesi, mat. eni ve kalınlığı olmayan çizgi, geometrik çizgi; plan, desen, şekil; sıra; kısa mektup, pusula, not; hareket tarzı; fikir silsilesi; hiza; belirli bir cins veya marka mal; tiyatro rol, kısım; vapur şirketi; tarik, yol, hat; ask. savunma hattı, saf, sıra; den. saf halinde yanyana giden gemi kafilesinin meydana getirdigi hat; silsile, sıra; nesep, soy; saha, çığır; meslek, hizmet, meşguliyet; bir pusun on ikide birini teşkil eden ölçü çizgisi; argo kandırıcı sözler, ikna edici sözler. line engraving çizgilerle hakkedilmiş resim kalıbı; tire klişesi. lineofbattle ship eskiden savaş hattı gemisi. line of vision görüş hattı. line squall bora, fırtna. line up sıraya girmek; tarafını tutmak; sıralamak; kıyas etmek,karşılaştırmak. all along the line sıra boyunca bring into line sıraya getirmek. branch line şube hattı, kol: asıl işe ek olarak yapılan ikinci derecede iş. draw the line bir şeyi reddetmek, yapmamak. drawn up in line saf tutmuş. have a line on hakkında bilgi almak, bilgisi olmak. hold the line değişikliğe karşı olmak; telefonu kapatmamak. in line for kazanma ihtimali olan. in line with uygun; bir hizada. in my line kabiliyet veya faaliyet alanımda. main line ana hat, anayol; başlıca iş. on a line aynı hizada, bir sırada. on the line peşin (ödeme). out of line aynı fikirde olmayan; itaatsiz; uyuşmamış. read between the lines yazılı olanından fazlasını okumak, bir yazıdaki kapalı anlamı keşfetmek. the color line beyaz insanların diğer ırklarla aralarında gözettikleri fark. the line ekvator; ordu veya donanma. toe the line bir kanun veya kurala itaat etmek veya ettirmek. What's your line? Ne işle uğraşıyorsunuz?
 
Çeviri line
f. çizgilerle göstermek; altına veya üstüne çizgi çekmek; dizmek, bir sıraya koymak; çizgilerle doldurmak. line up sıraya girmek, sıra meydana getirmek.
 
Çeviri line
f. içine astar koymak, astarlamak; kaplamak; doldurmak.
 
Çeviri lineage
i. soy, nesil, nesep, silsile.
 
Çeviri lineal
s. doğrudan doğruya soydan olan. lineally z. doğrudan doğruya (nesep veya sülâle).
 
Çeviri lineament
i., gen. çoğ. çehrenin başlıca hatları, ayırt edici özellik.
 
Çeviri linear
s. çizgilerden ibaret, çizgiye ait, çizgisel; aynı istikameti haiz; mat. yalnız bir derecelik niceliklere ait, doğrusal; bot. pek ince ve uzun (yaprak) linear equation mat. doğrusal denklem. linear measure uzunluk öIçüsü, boy ölçüsü. linear perspective resimde görünen şeylerin uzaklıkları oranında küçülmeleri.
 
Çeviri lineate -ated
s. çizgili. linea'tion i. üzerine çizgiler çizme.
 
Çeviri lineman
i. telgraf veya demiryolu hatlarını döşeyerek kontrol ve tamir eden memur; ölçü şeridi veya zincirini taşıyan kimse.
 
Çeviri linen
s., i. keten; i. keten kumaş; keten çamaşır; masa örtüleri ve yatak çarşafları.linen draper İng. manifaturacı. wash one's dirty linen in public kirli çamaşırlarını meydana dökmek.
 
Çeviri liner
i. vapur şirketine ait gemi; yolcu uçağı; çizgiler meydana getiren kimse veya şey; astar takan kimse; astar.
 
Çeviri linesman
i. telefon veya elektrik hattı işçisi; bazı top oyunlarında çizgileri ve kazanılan veya kaybedilen mesafeleri göz- leyen yardımcı hakem, yan hakem.
 
Çeviri lineup
i. yoklamada sıraya girme; spor oyuna başlamadan oyunculann yerlerini alması; sıra tutma; sıra; program.
 
Çeviri ling
sonek isimde küçültme meydana getiren ek: duckling.
 
Çeviri ling
i. kuzey denizlerine mahsus ve morina balığına benzer eti yenir bir balık, zool. Molva molva.
 
Çeviri ling
i. süpürgeotu, bot. Calluna vulgaris.
 
Çeviri linger
f. ayrılamamak, gitmemek; gecikmek; gitme vaktini uzatmak; oyalanmak; kolayca ölmemek, uzun zaman can çekişmek; kolay kolay geçmemek; yavaş yavaş gitmek. lingeringly z. ayrılmayarak, gecikerek.
 
Çeviri lingerie
i. kadın iç çamaşırı ve gecelik.
 
Çeviri lingo
i. (çoğ. -goes) lehçe; bir mesleğin argosu.
 
Çeviri lingua franca
eskiden Akdeniz sahillerinde konuşulan İtalyanca'dan bozma dil; milletlerarası ticari dil.
 
Çeviri lingual
s., i. dile ait; dil ile telaffuz olunan (harf); i. dil ile telaffuz olunan harf (t, d, n); dil ile çıkarılan ses.
 
Çeviri linguiform
s., dil ,şeklinde.
 
Çeviri linguist
i. birçok dil bilen; dil alimi, dil uzmanı, dilci.
 
Çeviri linguistic-tical
s. dile ait; dilbilime ait. linguistic stock dil ailesi. linguistically z. dil bakımından. linguistics i. lengüistik, dilbilim. comparative linguistics karşılaştırmalı dilbilim.
 
Çeviri liniment
i. romatizma ve burkulmadan doğan agnları hafifletmek için ovarak kullanılan sıvı ilâç, liniment.
 
Çeviri lining
i. astar; astarlama.
 
Çeviri link
i., f. halka, zincir baklası; mesaha zincirinin 20 santimetre boyunda bir ölçü halkası; bağ, rabıta, bağlantı; tek sosis kangalı; mak. mafsal, oynak yeri; f. zincirlemek, birbirine bağlamak, birleştirmek. link mo- tion mak. yuva yolu, kulis tertibatı. link up birleştirmek, birleşmek. missing link bulunamayan rabıta, eksik bağlantı; insanla maymun arasında bağ olan yaratık.
 
Çeviri linkage
i. bağlama, bağlayış; mak. bağlantı.
 
Çeviri links
i., çoğ. golf oyunu sahası.
 
Çeviri linksland
i. deniz kenarında rüzgâr ile oluşan kumlu tepelerin bulunduğu alan.
 
Çeviri linnean
, Linnaean s. meşhur İsveçli tabiat bilgini Karl von Linne'in (1707-1778) bitkileri sınıflandırma sistemine ait.
 
Çeviri linnet
i. güzel öten ve ketenkuşuna benzeyen küçük bir kuş, zool. Carduelis cannabina.
 
Çeviri linoleum
i. linolyum, döşemelik mantarlı muşamba.
 
Çeviri linotype
i. matbaa harflerini satır halinde dizip döken makina, linotip.
 
Çeviri linseed
i. keten tohumu.linseed cake yağı çıkarılmış keten tohumu posası, köftün, keten tohumu küspesi. linseed meal toz haline konmuş köftün. linseed oil bezir yağı, keten tohumu yağı. linseed poultice keten tohumu lapası.
 
Çeviri linseywoolsey
i. yünle karışık keten veya pamuktan yapılmış kaba kumaş; eski ne olduğu belirsiz şey.
 
Çeviri lint
i. iplik veya kumaş tiftiği; tıb. yara pansumanı için kullanılan keten tiftiği; saç filesi; yumuşak tüy.
 
Çeviri lintel
i. kapı veya pencerenin üst sövesi, üst eşik, lento.
 
Çeviri linty
s. tiftikli, tüylü: tiftik veya tüy gibi.
 
Çeviri liny
, liney s. çizgi gibi, dar: çizgili.
 
Toplam 44 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com