intend(f.) zihninde kurmak, niyet etmek, tasarlamak; kasdetmek, meram etmek, demek istemek. intended (i.), (k.) dili nişanlı (erkek veya kız).
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
intendant(i.) idare memuru. intendancy (i.) memuriyet.
intense(s.) şiddetli, kuvvetli, keskin, hararetli; gergin. intensely (z.) şiddetle, kuvvetle. intenseness (i.) şiddet, kuvvetlilik .
intensify(f.) şiddetini artırmak; (foto.) resmin daha belirli çıkması için negatifi kuvvetlendirmek. intensifica'tion (i.) kuvvetlendirme.
intensity(i.) keskinlik, şiddet, ifrat derece; yoğunluk, koyuluk .
intensive(s.) şiddetli, bir noktada toplanmış; yoğun; şiddet gösteren; dar bir sahada çok mahsul yetiştirmeye vesile olan; (tıb.) tedrici aşılama suretiyle tedaviye ait. intensive care unit (tıb.) hastaya çok yönden bakım imkânı veren hastane tertibatı. intensively (z.) bir noktada toplanmış olarak .
intent(s.) dikkatli, gayretli; niyet etmiş. intently (z.) dikkatle. intentness (i.) sıkı dikkat.
intent(i.) maksat, niyet, meram, kasıt.
intention(i.) maksat, niyet, murat, meram; mana; kasıt; (çoğ.) evlenme niyeti; (tıb.) yaranın kapanma tarzı. intentional (s.) maksatlı, mahsus, kasıtlı. intentionally (z.) kasten, mahsus.
Toplam 9 sonuç listeleniyor