Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'inc' sonuçları
Çeviri inc
kıs. inclosure, inclusive, income, in- corporated, increase.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri inca
i. inka; inka imparatoru.
 
Çeviri incage
, encage f. kafese kapamak.
 
Çeviri incalculable
s. hesaba gelmez, hesap edilemez; sayısız. incalculably z. hesaba gelmez bir şekilde.
 
Çeviri incandesce
f. ısı etkisiyle beyazlaşmak, akkor haline gelmek; bir madeni akkor haline getirinceye kadar kzdırmak.
 
Çeviri incandescent
s. yüksek derecede ısı ile akkor haline gelmiş, akkor. incandescent lamp elektrik ampulü. in candescence i. akkorluk.
 
Çeviri incantation
i. efsun, büyü, sihir.
 
Çeviri incapable
s. yeteneksiz, kudretsiz, iktidarsız, ehliyetsiz, kabiliyetsiz, âciz. incapabil'ity i. güçsüzlük. incapably z. kabiliyetsizce.
 
Çeviri incapacitate
f. kudretsiz hale getirmek; huk ehliyetini elinden almak. incapacita'tion i. ehliyetsizlik, yetkisizlik, salâhiyetsizlik.
 
Çeviri incapacity
ih kabiliyetsizlik, ehliyetsizlik, yetkisizlik, salâhiyetsizlik.
 
Çeviri incapsulate
f. kapsül içine kapamak, sarmak.
 
Çeviri incarcerate
f., s. hapsetmek, kapatmak; s. hapsedilmiş. incarcera'tion i. hapsetme, hapsedilme.
 
Çeviri incarnadine
s., f. ten renginde, pembemsi; kan kırmızısı; f. kızıla boyamak.
 
Çeviri incarnate
s., f. vücut bulmuş, insan şekline girmiş, mücessem; ten renginde; f. vücut kazandırmak, canlandırmak, cisimlendirmek. a fiend in carnate mücessem şeytan, şeytanın ta kendisi.
 
Çeviri incarnation
i. insan veya hayvan şeklinde vücut bulma .
 
Çeviri incase
f. sandık veya kutu içine koymak, kaplamak.
 
Çeviri incasement
i. sandık içine koyma; muhafaza.
 
Çeviri incautious
s. dikkatsiz, tedbirsiz, ihtiyatsız, düşüncesiz. incaution i. dikkatsizlik incautiously z. düşüncesizce, düşünmeden.
 
Çeviri incendiary
s., i. kasten yangın çıkaran; çok fazla ısı meydana getirebilen; fesatçı, tahrik edici; i. kundakçı. in cendiary bomb kundak bombası.
 
Çeviri incense
f. kızdırmak, öfkelendirmek, darıltmak.
 
Çeviri incense
f., i. tütsülemek, buhur yakmak; i. günlük, buhur, tütsü; herhangi güzel bir koku.
 
Çeviri incentive
s., i. teşvik edici; harekete geçirici; i. dürtü, saik; mükâfat; meram. incentive pay fazla yapılan iş için ödenen para.
 
Çeviri inception
i. başlama, başlangıç. inceptive s. başlayan, başlayıcı.
 
Çeviri incertitude
i. şüphe, tereddüt, kararsızlık.
 
Çeviri incessant
s. devamlı, sürekli, fasılasız, ardı arkası kesilmeyen. incessantly z. sürekli olarak, ardı arkası kesilmeden.
 
Çeviri incest
i. akraba ile zina, nikâh düşmeyen akraba ile cinsel ilişki kurma.
 
Çeviri incestuous
s. akraba ile zina kabilinden; akrabası ile zina yapmış; akraba ile zina yapmaktan hâsıl olmuş.
 
Çeviri inch
i., f. pus, bir kademlik uzunluğun on ikide -biri, 2,54 cm, inç; barometredeki civayı bir pus yükseltecek hava basmcı; toprağa düşen yağmurun yükseklik ölçümü; f. yavaş yavaş hareket etmek veya ettirmek. inch along yavaş yavaş hareket etmek. by inches ağır ağır, yavaş yavaş. every inch tepeden tırnağa. within an inch of his life ölümüne ramak kalmış.
 
Çeviri inchmeal
z. azar azar, yavaş yavaş.
 
Çeviri inchoate
s. yeni başlamış, gelişmemiş, inkişaf etmemiş, tamamlanmamış. inchoative s, gram bir hareketin başladığını gösteren (zaman, kip).
 
Çeviri inchworm
i. yeri ölçer gibi yürüyen bir çeşit tırtıl.
 
Çeviri incidence
i. isabet,tesadüf etme; tekerrür oranı; oluş derecesi; fiz. bir cisim veya ışmın bir düzey üzerine düşmesi; huk. bir kanun veya verginin etkisi. angle of incidence geliş açısı.
 
Çeviri incident
i., s. olay, hadise, vaka; önemsiz olay; s. bağlı, tabi; fiz. gelen, düşen.
 
Çeviri incidental
s. rastlantıya bağlı, tesadüfi; arızi, dıştan gelen; doğal olarak takip eden. incidentally z. tesadüfen; fazladan; aklıma gelmişken .
 
Çeviri incinerate
f. yakıp kületmek. incinerator i. yakıp kül haline getiren makine veya alet. incinera'tion i. yakıp kületme.
 
Çeviri incipient
s. henüz başlamakta olan, yeni başlayan, başlangıç halinde. incipience incipiency i. başlangıç.
 
Çeviri incise
f. hakketmek, oymak, kazımak; yarmak, deşmek.
 
Çeviri incision
i. yarma, deşme; tıb. ensizyon, yarma .
 
Çeviri incisive
s. sivri, keskin; nüfuz eden, delip geçen; zeki, kesin ve açık. incisively z. kesin ve açık olarak. incisiveness i. kesinlik, katiyet.
 
Çeviri incisor
i. kesici diş, ön diş.
 
Çeviri incite
f. teşvik etmek, tahrik etmek, kışkırtmak. incitement i. teşvik, tahrik, kışkrtma, kışkırtılma.
 
Çeviri incivility
i. kabalık, nezaketsizlik; kaba davranış.
 
Çeviri inclasp
bak. enclasp.
 
Çeviri inclement
s. sert, fırtlnalı (hava); haşin, merhametsiz. inclemency i. fırtınalı hava; buhranlı hal. inclemently z. sert bir şekilde, merhametsizce.
 
Çeviri inclinable
s. eğiliminde, meyilli hale getirilebilir, mutemayil, arzulu.
 
Çeviri inclination
i. meyil, eğilim, yatma; bayır, yokuş; istek, rağbet, heves; geom. kesişen iki egri veya yüzeyin meydana getirdiği açı; eğilme derecesi.
 
Çeviri incline
i. eğri yüzey, mail satıh; yokuş, meyil; eğilme.
 
Çeviri incline
f. eğmek, yatırmak, meylettirmek; eğilmek, yatmak; meyletmek, istidat göstermek; sapmak, inhiraf etmek. incline one's ear kulak kabartmak, takdirle dinlemek. inclined plane. eğri yüzey, mail satıh. I am inclined to think düşünme egilimindeyim. green inclining to blue maviye çalan yeşil.
 
Çeviri inclinometer
i. meyil ölçeği, uçak veya geminin ufka göre egimini ö1çen alet; dünyamn manyetik alanının eğimini gösteren mıknatlslı iğne.
 
Çeviri inclose
, inclosure bak. enclose, enclosure .
 
Çeviri include
f. işine almak, kapsamak, şamil olmak, ihtiva etmek, dahil etmek, hesaba katmak. included s. dahil.
 
Çeviri inclusion
i. dahil etme, dahil olma, kapsama, hesaba katma veya katılma.
 
Çeviri inclusive
s. kapsayan, şümulü olan, ihtiva eden, dahil, belirli hudutlar dahilinde bulunan. inclusively z. şamil olmak üzere, hepsi içinde olarak, kapsayarak. inclusiveness i. şümullülük, kapsamlı olma.
 
Çeviri incognito
(k.dili incog) i., s., z. kıyafet değiştiren kimse; değiştirilmiş kıyafet; s. kim olduğunu belli etmeyen; tebdili kıyafet etmiş; z. takma bir isimle, kıyafet degiştirerek.
 
Çeviri incognizant
s., of ile farkında olmayan.
 
Çeviri incoherenceency
i. anlaşılmazlık, manasızlık; birbirini tut- mazlık, irtibatsızlık, tutarslzlık.
 
Çeviri incoherent
s. manasız, şekilsiz, abuk sabuk; irtibatsız, birbirine bağlı olmayan, birbirini tutmayan, tutarslz. incoherently z. anlaşılmaz bir şekilde, birbirini tutmayarak.
 
Çeviri incombustible
s., i. yanmaz, ateş almaz, tutuşmaz; i. ateş almaz madde. incombustibil'ity i. yanmazlık. in combus'tibly z. ateş almayarak.
 
Çeviri income
i. gelir, kazanç, irat; biyo. vücuda giren gıda. income tax gelir vergisi. gross income brüt gelir, gayri safi gelir net. income net gelir, safi gelir.
 
Çeviri incomer
i. içeri gelen kimse veya sey; muhacir.
 
Çeviri incoming
s., i. giren, ele geçen; yeni (hükümet, yıl), başlayan; i. girme.
 
Çeviri incommensurable
s.,i. oranssız, nispetsiz, kıyas kabul etmez; ölçülmeyen; i., çoğ, ortak ölçülmez sayılar. in commensurabil'ity i ölçülemez oluş, nis - petsizlik. incommen'surably z nispet sizce, ölçülemez bir ,sekilde.
 
Çeviri incommensurate
s. oransız, nispetsiz, kıyas edilemez; yetersiz. in commensurately z. nispetsiz olarak; yetersizce.
 
Çeviri incommode
f. rahatsız etmek, zahmet vermek, taciz etmek.
 
Çeviri incommodious
s. rahatsız, kullanışsız, elverişli olmayan; zahmetli, işe yaramaz; sıkışık. incommodiously z. elverişli olmayarak, kullamşslz bir sekilde. incommodiousness i. elverişsizlik, kulIanışlı olmayış.
 
Çeviri incommunicable
s. ifade edilemez; söylenilemez; nakledilemez. incommunicabil'ity i. ifade edilemez durum. incommunicably z. ifade edilmez surette.
 
Çeviri incommunicado
z. kimse ile görüştürülmeyerek (hapiste).
 
Çeviri incommunicative
s. fikrini başkasına açıklamayan, ketum, ağzısıkı.
 
Çeviri incommutable
s. değişmez; değiştirilemez; tebdil veya tahvili mümkün olmayan. incommutabil'ity i. değişmezlik. incommut'ably z. değismez bir şekilde.
 
Çeviri incomparable
s. kıyas kabul etmez; emsalsiz, eşsiz; with veya to ile klyaslanamaz, mukayese edilemez. in comparably z. kıyas kabul etmez surette.
 
Çeviri incompatible
s. birbirine uymayan, birbirine zıt, bir diğerine uymaz, birbiriyle geçinemeyen. incompatibil'ity i. birbirine uymayış; geçimsizlik. incompat'ibly z. birbirine uymayarak.
 
Çeviri incompetent
s. yetersiz, kifayetsiz; huk. ehliyetsiz. incompetence, incompetency i. işinin ehli olmayış, ehliyetsizlik, yetersizlik. incompetently z. yetersizce, işinin ehli olmayarak.
 
Çeviri incomplete
s. eksik, noksan, tamam olmayan, bitmemiş, kusurlu. incompletely z. eksik olarak; kusurlu olarak. in completeness i. noksan, eksik; kusur.
 
Çeviri incomprehensible
s. anlaşılamaz, kavranmaz, akıl ermez. incom prehensibil'ity i. anlaşılmazlık. incom prehen'sibly z. anlaşılmaz surette.
 
Çeviri incomprehension
i. anlayışsızllk, akıl erdirememe, idrak noksanlığı.
 
Çeviri incompressible
s. sıkıştırılamaz, basınçla oylumu. kuçültülemez. incompressibil'ity i. sıkışmazlık.
 
Çeviri incomputable
s. hesaba sığmaz, hesap edilmesi imkânsız.
 
Çeviri inconceivable
s. tasavvur olunamaz, anlaşılamaz, inanılmaz; idrak edilemez, kavranamaz. inconceivabil'ity i. kavranamaz oluş, idrak edilemez oluş. in conceiv'ably z. tasavvur edilemeyecek şekilde.
 
Çeviri inconclusive
s. bir sonuca varmayan, neticesiz; ikna edici olmayan, kifayetsiz; tesirsiz, etkisiz. inconclusively z. kesin bir sonuç elde edemeden; kifayetsiz olarak.
 
Çeviri incondensable
s. yoğunlaştınlamaz; kısaltılamaz; sıvı haline dönüştürülemeyen (gaz).
 
Çeviri incongruent
s. birbirine uymayan, ahenksiz; uygunsuz yersiz: geom. özdeş olmayan.
 
Çeviri incongruity
i. uyuşmazlık, uyumsuzluk; uyuşmayan kısım veya şey.
 
Çeviri incongruous
s. diğerlerine veya birbirine uymayan, aykırı, uyuşmaz, bağdaşmaz; uygunsuz, yersiz, münasebetsiz. incongruously z. uygun olma yarak .
 
Çeviri inconsequent
s. birbirini tutmayan, irtibatsız; mantıksız; konu dışı. incon'sequence i. mantıksızlık; irtibat sızlık. inconsequen'tial s. yersiz; önemsiz; irtibatsız incon'sequently z. konu dışı olarak; irtibatsız bir şekilde.
 
Çeviri inconsiderable
s. ufak, az; itibara lâyık olmayan, önemsiz.
 
Çeviri inconsiderate
s. düşüncesiz, saygısız; aceleye gelmiş, tedbirsiz. inconsiderately z. düşüncesizce inconsiderateness i düşüncesizlik.
 
Çeviri inconsistent
s. uyuşmaz, aykırı, tutarsız; kararsız, sebatsız. inconsistency i. tutarsızlık, insicamsızlık. inconsistently z. tutarsız bir şekilde, insicamsız olarak.
 
Çeviri inconsonant
s. uygunsuz, uyumsuz, ahenksiz. inconsonance i. ahenksizlik.
 
Çeviri inconspicuous
s. gözle kolay farkedilemeyen, göze çarpmayan; önemsiz, ehemmiyetsiz. inconspicuously z. göze çarpmayacak ekilde. inconspicuousness i. göze çarpmayış.
 
Çeviri inconstant
s. kararsız, sebatsız, dönek; vefasız. inconstancy i. kararsızlık, değşkenlik; vefasızlık.
 
Çeviri inconsumable
s. tüketilemez, istihlak edilemez .
 
Çeviri incontestable
s. malum, bilinen, su götürmez, itiraz kabul etmez, inkar edilemez. incontestably z. itiraz kabul etmez şekilde .
 
Çeviri incontinent
s. nefsine hâkim olamayan, kendini tutamayan; iradesiz; idrarını tutamayan; perhiz edemeyen. incontinence, incontinency i. nefsine hâkim olamayış; perhiz edemeyiş; kendini tutamama hali; tıb. idrar tutamama hali. in continently z. kendini tutamayarak; eski hemen, vakit kaybetmeden.
 
Çeviri incontrovertible
s. muhakkak; gerçekli, itiraz kabul etmez. incon trovert'ibly z. yadsınamayacak şekilde.
 
Çeviri inconvenience
i., f. zahmet, rahatsızlık, güçlük; uygunsuzluk, münasebetsizlik; f. rahatsız etmek, zahmet vermek.
 
Çeviri inconvenient
s. uygunsuz, münasebetsiz; zahmetli, müşkül, çetin; elverişsiz. inconveniently z. münasebetsiz bir şekilde; elverişsizce.
 
Çeviri inconvertible
s. değiştirilemez; madeni paraya çevrilemez (kağıt para). inconvertibly z. değiştirilemeyecek şekilde.
 
Çeviri inconvincible
s. inandırılamaz, kandınlamaz .
 
Çeviri incoordination
i.düzensizlik, ahenksizlik, uyumsuzluk (hareketlerde).
 
Çeviri incorporal
s.madde varlığı olmayan.
 
Çeviri incorporate
f. anonim şirket haline getirmek; birleştirmek, birleşmek; içine almak, dahil etmek.
 
Çeviri incorporate
s. anonim şirket olan.
 
Çeviri incorporated
s. anonim.
 
Çeviri incorporeal
s. tinsel, manevi, cisimsiz; tinsel olana ait; huk. yalnız tinsel varlığı olan haklara ait.
 
Çeviri incorrect
s. yanlış, hatalı, doğru olmayan; düzeltilmemiş; yakışıksız, biçimsiz. incorrectly z. yanlış olarak.
 
Çeviri incorrigible
s., i. ıslah olmaz, yola getirilemez, akıllanmaz, düzelmez (kimse); i. ıslah olmaz kimse. incorrigibly z. yola getirilmez şekilde.
 
Çeviri incorrupt
s. ahlâkı bozulmamış, lekelenmemiş, iffetli, namuslu; bozulmamış, çürümemiş, kokuşmamış; değiştirilmemiş.
 
Çeviri incorruptible
s. dürüst, rüşvet kabul etmez; ahlâklı bozulmaz; bozulmaz, çürümez, kokuşmaz. incorruptibil'ity i. dürustlük; bozulmazlık. incorrupt'ibly z. dürüstçe; bozulmaz şekilde.
 
Çeviri incrassate
f., s. koyulaşmak, kalınlaşmak; s., bot. s şişmiş, kalınlaşmış.
 
Çeviri increase
i. büyüme, çoğalma, artma; ürün, mahsul; kâr; hasllât; döl. on the increase gittikçe artmakta.
 
Çeviri increase
f. artmak, çoğalmak; gelişmek, büyümek; verimli olmak; arttırmak, çoğaltmak, büyütmek, ilerletmek. increasingly z. gittikçe artarak.
 
Çeviri incredible
s. inanılmaz. in credibility i. inanılmaz hal, inamlmazlık incredibly z. inanılmaz şekilde, çok fazla.
 
Çeviri incredulity
, incred,ulousness i. kuşku, inanmazllk, şüphecilik. incred'ulously z. inanmayarak.
 
Çeviri incredulous
s. inanmaz; güvenmez, kuşkulanan, kuşkusu olan.
 
Çeviri increment
i. artma, çoğalma; azar azar artma; fazlalık; mat. nicelik farkı. unearned increment ikt. bir servet veya bir değerin emeksiz olarak artması.
 
Çeviri incriminate
f. suçlamak, suç yüklemek. incrimina'tion i. suçlama. in criminatory s. suçlama kabilinden, üstüne atıcı.
 
Çeviri incrowd
i. klik, başkalarına kapalı grup.
 
Çeviri incrust
bak. encrust.
 
Çeviri incrustation
i. üstüne kabuk bağlama; bağlanmış kabuk.
 
Çeviri incubate
f. kuluçkaya yatırarak veya suni araçlarla civciv çıkarmak; mec. kafasında (plan) kurmak, belleğinde tasarlamak; tıb bir hastalığın bedene girmesiyle belirtisinin meydana çıkması arasındaki zaman boyunca gelişmek (mikroplar).
 
Çeviri incubation
i. kuluçkaya yatma; civciv çıkarma; tasarlama; tıb bir hastalığm bedene girmesiyle belirtisinin meydana çıkması arasmdaki zaman boyunca mikropların gelişmesi, kuluçka devri.
 
Çeviri incubator
i. kuluçka makinası; suni olarak mikroorganizma geliştirme aygıtı; tıb içi her zaman doğal beden ısısını koruyan ve erken doğmuş bebekleri koymak için kullanılan kutu biçiminde bir aygıt.
 
Çeviri incubus
i. (çoğ. incubi, incubuses) kâbus, karabasan, ağırlık basması; kâbus gibi şey, sıkıntı.
 
Çeviri inculcate
f. talim etmek, öğretmek, tekrarlayarak kafasma sokmak, telkin etmek, aşılamak. inculca'tion i. telkin.
 
Çeviri inculpable
s. suçsuz.
 
Çeviri inculpate
f. suçlamak, suç yüklemek. inculpa'tion i. itham, suçlandırma. incul'patory s. suçlama türünden, suçlayıcı.
 
Çeviri incumbency
iş. görev, ödev; memuriyet; memuriyet devri.
 
Çeviri incumbent
s., i. zorunlu, yükümlü, ödevli, görev olarak yükletilmiş; i. görevli kimse, memur.
 
Çeviri incumber
bak. encumber.
 
Çeviri incunabula
i., çoğ. özellikle 1500 tarihinden evvel Avrupa,da basılmlş kitaplar; baslı ilk kitaplar; bir şeyin başlangıç devirleri.
 
Çeviri incur
f. (-red,- ring) maruz olmak; girmek, tutulmak, uğramak, yakalanmak, hedef olmak. incur a debt borçlanmak .
 
Çeviri incurable
s., i. iyi olmaz, şifa bulmaz, devasız, düzelmez; i. iyi olmaz hasta. incurabil'ity, incur'ableness i. çaresizlik, şifa bulmazlık incur'ably z. şifa bulmaz şekilde.
 
Çeviri incurious
s. meraksız, kaygısız; lakayt, ilgisiz, kayıtsız.
 
Çeviri incursion
i. akın, hücum, saldırı. incursive s. akın eden.
 
Çeviri incurve
i., beysbol havada atıcıya doğru yönelen ve eğik olarak giden top atışı.
 
Çeviri incus
(çoğ. incudes) i., Lat. ortakulaktaki örs kemikçiği.
 
Toplam 136 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com