uni(önek) bir tek; bir kere.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
uniat , uniatei. Papa'nın yetkisini tanımakla beraber kendi ayin ve adetlerini muhafaza eden doğu kiliseleri üyesi.
unicefkıs. United Nations Children's Fund .
unicorni. tek boynuzlu at şeklinde hayali bir hayvan.
unifieds birleştirilmiş, birleşmiş.
uniforms.,i.,f. değişmez şekilli,aynı şekilde olan,hepsi bir şekilde;muntazam;yaknesak,bir kararda,benzer aynı tarzda;i. ünifotma,resmi elbise,asker elbisesi;f. üniforma giydirmek;birbirine benzer şekle sokmak.out of uniform üniforması eksik.naval uniform bahriye elbisesi.military uniform asker elbisesi. uniformly z. daima aynı tarzda.uniformness i. aynılık,tam benzerlik.
uniformtyi. aynılık,tam benzerlik;nizam;tekdüzelik.
unilaterals. bir taraflı, tek yanlı; yalmz bir tarafa tesir eden, bir tarafla ilgili olan; huk. yalnlz bir tarafa sorumluluk yükleten veya imtiyaz veren.
unimpeachables. mahkemece itham edilemez; kusursuz, suçsuz, aleyhinde diyecek olmayan. unimpeachably z. şüphe götürmez derecede.
unimproveds. ıslah olmamış işlenmemiş; sürülmemiş (toprak); iyileşmemiş. unimproved road toprak yol.
uninhabiteds. ikamet edilmemiş, oturulmamış; ıssız, boş, tenha.
uninjureds. yaralanmamış, incilmemiş; zarar görmemiş.
uninspireds. sönük, çekici olmayan; ilham olmamış, esinlenmemiş.
unintentionals. istemeyerek yapılan. unintentionally z. istemeyerek.
uninteresteds. alakadar olmayan, ilgisiz, aldırışsız, lakayt. uninterestedly z. ilgisizce. uninterestedness i. ilgisizlik.
unions., i. Amerikan iç savaşı zamanmda Kuzey hükümetine bağlı olan; i., (the) ile Amerika Birleşik Devletleri; (eski) Güney Afrika Birliği.
unioni. birleşme, bağlaşma; birlik; sendika; bir bayragın köşesinde bulunan birliğe mensubiyet belirtisi. union card sendika kartı. union down imdat isteme belirtisi olan başaşağa edilmiş bayrak. Union Jack İngiliz bayrağı. union label sendika üyeleri tarafmdan yapıldığını gösteren giyim eşyası etiketi. union shop yalnlz işçi sen- dikası üyelerine veya belirli bir zaman içinde sendikaya üye olmayı taahhüt edenlere iş veren sınai bir kuruluş. union suit birbirine bitisik gömlek ve külottan ibaret iç çamaşırı. trade union sendika.
unionismi. sendikacılık; bir birliğe bağlı olma.
unionisti. birlik taraflan; sendika tarafları, sendikacı.
unionizef. birlik haline getirmek; sendikalaştırmak . Union of Soviet Socialist Republics Sovyet- ler Birliği, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği.
uniques. tek, yegane, bir tane, eşsiz, emsalsiz; nadir. uniquely z. eşsiz derecede. uniqueness i. eşsizlik.
unisexs., i. her iki cinse uygun, cins farkı gözetmeyen; i. cins farkı gözetmeme.
unisoni., s. birlik, ahenk, uygunluk; müz. aynı perdeden olma. act in unison hep beraber hareket etmek. in unison beraber birlikte, bir ağızdan. unisonal, unisonant unisonous s. aynı perdeden; birlikte.
uniti. bir, vahit, birim, ünite; fert, tek, bir tane; belirli bir miktar; kurala göre düzenlenmiş birim; puvan (üniversitede). unit of measurement ölçü birimi. heating unit ısnma tertibatı.
unitariani., s. teslis doktrinini kabul etmeyen kimse; b.h. teslis doktrinine karşı gelen inanca dayanan bir. Hıristiyan mezhebi üyesi; s., b.h. bu Hıristiyan mezhebine ait; birimsel.
unitarys. uniteye ait, birimsel; butün, bölünmez, tek.
unitef. birleştirmek ittifak ettirmek, raptetmek, bağlamak; birleşmek, birlikte iş görmek; bitişmek; nikahlanmak.
uniteds. birleşmiş, birleşik; ittifak halinde; ahenkli. United Arab Republic Birleşik Arap Cumhuriyeti (Mısır'ın resmi adı). United Kingdom Britanya Krallığı United Nations Birleşmiş Milletler. United States of America Amerika Birleşik Devletleri. unitedly z. ittifakla, elbirligiyle.
unityi. birlik, ittihat, ittifak, vahdet; birleşme; mat. bir, teklik.
univkıs. universal universally, university.
univalvei., s. tek kabuklu deniz böceği; böyle böceğin kabuğu; s. tek valflı.
universals., i. evrensel, kâinatı içine alan, dünya çapında, her yanı kaplayan, külli, umumi; man. tümel; mak. üniversal; i. umumi önerme; evrensel düşünce veya kaide; kardan kavraması. universal applause umumi takdir, umumi alkış. universal coupling, universal joint mak. üniversal kavrama, kardan kavraması. universal language evrensel dil. universal proposition man. bütün bir kategoriyi kapsayan olumlu veya olumsuz önerme. universal suffrage umumi rey hakkı. universal wrench ingiliz anahtarı. universality i. umumiyet, kulliyet, dünyayı kapsama. universalize f. umumileştirmek, tamim etmek. universally z. her zaman ve her yerde.
universalisti. nihayette her kesin ilâhi affa uğrayacağına inanan kimse veya mezhep. Universalism i. bu yolda inanç.
universityi. üniversite;( İng.) k.dili. universite spor takımı.
Toplam 61 sonuç listeleniyor