swingf. (swung) i. sallanmak, salıncakta sallanmak; eksen veya reze üzerinde dönmek; salınarak ilerlemek (asker yürüyüşü); k.dili. asılmak darağacına asılmak; sık sık up ile sallandırmak asmak: salıncakta sallamak; k.dili. idare etmek, işletmek; becermek; (argo) eslerini paylaşmak (çiftler); i. sallanış, sallandırma; rakkasın sallama mesafesi; şiirde hareket veya canlılık; hareket serbestisi; hareket sahası; devre; salıncak; salıncak gibi olan şey; vakitle dönen değişim; bir çeşit dans, sving. swing back eski yerine dönmek. swing bridge bir eksen üzerinde açılıp kapanabilen köprü. swing door, swinging door iki tarafa açılır kapanır kapı. swing music sving müziği. swing plow tekerleksiz saban. swing shift A.B.D. fabrikada gece vardiyası (saat 16'dan gece yarısına kadar). goes with a swing salınarak gider, tempoya uyarak yürür. He shall swing for it Bu işin sonunda darağacına gidecek . in full swing tam faaliyette, en canlı ve hareketli durumunda. The door swings to Kapı kendiliğinden kapanır. swingingly z. sallanarak.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
swingbacki. fotoğraf makinasının arkasında bulunan çeşitli açılara göre düzenleme cihazı.
swingef., (eski) dövmek, kamçılamak.
swingeri. sallanan şey veya kimse; (argo) çılgınca hayatın tadını çıkarmaya uğraşan kimse; (argo) eşini paylaşan çiftten biri.
swingings., (argo) canlı, çekici; paylaşan.
swinglei., f. keten tokmağı; f. tokmakla dövmek (keten).
swingtails. yükletmek için arka kısmı bir yana açılan (uçak).
swingwings. hızlı gitmek için kanatları kısmen kapanabilen (uçak).
Toplam 9 sonuç listeleniyor