sagf. (-ged, -ging) i. eğilmek, bükülmek, çökmek, bel vermek; sarkmak; yavaş yavaş düşmek (kıymet); den. rüzgâr altına sürüklenmek; i. çöküntü, eğilme, bel verme; sarkma.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
sagai. (eski) iskandinav hikâye veya masalı; destan.
sagaciouss. arif, akıllı, zeki, ferasetli, sezgin, anlayışlı sagaciousness i. akıllılık, zekâ, ariflik, bilgelik sagaciously z. ariflikle, akıllıca.
sagamorei. bazı kızılderili kabilelerinde reis.
sagei. adaçayı. garden sage adaçayı, bot. Salvia officinalis. scarlet sage ateş çiçeği. wood sage, wild sage yabanı adaçayı, bot. Salvia sylvestris.
sages., i. hikmet sahibi, ağırbaşlı; akıllı; i. bilge, hikmet sahibi kimse; yaşını başını almış akıllı adam, filozof. sagely z. bilgece, hakimane, dirayetle. sageness i. bilgelik, hikmet sahibi oluş, dirayetlilik.
sagebrushi. A.B.D'ne mahsus bir çeşit kokulu çalı, bot. Artemisia.
saggari., f. seramikte kullanılan ateşe dayanıklı toprak veya bu topraktan yapılan kap; f. böyle bir kapta ısıtmak.
sagittals. oka benzer, ok şeklinde, oka ait; anat. sagital, oksal, sehmi.
sagittates., bot., zool. ok başı seklinde, temren biçiminde.
Toplam 13 sonuç listeleniyor