intraönek içinde bulunan.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
intractable(s.) inatçı, serkeş; kolay kontrol edilemeyen, yola getirilemeyen. intractabil'ity, intractableness (i.) kolaylıkla yola getirilememe. intrac'tably (z.) kolayIıkla kontrol edilemeyecek şekilde.
intrados(i.), (mim.) kemerin asıl iç kavsi.
intramural(s.) mektep içinde yapılan, bir okulun sınıfları arasında olan (oyun, müsabaka).
intransigent(s.), (i.) uzlaşmaz, uzlasması imkansız; (i.), (pol.) uzlaşmayan kimse, ihtilafçı. intransigence (i.) uyuşmazlık, ihtilafta inat.
intransitive(s.), (gram.) geçişsiz, nesnesi olmayan, nesnesiz (fiil), (abbr.) (nsz.) intransitively (z.) geçişsiz olarak .
intrauterinedevice(tıb.) hamileliği önlemek için kullanılan ve dölyatağı yoluna yerleştirilen küçük alet, spiral .
intravenous(s.) damarın içinde bulunan veya damarın içine tesir eden.
Toplam 12 sonuç listeleniyor