Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'ins' sonuçları
Çeviri ins
kıs. inches, insulated, insurance.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri insalivate
f. çiğnerken (yemeğe) tükürük katmak. insalivation i. tükürük katma.
 
Çeviri insalubrious
s. sağlığa yaramaz, sağlığa dokunur, zararlı. insalubrity i. sıhhate aykırılık.
 
Çeviri insane
s. deli, çıldırmış; delilere mahsus; delice, manasız. insane asylum tımarhane. insane person deli kimse. insanely z. delicesine. insanity i. delilik, cinnet.
 
Çeviri insanitary
s. sağlığa zararlı, pis.
 
Çeviri insatiable
s. doymak bilmez, doymaz, kanmaz; açgözlü, obur. insatiableness, insatiabil'ity i. doymazlık, açgözlülük. insatiably z. kanmayarak.
 
Çeviri insatiate
s. doymak bilmez, hiç kanmaz, çok obur. insatiately z. hiç kanmadan.
 
Çeviri inscribe
f. yazmak, kaydetmek; taşa veya tunca yazıt yazmak, hakketmek; ithaf etmek; geom. bir şekil içine dahilen temas etmek üzere bir şekil çizmek.
 
Çeviri inscription
i. kitabe, yazıt, yazı; ithaf; madalya veya para üzerinde olan yazı.
 
Çeviri inscrutable
s. anlaşılmaz, idrak edilemez, esrarlı. inscrutably z. anlaşılmaz şekilde.
 
Çeviri insect
i. böcek, haşere; nefrete lâyık kimse. insect powder haşarat tozu.
 
Çeviri insectary
i. böcek beslemeye ve üretmeye mahsus yer.
 
Çeviri insecticide
i. haşarat ilâcı.
 
Çeviri insectival
s. haşarat cinsinden, haşarattan ibaret.
 
Çeviri insectivore
i. böcekçil hayvan. insectiv'orous s. böcek yiyen, böcekçil.
 
Çeviri insecure
s. emniyetsiz, sağlam olmayan, garantili olmayan, tehlikeli; endişeli. insecurely z. emin olmayarak, sağlam vaziyette olmayarak. insecurity i. emniyetsizlik.
 
Çeviri inseminate
f. döllemek, ilkah etmek, tohumlamak, tohum ekmek; fikrine sokmak, aşılamak. insemination i. dölleme, döllenmiş olma.
 
Çeviri insensate
s. hissiz, duygusuz; insafsız, merhametsiz; cansız.
 
Çeviri insensible
s. hissetmez; hissiz, duygusuz; cansız, baygın; hissolunamaz, farkına varılamaz; yavaş; ilgisiz, aldırış etmeyen. insensibil'ity i. duygusuzluk, hissizlik, insafsızlık, merhametsizlik. insensibly z. duygusuzca, insafsızca, merhametsizce.
 
Çeviri insensitive
s. hissetmez, hissiz, duygusuz.
 
Çeviri insentient
s. hissi olmayan, hissiz, cansız.
 
Çeviri inseparable
s. ayrılmaz; bağlı; gram. ayrılmaz surette kullanılan (önekler). inseparables i. ayrılamayan şeyler, çok yakın dostlar. inseparableness i. ayrılmazlık. inseparably z. birbirinden ayrılmaz surette.
 
Çeviri insert
i., ortaya eklenen şey; kitap ortasına eklenen sayfalar; bir mecmua veya gazete arasına konulan ilâve.
 
Çeviri insert
f. sokmak, arasına sıkıştırmak, ortasına geçirmek.
 
Çeviri insertion
i. ekleme; eklenen şey; bir ilânın gazeteye bir defa konması.
 
Çeviri insessorial
s. tüneyebilen (kuş).
 
Çeviri inset
i. bir şeyin ortasına konulan parça; ilâve, ek; coğr. met.
 
Çeviri inset
f. (inset, insetting) bir şeyin ortasına ek koymak.
 
Çeviri inshore
s., z. kıyıya yakın; z. sahile doğru.
 
Çeviri inside
z., (edat) içeride, içeriye; (edat) içerisine, içerisinde.
 
Çeviri inside
i., s. iç, iç taraf, dahil; iç yüz; s. iç, içteki, dahili. inside in formation içeriden sızan haberler. have the inside track yarış alanının en iç ve dolayısıyle en kısa kısmına yakın olmak; daha elverişli mevkide olmak. inside out ters yüz. insider i. içerideki kimse, iç yüzünü bilen kimse. insides i. karın ile bağırsaklar, iç organlar, iç kısımlar.
 
Çeviri insidious
s. gizlice fırsat kollayan, sinsi; hain, hilekâr. insidiously z. sinsice. insidiousness i. sinsilik.
 
Çeviri insight
i. vukuf, anlayış, bir şeyin iç yüzünü kavrama.
 
Çeviri insignia
i., çoğ., Lat. nişan alâmetleri, nişanlar; rütbe işaretleri.
 
Çeviri insignificance -cancy
i. manasızlık; önemsizlik, ehemmiyetsizlik, değersizlik.
 
Çeviri insignificant
s. manasız; önemsiz, ehemmiyetsiz; cüzi, pek az; ufak; değersiz, değmez. insignificantly z. önemsiz olarak.
 
Çeviri insincere
s. samimiyetsiz, riyakâr, vefasız, sadakatsiz, yalancı. insincerely z. samimiyetsizce. insincerity i. samimiyetsizlik.
 
Çeviri insinuate
f. üstü kapalı söylemek, ima etmek; kurnazlıkla fikrini anlatmak; yavaş yavaş girmek. insinuatingly z. ima ile.
 
Çeviri insinuation
i. ima, üstü kapalı söz; teveccüh kazanmaya yöneltilmiş söz veya hareket.
 
Çeviri insipid
s. sönük; tatsız, yavan, lezzetsiz. insipidly z. sönük bir şekilde. insipidity, insipidness i. sönüklük.
 
Çeviri insist
f. ısrar etmek, sebat göstermek, davasından vaz geçmemek. insistence i. ısrar, sebat. insistent s. ısrar edici, zorlayıcı.
 
Çeviri insitu
Lat. asıl yerinde, tabii vaziyetinde.
 
Çeviri insnare
bak. ensnare.
 
Çeviri insobriety
i. sarhoşluk, bekrilik, içkiye düşkünlük, itidalsizlik.
 
Çeviri insofar
z. şu kadarki. insofar as ... e kadar.
 
Çeviri insolate
f. güneşe maruz bırakmak, güneşlendirmek. insola'tion i. güneşe maruz bırakma; güneşe serip kurutma; tıb. güneş çarpması; tıb. hastaya güneş banyosu yaptırma.
 
Çeviri insole
i. ayakkabının iç astarı; kundura içine konan taban astarı.
 
Çeviri insolent
s. küstah,terbiyesiz, arsız. insolence i. küstahlık. insolently z. küstahça, cüretkârca.
 
Çeviri insoluble
s. erimez; halledilemez, izah olunamaz, çözülemez. insolubly z. halledilmez surette. insolubility i. erimemezlik; çözülemezlik.
 
Çeviri insolvable
s. hallolunamaz, izah edilemez.
 
Çeviri insolvent
s., i. borcunu ödeyemez, iflâs etmiş; borcu kapamaya kâfi olmayan; i. müflis kimse. insolvency i. müflislik, iflâs.
 
Çeviri insomnia
i. uykusuzluk, uyuyamazlık. insomniac i. uykusu zor gelen kimse.
 
Çeviri insomuch
z., gen. as veya that ile o dereceye kadar, o kadar ki.
 
Çeviri insouciant
s., Fr. gailesiz, ilgisiz, kaygısız, tasasız, endişesiz. insouciance i. gailesizlik, ilgisizlik, lâkaytlık, kaygısızlık.
 
Çeviri insoul
bak. ensoul.
 
Çeviri inspan
f .(-ned,- ning) arabaya koşmak.
 
Çeviri inspect
f. teftiş etmek, muayene etmek, yoklamak, bakmak. inspection i. muayene, yoklama, teftiş.
 
Çeviri inspector
i. müfettiş, tetkik memuru, enspektör; kontrol memuru. inspetorate, inspectorship i. müfettişlik memuriyeti veya dairesi.
 
Çeviri inspiration
i. ilham, esin; vahiy; telkin; içeriye doğru nefes alma. inspirational s. ilham verici, ilham edici. inspir'atory s. nefesin içeri çekilmesine ait.
 
Çeviri inspire
f. ilham etmek, esinlemek; telkin etmek; içine çekmek (nefes), nefes almak.
 
Çeviri inspirit
f. canlandırmak, can vermek, neşelendirmek, ümit vermek.
 
Çeviri inspissate
f. koyultmak, daha yoğun bir hale koymak.
 
Çeviri inst.
kıs. instant, institute, institution.
 
Çeviri instability
i. dayanıksızlık; kararsızlık, sebatsızlık.
 
Çeviri instable
s. sabit olmayan, kararsız; dayanıksız.
 
Çeviri instal(l)ment
i. taksit; kısım, bölüm. installment plan taksit usulü.
 
Çeviri install
f. yerine koymak; tesisat yapmak, tanzim etmek, düzenlemek; makamına getirmek (memur), bir yere yerleştirmek. installa'tion i. tesisat, tertibat, düzen; askeri üs; fabrika.
 
Çeviri instance
i. örnek, misal; kere, defa. for instance örneğin, meselâ. at the instance of (onun) isteğinden ötürü. court of first instance asliye mahkemesi.
 
Çeviri instance
f. misal getirmek; örnek ile göstermek.
 
Çeviri instancy
i. acil olma.
 
Çeviri instant
s. hemen olan, derhal olan; âcil; şimdiki; su ilavesiyle hemen hazırlanan (yiyecek). instantly z. hemen, derhal.
 
Çeviri instant
i. an, dakika, lahza. at this instant bu anda. the instant I came ben gelir gelmez.
 
Çeviri instantaneity
i. bir anda olma .
 
Çeviri instantaneous
s. ani, ansızın, anında olan, bir anlık. instantaneously z. bir anda olarak; hemen.
 
Çeviri instanter
z. hemen, derhal, birdenbire.
 
Çeviri instar
f. (-red, -ring) yıldızlarla donatmak; yıldız gibi yapmak.
 
Çeviri instar
i., biyol. iki deri dökme zamanı arasında meydana gelen değişim safhasındaki böcek; bu safha.
 
Çeviri instate
f. bir yere yerleştirmek, belirli bir yere koymak.
 
Çeviri instauration
i.,( eski) yenileme, tazeleme, onarma.
 
Çeviri instead
z. yerinde, yerine, karşılık olarak. instead of yerine. He came here instead. Oraya gideceğine buraya geldi. Başkasının yerine kendisi buraya geldi.
 
Çeviri instep
i. ayağın üst kısmı, tabanın oyuk tarafının üstündeki kısım, ayakkabı veya çorabın üst kısmı; at bacağının art diz ile bukağılık arasındaki kısmı.
 
Çeviri instigate
f. kışkırtmak, tahrik etmek, teşvik etmek. instiga'tion i. kışkırtma, tahrik, teşvik. in'stigator i. kışkırtıcı kimse.
 
Çeviri instill
f. yavaş yavaş öğretmek veya aşılamak; damla damla içine akıtmak. instilla'tion i. fikir aşılama.
 
Çeviri instinct
i. insiyak, içgüdü; istidat. instinctive s. içgüdüye ait, içgüdüsel. instinc'tively z. içgüdüsel olarak.
 
Çeviri instinct
s., gen. with ile dolu (can, his, kuvvet ile).
 
Çeviri institute
f. kurmak, tesis etmek; kil. atamak.
 
Çeviri institute
i. kuruluş, müessese; enstitü, okul; bilimsel kurum; konferans serisi. institutes i. hukuk el kitabı.
 
Çeviri institution
i. yerleşmiş gelenek veya kanun; devamlı olan şey; kuruluş, müessese, tesis; tımarhane, hapishane.
 
Çeviri institutional
s. kuruluş veya kuruma ait; geleneğe ait, bir mevzuun esasına ait. institutional food herhangi bir müessesenin çıkardığı yemek. institutionalize f. kurum haline getirmek; adet haline getirmek; A.B.D., k.dili düşkünler evine yerleştirmek.
 
Çeviri institutionary
s. gelenek veya âdetlere ait, hukukla ilgili.
 
Çeviri institutor
i. kurucu.
 
Çeviri instruct
f. okutmak, ders vermek, öretmek, eğitmek; talimat vermek, yol göstermek. instructor i. öğretmen, eğitmen; asistan; okutman.
 
Çeviri instruction
i. öğretme, öğrenim, eğitim, talim; bilgi verme. instructions i. direktif, emir, talimat.
 
Çeviri instructive
s. öğretici, eğitici. instructively z. bilgi verici bir şekilde.
 
Çeviri instrument
i., f. alet; vasıta; enstrüman, müzik aleti, çalgı, saz; belge; belgit, senet; f., huk. senet yazmak. instrument panel kontrol tablosu. on instruments aletler vasıtasıyle uçak idare edilerek. percussion instrument davul ve zil gibi vurularak çalınan müzik aleti. string instrument telli müzik aleti, telli saz. wind instrument nefesle çalınan çalgı, nefesli saz.
 
Çeviri instrumental
s. yararlı, tesirli, etkili; yardımcı, aracı olan; bir alete ait; müz. enstrümantal. instrumentalist i. çalgı çalan kimse. instrumentally z. yararlı bir şekilde.
 
Çeviri instrumentality
i. vasıta, araç; vasıta olma.
 
Çeviri instrumentanlsm
i., fels. etkili eylem için mantıki düşünce gerektiğini ileri süren bir tür faydacılık.
 
Çeviri instrumentation
i. bir müzik parçasının çeşitli seslerini çalgılara taksim etme, enstrümantasyon; aletler takımı; alet kullanma; aletli iş görme.
 
Çeviri insubordinate
s., asi, itaatsiz, kafa tutan, baş kaldıran,isyan eden. insubordination i. baş kaldırma.
 
Çeviri insubstantial
s. esassız, hakiki olmayan, hayali; zayıf, kuvvetsiz.
 
Çeviri insufferable
s. çekilmez, katlanılamaz, tahammül olunamaz. insufferably z. tahammül olunamayacak derecede.
 
Çeviri insufficient
s. eksik, kiyafetsiz, yetersiz, ehliyetsiz. insufficiently z. yetersiz derecede. insufficiency i. yetersizlik, yetmezlik.
 
Çeviri insufflate
f. üzerine üflemek; içine üflemek, içine hava vermek. insuffla'tion i. üzerine veya içerisine üfleme veya hava verme.
 
Çeviri insular
s. adaya ait, adaya özgü; adada yaşayan; ayrılmış; dar fikirli; tıb. adacıklar halinde olan. insular'ity i. dar görüşlülük.
 
Çeviri insulate
f. tecrit etmek, izole etmek, yalıtmak; ayırmak. insulating tape elek. izole bant. insula'tion i. tecrit, izolasyon. insulator i., elek. izolatör, fincan.
 
Çeviri insulin
i. insulin, pankreas bezesinin çıkardığı bir madde (şeker hastalığında vücuda ilâç olarak zerkolunur).
 
Çeviri insult
i. hakaret, onur kırma, aşağısama, hor görme, kötü davranış; tıb. yara.
 
Çeviri insult
f. tahkir etmek, hor görmek, fena muamele etmek, şerefini kırmak. insultingly z. aşağısayarak, hakaretle, onur kırarak.
 
Çeviri insuperable
s. başa çıkılmaz, yenilemez; geçilemez. insuperably z. başa çıkılamayacak bir şekilde.
 
Çeviri insupportable
s. tahammül edilemez, çekilmez, dayanılmaz; haksız. insupportably z. dayanılmaz bir şekilde.
 
Çeviri insuppressible
s. bastırılamaz, önlenemez.
 
Çeviri insurance
i. sigorta, sigorta etme; sigorta parası, sigorta taksiti. insurance broker sigorta acentesinde çalışan kimse. insurance company sigorta şirketi. insurance policy sigorta poliçesi. insurance premium sigorta primi. fire insurance yangın sigortası. health insurance sağlık sigortası. life insurance hayat sigortası. marine insurance deniz sigortası.
 
Çeviri insure
f. sigorta etmek; emniyet altına almak; sigorta olmak; temin etmek. insurable s. sigorta edilebilir. insured s. sigortalı.
 
Çeviri insurgent
s., i. asi, baş kaldıran, kafa tutan; i. ihtilalci, asi. insurgence, insurgency i. ayaklanma, isyan.
 
Çeviri insurmountable
s. yenilemez, geçilemez, başa çıkılmaz, üstün gelinemez. insurmountably z. yenilemeyecek derecede.
 
Çeviri insurrection
i. isyan, ayaklanma, ihtilâl. insurrectional, insurrectionary s. isyan kabilinden. insurrectionist i. isyan taraftan, asi, baş kaldıran kimse.
 
Çeviri insusceptible
s. duygusuz, hissiz; to ile hissetmez, etkisinde kalmaz; of ile çözümlenemez, yapılamaz.
 
Toplam 118 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com