inni. han, otel; Londra'da bazı binaların isimlerinde talebe yurdu manasına gelir. innkeeper i. hancı, otelci. Inns of Court Londra'da avukatlık stajını yapma hakkını veren dört belli cemiyet; bu cemiyetlere ait binalar.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
innardsi., çoğ., k.dili iç kısımlar, iç organlar (makina, vücut).
innates. tabii, yaradılıştan olan, doğuştan, tanrı vergisi. innately z. doğuştan olarak. innateness i. doğuştan olma.
inners. içerideki, dahili, iç; ruhani; gizli, saklı. inner circle iç grup, en imtiyazlı danışman grubu. inner significance derin veya gizli mana. inner city şehrin merkezinde fakirlerin oturduğu mahalle. inner city s. şehrin iç mahallesine ait. inner space denizaltı uzamı; zihnin şuuraltı kısmı. inner voice müz. soprano ile baso arasındaki orta ses. the inner man insanın derunu, ruh, içyüz, vicdan; (şaka) mide, iştah. inner tube iç lastik. innermost s. en içerideki, en içteki.
inningi.,( beysbol) her iki taraf oyuncularının birer vuruş sırası, beysbolda iki tarafın sıra ile vurucu mevkiine gelmesi. innings i., (kriket) bir tarafın on oyuncusu oyun dışı edilinceye kadar vuruş sıraları; bir parti veya bireyin iktidar mevkiinde bulunduğu devre; sıra, nöbet.
innocencei. masumiyet, suçsuzluk; safiyet, saflık.
innocents., i. masum, suçsuz, kabahatsiz, günahsız, zararsız; saf, aklı ermez; azade; kanuni, hilesiz; i. masum kimse veya çocuk; aptal kimse. innocent emusement zararsız eğlence. innocently z. masumca, saflıkla.
innocuouss. zararsız, incitmeyen. innocuously z. zararsızca.
innominates. adsız, isimsiz. innominate bone anat. kalça kemiği.
innovatef. yenilik çıkarmak, değişiklik yapmak. innova'tion i. yenilik; icat. in'novator i. yenilik çıkaran kimse.
innoxiouss. zararsız, zarar vermez. innoxiously z. zararsızca. innoxiousness i. zararsızlık.
innuendoi. ima, kinaye; imleme, dolayısıyle anlatma; huk. hakaret davasında açıklama.
innumerables. sayılmaz, sayıya gelmez, hesapsız, pek çok. innumerably z. sayısız olarak.
Toplam 15 sonuç listeleniyor