Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'goo' sonuçları
Çeviri goo
(i.), A.B.D., argo yapışkan madde; çamur .
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri goober
(i.), A.B.D. Amerikan fıstığı .
 
Çeviri good
(s.) (better, best) (i.), ünlem iyi, âIâ, güzel, hoş; uygun, münasip, yerinde; faydalı; doğru; hayır sahibi, kerim, cömert; uslu, itaatli; dini bütün; muteber; şerefli; sağlam, mükemmel, dolgun; çok, büyük; hünerli; güvenilir; hayırlı; bozulmamış; sıhhatli; (i.) salâh, iyilik, doğruluk; iyi ve hayırlı şey; hayır; fayda; menfaat, yarar; the ile iyi insanlar; ünlem, bazen very ile pekalâ. good and (k.dili) tamamen, çok. good breeding terbiye. Good day Merhaba. Günaydın. Allaha ısmarladık. Güle Güle. Good evening iyi akşamlar. Akşam şerifler hayrolsun. Tünaydın. good fellow iyi adam, iyi çocuk, hoşsohbet kimse. good fellowship (i.) sohbet, arkadaşlık. good for -e yarar; muteber; dayanır. good for a lira bir lira değe- rinde. good for nothing hiç bir işe yaramaz. Good for you ! Aferin ! Good gracious ! Allah Allah ! Tuhaf şey !l Good heavens ! Aman yarabbi ! Allah Allah ! good humor hoş mizaç; şakacılık. good looking (s.) yakışıklı, güzel; cazip. Good morning Günaydın. Sabah şerifler hayrolsun. good natured (s.) iyi huylu, yumuşak huylu. Good night İyi geceler. Allah rahatlık versin. good offices yardım, vasıta olma, ara bul ma (özellikle diplomatik konularda). good old days geçmiş iyi günler. good sense makul düsünüş, aklıselim. good-tempered (s.) iyi huylu, yumuşak başlı. good works hayır işleri, hasenat, sevap. a good long time bir hayli uzun zaman. a sood turn iyilik etme. a good while bir hayli zaman. good and angry epey kızgın. as good as hemen hemen, neredeyse; gerçekten. as good as dead hemen hemen öImüş gibi . as good as gold gerçekten altın gibi . Be good enough to come .(ing.) Gelmek lütfunda bulunun. for good veya for good and all temelli olarak, daimi olarak. He will come to no good . 0 adam olmaz. hold good geçerli olmak; değerini korumak. How good of you ! (ing.) Bu ne lütuf ! Çok naziksiniz . I have a good mind to... aklıma koydum, tasarladım, yapacağım. in good spirits neşeli, keyfi yerinde. make good başarmak, muvaffak olmak, adam olmak, sağlamlaştırmak; (zararını) ödemek. to the good kârdır . What's the good of it? Neye yarar?
 
Çeviri goodby , good-bye
ünlem, (s.), (i.) Allaha Ismarladık. Hoşça kal. Güle güle. Selametle; (s.), (i.) veda .
 
Çeviri goodly
(s.) güzel, hoş görünüşlü; büyük. goodliness (i.) iyilik, iyi huyluluk .
 
Çeviri goodness
(i.), ünlem iyilik, güzellik; erdem, mükemmellik; cömertlik, ne- zaket; fazilet; faydalı kısım; ünlem Allah! Goodness knows! Allah bilir! For good ness' sake! Allah aşkına ! Thank good ness! Allaha şükür! have the goodness to lütfen, nezaketen . I wish to goodness aman, keşke, Allah vere.
 
Çeviri goods
(i.), (çoğ.) eşya, mal; kumaş; gayri menkul eşya; A.B.D., argo gerekli vasıflar. goods train (ing.) marşandiz, yük katarı. deliver the goods A.B.D., (k.dili) beklenilen bir şeyi muvaffakıyetle yapmak. get the goods on argo suç delillerini elde etmek, elinde suç delilleri olmak .
 
Çeviri goodwill
(i.), good will iyi niyet, hüsnüniyet, hayırhahlık; neşe; (ikt.) bir ticaret yerinin itibar ve müşteri ilişkileri gibi manevi değerleri. good-will ambassador iyi niyet elçisi.
 
Çeviri goody
(i.), (k.dili), (s.), ünlem şekerleme, bonbon; (s.) sahte sofu; ünlem, (ç.dili) ne iyi. goody-goody (i.) hanım evlâdı .
 
Çeviri gooey
(s.), (k.dili) yapışkan.
 
Çeviri goof
(i.), (f.), argo ahmak kimse; hata; (f.) hata yapmak. goof up argo bozmak; becerememek, altüst etmek. goof off argo işten kaçınmak, atlatmak, başından atmak.
 
Çeviri goofy
(s.), argo ahmak akılsız, budala; saçma.
 
Çeviri googol
(i.), (mat.) 10100, onun yüzüncü kuvveti.
 
Çeviri googolplex
(i.), (mat.) (10 1o) 100.
 
Çeviri gook
(i.), A.B.D., argo çamur, balçık, yapışkan pislik; A.B.D., (asağ.) Endonezyalı.
 
Çeviri goon
(i.), argo bir şantajcının adamı olan katil, kundakçı; işverenin grevcilere karşı şiddet kullanan adamı; ahmak kimse .
 
Çeviri goop
(i.), A.B.D., (k.dili) yapıştırıcı madde; kaba kimse.
 
Çeviri goose
(f.), argo poposuna vurmak.
 
Çeviri goose
(i.) (çoğ. gooses) terzi ütüsü.
 
Çeviri goose
(çoğ. geese) (i.) kaz, (zool.) Anser; kaz eti; budala kimse, ahmak kimse. goose egg argo sıfır. goose flesh tüyleri diken diken olmuş deri. goose step kaz adımı; Alman askerinin yürüyüşü. cook one's goose işini bozmak. fox and geese kör- ebe oyunu; bunu taklit ederek dama tahtası üstünde oynanan birkaç çesit oyun. kill the goose that lays the golden egg altın yumurtlayan kazı kesmek, işini kendi eliyle bozmak. red-breasted goose kızıl kaz, (zool.) Branta ruficollis.
 
Çeviri gooseberry
(i.) bektaşi üzümü, (bot.) Ribes grossularia.
 
Çeviri goosefoot
(i.) kazayağı, (bot.) Chenopodium .
 
Çeviri gooseherd
(i.) kaz çobanı .
 
Çeviri gooseneck
(i.) kaz boynu şeklinde şey .
 
Çeviri goosequill
(i.) kaz kanadı tüyü; tüy kalem.
 
Toplam 25 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com