depress(f). üzmek, kasvet vermek, canını sıkmak, moralini bozmak; kuvvetten düşürmek, zayıflatmak; k.dili kolunu kanadını kırmak; değerini veya miktarını azaltmak; mevki veya rütbesini indirmek; bastırmak; meyus etmek. depressible (s). şevki kırılır, bastırılabilir. depressingly (z). can sıkıntısı vererek; üzerek.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
depressant(s)., (tıb). faaliyeti azaltan, müsekkin, yatıştırıcı.
depressed(s). basılmış, bastırılmış, indirilmiş; canı sıkılmış, kederli, üzüntülü; miktarı azaltılmış, değeri düşürülmüş.
depression(i). kasvet, keder, hüzun, can sıkıntısı; piyasada durgunluk, buhran, buhran devresi; (tıb). düşkünlük, dermansızlık; alçak basınç alanı.
depressive(s). kasvet verici, kasvetli; durgunluk sebebi olan.
depressor(i). sıkan şey veya kimse; indiren şey; (anat). aşağı çeken (kas). tongue depressor (tıb). dili aşağıda tutan pens.
Toplam 6 sonuç listeleniyor