Sözlük
Sponsor Bağlantılar
Çevir

EN 'den' sonuçları
Çeviri den
(i). in, mağara; sığınak; küçük oda; çalışma odası. den of thieves haydut yatağı. den of vice batakhane Iion's den aslan ini.
 

3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net

 
Çeviri denarius
(i). (çoğ. denarii) eski Roma'da gümüş para veya para birimi, dinar.
 
Çeviri denationalize
(f). ulusal haklardan mahrum etmek; milli vasıflarını yitirmek; devlet kontrolundan çıkarmak.
 
Çeviri denaturalize
(f). tabii halinden çıkarmak.
 
Çeviri denature
(f). tabii özelliklerinden uzaklaştırmak; diğer hassalarına dokunmak sızın içilmez hale koymak (alkol). denaturedalcohol mavi ispirto.
 
Çeviri dendrite
(i)., (jeol). taş veya maden üstünde bulunan ağaç veya yosun şekli; üzerinde ağaç veya yosun şekli olan taş veya maden parçası; (tıb). sinir hücresine giden ince bir lif.
 
Çeviri dendrology
(i). ağaçlar ve çalılar ile uğraşan biyoloji dalı.
 
Çeviri dene
(i)., (ing). deniz kenarında bulunan kumlu yol veya tepe.
 
Çeviri denegation
(i). inkâr, yadsıma, tekzip.
 
Çeviri dengue
(i)., (tıb). dang, şiddetli mafsal ve adale ağrıları veren bulaşıcı bir humma.
 
Çeviri deniable
(s). yadsınabilir, inkârı mümkün, inkâr olunabilir.
 
Çeviri denial
(i). inkâr, yalanlama ret, tekzip; feragat. a flat denial tam inkâr, katiyetle reddetme. self-denial (i). nefsinden feragat etme.
 
Çeviri denier
(i). inkâr eden kimse, yalanlayan kimse.
 
Çeviri denier
(i). ipek, rayon, naylon gibi ipliklerin kalitesini göstermek için kullanılan bir ağırlık ölçü birimi.
 
Çeviri denigrate
(f). iftira etmek, leke sürmek; informal çamur atmak. denigra'tion (i). iftira.
 
Çeviri denim
(i). pamuklu döşemelik kumaş; işçi tulumu yapımında kullanılan kaba pamuklu kumaş, blucin kumaşı.
 
Çeviri denizen
(i)., (f). ikamet eden kimse, oturan kimse; vatandaş; (ing). muayyen vatandaşlık haklarına sahip olarak bir memlekette ikamet eden yabancı; yeni şartlara veya bir yere intibak etmiş hayvan veya bitki; bir yeri devamlı ziyaret eden kimse; (f)., (ing). yurttaşlık haklarını kabul etmek.
 
Çeviri denmark
(i). Danimarka.
 
Çeviri denominate
(f). isim koymak, ad vermek, demek, nam vermek; tefrik etmek, ayırmak, belirtmek, göstermek.
 
Çeviri denomination
(i). isimlenlendirme, ad verme; isim, unvan; sınıf, mezhep; belli bir öIçü birimi. denominational (s). isme ait; mezheplere ait.
 
Çeviri denominative
(s). (i). ad veren, tesmiye eden; (gram). isim veya sıfattan türemiş; (i)., (gram). isim veya sıfattan türemiş fiil.
 
Çeviri denominator
(i)., (mat). payda, bir sayının kaça bölündüğünü gösteren rakam. Ieast common denominator (bak). Ieast.
 
Çeviri denotation
(i). bir kelimenin sözlük anlamı, anlam, mana; tarif, tefrik etme, belirtme, ayırma; işaret, alâmet. deno'tative (s). işaret ve delil teşkil eden, tefrik eden, ayırt eden, gösteren.
 
Çeviri denote
(f). delâlet etmek, göstermek, belirtmek, iş'ar etmek, ifade etmek.
 
Çeviri denouement
(i). sonuç, netice, akıbet, son.
 
Çeviri denounce
(f). ihbar etmek, haber vermek, ifşa etmek; mukavele veya anlaşmanın fesholunacağını haber vermek; suçlamak, itham etmek, bir kimsenin kusurlarını açığa vurmak.
 
Çeviri denovo
(Lat). baştan, yeniden.
 
Çeviri dense
(s). sık, ağır, koyu, kesif, kalın, kalabalık; kalın kafalı, ahmak; (fiz). kırılma kuvveti çok olan (mercekcamı); şeffaf olma; kesif densely (z). kesif bir surette.
 
Çeviri density
(i). yoğunluk, kesafet, koyuluk, sıkılık; aptalık; foto şeffaf olmama derecesi kesafet; (elek). alan birimine göre elektrik miktarı, kesafet.
 
Çeviri dent
(i)., (f). bir yere çarpmaktan meydana gelen ufak çukur veya çentik, çöküntü, girinti, ufak oyuk; (f). çentmek, çöküntü yapmak, göçmek.
 
Çeviri dent
(i). tarak veya vites dişi.
 
Çeviri dental
(s)., (i). dişlere veya diş hekimliğine ait ; (dilb). dişsel; (i). (t, d gibi) dişsel ünsuz. dental arch diş kavsi. dental nerve (anat). diş siniri. dental plate takma diş. dental surgery diş cerrahisi.
 
Çeviri dentate
(s). dişli, tarak şeklinde.
 
Çeviri dentex
(i). sinarit ballğı, (zool). Dentex vulgaris.
 
Çeviri denticle
(i). ufak diş.
 
Çeviri denticular
(s). dişleri olan. denticulated (s). diş1i.
 
Çeviri dentifrice
(i). diş macunu veya tozu, dişleri temizlemekte kullanılan herhangibir preparat.
 
Çeviri dentil
(i)., (mim). dendane, pervaz altındaki dişlerin her biri.
 
Çeviri dentine
(i). dişi meydana getiren kemikten daha sert madde, diş kemiği, dentin.
 
Çeviri dentist
(i). diş tabibi, diş hekimi. dentistry (i). diş hekimliği.
 
Çeviri dentition
(i). diş çıkarma, diş bitmesi; bir insan veya hayvanın bütün dişleri veya bu dişlerin cinsi, sayışı ve tertibi.
 
Çeviri denture
(i). takma diş, damak, protez.
 
Çeviri denude
(f). soymak, açmak; (jeol). aşındırarak çıplak bırakmak; tamamen mahrum etmek. denuda-tion (i). soyulma, çıplak kalma, açılma.
 
Çeviri denunciate
(f). açıklamak, ifşa etmek, suçlamak itham etmek; bir kimsenin kusurlarını açığa vurmak. denuncia'tion (i). açıklama, ifşa ihbar, itham uyarma, ikaz. denunciative, denunciatory (s)., ihbar kabilinden. denunciator (i). ihbar eden kimse muhbir kimse; itham eden kimse, suçlayan kimse.
 
Çeviri deny
(f). inkâr etmek; tekzip etmek, reddetmek; mahrum etmek; esirgemek, vermemek; yalanlamak; kaçınmak, imtina etmek kırmak. deny oneself feragat etmek.
 
Toplam 45 sonuç listeleniyor
Copyright © Dogrusozluk.comSponsor: ip adresim nedir cevaplar için doğru adres ipsorgu.com