cockle(i). tarak; midye ve istiridyeye benzer eti yenir bir deniz hayvanı, (zool). Cardium edule; bu hayvanın kabuğu; küçük hafif sandal. cockleshell (i). tarak kabuğu; küçük hafif sandal; kırışık. corn cockle karamuk, (bot). Agrostemma githago It warmed the cockles of my heart. Beni çok memnun etti.
3D Oyunlar
Türkiye'nin en güzel ve ilk 3d oyun sitesi - 3doyunlar.net
cockle(f) buruşturmak, buruşmak.
cockle(i). delice; buğdaygiller arasında yetişen zararlı ot.
cocklebur(i). dulavratotu; kazık otu; pıtrak, (bot). Xanthium.
Toplam 4 sonuç listeleniyor